HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ TÜZÜĞÜ*
38 Cilt II
145, 553 42 Cilt II 77 43 Cilt II III 45 Cilt II 273 46 Cilt II 190 51 Cilt II 49, 629 53 Cilt II 240, 490 R.G. 20.5.54 Ek III AE.321 R.G. 21.6.56 Ek III AE.549 R.G. 8.5.58 Ek III AE.295 R.G. 8.2.84 Ek III AE.74 R.G. 17.6.86 Ek III AE.369 R.G. 27.1.87 Ek III AE.43 R.G. 18.1.88 Ek III AE.27 R.G. 9.6.88 Ek III AE.260 R.G. 6.12.88 Ek III AE. 524 R.G. 27.1.89 Ek III AE.46 R.G. 24.6.90 Ek III AE.256 R.G. 26.6.92 Ek III AE. 274 R.G. 28.12.94 EK III AE. 678 R.G. 26.1.95 Ek III AE.88 R.G. 30.3.95 Ek III AE. 243 R.G. 25.12.96 Ek III AE.1192
|
FASIL 6 HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ YASASI; FASIL 17 GÖREVİN YAPILMASINI SAĞLAMA EMRİ (MANDAMUS) YASASI; FASIL 132 TÜCCARLARLA ÇİFTÇİLER ARASINDAKİ TİCARİ İLİŞKİLER YASASI; FASIL 116 KOLLEKTİF VE KOMANDİT ŞİRKETLER VE TİyCARİ ÜNVANLAR YASASI; FASIL 148 HAKSIZ FİİLLER YASASI; KIBRIS ADALET MAHKEMELERİ EMİRNAME VE YASALARI 1927 İLA (No. 2) 1935 VE ADALET MAHKEMELERİ (EK KURALLAR ) YASASI (1949 FASIL 12) UYARINCA YAPILAN VE FASIL 8 ADALET MAHKEMELERİ YASASI; 1960 ADALET MAHKEMELERİ YASASI (14/1960); VE 1976 MAHKEMELER YASASI (9/76) ile KORUNAN MAHKEME TÜZÜĞÜ.
R.G. 22.12.97 Ek III AE. 894 R.G. 15.2.99 Ek III AE. 42 R.G. 21.4.99 Ek III AE.231 R.G. 31.1.2000 Ek III AE. 48 R.G. 26.2.2001 Ek III AE.132 R.G. 31.3.2001 Ek III AE. 196 R.G. 30.4.2007 Ek III AE. 315 R.G. 26.12.2008 Ek III A.E. 957 R.G. 1.6.2009 Ek III AE. 404 R.G. 30.12.2009 Ek III A.E. 917 R.G. 30.9.2011 Ek III A.E. 522 R.G. 30.9.2014 Ek III A.E. 581
* Bu Tüzük, Anayasanın 120. Maddesi uyarınca yenisi yapılıncaya kadar 1976 Mahkemeler Yasasının (9/1976) 14. maddesinde öngörülen kurallara bağlı olarak korunmuştur. Bu Tüzük, daha önce, “1938 ilâ (No.2) 1953 Mahkeme Nizamları” olarak anılıyordu. |
Emir No | Emirlerin Sıralanması | Sayfa |
1. |
Başlangıç ve Tefsir. |
10 – 12 |
1(A) | Dava Yönetiminin Temel Amacı | 12 – 13 |
1(B) | Mahkemenin Dava Yönetimi Yetkileri | 13 – 18 |
2. | Dava Şekli ve Başlatılması. | 19 – 23 |
2(A) | Elektronik Ortamda Dosyalama | 23 |
3. | Avukat Değiştirme. | 24 |
4. | Celpnamenin Yenilenmesi. | 24 |
5. | Celpnamenin Tebliği. | 25 – 28 |
5A. | İkame Tebliğ. | 28 |
6. | Yargı Yetkisi Alanı Dışında Tebliğ. | 28 – 32 |
7. | Kendi adlarından başka bir ad altında iş yapan firma ve kişiler tarafından ve bu gibi firma ve kişiler aleyhine açılan davalar. |
32 – 36 |
8. | Yoksul kişiler tarafından ve yoksul kişiler aleyhine başlatılan işlemler. |
36 – 39 |
9. | Taraflar. | 40 – 45 |
10. | Üçüncü Taraf Prosedürü. | 45 – 50 |
11. | Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası Bölüm XII uyarınca işlemler. |
51 – 52 |
12. | Ölüm nedeniyle veya başka nedenlerle taraf-ların değişmesi. |
53 – 55 |
13. | Dava Sebeblerinin Birleştirilmesi | 56 – 57 |
14. | Davaların Birleştirilmesi. | 57 – 58 |
15. | Davadan vazgeçme. | 58 – 59 |
16. | Ispatı Vücut Kaydı Yaptırma. | 59 – 61 |
17. | Ispatı Vücut Kaydı Yaptırmakta Kusur Etme | 62 – 67 |
18. | Serian hüküm verme ve üzerlerine özel surette açıklama yapılmış celpnamelerle ilgili olarak savunmada bulunulmasına izin verme. |
67 – 70 |
19. | Lâyihalar. | 70 – 75 |
20. | Taleb Takriri. | 75 – 76 |
21. | Savunma, Karşı Talep, Karşı Talebe Savunma ve Cevap. |
77 – 80 |
22. | Mahkemeye Para Yatırma | 80 – 84 |
23. | Davanın askıda bulunduğu süre içinde ortaya çıkan meseleler. |
84 – 85 |
24. | Kabul Beyanları. | 85 – 87 |
25. | Değişiklik. | 87 – 88 |
26. | Lâyiha teatisinde kusur etmek. | 88 – 93 |
27. | Lâyihalarda ileri sürülen hukuki sorunlar | 93 |
Emir No | Emirlerin Sıralanması | Sayfa |
28. |
Belgelerin meydana çıkarılması ve ince-lenmesi. |
94 – 98 |
29. | Özel mesele. | 99 – 100 |
30. | Talimat için celpname. | 100 – 107 |
31. | Duruşmanın ihbarı. | 107 – 109 |
32. | Tanıkların celbi. | 109 – 110 |
33. | Duruşma ile ilgili işlemler | 110 – 116 |
34. | Hükümlerin deftere geçirilmesi | 116 – 117 |
35. | İstinaflar | 117 – 127 |
36. | Genel olarak şahadet | 128 – 129 |
37. | İstinabe Komisyonu veya Naip Önünde Şahadet. |
129 – 134 |
38. | Duruşmada şahadet. | 135 – 136 |
39. | Yemin takrirleri | 136 – 140 |
40. | Genel olarak kararların icrası. | 140 – 145 |
41. | Taşınır malların zaptedilmesi ve satışı yoluyla icra takibi. |
145 – 146 |
42. | Taşınmaz Malların satışı yoluyla icra takibi. | 146 – 147 |
42A. | Emre itaatsizlik nedeniyle tutuklama ve mala el koyma. |
148 – 151 |
43. | Alacakların veya malların haczedilmesi yoluyla icra takibi. |
151 |
43A. | Zilyetlik Müzekkeresi. | 152 |
43B. | Teslim Müzekkeresi | 153 |
44. | İcra Memurları. | 153 – 159 |
45. | İdare Memurları. | 159 – 162 |
46. | Gazetede neşren hakaret davalarında verilen hükümlerin uygulanması. |
162 – 163 |
47. | Mahkeme dışı emirlerin uygulanması. | 163 – 164 |
48. | Başvurular. | 164 – 179 |
49. | Tahkim | 179 – 184 |
50. | Tebliğ adresi. | 184 – 185 |
51. | Tebliğler | 185 – 187 |
52. | Tefecilikle ilgili yasalar uyarınca yapılan dilekçeler. |
188 – 189 |
53. | Ticaret Markaları. | 189 – 190 |
54. | Komandit Şirketlerin Tasfiyesi | 190 – 193 |
55. | Asli Celpname (originating summons) yoluyla yapılan başvurularla ilgili Mahkeme kararları. |
193 –194 |
Emir No | Emirlerin Sıralanması | Sayfa |
56. |
Görevin yapılmasını sağlama (Mandamus) davası. |
194 |
57. | Müddet. | 195 – 196 |
58. | Dil | 196 |
59. | Masraflar | 196 – 207 |
60. | Masraflar için teminat. | 207 – 208 |
61. | Mahkeme oturumları. | 208 |
62. | Mahkeme defterleri ve daire işleri | 208 – 209 |
63. | Yargı işlemlerinin başlığı, yargı işlemleri dosyaları ve istinaf kayıtları |
209 – 213 |
64. | Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü nizam-larına uymamanın doğuracağı sonuçlar. |
213 |
65. | 5,000 Türk Lirasını aşmayan taleplere ilişkin davalarla ilgili Özel Nizamlar. |
214 – 218 |
1. | Geçici Emir | 218 |
EK “A” – FORM’LAR
|
||
No. | Adı | Sayfa |
1. |
Celpname (E.2, n.1) |
219 – 220
|
2. | Arkasında özel surette açıklama yapılan celpname. (E.2, n.6) |
221 – 227
|
3. | Masraflar için açıklama (E.2, n.7) | 228
|
4. | Davacı tarafından verilen Avukat tutma varakası. (E.2, n.14) |
228 – 229
|
5. | Tebliğ Mazbatası (E.5, n.2) | 230 – 231
|
6. | İngiliz uyruklu olmayan davalıya İngiliz Dominyonları dışında tebliğ edilecek olan celpname ihbarnamesi (E.6. n.6)
Tebliğle ilgili yemin takriri
|
232 – 233
|
7. | Kıbrısla arasında tebliğler konusunda antlaşma bulunan yabancı bir ülkede tebliğ yapılması için talep. (E.6, n.7) |
234
|
8. | Tebliğin ortaklığın işlerini kontrol veya idare eden kişiye yapıldığına dair ihbarname.
(E.7, n.4) |
235
|
9. | Üçüncü taraf ihbarnamesi. (E.10, n.2) | 236 – 237
|
10. | Bir sorunun veya uyuşmazlık konusu bir meselenin karara bağlanması istendiğinde üçüncü taraf ihbarnamesi. (E.10, n.2) |
238 – 239
|
11. | Yargı işleminin devamını emreden emir üzerine yazılacak açıklama. (E.12, n.5) |
240 |
No. | Form’un Adı | Sayfa |
12. |
İsbatı Vücut Muhtırası (E.16, n.3) |
241
|
12A. | Davalı tarafından verilen avukat tutma varakası (E.16, n.11) |
242 – 243
|
13. | Karşı talep ihbarnamesi. (E.21, n.8) | 243 – 244
|
14. | Mahkemeye yapılan ödemeye ilişkin itiraz-name. (E.22, n.1) |
245
|
15. | Mahkemeye yapılan ödemeye ilişkin tadik belgesi. (E.22, n.2) |
246
|
16. | Mahkemeye yatırılan para miktarının kabulü. (E.22, n.3) |
247
|
17. | Savunmayı kabul beyannamesi.
(E. 23, n.3) |
248
|
18. | Belgeleri kabul için ihbarname.
(E.24, n.3) |
249 – 250
|
19. | Olguları kabul için ihbarname
(E.24, n.5) |
251
|
20. | İhbarname uyarınca olguları kabul beyan-namesi. (E.24, n.5) |
252 – 253
|
21. | Duruşmada belge ibrazı için ihbarname.
(E.24, n.8) |
254
|
22. | Belgelerle ilgili yemin takriri.
(E.28, n.2) |
255 – 256
|
23. | İncelenmek üzere belge ibrazı için ihbar-name. (E.28, n.7) |
256
|
24. | Belgelerin incelenebileceğine dair ihbar-name (E.28, n.8) |
257 |
No. | Form’un adı | Sayfa |
25. |
Talimat için İstida. (E. 30, n.1) |
258 |
25A | Talimat için İstida (E. 30, n.1) | 259
|
26. | Ek direktif için ihbarname (E.30, n.4)
|
260 |
27. | Tanık Celpnamesi. (E.32, n.5) | 261
|
28. | İstinaf İhbarnamesi. (E.35, n.3) | 221-264
|
29. | İstinabe yoluyla sorguya çekilme emri.(Kısa şekli) (E.37, n.1) |
265
|
30. | İstinabe yoluyla sorguya çekilme emri. (Uzun şekli) (E.37, n.1) |
266 – 268
|
31. | İstinabe yoluyla sorguya çekilme emriyle ilgili atama. (E.37, n.1) |
269 – 271 |
32. | Yabancı bir ülkedeki tanığın sorguya çekil-mesi için gönderilen istek mektubu.
(E.37, n.1) |
272 – 273
|
33. | Tanıkların sorguya çekilmesi konusunda Kıbrıs’ı da kapsamına alan bir konvansi-yonda taraf olan yabancı bir ülkede yapılan sorgulama ile ilgili masraflar için taahhüt- name. (E.37, n.2) |
274
|
34. | Yabancı bir ülkede tanıkların İngiliz Konsolosu huzurunda sorguya çekilmesi için emir. (E.37, n.3) |
275 – 276
|
35 | Yemin ettiren kişi tarafından yemin takriri altına yazılan tutanak. (E.39, n.10) |
277
|
36. | Yemin takriri veren kişinin okuma yazma bilmemesi veya gözlerinin görmemesi halin-de yemin ettiren kişi tarafından yemin takriri altına yazılacak tutanak ve tasdikname.
(E.39, n.13) |
278 |
No | Form’un adı | Sayfa |
37. |
Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası-nın 99. maddesi uyarınca Tapu Dairesine yapılan dilekçelerle ilgili yemin takriri. (E.42, n.5) |
279
|
38. | Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası-nın 99. maddesi uyarınca hükümlü borçluya ihbarname. (E.42, n.5) |
280
|
39. | Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası-nın 99. maddesi uyarınca Yargıca yapılan dilekçe. (E.42, n.5) |
281
|
39A. | Tutuklama Müzekkeresi. (E.42A, n.4) | 282
|
39B. | Mala El Koyma Müzekkeresi.
(E.42A, n.4) |
283
|
39C. | Zilyetlik Müzekkeresi için yapılan dilekçe-nin dayandığı yemin takriri. (E.43A, n.1) |
284 – 285
|
39D. | Zilyetlik Müzekkeresi. (E.43A, n.1) | 286 – 287
|
39E | Teslim Müzekkeresi. (E.43B, n.1) | 288 – 289
|
40. | İcra Memuru tarafından tutulan defter.
(E.44, n.3) |
290
|
41. | Bir icra müzekkeresi uyarınca zaptedilen taşınır mallar üzerinde üçüncü şahıslar tara-fından hak iddia edildiği hallerde hükümlü alacaklıya ihbarname. (E.44, n.12) |
291
|
42. | Bir otel veya atölyeden zaptedilen mallar üzerinde herhangi bir hak talebinin bulunup bulunmadığı konusunda bilgi vermesi için otel sorumlusuna veya atölye sahibine yapılan başvuru. (E.44, n.13) |
292 |
No. | Form’un adı | Sayfa |
43. |
Zaptedilen mallar üzerinde otel ücreti veya yapılan iş için talep (E.44, n.13) |
293
|
44. | Bir gazete yoluyla yapılan neşren hakaretle ilgili davalarda verilen hükümlerin icrası için yapılan dilekçeleri destekleyici yemin takriri. (E.46, n.1) |
294 – 295
|
45. | Tek taraflı İstida. (E.48, n.2) | 296 – 297
|
46. | İhbarlı İstida. (E.48, n.2) | 297 – 298
|
47. | İhbarlı dilekçeye itirazda bulunma niyetini bildiren ihbarname. (E.48, n.4) |
299 – 300
|
48. | Dilekçe (Ticaret Markaları)
(E.53, n.1) |
301
|
49. | Komandit Şirketin tasfiyesi için dilekçe.
(E.54, n.2) |
302 – 303
|
50. | Taraflar arası işlem başlatma celpnamesi. (Originating summons inter partes)
(E.55, n.1) |
304 – 305
|
51. | Taraflar arası olmayan işlem başlatma celpnamesi. (originating summon not inter partes) (E.55, n.1) |
306
|
52. | Yargı işlemlerinin değiştirilmiş başlığı.
(E.63, n.2) |
307
|
53. | 65 numaralı emir tahtında Celpname.
(E.65) |
308 – 309 |
BİRİNCİ EMİR
BAŞLANGIÇ VE TEFSİR
|
|||||
1. | Bu Tüzük Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü olarak isimlendirilir.
|
||||
I. 71, IA R.G.Ek III A.E. 522 30.9.2011
I. Mahkemeler Kanunu 1925 m. 225
R.G.Ek III A.E.957 26.12.2008
I. Mahkemeler Kanunu 1925 m. 225
I. Mahkemeler Kanunu 1925 m. 225
R.G. Ek III A.E.522 30.9.2011
Fasıl 1, m.2 Zıt-ancak m.29’a bakınız
I. Mahkemeler Kanunu 1925 m. 225 |
2. | Bu Tüzükte, metnin gerektirdiği anlama aykırı olmadıkça-
“asli celpname (originating summons), askıda bulunan bir sebep veya meseledeki celpnameler dışındaki herhangi bir celpnameyi anlatır;
“daire sureti” bir mahkeme mukayyitliğine verilen veya orada dosyalanan veya muhafaza edilen veya mahkeme mukayyitliğinden ısdar edilen herhangi bir belgenin, o mukayyitliğin mukayyidi tarafından aslına uygun olduğu tasdik edilmiş mühürlü bir suretini veya çevirisini anlatır .
“dava” bir celpname ile veya herhangi bir yasa veya mahkeme tüzüğü ile belirlenmiş başka bir biçimde, başlatılan hukuk işlemini anlatır.
“dava yönetimi (Case Management)” Emir 65 altında ısdar edilen davalar haricindeki davaların süratli bir şekilde neticelendirilmesi için mahkemeye verilen yetkileri ifade eder.
“davacı” gerek dava, dilekçe, takrir veya celpname yolu ile gerek başka bir biçimde başlatılan herhangi bir yargı işlemiyle herhangi bir kişi aleyhindeki talebi hususunda hukuki çare isteyen herkesi kapsar; ancak karşı talep yolu ile hukuki çare isteyen bir davalıyı kapsamaz.
“davalı” kendine bir celpname veya mahkeme evrakı veya bir işlemle ilgili ihbarname tebliğ edilen veya herhangi bir işlemde hazır bulunmaya hakkı olan kişiyi kapsar.
“elektronik ortamda dosyalama” bir Avukat tarafından Mahkemeye dosyalanacak herhangi bir dava veya evrağın, KKTC Mahkemelerinin web sitesi üzerinden internet vasıtasıyla dosyalanması işlemini anlatır. “gün” açık olarak tam gün anlamını taşıdığı belirtil-medikçe tam gün anlamını taşımaz.
“mahkeme” yürürlükteki bir yasa uyarınca yargı hakkı veya yetkisi olan mahkemeyi anlatır ve böyle bir hak ve yetkisi olan bir yargıcı da kapsar.
“mesele” (matter) sebeptekiler dışında mahkeme huzu-rundaki tüm işlemleri kapsar.
|
|||
51 Cilt II
49
I. Mahkeme Yasası 1925, m. 225 |
“mukayyit” mahkemenin mukayyidini anlatır ve mukayyit yardımcısını veya bir ilçe merkezi dışında kurulan mukayyitliklerde, böyle bir mukayyitlikten sorumlu yargıcı veya (masraf tespiti dışındaki hususlarda) sorumlu mukayyitlik kâtibini de kapsar;
“mühürlü” bir mahkeme mühürü ile mühürlenmiş olmayı anlatır.
“sebep” bir davacı ile bir davalı arasındaki herhangi bir davayı veya başka bir aslî işlemi kapsar.
“şahsi temsilci” ölmüş bir kimsenin terekesinin tenfiz veya idare memurunu veya böyle bir memurun bulunmadığı hallerde terekeyi temsilen ölünün varislerini anlatır.
“üzerinde özel surette açıklama yapılmış” deyimi, bir celpname ile ilgili olarak kullanıldığında, bu tüzüğün İkinci Emrinin 6. nizamı uyarınca üzerinde açıklama yapılmış bir celpnameyi anlatır.
“Yargıç” metindeki bağlamına göre ve ilgili zamanda yürürlükteki bir yasa uyarınca yargı hakkı ve yetkisi bulunduğu kadarıyla bir Yüksek Mahkeme Yargıcını, bir Kaza Mahkemesi Başkanını, bir Kaza Mahkemesi Yargıcını ve Sulh Yargıcını kapsar.
|
||||
K. Ortaklık
Nizamları 1929, m.30 |
3. | Fasıl 116, Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasasının 37. maddesi uyarınca ortaklığın tasfiyesi için yapılan başvurular dava yolu ile yapılır.
|
|||
4. | Bu Tüzük uyarınca herhangi bir kişi tarafından yapılabilen işlemler, metin başka türlü gerektirmedikçe veya mahkemece başka türlü emredilmedikçe, böyle bir kişinin yetkili kıldığı ve onun adına hareket eden bir avukat tarafından yapılabilir.
|
||||
5. | Ek A’da gösterilen formlar, uygulanmaları mümkün olan durumlarda, gerekli değişiklikler yapılmak suretiyle kullanılır. Uygulanmaları mümkün olmayan durumlarda benzeri nitelikte formlar kullanılabilir.
|
||||
EMİR 1(A)
DAVA YÖNETİMİNİN TEMEL AMACI
|
|||||
1. | Temel Amaç: | ||||
R.G. Ek III
26.12.2008 A.E.957 |
(1) | Mahkeme, davayı yönetirken tarafları eşit konumda tutmayı, masrafları azaltmayı, dava konusu para miktarını, davanın ciddiyetini, davadaki ihtilâf konula-rının karmaşıklığını ve tarafların mali durumlarını dikkâte almayı, davanın gecikmeksizin ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini amaçlar.
|
|||
(2) | Mahkeme, bu emir ve nizamların verdiği yetkileri kullanırken veya bunları yorumlarken temel amacı yerine getirmeye çalışır.
|
||||
(3) | Temel amacın yerine getirilmesinde taraflardan, mahkemeye yardımcı olmaları istenir.
|
||||
2. | Mahkemenin Davaları Yönetme Görevi: | ||||
(1) | Mahkeme, davayı etkin bir şekilde yönetmek suretiyle temel amacı yerine getirir. | ||||
(2) | Etkin Dava Yönetimi şunları içerir; | ||||
(a) | Davanın yürütülmesi ile ilgili takvimi saptamak veya başka bir şekilde davanın gelişimini denetimde tutmak; | ||||
(b) | Yargılamanın yürütülmesi sürecinde tarafların birbirleri ile işbirliği içinde olmalarını teşvik etmek; | ||||
(c) | İhtilaf konularını davanın erken bir safhasında tespit etmek; | ||||
(d) | Hangi ihtilaflı konuların tam bir inceleme ve duruşma gerektirdiğine ivedilikle karar vermek ve buna uygun olarak geri kalan ihtilâflı konuları seri biçimde halletmek; | ||||
(e) | İhtilâflı konuların hangi sıraya göre halledile-ceğini kararlaştırmak; | ||||
(f) | Belirli bir girişimde bulunurken bunun olası yararlarını ve böyle bir adım atmanın masraflarını gözönünde tutmak; | ||||
(g) | Davanın, mümkün olduğu oranda bir çok yönle-rini aynı zamanda ele almak; | ||||
R.G. Ek III
1.6.2009 A.E. 404 |
(h) | Tarafların mahkemede hazır bulunmalarına gerek duymadan, bu nizamda sıralanan maksatları yerine getirmek için davayı neticelendirmeden ele almak. | |||
(i) | Davanın duruşmasının süratli ve verimli bir şekilde yapılmasını sağlamak üzere yönlendirici kararlar vermek.
|
||||
R.G. Ek III
26.12.2008 A.E.957 |
EMİR 1(B)
MAHKEMENİN DAVA YÖNETİMİ YETKİLERİ (Case Management) |
||||
1. | Mahkemenin Genel Dava Yönetimi Yetkileri: | ||||
(1) | Bu nizamdaki yetkiler diğer nizamlarla veya mevzuat altında mahkemeye verilen veya mahkemenin sahip olduğu yetkilere ek olarak verilmiştir.
|
||||
(2) | Aksi öngörülmediği hallerde, mahkeme:- | ||||
(a) | Herhangi bir nizam veya mahkeme emri gereği uyulması gereken süreyi, riayet süresi sona erse dahi, uzatabilir veya kısaltabilir; | ||||
(b) | Duruşmayı erteleyebilir veya erkene alabilir; | ||||
(c) | Herhangi bir tarafın veya yasal temsilcisinin mahkemede hazır olmasını emredebilir; | ||||
(d) | Davanın bir kısmının ayrı bir yargılama işlemi olarak ele alınmasını emredebilir; | ||||
(e) | Herhangi bir yargılama işlemini veya hükmün icrasını genel olarak veya belirli bir tarih veya olaya kadar tümden veya kısmen durdurabilir; | ||||
(f) | Davaları birleştirebilir; | ||||
(g) | İki veya daha fazla talebi aynı zamanda yargıla-yabilir; | ||||
(h) | Davadaki herhangi bir konunun ayrı duruşmasını emredebilir; | ||||
(i) | Duruşması yapılacak konuların sırasını belir-leyebilir; | ||||
(j) | Konulardan birisini inceleme dışında tutabilir; | ||||
(k) | Öncelikle ele alınan bir konu üzerine verilen bir karardan sonra talebi iptal edebilir veya hüküm verebilir; | ||||
(l) | Temel amacı gerçekleştirmek ve davayı yönetmek maksadıyla herhangi başka bir tedbir alabilir veya emir verebilir.
|
||||
(3) | Mahkeme, verdiği herhangi bir emirde: | ||||
(a) | Bir miktar paranın mahkeme veznesine yatırıl-ması dahil, koşullar koyabilir; ve | ||||
(b) | Emre veya koşullara uyulmamasının sonucunu, açıkça belirtir.
|
||||
(4) | Mahkeme taraflardan birisine, iyi bir sebebi olmaksızın, bir emir veya nizama veya uygulama talimatına uyma-masından ötürü mahkeme veznesine bir miktar para yatırmasını emredebilir.
|
||||
(5) | Mahkeme (4). paragraf altındaki yetkisini kullanırken:- | ||||
(a) | İhtilaf konusu miktarı; ve | ||||
(b) | Tarafların yapmış oldukları veya yapacakları masrafları, | ||||
dikkate alır.
|
|||||
(6) | Herhangi bir taraf bu nizamın (3). veya (4). paragrafı altında verilen bir emre uyarak mahkeme veznesine bir miktar para yatırdığı zaman, bu para, yargılamadaki diğer tarafa ödenecek herhangi bir miktar için güvence oluşturur. Yatırılan paranın dava masrafları olarak takdir edilecek miktarı aşması halinde mahkeme, uygun göreceği herhangi bir emir verebilir.
|
||||
(7) | Mahkemenin bu tüzük altındaki emir verme yetkisi, verilen emri değiştirme veya iptal etme yetkisini de içerir.
|
||||
2. | Mahkemenin resen emir verme yetkisi: | ||||
(1) | Mahkeme, yetkilerini, bu tüzük veya başka mevzuat aksini öngörmediği sürece, bir istida üzerine veya resen kullanabilir.
|
||||
(2) | Mahkeme, resen bir emir vermeyi tasarladığında, emirden etkilenmesi olası tarafa böyle bir emri vermeden önce konu ile ilgili söz hakkı tanıyabilir ve söz hakkı tanımayı uygun gördüğü takdirde bu hakkın kullanılmasına ilişkin yöntem ve zamanı belirler.
|
||||
(3) | Mahkeme resen bir emir verip vermemeyi karar-laştırmak üzere duruşma yapmayı tasarladığında, emirden etkilenmesi olası tarafa, duruşma tarihi için en az (3) günlük ihbar verir.
|
||||
(4) | Mahkeme, tarafları dinlemeye gerek duymadan veya onlara söz hakkı vermeden resen emir verebilir.
|
||||
(5) | Mahkeme, (4). paragraf altında vereceği bir emirde etkilenecek tarafın, bu emrin iptali, değiştirilmesi veya durdurulması için istida yolu ile başvuru yapabileceğini belirtir.
|
||||
(6) | Nizam 2 (5) altında yapılacak istida: | ||||
(a) | Mahkeme emrinde belirlenen süre içinde; veya | ||||
(b) | Mahkeme emrinde bir süre belirlenmemişse, emrin ilgili tarafa tebliğinden en geç yedi (7) gün içinde | ||||
yapılır.
|
|||||
3. | Bir layihayı iptal etme yetkisi: | ||||
(1) | Bu nizamda ve 4. nizamda bir layihaya yapılan gönderme, o layihanın bir kısmına yapılan göndermeyi de kapsar.
|
||||
(2) | Mahkeme:- | ||||
(a) | Layihanın dava ikame etmek veya müdafaa yapmak için makûl sebepler ortaya koymadığı; veya | ||||
(b) | Layihanın yargılama sürecini kötüye kullandığı veya yargılamanın adil bir biçimde çözümlen-mesine engel oluşturduğu; veya | ||||
(c) | Bir nizama veya mahkeme emrine uyulmadığı kanaatine varırsa, | ||||
layihayı iptal edebilir.
|
|||||
(3) | Mahkeme bir layihayı iptal ettikten sonra uygun addettiği başka herhangi bir emir verebilir.
|
||||
(4) | Mahkeme davacının layihasını iptal ederek davacının davalıya masraf ödemesine emir verdiği takdirde, davacı, bu masrafları ödemeden önce, aynı davalı aleyhine iptal edilmiş layihadaki taleplere ilişkin aynı veya hemen hemen aynı olgulardan neşet eden hak talebi için başka bir yargısal işlem başlattığı zaman, mahkeme, davalının başvurusu üzerine, yargılamayı, ilk davadaki masraflar ödenene değin durdurabilir.
|
||||
(5) | Nizam 3(2) mahkemenin bir layihayı iptal etmeye ilişkin diğer herhangi bir yetkisine kısıtlama getirmez.
|
||||
(6) | Rahatsız edici, hakaretamiz ve açıkça mesnetsiz olan bir layiha, nizam 3 (2)(b) kapsamında değerlendirilebilir .
|
||||
(7) | Bir müdafaa takriri: | ||||
(i) | Hukuksal veya olgusal yönden gerçekçi bir başarı olasılığı taşımadığında; veya | ||||
(ii) | Genel bir inkârdan ibaret olduğunda veya tutarlı bir olgusal beyan içermediğinde; veya | ||||
(iii) | Ortaya konan olgular, tutarlı ve doğru olsa dahi hukuken davadaki talebe müdafaa teşkil etmedi-ğinde; | ||||
nizam 3 (2)(a) kapsamında değerlendirilebilir.
|
|||||
4. | Layihanın iptalinden sonra duruşmasız hüküm verme: | ||||
(1) | Bu nizam, mahkemenin verdiği herhangi bir emre uyulmadığı takdirde uymayan tarafın layihasının iptal edileceğine ilişkin koşul içeren emre riayet edilme-diğinde uygulanır.
|
||||
(2) | Davacı; | ||||
(a) | Nizam 4(1) altında konu edilen emir, layihanın tümüne münhasır olduğunda; ve | ||||
(b) | Talebi;- | ||||
(i) | Belirli bir miktar para; | ||||
(ii) | Mahkeme tarafından kararlaştırılacak bir miktar para; | ||||
(iii) | Talepte bedelini ödeme seçeneği verilen eşya teslimi; veya | ||||
(iv) | Bu çarelerin herhangi bir birleşimi için olduğunda, hüküm talep eden bir istida dosyalamak suretiyle hüküm elde edebilir.
|
||||
(3) | (2)(b)(iii)’ün uygulanması neticesinde bir hüküm alın-dığı zaman bu hüküm, | ||||
(a) | Davalının dava konusu eşyayı teslim etmesini veya | ||||
(b) | Eşya teslim edilmediği takdirde, eşyanın mahke-mece kararlaştırılan toplam değerinin, tüm tediyeler çıkarıldıktan sonra kalan kısmını ödemesini | ||||
içermelidir.
|
|||||
(4) | Hüküm talep eden istidada, hüküm talep etme hakkının mahkeme emrine uyulmaması nedeni ile doğduğu belirtilmelidir.
|
||||
(5) | Taraflar, bu nizamın (2). paragrafı dışındaki hallerde bir hüküm almak istediklerinde bu nizam altında ihbarlı istida dosyalarlar.
|
||||
5. | Layihanın iptalinden sonra verilen hükmü iptal etme: | ||||
(1) | Nizam 3 veya nizam 4 altında aleyhine hüküm verilen taraf, hükmün iptali için mahkemeye istida dosyalabilir.
|
||||
(2) | Nizam 5 (1) altında dosyalanacak istida, aleyhine hüküm verilen tarafın, hükmün bilgisine geldiği tarihten itibaren (14) gün zarfında dosyalanır.
|
||||
(3) | Mahkeme, hükmün verildiği tarihte hüküm elde etme hakkı doğmamışsa, hükmü iptal eder.
|
||||
(4) | Hükmün iptali başka bir nedenle talep edilmekteyse nizam 7’deki yaptırımların kaldırılması kuralları uygulanmalıdır.
|
||||
6. | Kusurlu taraf yaptırımların kaldırılması için emir almazsa, yaptırımların yürürlüğe girmesi: | ||||
(1) | Herhangi bir nizama veya mahkeme emrine uyulmadığı takdirde uygulanması emredilen masraf ödeme emri dahil herhangi bir yaptırım, kusurlu tarafın yaptırımın
iptali için mahkemeye müracaat etmemesi ve bu doğrultuda bir emir almaması halinde, yürürlüğe girer.
|
||||
(2) | Bir nizam veya mahkeme emri, bir tarafın belirli bir süre içinde bir işlem yapmasını öngörür ve buna uymamanın sonucunu belirlemişse, sözü edilen işlem için öngörülen süre, tarafların anlaşmaları ile uzatı-lamaz.
|
||||
7. | Yaptırımların kaldırılması: | ||||
(1) | Mahkeme, herhangi bir nizama ya da mahkeme emrine uymama nedeni ile öngörülen bir yaptırımın kaldırıl-ması için yapılan istida üzerine: | ||||
(a) | Adaletin yerine getirilmesindeki kamu yararını; | ||||
(b) | İstidanın gecikmeksizin yapılıp yapılmadığını; | ||||
(c) | Riayetsizliğin kasıtlı olup olmadığını; | ||||
(d) | Riayetsizliğe uymamanın iyi bir açıklamasının olup olmadığını; | ||||
(e) | Kusurlu tarafın diğer nizamlara veya mahkeme emirlerine ne kadar riayet ettiğini; | ||||
(f) | Riayetsizliğe doğrudan doğruya tarafın veya yasal temsilcisinin sebep olup olmadığını; | ||||
(g) | Yaptırımın iptali emri verildiği takdirde, duruşma tarihi veya olası duruşma tarihinin yetiştirilip yetiştirilemeyeceğini; | ||||
(h) | Riayetsizliğin tarafların her biri üzerinde yaptığı etkiyi; | ||||
(i) | Yaptırımın iptali emri verilmesi halinde tarafların her biri üzerinde yaratacağı etkiyi; | ||||
tüm koşullar ile birlikte gözden geçirir.
|
|||||
(2) | Yaptırımın kaldırılması istidası bir yemin belgesi ile desteklenir.
|
||||
8. | Mahkemenin, Usule İlişkin Hataları Düzeltme ile İlgili Genel Yetkisi: | ||||
Herhangi bir nizama riayetsizlik gibi bir usul hatası yapıl-dığında, bu hata, mahkeme aksine emretmedikçe, yargılama sürecinde yapılmış herhangi bir işlemi geçersiz kılmaz ve mahkeme bu hatayı düzeltmek üzere herhangi bir emir verebilir.
|
E 2 n.1-4
R.G.EK III 31.2.2001 A.E.196 R.G. Ek III 30.4.2007 A.E.315 |
İKİNCİ EMİR
DAVA ŞEKLİ VE BAŞLATILMASI
(Ancak 5,000 Türk Lirasını geçmeyen taleplere ilişkin davalar hususunda 65. Emirde öngörülen özel nizamlara bakınız)
|
||
K. 2,1 ve
3,1 |
1. | Kaza Mahkemelerinde açılacak davalar, aksine bir kural bulunmadıkça, celpname ile başlatılır.
(Form l ve 2)
|
|
2. | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında tebliğ edilecek celpnameler veya celpname ihbarnameleri mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın mühürlenmez.
|
||
K. 3, 2
I. 2, 1 I. 3, 2 |
3. | Mühürlenmek üzere sunulan her celpnameye, davaya bakacak mahkemenin adı, davanın açıldığı yıl, davacının ve davalının tam olarak adları, davacının tam olarak adresi ve meşguliyeti ve sağlanabilirse davalının adresi ve meşguliyeti ve celpnamenin sunulduğu mukayyitliğin bulunduğu kent veya köyün belediye sınırları içindeki davacının tebliğ adresi yazılır. Celpname üzerine, talebin niteliği veya dava ile istenilen hukuki himaye veya çareler hakkında bir açıklama yapılır; ancak böyle bir açıklamada şikayet nedenlerinin veya davacının hakkı olduğuna inandığı hukuki himaye veya çarelerin tam olarak belirtilmesi gerekmez. Celpname, böyle bir açıklamanın sona erdiği yerde davacı tarafından veya davacının avukatı tarafından imza edilir.
|
|
I. 3, 4
K. 3, 3 |
4. | (a) | Davacının davayı temsilci sıfatıyla açtığı veya davalının temsilci sıfatıyla dava edildiği hallerde celpname üzerindeki açıklamada davacının davayı hangi sıfatla açtığı veya davalının hangi sıfatla dava edildiği belirtilir. |
(b) | Davalının herhangi bir ehliyetsizlik içinde bulun-duğu hallerde, yani bir küçük olması, veya Fasıl 252, Akıl Hastaları Yasası uyarınca bir akıl hastası veya bir suçlu akıl hastası olması, veya akli dengesi bozuk olup böyle bulunmayan bir kişi olması, veya Fasıl 277 Küçükler ve Müsrifler Vesayet Yasası uyarınca vasisi bulunan bir müsrif olması halinde, davalının bu gibi nitelikleri celp-namede davanın başlığında belirtilir ve vasinin veya idare memurunun (savunmada bulunmaya yetkili olsun veya olmasın) adı bildirilir. |
I. 3, 5 | 5. | Vasiyet davalarında, davacının bir alacaklı, vasiyeti tenfiz memuru, tereke idare memuru, kendisine vasiyet edilen kişi, veya varis sıfatıyle mı yoksa bu sıfatlardan başka bir sıfatla mı talepde bulunduğu, celpname üzerindeki açıklamada belirtilir. Söz konusu sıfatlardan başka bir sıfatla talepde bulunduğu durumlarda o sıfatın ne olduğu belirtilir.
|
||
I. 3, 6(1) | 6. | Aşağıda belirtilen davalarda, davacı tarafından tercih edildiği takdirde davacının talebi veya hakkı olduğunu iddia ettiği hukuki himaye veya çare, celpname üzerinde özel surette açıklanabilir (Form 2):
|
||
(a) ve (b) | (1) | Davacının, davalı tarafından ödenmesi gereken ve –
|
||
(a) | açıkça veya zımnen bir senetten veya bir sözleşmeden doğan (örneğin: poliçe, bono veya çek veya diğer sözleşmeler); veya | |||
(d) | (b) | asıl borçludan talep edilen bir alacağa veya miktarı para olarak saptanan bir talebe ilişkin bir teminattan doğan, | ||
bir alacağı, veya miktarı para olarak saptanan bir talebi, faizleri ile birlikte veya faizsiz olarak, tahsil etmek istediği durumlarda açılan davalarda; veya
|
||||
(2) | (2) | bir icar süresi sona eren veya malı tahliye etmesi icarcıya usulüne uygun olarak ihbar edilmek suretiyle icar süresi sona erdirilen veya kiraların ödenmemesi nedeniyle malı kullanma hakkını yitiren icarcı aleyhine veya böyle bir icarcıdan hak iddia eden kişiler aleyhine, dava kira konusunda bir talebi kapsasın veya kapsamasın, malın zilyetliğinin istirdatı için mal sahibince açılan davada; veya |
(3) | (3) | Malın icarı ile veya malın alıkonması nedeniyle zarar ziyan ile ilgili bir talepte bulunulup bulunulmamasına bakılmaksızın davacının belirli bir taşınır malın zilyetliğini istirdat etmek istediği durumlarda açılan davalarda; veya
|
|
(4)
53 Cilt II 490
|
(4) | Neşren hakaret, sözle hakaret, kötü niyetle kovuş-turma, haksız yere hapislik, iğfal veya evlenme sözve-risinin yerine getirilmemesi konularında açılan dava-larla, davacı tarafından hilenin varlığı iddia edilen davalar dışında kaza mahkemesinde açılan tüm diğer davalarda.
|
|
I. 3, 7 | 7. | Davacının talebi, sadece bir alacağı veya miktarı para olarak saptanabilen bir talebi ilgilendirdiği hallerde, celpname üzerinde yapılan açıklamada, talebin niteliğine ek olarak sıra ile alacağın veya para olarak saptanabilen talebin ve dava masraflarının miktarı beyan edilir. Açıklamada ayrıca, bu miktarların tebliğ tarihinden sonra on gün içinde veya tebliğin Kıbrıs içinde yapılmayacağı hallerde ispatı vücut kaydı yaptırılması için saptanan süre içinde ödendiği takdirde işlemin durdurulacağı da beyan edilir. Sözkonusu beyanlar Form 5 şeklinde kaleme alınır. Davalı tüm ödemeleri yapmakla birlikte, dava masraflarının tespitini isteyebilir. Böyle bir tespit sonucu masraf olarak ödenen miktarda altıda bir oranından daha fazla bir kısıntı yapılması halinde davacının avukatı, fazla masraf gösterilmesinin iyi niyete dayandığını kanıtlamadığı takdirde, tespit masraflarını ödemekle yükümlü olur.
|
|
I. 3, 8 | 8. | Davacının ilk olarak bir hesaplama yapılmasını arzu ettiği tüm hallerde, sözkonusu hesaplamanın yapılması için celpname üzerinde talepte bulunulur.
|
|
I. 3, 9 | 9. | Neşren hakaret davalarında davanın açılmasına neden olan yayınların teşhisi için celpnamede yeterli bilgi verilir.
|
|
Fasıl 8
m. 26(7) |
10. | Bir taşınmaz malın zilyetliğinin istirdatı için açılan davalarda taşınmaz malın değeri; taşınmaz mala tecavüz davalarında ise malın tecavüze uğrayan kısmının değeri celpname üzerindeki açıklamada belirtilir.
|
|
K. 3, 10
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E.522 |
11. | Davacı celpnamesini mühürletmek için mukayyitliğe sunduğunda, her davalı için, biri tebliğ edilmek öteki de tebliğin yapıldığını doğrulayan tebliğ mazbatasına iliştirilmek üzere celpnamenin ikişer daire suretini mukayyitliğe teslim eder.
|
|
K. 3, 8 ve 5
I 3, 13 ve 11 |
12. | Celpname mühürlenebilecek bir celpname ise, mukayyit davayı Hukuk Davaları Siciline geçirir ve oradaki kayıt sırasına göre celpnameye bir sıra numarası verir ve davanın dosyalandığı tarihi belirtmek suretiyle “19… senesi…………. ayının………inci günü dosyalanıp mühürlendi” sözcüklerini celpname üzerine yazar ve celpnameyi mahkemenin mühürü ile mühürler. Yukarıdaki işlem yapıldıktan sonra celpname ısdar edilmiş ve dava başlatılmış sayılır.
|
|
I. 5, 15 | 13. | Vasiyet davalarıyla ilgili bir celpnamenin mühürlenmesi işlemine gidilmeden önce davacı veya davacılardan biri tarafından celpname üzerindeki açıklamayı doğrulayan bir yemin takriri dosyalanır.
|
|
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
14. | KKTC’de yaşayan davacı tarafından 200.- Türk Lirasını aşan bir taleple celpname mühürlenmek üzere avukat tarafından sunulduğı zaman ekinde Form 4’e uygun bir Avukat tutma varakası olmalıdır. Davacının okuma yazma bilmediği hallerde Avukat tutma varakasının Form 4’e uygun bir şekilde bir Mukayyit veya bir tasdik memuru veya avukat kâtibi olmayan iki ehil tanık tarafından tasdik edilmesi gerekir.
Ancak, haklı nedenler gösterildiği takdirde (bu nedenlerin zapta geçirilmesi gerekir) ve yargıcın izni ile, celpname yukarıda belirtildiği şekilde bir avukat tutma varakası ile birlikte sunulmamış olmasına rağmen mühürlenebilir. Ancak, gereken avukat tutma varakası daha sonra yargıcın uygun göreceği bir süre içinde dosyalanır.
|
|
m. 9(1)(a) | 15. | Fasıl 277, Küçükler ve Müsrifler Vesayet Yasası uyarınca vasisi bulunan bir müsrif tarafından veya onun namına hareket eden kişi tarafından sunulan bir celpname üzerinde müsrifin vasisinin imzasını taşıyan ve davanın onun tavsiye ve rızası ile açıldığını gösteren bir beyan bulunmadıkça, mühürlenmez. Böyle bir beyan, vasi okuyup yazma bilmeyen bir kişi ise, bir mukayyit veya tasdik memuru veya avukat katibi olmayan iki yetenekli tanık tarafından tasdik olunur. Bir celpname böyle bir müsrif tarafından veya onun namına hareket eden kişi tarafından bu nizam kurallarına aykırı olarak dosyalandığında, celpname uyarınca başlatılan tüm işlemlerin, sözkonusu kurallara uygun olarak hareket edilinceye kadar, durdurulmasına bir yargıç tarafından emir verilebilir ve kurallara uygun olarak hareket edildiğinin kanıtlanması üzerine, durdurma emrinin kaldırılmasına bir yargıç tarafından emir verilebilir.
|
EMİR 2 A
ELEKTRONİK ORTAMDA DOSYALAMA
|
||||
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
1. | Mahkeme ve yargıç izni olmaksızın dosyalanabilen bir celpname veya herhangi bir yasa veya mahkeme tüzüğünde belirlenmiş başka bir biçimde başlatılan tüm davalar ile dilekçe, layiha, takrir, muhtıra ve belgeler, elektronik ortamda dosyalanabilir.
|
||
2. | Elektronik dosyalamada Ek. A’da yer alan formlar kullanılır.
|
|||
3. | Elektronik ortamda dosyalanan ve avukat tarafından imzalanması gereken evrak, Mahkemeler Bilgi İşlem Merkezi tarafından avukatlara verilen ve ilgili avukatın imzası yerine geçen, özel şifreden oluşan, güvenliği sağlanmış bir “anahtar” kullanılarak dosyalanır.
Davacı ve davalı tarafından imzalanan avukat tutma varakaları ile yemin takrirleri tarayıcıdan (scanner) geçirilerek dosyalanır. Ancak yemin takririnin mukayyit huzurunda imzalanmış ve mühürlenmiş olması gerekir.
|
|||
4. | Celpname, istida ve ekinde bulunan evrak elektronik ortamda dosyalandığında, dava dosyasına konması ve davalı veya davalılara tebliğ edilmesi için gerekli sayıda suret mukayyitlik tarafından çoğaltılarak tasdiklenip, mühürlenir.
|
|||
5. | Elektronik ortamda dosyalanan evrak, mukayyit tarafından mühürlendikten sonra, bu Tüzük kurallarına bağlı olarak, mukayyitliğe dosyalanan evrak gibi işlem görür.
|
|||
6. | Elektronik ortamda dosyalanan evrak için tahsil edilmesi gereken harçlar, dosyalamayı yapan Avukatın kredi kartından tahsil edilir ve Mahkemelerin banka hesabı üzerinden Gelir ve Vergi Dairesi hesabına yatırılır.
|
|||
E. 3, n.1 | ÜÇÜNCÜ EMİR
AVUKAT DEĞİŞTİRME
|
|||
I, 7, 2 | 1. | Bir avukat aracılığı ile dava açan veya bir avukat aracılığı ile savunulan taraf, Sekizinci Emrin 4. nizamındaki kurallara bağlı kalınması koşuluyla, herhangi bir sebep veya meselede avukatını, sebep veya meseleye bakan mahkeme nezdinde değişikliği bildiren bir ihbarname dosyalamak suretiyle değiştirmekte özgürdür. Ancak, avukat değiştirme ihbarna-mesi dosyalanıncaya ve ihbarnamenin bir sureti sebep veya meseledeki karşı tarafa tebliğ edilinceye kadar, önceki avukat, sebep veya mesele, gerek Kaza Mahkemesinde gerek Yüksek Mahkemede olsun, kesin karara bağlanıncaya kadar ilgili tarafın avukatı sayılır.
|
||
DÖRDÜNCÜ EMİR
CELPNAMENİN YENİLENMESİ
|
||||
I. 8, 1 | 1. | Hiçbir celpnamenin yürürlük süresi ısdar edildiği günden başlamak üzere 12 ayı geçmez. Ancak, celpnamede adı yazılı herhangi bir davalıya tebliğ yapılmamış ise davacı 12 aylık süre sona ermeden önce celpnamenin yenilenmesine emir verilmesi için başvuruda bulunabilir; Mahkeme de, söz konusu davalıya tebliğin yapılması için gerekli çabanın gösterildiğine kanaat getirdiği takdirde, diğer geçerli nedenlere dayanarak, yenilendiği gün dahil olmak üzere celpnamenin altı aylık bir süre için yenilenmesine ve bu gibi yenilenme işleminin, yenilenen celpnamenin yürürlük süresi sona ermeden, zaman zaman bu şekilde tekrarlanmasına emir verebilir.
Bu gibi durumlarda, celpname üzerine “……………………..-19.. tarihli emir ile yenilendi” sözleri veya eş anlamda sözler mukayyit tarafından kırmızı mürekkeple yazılır; ve bu suretle yenilenen celpname, esas celpnamenin ısdar edildiği tarihten itibaren yürürlükte kalır ve davanın başlatılma süresini kısıtlayabilen herhangi bir yasanın uygulanmasını engellemek ve diğer tüm amaçlar için elde bulundurulur.
|
||
2. | Bir celpname yenilendikten sonra, esas celpname üzerine yazılan ve celpnamenin yenilendiğini gösteren yazılar aynen celpnamenin tebliğ için kullanılan her daire sureti üzerine de yazılır. | |||
E 5, n.1-2 | BEŞİNCİ EMİR
CELPNAMENİN TEBLİĞİ
|
|||
K. 4, 1 ve 2 | 1. | Celpname üzerinde adı yazılı bulunan her davalıya, bir yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, celpnamenin bir daire sureti bu Emrin 2. nizamında öngörüldüğü biçimde tebliğ edilir ve bu gibi bir tebliğ geçerli bir tebliğ sayılır.
|
||
K 4, 3 | 2. | (1) | Tebliğ, mümkün olan durumlarda, daire suretinin tebliğ edilecek kişiye bizzat verilmesiyle yapılır; ancak tebliğ edilecek kişi evinde veya her zamanki iş yerinde bulunmadığında daire suretinin–
|
|
(i) | tebliğin yapıldığı zaman, tebliğ edilecek kişinin kendi kenti veya köyü içinde veya kendi kentinin veya köyünün arazisi içinde bulunan ailesinin 16 yaşında veya 16 yaşından yukarı olduğu aşikar olan bir ferdine; veya
|
|||
(ii) | böyle bir yaşta olduğu aşikâr olan ve tebliğ edilecek kişinin iş yerinin sorumlusu olan kişiye; veya
|
|||
(iii) | tebliğ edilecek kişinin patronu ile birlikte kalan bir hizmetkâr olması halinde, patronuna bırakıl-masıyla tebliğ yapılmış sayılır. Daire suretinin, tebliğ edilecek kişiden başka bir kişiye bırakılmasıyla yapılan tebliğlerde, tebliğ edilecek kişinin evinde veya her zamanki iş yerinde bulunmadığı hususu (hal böyle ise) tebliğin yapıldığını gösteren tebliğ mazbatasında belirtilir. (Form 5) |
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E.522 |
(2) | Tebliğ edilen celpnamenin bir suretini ekinde bulunduran ve tebliğin neticesini gösteren tebliğ mazbatası, tebliğden sonraki gün mukayyitliğe dosyalanır. Tebliğ Mazbatası dosyaladıktan sonra, Mukayyitlik tebliğ tarihini 2 gün içine davacıya bildirir.
Emir 65 dışında dosyalanan herhangi bir celpname mühürlendikten itibaren 1 ay zarfında;
Emir 65 n.2 altında dosyalanan bir celpname ise duruşma olarak tayin edildiği tarihten en az 7 gün önce; davalıya tebliğ edilmediği takdirde, bunun nedenlerini gösteren tebliğ mazbatası Mukayyiliğe dosyalanır.
Mukayyitlik tebliğin yapılamama nedenini 2 gün içinde davacıya bildirir.
|
|
3. | Tebliğ edilecek kişiye bizzat verilmek suretiyle yapılacak tebliğler günün veya gecenin herhangi bir saatinde ve herhangi bir yerde ve haftanın herhangi bir gününde yapılabilir. Bu kural, tebliğ edilecek kişinin bir aile ferdine, veya tebliğ edilecek kişi patronu ile birlikte kalan bir hizmetkar olması halinde patronuna bırakılan daire suretleri hususunda da aynen uygulanır. Ancak diğer durumlarda tebliğ edilecek kişinin çalıştığı işyerinin sorumlusuna bırakılacak daire sureti iş saatlerinde ve iş yerinde bırakılır.
|
||
I. 9, 4
K. 4, 4 |
4. | Davalının bir küçük olduğu durumlarda, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, küçüğün savunmasını yapmaya yetkisi olan vasisine, veya, böyle bir vasisi yoksa, babasına veya annesine veya savunma yetkisi olmayan vasisine, veya, onların da olmaması halinde, küçükle birlikte yaşayan veya onu himayesinde bulunduran kişiye yapılan tebliğ, küçüğe yapılan geçerli tebliğ sayılır. Ancak mahkeme veya yargıç, bizzat küçüğe yapılan veya yapılacak olan bir tebliğin geçerli sayılmasına emir verebilir. |
I 9, 5
K 4, 5 |
5. | Davalının, Fasıl 252, Akıl Hastaları Yasası uyarınca bir akıl hastası veya suçlu akıl hastası olduğu saptanmış bir kişi olduğu veya sözü edilen yasa uyarınca bir akıl hastası veya suçlu akıl hastası olduğu saptanmamış olmasına rağmen şuuru bozuk bir kişi olduğu hallerde, vasisi varsa vasisine, vasisi yoksa, beraber kaldığı veya himayesi altında bulunduğu
kişiye, yapılan tebliğ, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, geçerli tebliğ sayılır.
|
m.9 | 6. | Davalı, Fasıl 277, Küçükler ve Müsrifler Vesayet Yasası uyarınca vasisi olan bir müsrif ise, celpname hem müsrife hem de vasisine tebliğ edilir.
|
I. 9, 8
K. 4, 7 |
7. | Tüzel kişilere yapılacak tebligatın nasıl yapılacağını düzenleyen yasal kural olmadığı hallerde, bir celpnamenin veya diğer tebliğ evrağının daire suretini tüzel kişinin başkanına veya diğer başmemuruna, veznedarına, veya sekreterine vermek veya böyle bir daire suretini tüzel kişinin dairesine teslim etmek geçerli tebliğ sayılır; ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulmuş olmayan bir şirketin söz konusu olduğu durumlarda daire suretini söz konusu şirketin Kıbrıs’taki iş yerine, veya şirketin böyle bir yeri yoksa, Kıbrıs’ta şirket namına iş yapmaya yetkili olduğu görünen kişiye vermek, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, geçerli tebliğ sayılır. Bir celpname veya diğer tebliğ evrakının herhangi bir tüzel kişiye veya herhangi bir cemiyete veya derneğe veya tüzel kişiliği olan veya olmayan herhangi bir kuruluşa veya birkaç kişiye tebliği konusunda herhangi bir yasa ile kural konmuş olan durumlarda celpnamenin daire suretinin tebliği ilgili yasa kurallarına göre yapılabilir.
|
I. 9. 8A | 8. | Kıbrıs dışında ikamet eden veya iş yapan bir iş sahibi adına Kıbrıs’ta oturan veya iş yapan vekili tarafından veya onun aracılığı ile bir sözleşme yapıldığında böyle bir sözleşme ile ilgili olan veya böyle bir sözleşme nedeniyle açılan bir davaya ilişkin celpnamenin tebliği, vekilin yetkisi kaldırılmadan veya iş sahibi ile iş ilişkileri sona erdirilmeden önce verilen bir mahkeme veya yargıç izni ile vekile yapılabilir. Söz konusu izni veren emre ilişkin ihbarname ve ihbarname ile celpnamenin birer daire sureti, posta ücreti peşinen ödenmiş çift taahhütlü mektupla davalı veya davalıların yargı yetki alanı dışındaki adres veya adreslerine hemen gönderilir; ancak bu nizam kuralları, bu tüzükte öngörülen herhangi bir tebliğ yöntemini geçersiz kılmaz veya etkilemez. |
I. 9, 2
I. 67, 6 53 Cilt II 490 |
9. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir nedenle tebliğin bu emrin 2. nizamında öngörüldüğü biçimde zamanında yapılmasının mümkün olmadığına ikna edilirse, ikame tebliğ için (yani tebliğ edilecek evrakın bizzat davalı yerine davalıyı temsil eden bir kişiye verilmesi için) veya başka usulde bir tebliğ için veya tebliğ yerine celpname çıkarıldığının mektup, ilan veya başka bir suretle ihbar edilmesi için haklı göreceği bir emri verebilir.
|
K. 5, 3 | 10. | Bu Emrin 9. nizamı uyarınca verilen bir emirde, davalının celpnameye ilişkin ispatı vücut kaydını hangi süre içinde yaptırması gerektiği tayin edilir. Emirde, ayrıca, tayin edilen süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırılmadığı takdirde dava ile ilgili herhangi bir dilekçenin davalıya ihbarının, ilgili ihbarnamenin bir daire suretini mahkeme ilan tahtasına asmak suretiyle yapılabileceğine dair bir direktif bulunur.
|
E. 5A | EMİR 5A
İKAME TEBLİĞ
|
|
I. 10
53 Cilt II 490 |
İkame tebliğ için (yani tebliğ edilecek evrağın bizzat davalı yerine davalıyı temsil eden bir kişiye verilmesi için) veya başka usulde bir tebliğ için veya tebliğ yerine celpname çıkarıldığının mektup, ilân veya başka suretle ihbar edilmesi için emir verilmesi hususunda mahkeme veya bir yargıca sunulan her dilekçe, dilekçenin dayandığı nedenleri belirten bir yemin takriri ile desteklenir.
|
E 6, n.1 | ALTINCI EMİR
YARGI YETKİSİ ALANI DIŞINDAKİ YERLERDE YAPILACAK TEBLİĞLER
|
|||
I. 11, 1 | 1. | 1976 Mahkemeler Yasası’nın 24. maddesi kurallarına bağlı kalınması koşuluyla, mahkeme veya yargıç aşağıdaki hallerde bir celpnamenin tebliğinin veya bir celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarın yargı yetkisi alanı dışında yapılmasına müsaade edebilir:
|
||
(a) | (a) | tüm dava konusunun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuri-yeti’nde bulunan herhangi bir çeşit taşınmaz mala ilişkin olduğunda ; veya
|
||
(b) | (b) | dava ile, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan herhangi bir çeşit taşınmaz malı etkileyen herhangi bir Yasanın, senedin, vasiyetnamenin, sözleşmenin, yükümlülüğün veya sorumluluğun tefsiri, düzeltilmesi, kaldırılması veya uygulanması istendiğinde; veya
|
||
(c) | (c) | ikâmetgâhı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olan veya normal olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde oturan bir kişi aleyhine herhangi bir hukuki himaye talebinde bulunulduğunda ; veya
|
||
(d) | (d) | öldüğü zaman ikametgâhı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olan herhangi bir kişinin taşınır mallarının idaresi için açılan davalarda veya ilgili vakıf tesis belgesinde öngörülen ve KKTC’de bulunan mallarla ilgili olan Vakıflar konusunda açılan ve tebligatın vakıf tesis belgesindeki mütevelliye yapılması gereken davalarda; veya
|
||
(e) (i) | (e) | (i) | KKTC’de yapılan bir sözleşmeyi; veya
|
|
(ii) | (ii) | KKTC dışında ticaretle uğraşan veya KKTC dışında oturan herhangi bir iş sahibi namına KKTC’de ticaretle uğraşan veya oturan bir vekili tarafından veya böyle bir vekil aracı-lığıyla yapılan bir sözleşmeyi, uygulamak, feshetmek, lağvetmek, iptal etmek veya başka sureyle etkilemek, veya böyle bir sözleşmenin ihlâli için veya ihlaliyle ilgili olarak zarar ziyan veya başka bir hukuki himaye elde etmek için açılan davalarda; veya bir sözleşmenin nerede yapıldığına ve KKTC’de ihlalinden önce veya aynı zamanda KKTC dışında ihlâl edilmiş olup KKTC’de ifa edilecek kısmının ifa edilmesinin olanaksız hâle gelmiş olmasına bakılmaksızın söz konusu sözleşmenin KKTC’de ihlâli için açılan davalarda; |
(ee) | (f) | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde işlenen bir haksız fiile dayandırılan davalarda; veya
|
|
(f) | (g) | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılacak herhangi bir şeyle ilgili olarak bir men’i müdahale emri verilmesi için veya, Kuzey Kıbrıs Türk Cum-huriyeti’nde çıkarılan bir rahatsızlığın menedilmesi veya bertaraf edilmesi için açılan davalarda. (Bu gibi davalarda zarar ziyan da talep edilip edilmemiş olmasına bakılmaz); veya
|
|
(g) | (h) | KKTC dışında bulunan bir kişinin, başka bir kişi aleyhine yöntemine uygun olarak açılmış ve tebliği KKTC’de yapılmış olan bir davada gerekli veya uygun taraf olduğunda.
|
|
I. 11, 2A
|
2. | Herhangi bir sözleşmede taraflar, sözleşme ile ilgili olarak açılacak herhangi bir davaya ilişkin celpnamenin tebliğinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde veya dışında herhangi bir yerde, taraflardan herhangi birine, veya taraflardan biri namına herhangi bir kişiye veya sözleşmede gösterilen veya belirtilen herhangi bir usulde yapılmasını kararlaştırabilirler. Böyle bir celpnamenin sözleşmede gösterilen veya belirtilen taraflara veya kişilere veya sözleşmede gösterilen veya belirtilen yerde veya usulde tebliği, taraflar nerede ikamet ederse etsin, geçerli ve etkili tebliğ sayılır. Sözleşmede tebliğin yapılabileceği bir yer veya usul veya kişi göste-rilmemiş veya belirtilmemiş ise, söz konusu celpnamenin KKTC dışında tebliğine emir verilebilir
|
|
I. 11, 3 |
3. | Vasiyet davalarında, bir celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin tebliği, mahkeme veya yargıcın izni ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında yapılabilir.
|
|
I. 11, 4
K. 6, 2 |
4. | Bir celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin bir davalıya KKTC dışında tebliğine izin verilmesi için sunulan dilekçeler, davacının, ilk nazarda haklı bir dava sebebi bulunduğuna mahkemeyi veya yargıcı ikna edecek bir yemin takriri veya başka bir kanıtla desteklenir. Böyle bir yemin takriri veya başka kanıtta, davalının hangi yer veya ülkede bulunduğu veya bulunma ihtimali olduğu, İngiliz uyruklu olup olmadığı ve dilekçenin dayandığı nedenler ayrıca gösterilir. İstenilen izin, tebliğin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında yapılmasının bu Emrin öngördüğü kurallara uygun olduğuna dair mahkeme veya yargıç yeterince ikna edilmediği takdirde verilmez.
|
|
I. 11, 5
K. 6, 3(2) |
5. | Sözkonusu celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin KKTC dışında tebliğine izin veren emirde, tebliğden sonra davalının ispatı vücut kaydı yaptıracağı süre saptanır. Bu süre celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin tebliğ edileceği yere veya ülkeye göre saptanır. Emirde ayrıca, davalının tayin edilen süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmadığı takdirde dava ile ilgili herhangi bir başvurunun tebliğinin başvurunun bir daire suretinin mahkeme ilân tahtasına asılması ile yapılabileceğine dair bir direktif bulunur. |
I. 11, 6
K. 6, 4 |
6. | Davalının İngiliz uyruklu veya İngiliz Dominyonlarında yaşayan bir kişi olmadığı hallerde davalıya, celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarname tebliğ edilir ve asıl celpname tebliğ edilmez, sözkonusu ihbarname Form 6’ya göre hazırlanır.
|
|
K. 6, 7
(1934) |
7. | Bir celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin, tebliğ konusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kapsayan veya kapsayacak olan bir konvansiyonun mevcut olduğu herhangi bir yabancı ülkede tebliğ edilmesine mahkeme veya yargıç tarafından izin verildiğinde, konvansiyondaki özel şartlara bağlı kalınması koşuluyla aşağıdaki yöntem uygulanır:-
|
|
(1) | Böyle bir tebliğin yapılmasını isteyen taraf, mukayyide, Form 7’ye uygun olarak hazırlanan bir dilekçe sunar. Dilekçede, tebliğin (i) doğrudan doğruya İngiliz Konsolosu aracılığı ile mi (ii) yabancı ülkenin yargı makamları aracılığı ile mi yapılması istendiği belirtilir. Dilekçe ile birlikte: |
(a) | tebliğ edilecek belge; | |||
(b) | tebliğ edilecek belgenin iki sureti, tebliğin yapılacağı ülke Fransa olduğunda tebliğ edilecek belgenin üç sureti; | |||
(c) | tebliğ edilecek belgenin, tebliğin yapılacağı ülkenin resmi diline çevirisi, çeviri dilekçe sahibi veya vekili tarafından yeminle doğrulanır ve | |||
(d) | sözkonusu çevirinin iki sureti, tebliğin İngiliz uyruklu bir kişiye İngiliz Konsolosu aracılığı ile yapılması istendiğinde, tebliğ edilecek belgenin çevirisi ve suretlerinin eklenmesine, tebliğin yapılacağı ülkenin Türkiye dışında bir ülke olması halinde, gerek yoktur.
|
|||
R.G. 24 6.90
Ek III A.E.255 |
(2) | Böyle bir tebliğin yapılması için başvuruda bulunan taraf, tebliğ yapılacak her kişi için mahkemeye 5000 Türk Lirası tutarında bir depozito yatırır. Böyle bir tebliğin yapılmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığınca* yapılan masrafların depozito olarak yatırılan paradan daha az olması halinde artan para, depozitoyu yatıran tarafa mukayyitçe geri ödenir.
|
||
(3) | Mukayyit gerekli olan hallerde, tebliğ edilecek belgenin bir suretini ve doğrulanmış çevirisini dosyalar. Mukayyit tebliğ edilecek belgeyi mühürler ve iki suretini, tebliğ Fransa’da yapılacaksa üç suretini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığına* gönderir. Tebliğ edilecek belge ile birlikte (gerekli olan hallerde belgenin doğrulanmış çevirisini de mühür-leyerek iki suret halinde gönderir,
|
|||
K. 6, 6
I. 11, 8(3) |
8. | Bir İngiliz Konsolosu tarafından verilen şahadetname, veya tebliği yapan kişinin bir İngiliz Konsolosu huzurunda yaptığı yemin takriri, veya yabancı bir ülkenin hükümeti veya mahkemesi tarafından gönderilen resmi bir şahadetname veya yeminle veya yeminsiz yapılan bir beyanname, celpnamenin veya celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin davalıya şahsen veya yabancı ülkenin yasaları uyarınca yöntemine uygun olarak veya bu anlamda sözlerle, tebliğ edildiğini tasdik veya beyan ettiği takdirde, tebliğin yapıldığını kanıtlayan yeterli delil sayılır.
|
||
I. 11, 8(4)
1953 Cilt II 490 |
9. | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti mahkemesine, bu Emrin 8. nizamında öngörüldüğü biçimde gönderilen resmi şahadet-name veya beyannamede, bir belgeyi tebliğ için girişilen çabaların sonuç vermediği beyan edilmiş ise, davacının yapacağı tek taraflı başvuru üzerine, mahkeme veya yargıç, davacının böyle bir belgenin tebliğinin ikame tebliğ ile yapılması için başvuruda bulunmasında serbest olduğuna dair emir verebilir
|
||
E.7, n.1-3 | YEDİNCİ EMİR
KENDİ ADLARINDAN BAŞKA BİR AD ALTINDA İŞ YAPAN FİRMALAR VE KİŞİLER VE BU GİBİ FİRMA VE KİŞİLER ALEYHİNE AÇILAN DAVALAR |
|||
K. Ortaklık
Nizamları 1929, 2-12 I. 48A, 1 |
1. | Bir firmanın ortakları sıfatıyle talepte bulunan veya taahhüt altına giren ve Kıbrıs’ta iş yapan iki veya ikiden fazla kişi, ortak bulundukları firmalar namına (eğer varsa) ortaklığın | ||
*İngilizce metinde Sömürge Müsteşarı olarak geçer. | ||||
devam ettiği süre içinde meydana gelen herhangi bir dava sebebi ile ilgili olarak davacı veya davalı olabilirler; ve bu gibi hallerde açılan herhangi bir davada, taraflardan herhangi biri, bir yargıca, dava sebebinin meydana geldiği zamanda, ilgili firmada ortak bulunan kişilerin adlarını ve adreslerini bildiren bir beyannamenin yargıcın emredeceği biçimde ve yargıcın talimatına göre yeminle veya başka türlü doğru-lanmış olarak verilmesi için ihbarlı bir dilekçe ile başvuruda bulunabilir.
|
||||
I. 48A, 2 | 2. | Firmalar adına ortaklarca bir celpname ısdar edildiğinde, herhangi bir davalının veya davalı adına başkasının yazılı isteği üzerine davacılar veya avukatları, davacı firmayı oluşturan tüm kişilerin adlarını ve ikametgâh adreslerini yazılı olarak bildirirler. Davacılar veya avukatları böyle bir isteği yerine getirmekte kusur ederlerse, dava ile ilgili tüm işlemler, bu amaçla yapılan bir başvuru üzerine, mahkeme veya yargıcın emredeceği koşullara bağlı olarak durdurulabilir. Ortakların adları yukarıda öngörüldüğü biçimde bildi-rildiğinde, dava, ortakların adları celpnamede davacı olarak gösterilmiş gibi aynı biçimde devam eder ve tüm hususlarda aynı sonuçlar alınır. Ancak, buna rağmen, tüm işlemler firma adına sürdürülür.
|
||
I. 48A, 3 | 3. | Bir firmada ortak olan kişiler firma adına bu Emrin 1. nizamı uyarınca dava edildikleri hallerde, celpname ortaklardan herhangi birine veya birkaçına veya ortaklığın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içindeki esas iş yerinde, tebliğin yapıldığı sırada ortaklık işlerinin sevk ve idaresinden orada sorumlu olan herhangi bir kişiye tebliğ edilir; ve bu nizamlara bağlı kalınması koşuluyla, bu suretle yapılan tebliğ, firmanın ortaklarından herhangi birinin Kıbrıs dışında olup olmama-sına bakılmaksızın, dava edilen firmaya yapılmış geçerli tebliğ sayılır, ve bu gibi ortaklara celpname tebliği için izin gerekmez: Ancak, davanın başlamasından önce feshedilmiş olduğu davacının bilgisi dahilinde olan bir ortaklık sözkonusu olduğunda, celpname, yükümlülük altına alınması istenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki tüm kişilere teker teker tebliğ edilir. |
I. 48A, 4 | 4 | Bir firma adına bir celpname ısdar edildiğinde ve bu Emrin 3. nizamında öngörüldüğü biçimde tebliğ edildiğinde, celpnamenin tebliğ edildiği her kişiye, tebliğin yapıldığı sırada, Form 8’e göre hazırlanan bir ihbarname ile celpnamenin kendisine ortaklığın bir ortağı sıfatıyle, veya ortaklığın işlerini sevk ve idare eden bir kişi sıfatıyle veya her iki sıfatla mı tebliğ edildiği bildirilir. Böyle bir ihbarda bulunulmaması halinde, celpname, tebliğ edilen kişiye ilgili firmanın bir ortağı sıfatıyle tebliğ edilmiş sayılır.
|
||||
I. 48A, 5 | 5. | Kişiler, ortak sıfatıyla ortak oldukları firma adına dava edildiklerinde, davada bireysel olarak kendi adlarıyla ispatı vücut kaydı yaptırırlar; ancak, buna rağmen, müteakip işlemler firma adına devam eder.
|
||||
I. 48A, 6 | 6. | Bir celpname, bu Emrin 3. nizamı uyarınca ortaklığın işlerini sevk ve idare eden bir kişiye tebliğ edildiğinde, tebliğin yapıldığı kişi dava edilen firmanın bir ortağı değilse, davada ispatı vücut kaydı yaptırmasına gerek yoktur.
|
||||
I. 48A, 7 | 7. | Kendisine bu Emrin 3. nizamı uyarınca bir ortak sıfatıyle tebliğ yapılan ancak esasa ilişkin zamanlarda ortaklık sıfatı olduğunu veya bir ortak olarak yükümlülük altında bulunduğunu inkâr eden herhangi bir kişi davada ispatı vücut kaydı yaptırırken, “kendisine bir ortak sıfatıyle tebliğ yapılan fakat esasa ilişkin zamanlarda bir ortak olduğunu inkâr eden bir kişi olarak” ispatı vücut kaydı yaptırdığını beyan edebilir. Bu şekilde yapılan ispatı vücut kaydı, yürürlükte olduğu sürece ilgili firma adına yapılan bir ispatı vücut kaydı olarak işlem görür. Bir kişi, ispatı vücut kaydı yaptırırken böyle bir beyanda bulunursa, (a) davacı, böyle bir beyanda bulunan kişinin, ilgili firmada ortak olduğu veya bir ortak olarak yükümlülük taşıdığı gerekçesiyle sözkonusu beyanın iptal edilmesi için mahkemeye başvuruda bulunabilir, veya bu hususu, işlemin daha sonraki bir safhasında karara bağlanmak üzere, askıda bırakabilir veya (b) ispatı vücut kaydı yaparken bu gibi bir beyanda bulunan kişi, firmada ortak olmadığı veya bir ortak gibi yükümlülük altında bulunmadığı nedeniyle kendisine yapılan tebliğin iptal edilmesi için mahkemeye başvuruda bulunabilir; veya savunma lâyihasında aşağıdaki iki şıktan birini veya her ikisini yani (1) bir ortak olarak sorumlu olduğunu ve/veya (2) davacının talebi hususunda davalı şirketin sorumlu olduğunu inkâr edebilir. Taraflardan birinin başvurusu üzerine, tebliğin yapıldığı kişinin yükümlülüğü ve davalı firmanın yükümlülüğü konularının mahkemenin uygun göreceği usulde ve zamanlarda yargılanmasına herhangi bir zaman emir verilebilir.
|
||||
I. 48A, 8 | 8. | Bir hüküm veya emrin bir firma aleyhine olduğu durumlarda, Tüzüğün 40-45. Emirleri kurallarına veya yürürlükte bulunan herhangi başka bir tüzük veya yasa kurallarına bağlı kalınması koşuluyla –
|
||||
(a) | Ortaklığın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içindeki malları aleyhine;
|
|||||
(b) | bu Emrin 5. ve 6. nizamları uyarınca kendi adına ispatı vücut kaydı yaptıran, veya bir ortak olduğunu ispatı vücut kaydı yaptırarak kabul eden, veya bir ortak olduğuna mahkemece hükmedilmiş olan herhangi bir kişi aleyhine;
|
|||||
(c) | celpnamenin bir ortak sıfatıyle kendine bizzat tebliğ edilen ve ispatı vücut kaydı yaptırmayan herhangi bir kişi aleyhine, | |||||
icra takibi yapılabilir.
Davada, lehine hüküm veya emir verilen taraf, herhangi başka bir kişi aleyhine ilgili firmanın bir ortağı olduğu gerekçesiyle icra takibi yapmaya hakkı olduğunu iddia ederse, icra takibine izin verilmesi için mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir; ve mahkeme veya yargıç, sözkonusu kişinin yükümlülüğü konusunda ihtilâf yoksa istenilen izni verebilir, veya yükümlülük konusunda ihtilâf varsa, bir davada ortaya çıkan herhangi bir sorun veya meselenin yargılanmasında ve karara bağlanmasında izlenen yöntemlerle ilgili kişinin yükümlülük konusunun yargılanmasına ve karara bağlanmasına emir verebilir. Ancak bir firma aleyhine verilen hüküm, ortaklığın malları aleyhine olan haller hariç, celpname ısdar edildiği zaman firmanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında bulunan ve celpnameye ispatı vücut kaydı yaptırmayan ortaklarından herhangi birini yükümlü kılmaz, ibra etmez veya başka suretle etkilemez, meğer ki, bu tüzüğün Altıncı Emri uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında veya dava ile ilgili celpnamenin ısdarından sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde kendisine tebliğ yapılmış olsun.
|
||||||
I. 48A, 9 | 9. | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinde iş yapan bir firmanın borçlarına, Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın VII. Bölümü veya yürürlükte bulunan herhangi başka bir yasa veya tüzük uyarınca, ilgili firmanın bir veya birden fazla ortağının dış ülkelerde ikamet etmekte olmasına rağmen, haciz konabilir; ancak bu gibi durumlarda, ortaklık işlerini sevk ve idare eden kişiye veya firmanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan herhangi bir ortağına, borçlulara tebliğ edilen haciz emrinin tebliğ edilmesi gerekir. Herhangi bir ortak tarafından haciz emri uyarınca yapılan ispatı vücut kaydı, ilgili firma tarafından yapılmış yeterli bir ispatı vücut kaydı sayılır.
|
||||
I. 48A, 10 | 10. | Yukarıdaki nizamlar, bir firma ile bir veya birden fazla üyesi arasında ve bir veya birden fazla müşterek üyesi bulunan firmalar arasında açılan davalarda uygulanır, ancak bu gibi firma veya firmaların Kıbrıs içinde iş yapmaları gerekir. Bu gibi davalarda mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın icraya gidilmez; ve icraya gidilmesine izin verilmesi için bir dilekçe verilmesi halinde adil sayılacak tüm izahatın derlenmesine ve soruşturmanın yapılmasına emir verilebilir ve başka direktifler verilebilir.
|
||||
I. 48A, 11 | 11. | Kıbrıs içinde kendi adından başka bir ad veya ünvan altında bir iş yapan herhangi bir kişi, bir firma adı gibi, bu gibi ad veya ünvan altında dava edilebilir ve meselenin niteliğinin müsaade ettiği oranda firmalar aleyhine başlatılan işlemlere ilişkin tüm nizamlar uygulanır.
|
||||
E. 8, n.1-2 | SEKİZİNCİ EMİR
YOKSUL KİŞİLER TARAFINDAN VE YOKSUL KİŞİLER ALEYHİNE BAŞLATILAN İŞLEMLER
|
|||||
K. 39, 1 | 1. | Mahkeme veya yargıç, iflas işlemleri hariç, herhangi bir kişinin yoksul olarak dava açmasını veya bu sıfatla savunmada bulunmasını, ilgili kişinin –
|
||||
R.G. 24.6.90
Ek III A.E. No. 255 |
(i) | mal varlığı değerinin (giysileri, yatak ve yatak takımları ve ilgili dava mevzuu hariç) 250,000 Türk Lirasını aşmadığına; ve
|
||||
(ii) | tüm kaynaklardan sağladığı gelirinin haftada 10,000 Türk Lirasını aşmadığına; ve
|
|||||
(iii) | dava açmasında veya savunmada bulunmasında makul nedenleri olduğuna, | |||||
kanaat getirdiği hallerde kabul edebilir. | ||||||
K. 39, 2 ve 3 | 2. | (1) | Dilekçeye –
|
|
(a) | dilekçe sahibinin bu Emrin 1. nizamının (i). ve (ii). koşulları kapsamına girdiğine dair bir beyan veya eş anlamda bir açıklamayı içeren ve dilekçe sahibinin dava açma veya savunmada bulunma isteğinin dayandığı tüm esasa ilişkin olguları belirten ve bu gibi olgulardan hangilerinin dilekçe sahibinin kişisel bilgisi dahilinde olduğunu, hangilerinin başka kaynaklardan edinilen bilgi ve inanca dayandığını belirten ve başka kaynak-lardan edinilen bilgi ve inanca dayananların kaynağını ve inancın nedenlerini açıklayan bir yemin takriri; ve
|
|||
(b) | dilekçe sahibinin haklı dava sebebi veya haklı savunma sebebi olduğunu belirten bir avukatın mütalâası, | |||
eklenir.
|
||||
(2) | Dilekçe şahsen dilekçe sahibi tarafından imza edilir ve yemin takriri de şahsen dilekçe sahibi tarafından yemin verilerek imza edilir.
|
|||
R.G. 8.5.58
Ek III A.E. 295 |
(3) | Bu gibi bir dilekçenin dosyalanması için veya dilekçe ile birlikte gönderilen yemin takriri için mahkeme harcı ödenmez.
|
||
I. 16, 28(1)* | 3. | Bir yoksul olarak dava açması veya savunmada bulunması kabul edilen bir kişice hiçbir mahkeme harcı ödenmez. Böyle bir kişinin, mahkemece başka türlü emredilmedikçe, dava masrafı ödeme yükümlüğü veya dava masrafı alma hakkı da olmaz.
|
||
* 2 Ekim 1950 tarihinde yürürlüğe giren (İngiliz) Adli Yardım ve Mütalâa Kanununun 17. maddesiyle iptal edilmiştir. | ||||
K. 39, 5
I. 16, 30(2)* |
4. | Dilekçeyi tasvip ederken, mahkeme veya yargıç dilekçe sahibine bir avukat tayin edebilir. Tayin edilen avukat mahkemenin ve yargıcın izni olmadan dilekçe sahibinin avukatlığını yapmayı reddedemez veya dilekçe sahibi tarafından işine son verilemez.
|
||
I. 16, 28(2)*
K. 39, 6 |
5. | (1) | Mütalâası dilekçeye eklenen avukat, veya dilekçe sahibine mahkeme veya yargıç tarafından tayin edilen avukat veya herhangi başka bir kişi, dilekçe ile ilgili olarak veya dilekçe gereğince yapılan işlem veya savunma ile ilgili olarak dilekçe sahibinden veya herhangi başka bir kişiden mahkemenin izni olmaksızın, para almaz, para almayı kabul etmez veya kendisine para ödenmesini istemez. Bu nizamı ihlâl, mahkemeye hakaret suçu gibi cezalandırılabilir.
|
|
K.39, 7 | (2) | Dilekçe sahibi, dilekçesi ile ilgili olarak veya dilekçesi uyarınca yapılan veya savunulan işlemlerle ilgili olarak herhangi bir kişiye para öder veya para ödemeyi kabul ederse, dilekçesi reddedilir, veya dilekçesi daha önceden kabul edilmişse kendisi yoksulluktan çıkarılır.
|
||
I. 16, 31* | (3) | Dilekçe sahibi için tayin edilen avukat, dilekçe sahibinin, yemin takririnde belirtilenler dışında olanaklara sahip olduğunu öğrenirse meseleyi hemen mahkemeye yazılı olarak bildirir.
|
||
I. 16, 29* | 6. | Mahkeme veya yargıç, dilekçeyi onaylayan emri herhangi bir zaman iptal edebilir ve böyle bir iptal üzerine dilekçe sahibinin, aksi emredilmedikçe, dilekçenin ilgili olduğu herhangi bir yargı işleminde bu Emrin öngördüğü menfaatlardan faydalanma hakkı olmaz.
|
||
I. 16, 30(1)* | 7. | Dilekçe sahibi veya tayin edilen avukatı, mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın davayı takipten vazgeçmez, davada uyuşma yapmaz veya uzlaşmaya varmaz.
|
||
I. 16, 31C* | 8. | Mahkeme, tayin edilen avukata, dilekçe sahibince istirdat edilen paradan uygun görülecek bir ödeme yapılmasına emir verebilir veya dilekçe sahibince istirdat edilen mal üzerine
|
||
* 2 Ekim 1950 tarihinde yürürlüğe giren (İngiliz) Adli Yardım ve Mütalâa Kanununun 17. maddesiyle iptal edilmiştir. | ||||
tayin edilen avukat lehine uygun görülecek bir yükümlülük koyabilir. Ancak böyle bir ödeme veya yükümlülük, dilekçe sahibince istirdat edilen paranın veya malın değerinin dörtte birinden fazla olamaz
|
||||
K. 39, 8 ve 9 | 9. | Dava ile ilgili olarak dilekçe sahibi namına hazırlanacak celpnameler, ihbarnameler veya dilekçeler (avukatın işine son verilmesine ilişkin dilekçeler hariç) dilekçe sahibinin avukatı tarafından imza edilir. Avukat dilekçe veya ihbarnamelerin makul sebeplere dayandırılmadan sunulmasını veya verilme-sini önler.
|
||
I. 16, 31E* | 10. | Bir yoksul olarak dava açması veya savunmada bulunması kabul edilen herhangi bir kişi davayı gören İlk Mahkemenin veya İstinaf Mahkemesinin izni olmaksızın yoksul sıfatıyla istinafa gidemez.
|
||
I. 16, 31F* | 11. | Yoksul sıfatıyla dava açmayan veya bu sıfatla savunmada bulunmayan herhangi bir kişinin, İlk Mahkeme veya İstinaf Mahkemesi kararı ile, yoksul sıfatıyle istinafa gitmesi kabul edilebilir.
|
||
12. | (1) | Bu Emrin 10. veya 11. nizamları uyarınca yapılan dilekçelere, istinafa gitme isteminin dayandığı sebepleri -bunlar sadece yasal sebepler olur- gösteren bir beyanname eklenir. Bu gibi sebeplerin uygun istinaf sebebi teşkil ettiği bir avukat tarafından tasdik edilir. Dilekçeyi onaylayan mahkeme emri istinafa gitme sebeplerini sınırlandırabilir. | ||
(2) | Dilekçeye, ayrıca, dilekçe sahibinin, bu Emrin 1. nizamının (i) ve (ii) sayılı koşulları kapsamına girdiğini belirten ve dilekçe sahibi tarafından yapılan bir yemin takriri eklenir. | |||
(3) | Dilekçe, her iki durumda da, dilekçe sahibi tarafından imza edilir.
|
|||
I. 16, 31F* | 13. | Herhangi bir kişinin bir yoksul sıfatıyla istinaf etmesinin kabul edilmesi halinde, bu Emrin yukarıki nizamları istinafla ilgili tüm işlemlerde, gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra, aynen uygulanır.
|
||
* 2 Ekim 1950 tarihinde yürürlüğe giren (İngiliz) Adli Yardım ve Mütalâa Kanununun 17. maddesiyle iptal edilmiştir. | ||||
E. 9, n.1-2 | DOKUZUNCU EMİR
TARAFLAR
|
|||
I. 16, 1
K. 9, 1 |
1. | Aynı işlem veya işlemlerle ilgili olarak veya bu gibi işlemlerden doğan hukuki himayeye müştereken, ayrı ayrı veya seçenekli olarak hakları olduğu iddia edilen tüm kişiler, ayrı ayrı dava açtıkları takdirde müşterek bir hukuki veya maddi sorunun ortaya çıkma olasılığı mevcut olduğunda, bir davada davacı olarak birleştirilebilirler; ancak bu gibi davalarda taraf olan herhangi bir davacının başvurusu üzerine, böyle bir birleştirmenin yargılamayı zorlaştırabileceği veya geciktirebileceği kanaatına varılırsa, mahkeme veya yargıç ayrı yargılama yapılmasını emredebilir veya amaca uygun başka bir emir verebilir ve hukuki himayeye hakkı olduğu saptanan davacı veya davacılara, hakları olan himayenin verilmesi için, davada herhangi bir değişiklik yapılmadan karar verebilir. Bununla beraber, davalı, davayı kaybetmiş olsa bile, davaya bu şekilde iştiraki sağlanıp da talep ettiği himayeye hakkı olmadığı saptanan herhangi bir kişinin davaya iştiraki sonucu davalının ödeme zorunda kaldığı masrafları, mahkeme veya yargıç tarafından masraf konusu karara bağlanırken başka türlü bir direktif verilmediği takdirde, almaya hak kazanır.
|
||
I. 16, 2
K. 9, 2
(Bak bu Emrin 10. nizamına) |
2. | Bir davanın, davacı olarak yanlış kişi adına başlatıldığı veya doğru davacı adına başlatıldığının şüpheli olduğu durumlarda, mahkeme veya yargıç, davanın iyi niyete dayanan bir yanlışlık sonucu bu şekilde başlatılmış olduğuna ve düzeltilmesinin ihtilâf konusu hakiki meselenin karara bağlanması bakımından gerekli olduğuna kanaat getirirse, davacı yerine konmaya veya davaya davacı olarak eklenmeye rıza gösteren herhangi başka bir kişinin adil sayılacak koşullarla, davacı yerine konmasına veya davaya davacı olarak eklenmesine emir verebilir.
|
||
I. 16, 3 | 3. | Bir davaya uygunsuz veya gereksiz olarak herhangi bir kişinin müşterek davacı sıfatıyle iştirakinin sağlandığı ve bir davalı tarafından karşı talepte bulunulduğu durumlarda davalı, böyle bir davacının uygunsuz olarak iştirakine veya böyle bir iştirak sonucu yapılan herhangi bir işleme bakılmaksızın, karşı talebini, uygunsuz olarak iştiraki sağlanan davacı dışındaki taraflara karşı kanıtladığı takdirde, karşı talebinden yararlanabilir. | ||
I. 16, 4
K. 9, 3 |
4. | Birden çok kişi aleyhine gerek müştereken, gerek ayrı ayrı gerek seçenekli olarak yapılan talepler için hukuki himaye isteminde bulunma hakkının mevcut olduğu iddia edilen durumlarda, sözkonusu kişiler davalı olarak bir davada birleştirilebilirler. Bu gibi davalılardan sorumlu bulunanlar aleyhine, davada herhangi bir değişiklik yapılmadan, sorumluluk derecelerine göre hüküm verilebilir.
|
||
I. 16, 5
K. 9, 4 |
5. | Davalıların, davada istenen her hukuki himaye veya gösterilen her dava sebebi ile ilgisi olması gerekmez. Ancak mahkeme veya yargıç, herhangi bir davalının ilgisi olmayan bir davada hazır bulunmasının istenmesi nedeniyle zor durumda bırakıl-masını veya masrafa girmesini önlemek amacıyle adil göreceği herhangi bir emri verebilir.
|
||
I. 16, 6 | 6. | Davacı, kendi tercihine göre, poliçe ve emre yazılı senetlere taraf olanlar dahil, herhangi bir sözleşme gereğince münferiden veya müştereken ve münferiden sorumlu bulunan kişilerin tümünü veya onlardan herhangi birini aynı davada taraf olarak birleştirebilir.
|
||
I. 16, 7 | 7. | Davacı uğradığı haksızlığın giderilmesini kimden isteme hakkı olduğu hususunda tereddüte düştüğü hallerde, aşağıda gösterildiği biçimde veya herhangi bir özel emirde belirtildiği biçimde iki veya daha çok davalıyı, davalılardan hangisinin sorumlu olduğunun ve sorumluluk derecesinin tüm taraflar arasında kararlaştırılması amacıyle, bir davada birleştirebilir.
|
||
I. 16, 8
K. 9, 5 |
8. | Mütevelliler, vasiyeti tenfiz memurları ve tereke idare memurları, mütevelli veya temsilci olarak idarelerinde bulundurdukları mal veya tereke adına veya onları temsilen, vakıf veya terekeden yararlanma hakkı olan kişileri davaya dahil etmeden, dava açabilir veya dava edilebilirler ve bu gibi davalarda vakıf veya terekeden faydalanma hakkı olan kişileri temsil ettikleri varsayılır; ancak mahkeme veya yargıç işlemin herhangi bir aşamasında bu gibi kişilerden herhangi birinin taraf olarak davaya, eski tarafların yerine veya onlara ek olarak, dahil edilmesine emir verebilir.
Bu nizam, bir teminatın yerine getirilmesi için dava edilen mütevelli, vasiyeti tenfiz memuru ve tereke idare memurlarına uygulanır.
|
||
I. 16, 9
K. 9, 6 |
9. | (1) | Bir sebep veya meselede müteaddit kişilerin aynı menfaata sahip olması halinde bu gibi kişilerden biri veya birkaçı, menfaat sahibi tüm kişiler adına veya yararına sözkonusu sebep veya mesele ile ilgili olarak dava açmaya veya aleyhlerine açılan bir davada savunmalarını yapmaya mahkeme veya yargıç tarafından yetkili kılınabilir.
|
|
(2) | Böyle bir emir verilmeden önce, tüzel kişiliği haiz olmayan ve kâr sağlamak amacıyle kurulmuş veya bu amaçla yönetilmekte bulunmayan dinsel, yardımsever, hayırsever, eğitsel, sosyal ve sportif kuruluş ve birlikleri ilgilendiren haller hariç, temsil edilecek kişiler tarafından imzalanmış ve bir mukayyit veya tasdik memuru veya köylerinin muhtarı ve iki azası tarafından tasdik edilmiş olan ve adlarına dava açacak veya savunmada bulunacak olan kişilere sözkonusu sebep veya meselede kendilerini temsil etme yetkisi veren bir vekâletnamenin celpname ile birlikte dosyalanması gerekir.
|
|||
(3) | Böyle bir emir verildiğinde, temsil edilen kişiler, davada taraf olarak gösterilmiş gibi, mahkemenin dava ile ilgili olarak vereceği hükümle bağlı olurlar ve ilgili hüküm tüm hususlarda aleyhlerine icra edilebilir.
|
|||
I. 16, 11
K. 9, 1
K. 9, 12 |
10. | Davaya taraf yapılması gereken kişilerin taraf yapılmamış olması veya davaya taraf yapılmaması gereken kişilerin taraf yapılmış olması, herhangi bir sebep veya meselenin ortadan kalkmasına neden olmaz ve mahkeme her sebep veya meselede, ihtilâf konusu sorunları mahkemede bilfiil hazır bulunan tarafların hak ve menfaatlarını ilgilendirdiği ölçüde ele alır. İşlemin herhangi bir aşamasında mahkeme veya yargıç, taraflardan birinin başvurusu üzerine veya böyle bir başvuru yapılmaksızın, haklı göreceği şartlarla davaya gereksiz olarak iştiraki sağlanan tarafın, gerek davacı gerek davalı olsun, davadan çıkarılmasına ve sebep veya meselenin, kapsadığı tüm sorunlar üzerinde mahkemenin tam ve etkili bir biçimde karara varabilmesini sağlamak amacıyla davada taraf olmaları gereken veya mahkemede hazır bulunmaları gerekli görülen davacı veya davalıların davaya eklenmesine emir verebilir. Hiçbir kişi, yazılı rızası olmadan, bir davaya kayyumsuz dava açabilen bir davacı olarak, veya kısıtlı bir davacının kayyumu olarak, eklenmez. Bir davaya, adı yukarıda öngörüldüğü biçimde davalı sıfatıyle eklenen tüm taraflara, bu Emrin 11. nizamında öngörüldüğü biçimde, veya özel bir emirle belirtilecek biçimde bir celpname veya ihbarname tebliğ edilir; ve bu gibi taraflar aleyhindeki işlem, ancak sözü edilen celpname veya ihbarnamenin tebliğ edilmesi üzerine başlamış sayılır.
|
||
I. 16, 13
K. 9, 12 |
11. | Bir davaya davalı eklenmesi veya mevcut davalı yerine başka bir davalının ikâme edilmesi halinde, celpnamede gerekli değişiklik yapılır ve davacı, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, celpnamenin değiştirilmiş şekliyle bir suretini dosyalar ve değiştirilmiş şekliyle celpnameyi veya değiştirilmiş celpname ısdar edildiğini bildiren ihbarnameyi, ilk davalılara yapıldığı biçimde yeni davalıya tebliğ eder; ve yargı işlemi, yeni davalı davaya başlangıçtan taraf yapılmış gibi, devam ettirilir.
|
||
I. 16, 16
K. 9, 7 |
12. | Dava açabilecek yetkili bir vasisi olmayan bir küçük ve akıl hastası veya suçlu akıl hastası olsun veya olmasın, akli dengesi bozuk herhangi bir kişi, celpnamede adı gösterilecek ve en yakın dost veya akrabası olarak tanımlanacak olan bir kişi aracılığı ile davacı olarak dava açabilir. Bu gibi bir küçük veya akli dengesi bozuk kişi aleyhine dava açıldığında, savunması mahkeme veya yargıç tarafından dava amaçları için atanacak bir vasi tarafından yapılır ve böyle bir vasi davanın devam ettiği süre içinde yaptığı gerekli masraflardan şahsen sorumlu olmaz. |
I. 16, 32
53 Cilt II 490
I. 16, 46 |
12A | (1) | Herhangi bir sebep, mesele veya başka bir işlemde, aynı hak ve menfaat dolayısıyla o sebep, mesele veya işleme taraf teşkil eden bir sınıfa mensup olan ve sözkonusu sebep, mesele veya işlemde menfaati olduğu veya sözkonusu sebep, mesele veya işlemle etkilendiği veya sözkonusu sebep, mesele veya işlemde taraf olduğu görülen, herhangi bir kişinin nerede olduğu bilinmediğinden bulunamaması halinde, mahkeme veya yargıç uygun olduğuna kanaat getirdiği takdirde, böyle bir kişiyi temsil etmek üzere bir veya birden çok kişi atayabilir. Mahkeme veya yargıcın, bu şekilde atanmış olan kişiler huzurunda, vereceği hüküm veya emir temsil edilen kişi için bağlayıcı olur. |
(2) | Bu nizamın (1). fıkrası uyarınca mahkeme veya yargıca yapılan dilekçeler, temsil edilmesi önerilen kişinin bulunması için harcanan çabaları detaylı olarak belirten bir yemin takriri ile desteklenir.
|
||
13. | Herhangi bir sebep, mesele veya başka bir işlemde hak veya menfaati olan ölmüş bir kişinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde şahsi temsilcisi olmadığına mahkeme veya yargıcın kanaat getirmesi halinde, mahkeme veya yargıç aşağıda belirtilen durumlarda, müteveffanın terekesini temsil eden herhangi bir kişinin gıyabında yargılamayı sürdürebilir veya uygun göreceği kişilere (eğer varsa) ve uygun göreceği şekilde özel olarak veya genel nitelikte alenî bir ilân yoluyla gerekli ihbarın yapılması üzerine, ilgili sebep, mesele veya işlem amaçları için terekeyi temsil etmek üzere herhangi, bir kişiyi atayabilir. Mahkeme veya yargıç tarafından verilecek böyle bir emir ve bu emre istinaden verilecek herhangi başka bir emir, ilgili sebep, mesele veya işleme müteveffanın yöntemine uygun olarak atanmış şahsi bir temsilcisi taraf olarak katılmış gibi, müteveffanın terekesini her bakımdan aynı şekilde bağlar.
|
||
Yukarıda değinilen durumlar şunlardır:-
|
|||
(a) | Davada, müteveffa ile aynı hak ve menfaati olan başka taraflar da bulunduğunda;
|
||
(b) | Müteveffa hesapları tutmakla yükümlü ve faydalanma hakkı bulunmayan bir taraf olduğunda ve borçlarını ödeyemeyecek bir durumda öldüğünde;
|
||
(c) | Müteveffanın yargı işlemindeki hak ve menfaatlarının önemsiz veya şarta bağlı olduğunda veya müte-veffanın terekesini temsil etmek üzere bir kişinin atanmasının boş yere gecikme ve masrafa neden olacağında;
|
||
(d) | Müteveffa, ispatı vücut kaydı yaptırdıktan veya ispatı vücut kaydı yaptırma süresinin zaman aşımına uğramasından sonra öldüğünde ve dış ülkelerde yaşayan varis bırakmadığında.
|
E.10, n.1 | ONUNCU EMİR
ÜÇÜNCÜ TARAF PROSEDÜRÜ
|
|||
I. 16A,1 | 1. | (1) | Herhangi bir davalı, davaya taraf olmayan ve bu Emirde “üçüncü taraf” olarak anılan herhangi bir kişiye karşı –
|
|
(a) | katkıda bulunmasını veya tazminat ödemesini talep etme hakkı olduğunu iddia ettiğinde, veya
|
|||
(b) | davada, esas dava konusu ile ilgili veya ona ilişkin olarak ve davacı tarafından talep edilen bazı hukuki himaye veya çarelerle esas itibarı ile aynı olan herhangi bir hukuki himaye ve çareyi talep etme hakkı olduğunu iddia ettiğinde, veya |
(c) | sözü edilen dava konusuyla ilgili veya ona ilişkin herhangi bir sorun veya uyuşmazlık konusunun, davacı ile davalı arasında doğan bazı sorun veya uyuşmazlık konularıyla esas itibariyle aynı olduğuna ve sadece davacı ile davalı arasında değil, davacı ile davalı ve üçüncü taraf arasında, veya bunlardan herhangi ikisi arasında veya herhangi ikisi ile öteki arasında, karara bağlanması gerektiğini iddia ettiğinde, | ||||
mahkeme veya yargıç, davalıya bir “üçüncü taraf ihbarnamesi” ısdar edip tebliğ etmesi için izin verebilir.
|
|||||
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
(2) | Mahkeme veya yargıç, bir yemin takriri ile desteklenen tek taraflı bir dilekçe ile yapılacak başvuru üzerine veya davacıya bir celpnamenin ısdar edilmesinin emredildiği hallerde, böyle bir celpname dinlendikten sonra üçüncü taraf ihbarnamesinin ısdar edilip tebliğ edilmesine izin verebilir.
Tek taraflı dilekçe, en geç müdafaa takriri ile birlikte dosyalanmalıdır.
|
|||
I. 16A, 2 | 2. | (1) | Üçüncü taraf ihbarnamesinde, talebin niteliği ve dayandığı sebepler veya karara bağlanması istenen sorun veya uyuşmazlık konusunun niteliği ve talep edilen hukuki himaye veya çarenin niteliği ve kapsamı belirtilir. Üçüncü taraf ihbarnamesi Form 9’a veya Form 10’a uygun olarak hazırlanır ve üçüncü tarafa, bir celpnamenin mühürletilip tebliğ edildiği aynı biçimde mühürletilip tebliğ edilir.
|
||
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
(2) | Üçüncü taraf ihbarnamesi, mahkeme veya yargıç tarafından aksine emir verilmedikçe, emir tarihinden itibaren 30 gün içinde tebliğ edilir. İhbarname ile birlikte celpnamenin veya asli celpnamenin (originating summons) bir sureti ve davada tebliğ edilen veya karşılıklı olarak verilen dava ile ilgili tüm layihaların suretleri tebliğ edilir.
|
|||
I. 16A, 3 | 3. | Üçüncü taraf, ihbarnamenin kendine tebliğ edildiği andan itibaren, davalı tarafından normal bir şekilde ve usulüne uygun olarak dava edilmiş bir davalı gibi davada taraf olur ve aleyhine yapılan herhangi bir taleple ilgili olarak aynı savunma hakkına sahip olur.
|
|||
I. 16A, 4 | 4. | (1) | Üçüncü taraf, bu nizamın (2). fıkrasında belirtildiği biçimde ihbarnamenin kendine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde veya mahkeme veya yargıç tarafından emredilen ve ihbarnamede belirtilen daha uzun bir süre içinde, ispatı vücut kaydı yaptırabilir:
Ancak, yukarıda değinilen süre içinde “ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur eden üçüncü taraf, ispatı vücut kaydı yaptırmasına izin verilmesi için mahkeme veya yargıca başvurabilir ve istenilen izin mahkeme veya yargıcın uygun göreceği koşullara bağlı olarak verilebilir.
|
||
(2) | Üçüncü taraf bu nizamlar gereğince bir davalının ispatı vücut kaydı yaptıracağı aynı biçimde ispatı vücut kaydı yaptırır; ancak ispatı vücut muhtırası ile cevap lâyihasının birer suretini davalıya verirken bir suretini de aynı zamanda davacıya verir.
|
||||
I. 16A, 5 | 5. | Bir üçüncü taraf, üçüncü taraf ihbarnamesinin kendine yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesinden sonra ispatı vücut kaydı yaptırmayacak olursa, davada gerek rıza yolu ile gerek başka suretle verilen herhangi bir hükmün geçerliliğini kabul etmiş sayılır ve gerek bu hüküm gerekse ihbarnamede belirtilen herhangi bir mesele hakkında verilen herhangi bir karar kendisi için bağlayıcı olur; ve ihbarnamede aleyhine herhangi bir katkıda bulunma veya tazminat ödeme veya başka bir hukuki himaye veya hukuki himaye veya çare hususunda yükümlülüğü kabul etmiş sayılır. | |||
I. 16A, 6 | 6. | Bir üçüncü taraf ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur eder ve bunun sonucu olarak ihbarnameyi veren davalı aleyhine gıyabi hüküm verilirse, böyle bir davalı, aleyhine verilen hükmü yerine getirdikten sonra herhangi bir zaman mahkemeye yapacağı tek taraflı bir dilekçe ile veya hükmü yerine getirmeden önce mahkeme veya yargıçtan ihbarlı dilekçe yolu ile temin edeceği izin ile, üçüncü taraf aleyhine, üçüncü taraf ihbarnamesinde talep edilen katkı veya tazminat için hüküm almaya veya mahkeme veya yargıçtan yukarıda öngörüldüğü biçimde temin edilen izin ile talep edilen herhangi başka bir hukukî himaye veya çare konusunda üçüncü taraf aleyhine mahkeme veya yargıç tarafından verilecek direktife göre, bir hüküm almaya hak kazanır.
Ancak, üçüncü taraf aleyhine temin edilen bu gibi hükümlerin haklı bir meselede mahkeme veya yargıç tarafından iptal edilmesi veya değiştirilmesi yasaldır.
|
||
I. 16A, 7 | 7. | (1) | Üçüncü taraf ispatı vücut kaydı yaptırırsa ihbarnameyi veren davalı tasarladığı dilekçeyi davacıya, üçüncü tarafa ve herhangi başka bir davalıya tebliğ ettikten sonra mahkeme veya yargıca direktif için başvuruda bulunabilir. Böyle bir başvuru üzerine mahkeme veya yargıç- | |
(a) | dilekçenin dinlenmesi üzerine üçüncü tarafın, ihbarnameyi veren davalıya karşı yükümlülüğü saptanırsa, üçüncü taraf aleyhine, davanın niteliğinin gerektirdiği hükmün davalı lehine verilmesini emredebilir; veya
|
|||
(b) | davacı, davalı ve üçüncü taraf arasında, veya onlardan herhangi ikisi arasında veya herhangi ikisi ile öteki arasında, davalının davacıya karşı olan yükümlülüğü konusunda veya üçüncü tarafın talep edilen katkı veya tazminatı tüm olarak veya kısmen ödeme yükümlülüğü konusunda veya davalının ihbarnamesinde talep edilen diğer hukuki himaye veya çare konusunda, yargılanması gereken bir sorun veya uyuşmazlık konusu olduğuna veya ihbarnamede beyan edilen bir sorun veya uyuşmazlık konusunun yalnız davacı ile davalı arasında değil, fakat davacı ile davalı ve üçüncü taraf arasında veya onlardan herhangi biri veya ikisi arasında karara bağlanması gerektiğine kanaat getirdiği takdirde, bu gibi husus veya uyuş-mazlık konusunun mahkeme veya yargıç tarafından tayin edilecek usulde yargılanmasına emir verebilir; veya dilekçeyi reddedebilir.
|
|||
I. 16A, 8 | 8. | Bu nizam gereğince verilecek herhangi bir direktif davacının davalı aleyhine hüküm almasından önce veya sonra verilebilir ve zaman zaman değiştirilebilir veya iptal edilebilir. Üçüncü tarafça başlatılan işlemler, mahkeme veya yargıç tarafından herhangi bir zaman iptal edilebilir. Mahkeme veya yargıç, direktif verilmesi için yapılan dilekçeyi dinledikten sonra, uygun görülmesi halinde, üçüncü tarafa uygun göreceği koşullarla tek başına veya esas davalı ile birlikte savunmasını yapmasına veya duruşmada hazır bulunup adil görüldüğü derecede duruşmaya iştirak etmesine izin verebilir; ve genellikle gerekli işlemlerin başlatılmasına, layiha veya belgelerin verilmesine veya değişikliklerin yapılmasına emir verebilir ve tarafların uyuşmazlık konularının, hak ve yükümlülüklerinin en uygun bir şekilde karara bağlanıp uygulanmasına ve davada verilen karar veya hükmün üçüncü tarafı hangi şekil ve derecede bağlayacağı veya onu sorumlu tutacağı hususlarında direktif verebilir.
|
||
I. 16A, 9 | 9. | Duruşmaya gidilmesi halinde, davaya bakan mahkeme veya yargıç, duruşma esnasında veya duruşmadan sonra, davanın niteliğinin gerektirdiği biçimde ihbarnameyi veren davalının lehine ve üçüncü tarafın aleyhine veya davalının aleyhine ve üçüncü taraf aleyhine hüküm verebilir, ve davalı tarafından usulüne uygun olarak üçüncü taraf aleyhine açılan ve üçüncü tarafı davalı olarak gösteren bir davada olduğu gibi uygun görülen himaye veya hukuki çareyi davalıya veya üçüncü tarafa bahşedebilir.
Ancak, davalı tarafından kendi alayhine verilen hüküm yerine getirilmeden önce, mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın icraya gidilmez. |
(2) | Davanın duruşma dışında bir yoldan karara bağlanması halinde, mahkeme veya yargıç, yapılacak ihbarlı dilekçe üzerine, davanın niteliğinin gerek-tireceği bir emri verebilir, ve davacının davalı aleyhine hüküm alması halinde, mahkeme veya yargıç haklı göreceği bir hükmün ihbarnameyi veren davalının lehine ve üçüncü tarafın aleyhine veya ihbarnameyi veren davalının aleyhine ve üçüncü tarafın lehine verilmesini emredebilir.
|
||
I. 16A, 10 | 10. | Mahkeme veya yargıç, üçüncü taraf ile davadaki diğer taraflar arasında masraflarla ilgili tüm hususları karara bağlayabilir ve taraflardan birine veya birden fazlasına diğerinin veya diğerlerinin dava masraflarını ödemesini emredebilir veya masraflar konusunda davanın haklılığının gerektirdiği direktifleri verebilir.
|
|
I. 16A, 11 | 11. | (1) | Bir üçüncü taraf, davada taraf olmayan herhangi bir kişi aleyhine bu Emrin 1. nizamında tanımlandığı biçimde bir talepte bulunacak olursa, bu Emrin, davalı ile üçüncü taraf arasındaki hakları ve izlenecek prosedürü düzenleyen kuralları, gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra, üçüncü taraf ile davada taraf olmayan sözkonusu kişiye uygulanır. Mahkeme veya yargıç böyle bir üçüncü tarafa, bir üçüncü taraf ihbarnamesi ısdar etmesi için izin verebilir ve bu Emrin yukarıdaki nizamları gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra uygulanır ve “üçüncü taraf ihbarnamesi” deyimi bu suretle ısdar edilen her ihbarnameyi “üçüncü taraf” deyimi de böyle bir ihbarnamenin tebliğ edildiği tüm kişileri kapsar. |
(2) | Bir üçüncü tarafça kendisine bu nizam uyarınca ihbar tebliğ edilen bir kişinin davada taraf olmayan başka bir kişi aleyhine bu Emrin 1. nizamında tanımlandığı biçimde bir talepte bulunması halinde, bu Emir, bu nizam da uygulandığı biçimde, söz konusu başka kişi hakkında ve bu şekilde kendisine tebliğ yapılan müteakip herhangi başka bir kişi veya kişiler hakkında etkili olur ve bu hak ardışık olarak kullanılmaya devam edebilir.
|
|||
I. 16A, 12 | 12. | (1) | Bir davalı başka bir davalıya karşı –
|
|
(a) | katkıda bulunmasını veya tazminat ödemesini talep etme hakkı olduğunu iddia ettiğinde veya;
|
|||
(b) | esas dava konusuna ilişkin veya esas dava konusu ile ilgili olarak ve davacının hak iddia ettiği bazı himaye veya çarelerle esas itibarıyle aynı olan herhangi bir hukuki himaye veya çareyi talep etme hakkı olduğunu iddia ettiğinde; veya
|
|||
(c) | sözü edilen esas dava konusuyla ilgili veya ona ilişkin herhangi bir sorun veya uyuşmazlık konusunun, davacı ile talepte bulunan davalı arasında doğan bazı sorun veya uyuşmazlık konularının esas itibarıyle aynı olduğunu ve sadece davacı ile talepte bulunan davalı arasında değil, davacı ile talepte bulunan davalı ve başka davalı arasında, veya bunlardan herhangi ikisi arasında veya herhangi ikisi ile öteki arasında karara bağlanması gerektiğini iddia ettiğinde,
|
|||
talepte bulunan davalı, mahkemeden izin almadan, talebini içeren veya söz konusu sorun veya uyuşmazlık konusunu açıkça belirten bir ihbarnameyi ısdar edip başka davalıya tebliğ edebilir. |
(2) | Bu gibi bir ihbarname için ispatı vücut kaydı yaptırılmasına gerek olmayıp, söz konusu talebin, sorunun veya uyuşmazlık konusunun davalılar arasında karara bağlanmasında, talepte bulunan davalı davaya bir üçüncü taraf olarak katılmış olsa idi bu Emir uyarınca uygulanması uygun görülmüş olacak prosedürün aynı uygulanır.
|
||
(3) | Bu nizamın içerdiği hiçbir husus davacının davadaki herhangi bir davalı aleyhine sahip olduğu haklara zarar vermez.
|
||
E. 11, n.1-2 |
ON BİRİNCİ EMİR FASIL 6, HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ YASASI BÖLÜM XII UYARINCA İŞLEMLER.
|
||
1. | Herhangi bir kişi, Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın XII, Bölümü uyarınca kendine devredilmesine hak kazandığı herhangi bir teminatın kendine devredilmesi reddedildiğinde, sözkonusu teminatın devredilmesi (veya teminatın devredilmesinde kusur edilmesi halinde tazminat ödenmesi) için şahsen (veya namına hareket eden bir mütevelli aracılığı ile) sözkonusu teminatı talep eden alacaklı aleyhine dava getirebilir, ve kendilerinden tazminat ödemelerini veya katkıda bulunmalarını talep etme hakkı olduğu başka kişileri davalı olarak “davaya dahil edebilir; mahkeme de, vereceği karar ile, gerekli teminatın devredilip sözkonusu kişi lehine çevrilmesini (veya teminatın devredi-mesinde kusur edilmesi halinde tazminat ödemesini) emredebilir ve yukarıda belirtildiği gibi davaya dahil edilen sözkonusu başka kişilerin davacının almaya hak kazandığı tazminat veya katkıyı ödemelerine karar verebilir.
|
||
2. | (1) | Bu Emrin 1. nizamı uyarınca dava getirme hakkına sahip olan bir kişi, bu hakka alacaklı tarafından dava getirildikten sonra sahip olursa, alacaklının getirmiş olduğu davada – |
(a) | davacının yerine ikame edilmesini;
|
|||
(b) | kendilerinden tazminat ödemelerini veya katkıda bulunmalarını talep etmeye hakkı olduğu kişilerin davaya davalı olarak dahil edilmelerini;
|
|||
(c) | bu Emrin 1. nizamı uyarınca getirilen bir davada kendine sağlanmış olabilecek aynı hukuki himaye veya çareleri sağlayan bir emir verilmesini, | |||
bir dilekçe ile isteyebilir.
|
||||
(2) | Davalı olarak davaya dahil edilmeleri istenen kişilerin, tazminat ödemekle veya katkıda bulunmakla yükümlü olmadıkları gerekçesiyle dilekçeye itiraz etmeleri ve mahkeme veya yargıcın da yükümlü olup olmadıkları konusunun, dilekçe sahibinin haklarına zarar gelmek-sizin, müstakil bir davada daha uygun olarak yargıla-nabileceği kanısında olması halinde, dilekçe tüm olarak veya kısmen reddedilebilir ve bunun üzerine dilekçe sahibi, dilekçenin haklı olup olmadığı hususunda bir karara varılmadan reddedilen kısmı ile ilgili olarak, bu Emrin 1. nizamında gösterildiği gibi, bir dava açmakta serbest olur.
|
|||
I. 17, 7 | 3. | (1) | Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın XII. Bölümü gereğince kendisine herhangi bir teminat devredilen kişi (veya onun namına hareket eden bir mütevelli) kendilerinden tazminat ödemeleri veya katkıda bulunmalarını talep etme hakkı olduğu tüm kişiler aleyhine getirdiği davada, sözkonusu teminatın kendi lehine yerine getirilmesini de isteyebilir.
|
|
(2) | Sözkonusu kişi, alacaklı tarafından dava açılmış ise, alacaklının davasında –
|
|||
(a) | davacının yerine ikame edilmesi;
|
|||
(b) | kendilerinden tazminat ödemelerini veya katkıda bulunmalarını talep etmeye hakkı olduğu kişilerin davaya davalı olarak dahil edilmeleri;
|
|||
(c) | bir davada kendine sağlanmış olabilecek aynı hukuki himaye ve çareleri sağlayan bir emir verilmesi için başvuruda bulunabilir.
|
|||
4. | Bir teminatın devredildiği kişi tarafından teminatın yerine getirilmesi için başlatılan herhangi bir işlemde, söz konusu kişi kendini, teminatı devreden alacaklının halefi olarak tanımlar, ancak ilgili alacaklı, bu gibi bir işlemde işlemi başlatan kişinin ödemesi emrolunan masraflardan sorumlu olmaz.
|
|||
E. 12, n.1-4 | ON İKİNCİ EMİR
ÖLÜM NEDENİYLE VEYA BAŞKA NEDENLERLE TARAFLARIN DEĞİŞMESİ
|
|||
I. 17, 1 | 1. | Bir davada, dava sebebi baki kaldıkça veya devam ettikçe, taraflardan herhangi birinin ölümü veya iflâsı nedeniyle sebep veya mesele düşmez ve dava görülmekte iken herhangi bir terekenin veya mülkiyet hakkının devredilmesi, meydana gelmesi veya başkasına intikal etmesi ile dava hatalı olmaz ve dava sebebi baki kalsın veya kalmasın, davanın dinlenmesi sona erdiği tarihten hüküm verilinceye kadar geçen süre içinde taraflardan birinin ölümü nedeniyle dava düşmez ve böyle bir durumda ölüme rağmen hüküm verilebilir.
|
||
I. 17, 2 | 2. | Bir sebep veya meselede taraflardan herhangi birinin ölümü veya iflâsı veya terekesinin yasa yolu ile başkasına intikali halinde, mahkeme veya yargıç, ilişkili olan tüm sorunların tam olarak çözümlenmesi için gerekli sayıldığı takdirde, ilgili tarafın (eğer varsa) şahsi temsilcisinin, mütevellisinin veya menfaatlerini tevarüs eden halefinin davada taraf yapılmasına veya onlara aşağıda belirtildiği biçimde ve usulde bir ihbarnamenin, haklı sayılacak koşullarla, tebliğ edilmesine emir verebilir; ve mahkeme veya yargıç sebep veya meselenin karara bağlanması için adil sayılacak emirleri verebilir.
|
||
I. 17, 3 | 3. | Bir dava görülmekte iken herhangi bir terekenin veya mülkiyet hakkının devredilmesi, meydana gelmesi veya başkasına intikal etmesi halinde, sebep veya mesele, ilgili terekeyi veya mülkiyet hakkını iktisap eden veya devralan kişi tarafından veya onun aleyhine devam ettirilebilir.
|
||
I. 17, 4
K.9, 13 ve 14 |
4. | Bir sebep veya meselenin başlatılmasından sonra meydana gelen ve bir değişikliğe veya menfaat veya yükümlülüğün başkasına geçmesine neden olan ölüm, iflâs veya diğer olaylar veya sebep veya meselenin başlatılmasından sonra menfaati olan herhangi bir kişinin ortaya çıkması nedeniyle önceden taraf olmayan herhangi bir kişinin taraf yapılması, veya önceden taraf olan bir kişinin başka bir kapasitede taraf yapılması gerekli olan veya arzu edilen hallerde, ilgili yargı işleminin, taraf olmaya devam etmekte olan taraflar ile bu gibi yeni taraf veya taraflar arasında devam ettirilmesi gerektiğine dair bir emir, bu gibi değişikliğin meydana geldiği veya menfaat veya yükümlülüğün başkasına geçtiği veya menfaati olan yeni kişilerin ortaya çıktığı iddiası ile mahkeme veya yargıca yapılacak tek taraflı bir dilekçe ile elde edilebilir.
|
||
I. 17, 5
K.9, 15 |
5. | (1) | Bu Emrin 4. nizamında sözü edildiği biçimde elde edilen bir emir, mahkeme veya yargıç tarafından aksine bir direktif verilmedikçe, devam etmekte olan taraf veya taraflara veya avukatlarına ve ayrıca dilekçeyi yapan kişinin tek yeni taraf olması hali hariç, davaya dahil edilen her yeni tarafa tebliğ edilir. Sözkonusu emir, bu biçimde tebliğ edildiği andan itibaren, ancak bu Emrin 6. ve 7. nizamlarına bağlı olmak koşuluyla, emrin tebliğ edildiği kişiler için bağlayıcı olur ve emrin tebliğ edildiği kişilerden sebep veya meselede önceden taraf olarak bulunmayanların kendilerine bir celpname tebliğ edilmiş gibi, celpname tebliğ edilen durumlarda öngörülen aynı süre içinde ve biçimde emir ile ilgili olarak bir ispatı vücut kaydı yaptırmaları gerekir.
|
|
(2) | Davaya, davalı olarak dahil edilen her yeni tarafa sözkonusu emir tebliğ edilirken bir de celpnamenin daire sureti tebliğ edilir. Tebliğ edilen emrin sureti üzerine Form 11’de gösterilen açıklama yazılır. |
K. 9, 17
46 Cilt II 190 |
6. | Bu Emrin 4. nizamı uyarınca verilen bir emrin tebliğ edildiği kişinin, işlemde savunmasını yapacak yetkili bir vasisi bulunmayan bir küçük veya, Fasıl 252, Akıl Hastaları Yasası’na göre bir akıl hastası veya suçlu bir akıl hastası olsun veya olmasın, akli dengesi bozuk bir kişi olması halinde, emrin verilmesi için başvuruda bulunan kişi veya davaya devam eden taraflardan biri, emrin verilmesinden sonra herhangi bir zaman, On Yedinci Emrin 1. nizamı uyarınca bir davacının müracaat ettiği aynı usulde mahkeme veya yargıca başvuruda bulunarak dava amaçları için bir vasi atanmasını isteyebilir.
|
K. 9, 18
46 Cilt II 190
I. 17, 7 |
7. | Bu Emrin 4. nizamı uyarınca verilen bir mahkeme emrinin tebliğ edildiği kişi herhangi bir şekilde kısıtlı değilse veya kısıtlı olmasına rağmen namına ispatı vücut edip savunmasını yapmağa herhangi bir yasa ile yetkili kılınmış bir vasisi varsa, veya dava amaçları için mahkemece kendine bir vasi tayin edilmiş bir kişi ise, tebliğ edilen emrin iptali veya değiştirilmesi için tebliğin yapıldığı tarihten başlayarak onbeş gün içinde mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir; ve sözkonusu tebliğin yapıldığı kişi, herhangi bir şekilde kısıtlı ise ve namına savunmada bulunmaya yasa ile yetkili kılınmış bir vasisi veya dava amaçları için mahkemece tayin edilmiş bir vasisi yoksa, bu gibi bir vasinin tayininden itibaren 15 gün içinde, tebliğ edilen Emrin iptali veya değiştirilmesi için aynı şekilde başvuruda bulunabilir. Bu Emrin 4. nizamı uyarınca verilen Emir iptal edilip değiştirilmediği takdirde, Emrin tebliğ edildiği ve herhangi bir kısıtlılık durumu olmayan veya savunmasını yapacak yetkili bir vasisi bulunan tüm kişiler bakımından bağlayıcı olur; ancak kısıtlı olup yukarıda öngörüldüğü gibi bir vasisi bulunmayan bir kişinin sözkonusu olduğu durumlarda dava amaçları için mahkemece tayin edilecek vasinin tayininden itibaren 15 gün geçmedikçe geçerli veya etkili olmaz. |
I. 17, 8 | 8. | Bir sebep veya meselede davacı veya davalının öldüğü ancak dava sebebinin devam ettiği durumlarda sebep veya meseleyi ileri götürmeye hakkı olan kişi onu ileri götüremezse, davalı (veya sebep veya meselenin aleyhine devam ettirilebilen kişi) davacıyı (veya sebep veya meseleyi ileri götürmeye hakkı olan kişiyi) emredilecek süre içinde sebep veya meseleyi ileri götürmeye zorlamak amacıyla başvuruda bulunabilir; böyle bir başvuru üzerine emredilecek süre içinde sebep veya meselenin ileri götürülmesinde kusur edilmesi halinde, davalı lehine veya hale göre sebep veya meselenin aleyhine devam ettirilebilecek kişi lehine, hüküm verilebilir. Bu gibi bir durumda, davacı ölmüş bulunuyorsa, verilen hüküm Kırkıncı Emrin 8. nizamında öngörüldüğü biçimde icra edilebilir.
|
I. 17, 9 | 9. | Bir sebep veya meselenin düşmesi veya bu Emirde öngörülen nitelikte bir menfaat değişimi olması halinde, davacının avukatı veya hale göre sebep veya meseleyi yürüten kişi, durumu mukayyide yazılı olarak tasdiken bildirir ve mukayyit de dava sicilinde ilgili sebep veya meselenin karşısına, bildirilen durumun kaydının yapıl-masını sağlar.
|
I. 17, 10 | 10. | Herhangi bir sebep veya meselenin dava sicilinde bir yıldan fazla “düşmüş” işaretli olarak veya genel olarak askıda kalması halinde, bu gibi sebep veya mesele bir yıllık süre sona erdiğinde dava sicilinden çıkarılır.
|
E. 13 n. 1-6 | ON ÜÇÜNCÜ EMİR
DAVA SEBEPLERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ
|
|
I. 18, 1
K.9, 19 |
1. | Bu Emrin aşağıdaki nizamlarına bağlı kalınması koşuluyla, davacı birden fazla dava sebebini aynı davada birleştirebilir; ancak mahkeme veya yargıç, sözkonusu dava sebeplerinden herhangi birinin birlikte görülmesinin veya yargılanıp sonuçlandırılmasının uygun olmayacağı görüşünde olması halinde, bu gibi dava sebeplerinin ayrı olarak görülmesini emredebilir veya bu gibi dava sebeplerinin ayrı olarak yargılanıp sonuçlandırılması hususunda gerekli veya uygun göreceği başka bir emri verebilir.
|
I. 18, 3 | 2. | Bir iflas memuru tarafından bu sıfatla yapılan talepler, mahkeme veya yargıç tarafından izin verilmedikçe, iflas memurunun başka bir sıfatla yaptığı taleplerle birleştirilmez.
|
I. 18, 5 | 3. | Vasiyeti tenfiz memurlarının veya tereke idare memur-larının bu sıfatla yaptıkları veya bu sıfatla aleyhlerine yapılan talepler, şahsen yaptıkları veya şahsen aleyhlerine yapılan taleplerle birleştirilebilir. Ancak şahsen yaptıkları veya aleyhlerine şahsen yapılan taleplerin birleştirilebilmesi için bu gibi taleplerin, davacı veya davalının vasiyeti tenfiz memuru veya tereke idare memuru sıfatıyle dava açtıkları veya dava edildikleri tereke ile ilgili olarak ortaya çıkan talepler olması gerekir.
|
I. 18, 6 | 4. | Davacıların müşterek talepleri, onların tümünün veya onlardan herhangi birinin aynı davalı aleyhine olan müşterek talepleriyle birleştirilebilir.
|
I. 18, 7 | 5. | Bu Emrin 3. ve 4. nizamları, aynı Emrin 1., 6. ve 7. nizamlarına bağlıdır.
|
I. 18, 8 | 6. | Birlikte yargılanıp karara bağlanmaları uygun olmayan birkaç dava sebebini davacının aynı davada birleştirdiğini iddia eden herhangi bir davalı, davanın, dava sebeplerinden birlikte yargılanıp karara bağlanması uygun olanlarına hasre-dilmesine emir verilmesi için herhangi bir zaman mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir.
|
I. 18, 9 | 7. | Bu Emrin 6. nizamında sözü edilen başvurunun dinlenmesi üzerine, dava sebeplerinin tümüyle birlikte yargılanıp karara bağlanması uygun olan sebeplerden oluşmadığı kanaatına varılırsa mahkeme veya yargıç uygun olmayan bu gibi sebeplerin davadan çıkarılmasını ve bunun sonucu olarak davada gerekli değişikliğin yapılmasını emredebilir ve masraflar konusunda da adil sayacağı bir emri verebilir.
|
E.14 n.1-5 | ON DÖRDÜNCÜ EMİR
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
|
|
I. 49, 9 ve
İlgili notlar |
1. | Aynı kişi tarafından değişik davalılar aleyhine getirilen ve aynı, veya esas itibariyle aynı olan, neşren hakareti ilgilendiren davalarda, mahkeme veya yargıç bu gibi davalılardan iki veya daha çoğunun başvurusu üzerine, bu gibi davaların birlikte görülmesi için birleştirilmelerine emir verebilir. Bu nizam uyarınca birleştirilmiş bir davada, zarar ziyan (eğer varsa) tek bir miktar olarak takdir edilir. Ancak bu miktar aleyhlerine hüküm verilen davalılar arasında davacıya ödenmek üzere bölüştürülür ve mahkeme veya yargıç, dava masraflarının davacıya ödenmesine karar verirse, sözkonusu masrafların davacıya ödenmek üzere bu gibi davalılar arasında bölüştürülmesi hususunda adil göreceği bir emri verebilir.
|
2. | Aynı davacı veya değişik davacılar tarafından gerek aynı gerek değişik davalılar aleyhine getirilmiş bulunan iki veya daha çok davanın aynı mahkemede askıda bulunduğu ve bu gibi davalardaki taleplerle ilgili müşterek nitelikteki hukuki veya esasa ilişkin sorunların davalardaki diğer meselelere kıyasla taşıdığı önemin davaların birleştirilmesini yararlı kılacak nitelikte olduğu hallerde, mahkeme veya yargıç bu gibi davaların birleştirilmesine emir verebilir.
|
|
3. | Davaların bu Emrin 2. nizamı uyarınca birleştirilmesi için başvuru, sözü edilen nizamda belirtilen davalardaki taraflardan birinin bu gibi davalardaki öteki taraflara ihbarda bulunmasıyla yapılabilir.
|
|
4. | Bu Emrin 2. nizamı uyarınca verilen herhangi bir emir, bu gibi emirde belirtilecek özel nedenlerin gerektirdiği haller hariç, birleştirilmiş davayı yargı işlemlerini ilk başlatan davacı veya davacıların sevk ve idare edeceklerine dair direktif verir.
|
|
5. | Birleştirilmiş bir davanın duruşmasında, birleştirmeden, önceki davalardaki, hale göre, davacıların talepleri veya davalıların savunmaları arasında herhangi bir ihtilaf görülmemesi halinde birleştirme emrinden sonra genellikle sadece bir set muhakeme masraflarına müsaade edilir.
|
|
E. 13, n.1 | ON BEŞİNCİ EMİR
DAVADAN VAZGEÇME
|
|
I. 26, 1 | 1. | Davacı, davalının savunmasını almadan önce herhangi bir zaman, veya davalının savunmasını içeren cevap layihasını aldıktan sonra, davada (ara dilekçeleri hariç) herhangi başka bir işleme gitmeden önce vereceği yazılı bir ihbarla davasından, tüm davalılar aleyhine veya davalılardan herhangi biri aleyhine olmak üzere tamamıyla vazgeçebilir, veya ileri sürdüğü şikayet sebebinin herhangi bir kısmını veya kısımlarını geri çekebilir ve bunun üzerine ilgili davalıların dava masraflarını, veya davadan tamamıyla vazgeçilmediyse şikayet sebebinin geri çekilen kısım veya kısımlarının gerektirdiği dava masraflarını öder. Sözkonusu masraflarla ilgili olarak masraf tespiti yapılır ve bu gibi bir vazgeçme veya geri çekme daha sonra açılacak herhangi bir davada müdafaa olarak ileri sürülmez. Bu nizamda başka türlü öngörülmedikçe mahkeme veya yargıcın izni olmadan davacının kayıtları geri çekmeye veya davadan vazgeçmeye yetkisi yoktur. Bununla beraber mahkeme veya yargıç, davanın dinlenmesinden veya görülmesinden önce veya sonra, veya davanın dinlendiği veya görüldüğü sırada masraflar veya herhangi başka bir işlem konusunda koyacağı koşullarla ve adil sayılacak başka bir suretle davadan vazgeçilmesini veya ileri sürülen şikayet sebebinin herhangi bir kısmının iptal edilmesini emredebilir. Mahkeme veya yargıç, bir davalının başvurusu üzerine, davalının ileri sürmüş olduğu savunma nedenlerinin veya davalının karşı talebinin tümünün veya herhangi bir kısmının geri çekilmesini veya iptal edilmesini, yukarıda öngörülen aynı şekilde ve koşullar bakımından aynı takdir hakkını kullanarak emredebilir. Ancak, böyle bir izin alınmadan davalı, savunmasının tümünü veya onun herhangi bir kısmını geri çekme yetkisine sahip değildir. |
I. 26, 2 | 2. | Duruşma günü tayin edilmiş olan bir sebep, geri çekilmesine muvafakat edildiğine dair tarafların imzalarını taşıyan bir belgenin davacı veya davalı tarafından mukayyide ibraz edilmesi üzerine, geri çekilebilir.
|
||
I. 26, 3 | 3. | Herhangi bir davalı, aleyhine getirilen davanın tümüyle geri çekilmesi halinde ise, geri çekilen kısmın gerektirdiği masraflar için mahkemeden hüküm alabilir.
|
||
I. 26, 4 | 4. | Geri çekilen bir davanın masrafları ödenmeden önce, dava sebebi aynı olan, veya esas itibarıyle aynı olan yeni bir davanın açılması halinde, mahkeme veya yargıç, uygun gördükleri takdirde geri çekilen davanın masrafları ödeninceye kadar yeni açılan dava ile ilgili yargı işlemlerinin durdurulmasına emir verebilir.
|
||
E.16 n.1-3 | ON ALTINCI EMİR
İSPATI VÜCUT KAYDI YAPTIRMA
|
|||
1. | Bir davalı, ispatı vücut kaydını, celpnamenin ısdar edildiği mukayyitlikte yaptırır.
|
|||
I. 12, 8 | 2. | Bir davalı, bu Emrin 3. nizamında öngörülen yöntemlere uygun olarak yazılı bir muhtırayı bu Emrin 1. nizamında sözü edilen mukayyitliğe teslim etmek ve muhtıranın mukayyitliğe teslim edildiği aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından imzalanmış, tarihlenmiş ve mühürlenmiş ikinci bir suretini davacının tebliğ adresine teslim etmek suretiyle celpname ile ilgili olarak ispatı vücut kaydını yaptırır.
|
||
I. 12, 8 ve 10 | 3. | (1) | Bu Emrin 2. nizamında sözü edilen muhtırada – | |
ve 11 | (a) | davalının avukatının adı veya avukatı yoksa, davalının savunmasını şahsen yapacağı; | ||
(b) | bu Emrin 1. nizamında sözü edilen mukayyit-liğin bulunduğu kentin veya köyün belediye sınırları içinde bir tebliğ adresi (Form 12), | |||
gösterilir.
|
||||
(2) | Muhtırada böyle bir adres gösterilmemişse muhtıra kabul edilmez; muhtırada gösterilen tebliğ adresi yanıltıcı veya uydurma ise, davacının müracaatı üzerine, ispatı vücut kaydı mahkeme veya yargıç tarafından davacının talebi üzerine iptal edilir.
|
|||
4. | Mukayyit muhtırayı alır almaz dosyalar ve ikinci suretini de imzalar, tarihler ve mühürler.
|
|||
I. 12, 8 | 5. | Muhtıranın yukarıda belirtildiği gibi imzalı, mühürlü ve tarihli ikinci sureti, ispatı vücut kaydının mukayyitçe belirtilen tarihte yapıldığını gösteren bir belge teşkil eder.
|
||
I. 12, 17 | 6. | Aynı davada taraf olan iki veya daha çok davalının ispatı vücut kaydı aynı avukat tarafından ve aynı zamanda yaptırıldığında ispatı vücut kaydı yaptıran tüm davalıların adları tek bir muhtıraya konur.
|
||
I. 12, 22 | 7. | Bir davalı, hüküm verilmeden önce herhangi bir zaman ispatı vücut kaydı yaptırabilir. Davalı, ispatı vücut kaydını, celpnamede ispatı vücut kaydı için saptanan süre sona erdikten sonra herhangi bir zamanda yaptırırsa, mahkeme, davalıya, ispatı vücut kaydını celpnamede saptanan süre içinde yaptırmaması nedeniyle davacı tarafından uygun olarak yapılan masrafları davacıya ödemesini emreder.
|
||
I. 12, 23 | 8. | Vasiyet davalarında, celpnamede adı yazılı olmayan herhangi bir kişi, hak ve menfaatlarının etkilenmesi halinde, müteveffanın terekesindeki hak ve menfaatinin ne olduğunu gösteren bir yemin takriri dosyalamak suretiyle davaya müdahale edip ispatı vücut kaydı yaptırabilir
|
||
I. 12, 30 | 9. | Bir davalı ispatı vücut kaydı yaptırmadan önce, şartlı bir ispatı vücut kaydı yaptırması için emir elde etmeksizin veya şartlı bir ispatı vücut kaydı yaptırmaksızın celpnamenin veya celpname ısdar edildiğini bildiren ihbarnamenin kendine tebliğinin ispat edilmesi için veya sözkonusu tebliğin yapılmasına yetki veren emrin hükümsüz kılınması için bir celpname çıkarmakta serbesttir.
|
||
m.9 | 10. | Davalı, Küçüklerin ve Müsriflerin Vesayeti Yasası, Fasıl 277 uyarınca vasisi olan bir müsrif ise, böyle bir davalı, muhtırasında, vasisinin rızası olduğuna dair vasisi tarafından imzalı bir beyanname olmadıkça, ispatı vücut kaydı yaptıramaz. Vasisinin okuyup yazma bilmemesi halinde, sözkonusu beyanname bir mukayyit, bir tasdik memuru veya avukat katibi olmayan yetkili iki tanık tarafından tasdik edilir.
|
||
R.G. Ek III
24.6.90 A.E. 255
R.G. Ek III 31.3.2001 A.E.196
R.G. Ek III 30.4.2007 A.E.315
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
11. | Bir avukatın KKTC’de yaşayan ve miktarı 200.-TL.’yi aşan bir talep ile ilgili olarak dava edilen bir davalı adına ispatı vücut kaydı yaptırmak üzere mukayyide teslim edeceği muhtıraya, Form 12A’da gösterildiği gibi ve davalının okuma yazma bilmemesi halinde, mukayyit, tasdik memuru veya avukat katibi olmayan iki ehil tanık tarafından tasdik edilmiş bir avukat tutma varakası eklenmediği takdirde, muhtıra mukayyitçe kabul edilmez ve muhtıranın sureti de imzalanıp mühürlenmez ve tarihi konmaz.
Ancak, zabıtlara geçirilecek makul nedenlere istinaden Yargıç tarafından verilecek izin ile, muhtıra, yukarıda öngörüldüğü gibi bir avukat tutma varakası ile birlikte sunulmadan Mukayyit tarafından kabul edilebilir ve sureti Mukayyit tarafından imzalanabilir, mühürlenebilir ve tarihi konabilir. Bu durumda muhtıra ile birlikte teslim edilmesi gereken avukat tutma varakası, daha sonra yargıcın uygun görüp müsaade edeceği bir süre içinde dosyalanır.
Bu kurallar, Onuncu Emir uyarınca bir üçüncü taraf adına bir avukat tarafından yaptırılan ispatı vücut kaydına da uygulanır; ancak böyle bir durumda avukat tutma varakasının şeklinde durumun gerektirdiği değişiklikler yapılır.
|
||
E. 17, n.1 | ON YEDİNCİ EMİR
İSPATI VÜCUT KAYDI YAPTIRMAKTA KUSUR ETME
|
|||
I. 3, 1
K. 7, 11 |
1. | (1) | (a) | Fasıl 277, Küçüklerin ve Müsriflerin Vesayeti Yasası uyarınca tayin edilen bir vasisi olmayan bir küçük; veya |
(b) | Fasıl 252, Akıl Hastaları Yasası uyarınca bir akıl hastası veya suçlu bir akıl hastası olup olmamasına bakılmaksızın, aklî dengesi bozuk bir kişi | |||
olan bir davalı için celpname ile ilgili olarak ispatı vücut kaydı yaptırılmadığı hallerde, davacı, böyle bir davalı aleyhindeki davasını ileri götürmeden önce bu gibi davalı namına ispatı vücut kaydı yaptırıp davayı savunacak uygun bir vasi tayin edilmesine emir vermesi için mahkeme veya yargıca başvuruda bulunur. Ancak, başvurusunun dinlenmesi üzerine celpnamenin yöntemine uygun olarak tebliğ edildiği ve böyle bir başvuru yapıldığını bildiren ihbarna-menin, ispatı vücut kaydı yaptırmak için, müsaade edilen süre sona erdikten sonra ve başvurunun dinleneceği gün olarak ihbarnamede belirtilen tarihten en az dört gün önce, celpnamenin tebliğ edildiği zaman davalı ile birlikte yaşayan veya davalının bakım ve himayesinden sorumlu olan kişiye ve ayrıca (davalının babası veya vasisi ile birlikte kalmadığı, veya babasının veya vasisinin idaresinde olmadığı hallerde) bu gibi küçüğün babasına veya anasına veya (eğer varsa) vasisine tebliğ edildiği kanıtlanmadıkça, böyle bir emir verilmez, meğer ki mahkeme veya yargıç söz konusu başvurunun dinlenmesinde yukarıda son değinilen tebliğden vazgeçmiş olsun.
|
||||
K. 7, 12
I. 65, 13 K. 34, 13 |
(2) | Başvuru yapıldığını bildiren ihbarname, vasi olarak tayin edilmesi istenen kişiye de tebliğ edilir; Ancak, ilgili kişi kendisine tebliğ yapıldığı halde, hazır bulunmakta kusur ederse veya vasi olarak görev yapmaya istekli değilse, mahkeme veya yargıç, herhangi bir avukatı ispatı vücut kaydı yaptırıp davayı savunmak üzere vasi olarak tayin edebilir ve bu gibi avukata, yapacağı masrafların ve tayin emrinde belirtilen veya daha sonra belirtilecek olan bir vasilik ücretinin, davadaki tüm taraflar veya onlardan herhangi biri veya birden fazlası tarafından karşılanmasına ve ödenmesine direktif verebilir ve ayrıca masraflar veya vasilik ücreti hususunda ya teminat verilmesine ya da bu gibi masraf ve ücretin vasisi olarak tayin edildiği davalının menfaati bulunan mahkemedeki herhangi bir fondan karşılanıp ödenmesine direktif verebilir ve sözkonusu masraf ve ücretin iade edilmesi veya ödenmesinin tasvip edilmesi hususunda meselenin haklılığının ve ahval ve koşullarının gerektirdiği direktifleri verebilir.
|
||
K. 7, 13 | (3) | Tayin emrinde, tayin edilen kişinin ispatı vücut kaydı yaptıracağı süre saptanır ve tayin edilen kişi saptanan süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse, tayin emri iptal edilebilir ve tayin edilen kişiye bu kusurunun neden olduğu masrafları bizzat öde-mesi emredilebilir. Bir tayinin iptal edilmesi halinde, mahkeme veya yargıcın yapılmasına direktif vereceği herhangi bir işlemin yapılması üzerine başka bir tayin yapılabilir.
|
||
I. 13, 2 | 2. | Bir celpname ile ilgili olarak herhangi bir davalının ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur etmesi ve davacının da bu emrin aşağıdaki nizamları uyarınca davalının gıyabında davanın ileri götürülmesini istemesi halinde, davacı davayı davalının gıyabında ileri götürmeden önce, duruma göre celpnamenin veya celpname ısdar edildiğini bildiren ihbarnamenin tebliğ edildiğini gösteren bir yemin takririni, mukayyitçe daha önceden dosyalanmamış ise, dosyalar.
|
||
I. 13, 3 | 3. | Bir celpname, arkasına özel surette açıklama yapılmış olup olmamasına bakılmaksızın, para olarak saptanabilen bir talebi içerirse ve davalı veya, birden fazla davalı varsa, tüm davalılar ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse, davacı celpnamede talep edilen miktarı aşmayan herhangi bir miktarın, masraflarla ve talepte belirtilen oranda faizi ile birlikte (eğer varsa), ödenmesine hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir.
|
||
I. 13, 4 | 4. | Bir celpname, arkasına özel surette açıklama yapılmış olup olmamasına bakılmaksızın, para olarak saptanabilen bir talebi içerirse ve davadaki müteaddit davalılardan bir veya birden fazlası ispatı vücut kaydı yaptırır ve öteki davalı veya davalılar ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse, davacı, ispatı vücut kaydı yaptıran davalılar hakkında davayı ileri götürme hususundaki hakkına zarar gelmeksizin, ispatı vücut kaydı yaptırmayan davalılar aleyhine yukarıdaki nizamda belirtildiği biçimde hüküm verilmesi için başvuruda bulu-nabilir ve böyle bir hüküm verilmesi üzerine icraya gidebilir.
|
||
I. 13, 5 | 5. | Celpname, (alıkonan eşya için parasal zarar ziyan talep edilsin veya edilmesin) sadece parasal zarar ziyanla veya eşya alıkonmasıyla ilgili ise ve davalı veya, birden fazla davalı varsa, tüm davalılar ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse, davacı, tek taraflı olarak mahkeme veya yargıca hüküm için başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıç da, uygun göreceği biçimde eşyaların değerini veya zarar ziyanın miktarını saptayıp gereğince hüküm verebilir.
|
||
I. 13, 6 | 6. | Celpnamede, 5. nizamda sözü edildiği gibi bir talepte bulunulması ve davalılardan biri veya birden fazlasının ispatı vücut kaydı yaptırması ve öteki davalı veya davalıların ispatı vücut kaydı yaptırmaması halinde, davacı, ispatı vücut kaydı yaptırmayan davalı ve/veya davalılar aleyhine bir ara kararı için mahkeme veya yargıca tek taraflı olarak başvuruda bulunabilir ve eşyaların değeri ile zarar ziyan miktarının veya, duruma göre, bunlardan herhangi birinin, ispatı vücut kaydı yaptırmayan davalılarla ilgili olduğu kadarıyla takdiri, ispatı vücut kaydı yaptıran öteki davalı veya davalıların davası veya davalarındaki ihtilaf konusu sorun görüşülürken yaptırılır.
|
||
I. 13, 7 | 7. | Celpnamenin sadece parasal zarar ziyana, veya eşya alıkonmasına (alıkonan eşya için zarar ziyan talep edilsin veya edilmesin) ilişkin olması ve celpname arkasına özel surette açıklama yapılmış olup olmamasına bakılmaksızın, para olarak saptanabilen bir talebi de kapsaması ve davalı-lardan herhangi birinin ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur etmesi halinde, davacı, ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur eden davalı veya davalılar aleyhine, alacak veya miktarı para ile saptanabilen talep, faiz ve masraflar konusunda, hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir ve eşyaların değeri ve/veya zarar ziyan konusunda durumun gerektirdiğine göre, bu Emrin 5. veya 6. nizamlarında belirtildiği biçimde hareket edebilir. | ||
I. 13, 8 | 8. | Celpnamenin taşınmaz bir malın istirdatına ilişkin olması ve davalının ispatı vücut kaydı için saptanan süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur etmesi veya ispatı vücut kaydı yaptırdığı halde savunmasının sadece talebin bir kısmını kapsaması halinde, davacı taşınmaz malın tümünün veya savunmasının kapsamadığı kısmının istirdatına hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir.
|
||
I. 13, 9 | 9. | Davacının, geçmiş kira borçları veya sözleşmenin ihlali, haksız fiil veya talep edilen taşınmaz mala yapılan hasar için zarar ziyan talep ettiği durumlarda, davacının taşınmaz malın istirdatı için bir celpname çıkarması ve davalının bu celp-name ile ilgili olarak ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur etmesi halinde, davacı bu Emrin 8. nizamında belirtildiği biçimde taşınmaz malın istirdatı ve geçmiş kira borçlarına karşı talep edilen para miktarı konularında hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir ve diğer talepler konusunda dava, bu Emrin yukarıdaki diğer nizamlarında öngörüldüğü biçimde ileri götürülebilir.
|
||
I. 13, 10 | 10. | Bu Emrin yukarıdaki nizamları uyarınca bir hüküm verildiğinde, mahkemenin böyle bir hükmü uygun bir meselede adil sayacağı koşullarla iptal etmesi veya değiştirmesi yasaldır.
|
||
I. 13, 12 | 11. | Bu Emrin nizamlarıyla haklarında özel olarak konmuş başka kurallar bulunmayan tüm davalarda, celpnamenin tebliğ edildiği taraf ispatı vücut kaydı için saptanan süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse, tebliğin yapıldığının kanıtlanması üzerine ve celpnamenin arkasına bu Tüzüğün İkinci Emrinin 6. nizamı uyarınca özel surette açıklama yapılmadığı durumlarda, davacı dosyalayacağı bir talep takririyle hüküm verilmesi için tek taraflı olarak başvuruda bulunabilir.
|
||
I. 13, 15
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
12. | İspatı vücut kaydı yaptırılmasını gerektiren bir asli celpname (originating summons) davalı veya müddeialeyh olarak gösterilen kişi saptanmış süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederse davacı veya dilekçe sahibi mahkeme veya yargıca başvuruda bulunarak celpnamenin dinlenmesi için gün tayin edilmesini isteyebilir ve mahkeme veya yargıç da uygun görecekleri koşullarla (eğer varsa) sözkonusu celpnamenin dinlenmesi için gün tayin eder.
|
||
K. 7, 8
(şart bendi) |
13. | Bu Emrin öngördüğü kurallar aşağıda yazılı koşullara bağlı olarak yorumlanır, yani gıyabi karar verilmesi istenen tüm meselelerde mahkeme veya yargıç, gerekli görülür veya arzu edilirse, talebini kanıtlaması için davacıya çağrıda
bulunabilir ve davacıya böyle bir çağrıda bulunsun veya bulunmasın, mahkeme veya yargıç sadece davacının hukuken hakkı olduğu ölçüde hüküm verebilir. |
46 Cilt II
190 |
14. | (1) | Mukayyit, ayda bir kez veya mahkeme veya yargıç tarafından istendiği zamanlarda, ispatı vücut kaydı için saptanan süre içinde ispatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edilen ve ispatı vücut kaydı yaptırma için saptanan sürenin sona ermesinden sonra bir ay içinde ilgili davacılarca bu Emrin yukarıdaki nizamlarında öngörüldüğü biçimde ileri götürülmeyen davaların bir listesini mahkemeye veya yargıca verir; ve mahkeme veya yargıç da mukayyide, bu gibi davacı veya davacılara bir ihbarname gönderip ihbar tarihinden on dört gün içinde davalarını ileri götürmelerini istemesi ve onlara sözü edilen on dört gün içinde davalarını ileri götürmekte kusur etmeleri halinde davalarının takipsizlik nedeniyle reddedilmiş olacağını bildirmesi için direktif verir.
|
(2) | Yukarıda sözü edilen on dört günlük süre veya bu sürenin uzatılmasına izin verilmesi halinde uzatılan süre içinde yukarıda öngörüldüğü üzere davanın ileri götürülmesinde kusur edilirse, dava takipsizlik nedeniyle reddedilmiş olur; ancak bunun sonucu olarak davacının yeni bir dava açma hakkına zarar gelmez, ve mukayyit ilgili dava dosyasını yargıca sunar ve yargıç dava dosyasına bu hususta bir not yazar.
|
||
(3) | Bu nizamın (1). paragrafında sözü edilen ve mukayyit tarafından gönderilmesi öngörülen ihbarname, davacının tebliğ adresinde tebliğ edilir ve davacı Kıbrıs’ta bulunuyorsa ihbarnamenin bir sureti kendine posta ile de gönderilir; ve ihbarnamede sözü edilen on dört günlük süre tebliğin yapıldığı veya ihbarnamenin postaya atıldığı tarihten (hangisi daha sonra ise) başlamak üzere hesaplanır. İhbarnamenin tebliğ edildiğine ve bir suretinin de postaya atıldığına dair bir yemin takriri dosyalanır. | ||
E. 18, n. 1 | ON SEKİZİNCİ EMİR
SERİAN HÜKÜM VERME VE ÜZERLERİNE ÖZEL SURETTE AÇIKLAMA YAPILMIŞ CELPNAMELERLE İLGİLİ OLARAK SAVUNMADA BULUNULMASINA İZİN VERME
|
||||
. | 1 (A) | Mahkeme: | |||
R.G. Ek III
26.12.2008 A.E. 957 |
(a) | Davalının davasını savunmasında, veya ihtilaflı nokta üzerinde gerçekten başarılı olma ihtimali yoksa; ve | |||
(b) | Duruşma yoluyla savunmasının ele alınmasını zorunlu kılan başka bir konu yoksa, | ||||
davalı aleyhine talebin tümü veya belirli bir ihtilaflı nokta için seri hüküm verebilir.
|
|||||
R.G. Ek III
26.12.2008 A.E. 957
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
(B) | (a) | Davalının 2. Emrin 6. nizamı uyarınca, üzerine özel surette açıklama yapılan bir celpnameyle ilgili olarak ispat-ı vücut kaydı yaptırdığı durumlarda, davacı bizzat kendisi tarafından veya olguların doğruluğu hususunda yemin verebilen herhangi başka bir kişi tarafından yapılan ve dava sebebini ve (eğer varsa) talep edilen para miktarını doğrulayan ve davalının davayı savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimalinin bulunmadığını belirten bir yemin takriri ile başvuruda bulunarak celpname üzerindeki özel surette yapılmış açıklamada talep edilen para miktarını, varsa, faizleri ile birlikte ve duruma göre ilgili taşınmaz malın (kira bedelleri dahil olsun veya olmasın) istirdatını veya belirli bir taşınır malın teslimini ve masraflar konusunda karar verilmesini iste-yebilir. Bu durumda davalı, davanın esasına ilişkin savunmasında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğuna dair mahkemeyi ikna etmediği takdirde, davacı lehine hüküm verilebilir.
|
||
(b) | Bu nizam uyarınca yapılan herhangi bir başvurunun dinlenmesi üzerine, celpname üzerindeki özel surette yapılmış açıklamaya İkinci Emrin 6. nizamı uyarınca konması mümkün olmayan herhangi bir talebin ithal edildiği görülürse, mahkeme uygun gördüğü takdirde söz konusu talebi hemen açıklamadan çıkarmak suretiyle açıklamayı tadil eder veya açıklamadaki talebi, sözkonusu talep ithal edilmemiş gibi işleme koyup talebin geriye kalan kısmı için davanın ileri götürülmesine izin verebilir.
|
||||
(c) | Davacının talebinin belirli taşınır bir malın teslimine ilişkin olduğu durumlarda, (malın icarı veya malın alıkonması nedeniyle zarar ziyan hususunda bir talepte bulunulsun veya bulunul-masın) mahkeme, takdir edilmiş kıymetini ödeyerek malın zilyetliğini elde etmesi için davalıya bir tercih hakkı verilmeksizin söz-konusu malın davacıya teslim edilmesine emir verebilir.
|
||||
I. 14, 2 | 2. | Bu Emrin 1. nizamı uyarınca hüküm verilmesi için davacı tarafından yapılacak başvuru, tebliğ tarihinden sonra dört gün içinde görüşülmek üzere gün tayin edilmesini gerektiren ihbarlı dilekçe yoluyla yapılır ve dilekçede değinilen yemin takriri ve emarelerin suretleri dilekçeye eklenir.
|
|||
I. 14, 3 | 3. | (a) | Davalı bu gibi bir dilekçeye yemin takriri ile itirazda bulunabilir veya mahkeme davalının yeminle sorguya çekilmesine müsaade edebilir. | ||
(b) | Yemin takririnde, iddia edilen savunmanın davacının talebinin tümünü veya yalnızca bir kısmını kapsadığı belirtilir; ve yalnızca bir kısmını kapsadığı durum-larda, talebin hangi kısmını kapsadığı açıklanır. | ||||
(c) | Mahkeme, uygun görürse, davalının veya davalı bir tüzel kişi ise tüzel kişinin herhangi bir memurunun, davada hazır bulunarak yeminle sorguya çekilmesine, veya herhangi bir kira sözleşmesini, senedi, defteri veya belgeyi veya onların suretlerini veya iktibas edilmiş kısımlarını ibraz etmesine emir verebilir.
|
||||
I. 14, 4. | 4. | Davalı tarafından ileri sürülen savunmanın, davacının talebi-nin yalnız bir kısmını kapsaması veya kabul etmesi halinde icra işleminin geçici olarak durdurulması veya haciz yolu ile tahsil edilen paranın veya bir kısmının icra memuru tarafından mahkemeye ödenmesi ve dava masraflarının tespit edilmesi gibi mahkemenin uygun göreceği koşullarla (eğer varsa) veya mahkemece uygun görülecek başka biçimde, savunmanın kapsamadığı, veya kabul ettiği talep kısımları için mahkeme hemen hüküm verebilir ve davalıya, davacının talebinin geriye kalan kısmı için savunmasını yapmasına müsaade edebilir.
|
|||
I. 14, 5
R.G. Ek III 26.12.2008 A.E. 967 |
5. | Mahkeme, davalılardan herhangi birinin davayı savunma-sında gerçekten başarılı olma ihtimali olduğu veya savunmasını duruşmada öne sürmesi için zorunlu başka bir nedeni bulunduğu kanısına varırsa, o davalının savunmasını yapmasına müsaade edebilir. Davacı savunma yapmasına müsaade edilmeyen davalı aleyhine hüküm almaya ve bu hükme dayanarak icraya gitmeye hak kazanır.
|
|||
I. 14, 6 | 6. | Savunmanın yapılması için verilen müsaade, kayıtsız şartsız olabilir veya teminat verilmesi veya duruşma tarihi veya şekli veya diğer hususlarda mahkemenin uygun göreceği koşullara bağlı olabilir.
|
|||
I. 14, 7
1949 Fasıl 12 m.4 |
7. | Başvurunun dinlenmesi üzerine, mahkemenin birden fazla yargıçtan oluştuğu durumlarda, tarafların rızası ile davanın mahkemeyi oluşturan yargıçlardan birine havale edilmesine emir verilebilir ve davanın havale edildiği yargıç dava ile ilgili kararını verebilir, ve mahkeme de, müracaat üzerine, söz konusu karar uyarınca hüküm verebilir.
|
|||
I. 14, 8 | 8. | (a) | Savunmanın yapılmasına şartlı veya şartsız olarak müsaade edildiğinde, mahkeme, davanın derhal görülmesi için gün tayin etmeye yetkilidir.
|
||
(b) | Bu Emir uyarınca savunma yapılmasına müsaade edilen ve mahkemenin görüşüne göre uzun süreli duruşma gerektirmeyen davaların görülmesi için özel bir liste tutulur ve mahkeme uygun gördüğü durumlarda, bu gibi davaların bu listeye konmasına emir verebilir.
|
||||
I. 14, 9 | 9. | (a) | Bu Emir uyarınca yapılan tüm başvuruların masrafları ve bu gibi başvurulara ilişkin masraflar, başvurunun dinlenmesi üzerine mahkeme tarafından ele alınır ve mahkeme, masrafların kimler tarafından kime ve ne zaman ödeneceğine dair emir verir, veya bu gibi masrafları ele almayıp yargılama sırasında karara bağlamak üzere bırakır; ancak daha sonra yargılama yapılmazsa veya yargılamada masraflar konusu karara bağlanmazsa sebepte gösterilen masraflar dava masrafı olarak kabul edilir.
|
||
(b) | Davacı, bu Emir kapsamına girmeyen bir mesele hakkında veya, mahkemenin kanaatine göre, davalının, savunması için kendine kayıtsız şartsız izin verilmesini haklı kılan bir iddiaya dayandığını bildiği halde, bu Emir uyarınca başvuruda bulunacak olursa sözkonusu başvuru, masrafların davacı tarafından hemen ödenmesi şartıyla reddedilebilir. | ||||
E.19, n. 1-5 | ON DOKUZUNCU EMİR
LAYİHALAR
|
||||
I. 19, 1 | 1. | Layihaların karşılıklı, alınıp verilmesinde aşağıda yazılı nizamlar uygulanır.
|
|||
I. 19, 2 | 2. | Davacı, Yirminci Emrin kurallarına bağlı kalınması koşuluyla ve Yirminci Emirde belirlenen zaman ve usulde talebini ve talep etme hakkı olduğunu iddia ettiği hukuki himaye veya çareleri kapsayan talep takririni davalıya verir. Davalı, Yirmi Birinci Emrin kurallarına bağlı kalınması koşuluyla ve Yirmi Birinci Emirde belirlenen zaman ve usulde kendi savunmasını veya (varsa) karşı talebini davacıya verir. Davacı, Yirmi Birinci Emrin kurallarına bağlı kalınması koşuluyla ve Yirmi Beşinci Emirde belirlenen zaman ve usulde, savunma layihasına cevabını (varsa) verir ve davalının karşı talebine kendi savunmasını sunar. Sözkonusu layihalar davanın niteliğinin müsaade ettiği kadarı ile kısa ve öz olur.
|
|||
I. 19, 3 | 3. | Bir davadaki davalı, Yirmi Birinci Emrin 10. nizamına bağlı kalınması koşuluyla, karşı talepte bulunmak suretiyle ve karşı talebin zarar ziyanla ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, davacının taleplerine karşı herhangi bir hak talebini ileri sürebilir ve bu gibi bir karşı talep, mahkemeye, aynı davada hem esas talep hem de karşı taleple ilgili olarak kesin karar verme olanağını sağlayabilmek için bir karşı dava gibi sonuç doğurur.
|
|||
I. 19, 4 | 4. | Her lâyiha, yalnızca, lâyihayı veren tarafın talebinin veya duruma göre, savunmasının dayandığı esasa ilişkin olgular hakkında özet halinde bir takririni içerir fakat bunların kanıtlanmasında ileri sürülecek delilleri içermez. Lâyihalar gerekli görülen durumlarda paragraflara ayrılır ve parag-raflar ardışık sayılarla sayılandırılır. Tarihler, miktarlar ve sayılar rakam olarak yazılır ve kelimelerle ifade edilmez. Layihalar ilgili tarafın avukatınca veya davanın şahsen açılması veya savunmanın şahsen yapılması halinde ilgili tarafça bizzat imzalanır.
|
|||
I.19, 6
K. 8, 35 |
5. | Layihayı veren tarafın, herhangi bir yanlış beyan, hile, emniyeti suistimal, kasten temerrüt veya nüfuzun kötüye kullanılmasına dayandığı tüm durumlarda, lâyihada bunlar hakkında tam bilgi verilir. Hile sözkonusu olduğunda hileli olduğu iddia edilen eylemlerin özel bir surette belirtilmesi ve bu gibi eylemlerin hile ile yapılmış olduğunun kesin olarak bildirilmesi gerekir.
|
|||
I. 19, 7
K. 8, 36 |
6. | Tüm meselelerde, talep veya savunmanın niteliği konusunda ek veya daha etraflı beyanda bulunulmasına veya detaylı bilgi gerektiren herhangi bir layiha, ihbarname veya yazılı işlemde beyan edilen hususlarla ilgili olarak daha etraflı bilgi verilmesine, masraflar veya başka hususlar bakımından konması adil sayılacak koşullara bağlı olarak, emir veri-lebilir.
|
|||
I. 19, 7A | 7. | Davadaki bir taraf, etraflı bilgi verilmesine emir verilmesi için başvuruda bulunmadan önce etraflı bilgi verilmesini mektupla isteyebilir. Böyle bir mektubun ve mektup uyarınca verilen bilginin gerektirdiği masraflara, masraf tespiti yapıldığında müsaade edilir. Etraflı bilgi verilmesine emir verilmesi için yapılan bir başvuru ile ilgili masrafların karara bağlanmasında bu nizamın kuralları mahkeme veya yargıç tarafından gözönünde tutulur.
|
|||
I. 19, 7B | 8. | Mahkeme veya yargıç tarafından, davalının savunmasını hazırlayabilmesi veya herhangi başka bir özel nedenle, gerekli veya uygun görülmedikçe, savunma yapılmadan önce, bir talep hakkında etraflı bilgi verilmesine bu Emrin 6’ncı nizamı uyarınca emir verilmez.
|
|||
I. 19, 8 | 9. | İsteği üzerine kendine yargıç emri uyarınca etraflı bilgi verilen tarafa, bilgi verildikten sonra lâyihasını takdim etmek için tanınan süre, emir verildiği tarihte tanınmakta olan sürenin aynıdır, meğer ki emirde başka türlü öngörülmüş olsun. Etraflı bilgi verilmesine ilişkin bir emir, emirde başka türlü öngörülmedikçe, bu nizamda öngörülenler dışında, yargı işlemini durdurma veya herhangi bir süreyi uzatma sonucunu doğurmaz.
|
|||
I. 19, 11
K. 8, 37 |
10. | Tüm lâyihalar taraflar arasında teati edilir ve lâyihanın ön sayfasına verildiği tarih ve davanın sayısı ve başlığı yazılır ve lâyihayı veren avukatın adı ve adresi, veya avukat tutulmamış olan durumlarda, ilgili tarafın adı ve adresi lâyiha üzerinde açıklanır. | |||
I. 19, 13
K. 8, 38 |
11. | Bir lâyihada ileri sürülen olgularla ilgili her iddia, karşı tarafın lâyihasında açık olarak veya şüphe götürmeyecek şekilde ima yolu ile inkâr edilmez, veya kabul edilmediği ifade edilmezse, bir küçük veya akli dengesi bozuk bir kişi aleyhine ileri sürülenler hariç, kabul edilmiş sayılır.
|
I. 19, 14 | 12. | Bir hakkın doğması için bir olayın gerçekleşmesini öngören ve yerine getirilmiş olduğu veya meydana geldiği davacı veya davalı tarafından tartışma konusu yapılmak istenen herhangi bir şart, davacının veya hale göre davalının lâyihasında açıkça belirtilir; ve bu belirtmeye bağlı kalınması koşuluyla davacının veya davalının meselesi için gerekli olan tüm ön şartların yerine getirildiğinin veya meydana geldiğinin teyit edildiği davacının veya davalının lâyihasında ima edilir. |
I. 19, 15 | 13. | Davalı veya hale göre davacı, davanın veya karşı talebin sürdürülemeyeceğini veya işlemin hukuki yönden geçersiz olduğunu veya butlan ve sakat olduğunu gösteren tüm hususları ve ileri sürülmedikleri takdirde karşı tarafın gafil avlanmasını muhtemel kılacak olan veya daha önce lâyihalarla ortaya çıkmayan, örneğin hile, zaman saptanması veya sınırlandırılması, ibra, ödeme, yerine getirme gibi esasa ilişkin sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet verecek olan ve savunma veya hale göre cevap lâyihalarına dayanak teşkil eden tüm sebepleri veya herhangi bir kanunsuzluğu gösteren veya talebin veya karşı talebin uygulanmasını olanaksız kılan olguları, lâyihasında ileri sürmelidir.
|
I. 19, 16 | 14. | Hiçbir lâyihada, yeni bir talep nedeni ileri sürülmez veya ilgili tarafça daha önce sunulan lâyihada ileri sürülenlerle çelişki halinde olan herhangi bir esasa ilişkin olguya yer verilmez, meğer ki lâyihanın tadiline izin verilmiş olup tadil yoluyla yapılmış olsunlar.
|
I. 19, 17 | 15. | Bir davalının, talep takririnde ileri sürülen sebepleri savunmasında genel olarak inkâr etmesi, veya bir davacının karşı taleple ilgili savunmasında karşı talep yolu ile yapılan bir savunmada ileri sürülen sebepleri genel olarak inkâr etmesi yeterli değildir. Her tarafın, zarar ziyan dışında ileri sürülen ve doğru olduğunu kabul etmediği olgularla ilgili her iddiayı ele alıp cevaplandırması gerekir. |
I. 19, 19 | 16. | Bir taraf, karşı tarafın önceki lâyihasında ileri sürülen bir olgu ile ilgili iddiayı kendi lâyihasında inkâr ettiğinde, onu kaçamaklı olarak inkâr etmemeli, iddianın esasa ilişkin noktasını cevaplandırmalıdır. Örneğin, herhangi bir tarafın belirli bir para miktarını aldığı iddia edildiğinde, ilgili tarafın sözkonusu para miktarını aldığını inkâr etmesi yeterli değildir; iddia edilen belirli para miktarını veya herhangi bir kısmını aldığını inkâr etmesi veya aldığı miktarı açıkça göstermesi gerekir. Farklı durumlar arzeden bir iddiada bulunulursa, böyle bir iddiayı, sözkonusu farklı durumlarla beraber inkâr etmek yeterli değildir.
|
I. 19, 18 | 17. | Bu Emrin 15. nizamına bağlı kalınması koşuluyla davacı, cevabıyla, davalının savunmasını kabul etmeyip itiraz konusu yapabilir ve davadaki bir taraf cevaptan sonra vereceği lâyiha ile (eğer verecekse) bir önceki lâyihayı kabul etmeyip itiraz konusu yapabilir. Bu gibi bir itiraz, itiraz konusu yapılan lâyihadaki tüm olgularla ilgili esasa ilişkin iddiaların inkâr edilmiş olduğu sonucunu doğurur; ancak, ilgili tarafın kabul etmek istediği olgular istisna edilebilir ve bu durumda sözkonusu itiraz sadece kabul edilmeyen olguların inkâr edilmiş olduğu sonucunu doğurur.
|
I. 19, 20 | 18. | Herhangi bir lâyihada bir akit, sözveri veya anlaşmanın mevcut olduğu iddia edildiğinde, karşı tarafça bunun yalın bir inkârı, sözkonusu akit, sözveri veya anlaşmanın, belirli biçimde kanıtlanmasını öngören herhangi bir mevzuata atfen veya başka nedenlerle, yasal veya hukuken yeterli olduğunun bir inkârı olarak değil, iddia edilen belirli akit, sözveri veya anlaşmanın, veya böyle bir akit, sözveri veya anlaşmanın mevcut olduğunu yasal yoldan ima eden olguların bir inkârı olarak yorumlanır. |
I. 19, 21 | 19. | Herhangi bir belgenin içerdiklerinin esasa ilişkin olduğu hallerde, belge ile ilgili bir lâyihada bunların tümünü veya herhangi bir kısmını aynen aktarmak suretiyle göstermek gerekmez, etkilerini mümkün olduğu kadar kısaca belirtmek yeterli olur; meğer ki belgedeki veya belgenin herhangi bir kısmındaki belirli sözcüklerin esasa ilişkin olması nedeniyle lâyihaya aynen aktarılmaları gerekli olsun.
|
I. 19, 22 | 20. | Herhangi bir kişi aleyhine kasıt, kötü niyet, bilgi veya başka bir düşünüş şekli iddiasında bulunmanın önemli olduğu hallerde bunu, istidlal edileceği durum veya durumları belirtmeksizin, sadece bir olgu olarak ileri sürmek yeterlidir.
|
I. 19, 23 | 21. | Herhangi bir olgunun, meselenin veya şeyin herhangi bir ki- şiye ihbar edildiği iddiasında bulunmanın önemli olduğu hallerde, bu gibi bir ihbarın yapıldığını bir olgu olarak iddia etmek yeterli olur, meğer ki ihbarın şeklinin veya tam olarak koşullarının veya ihbarın yapıldığının istidlal edileceği durumların açıklanması gerekli olsun.
|
I. 19, 24 | 22. | Kişiler arasında teati edilen birtakım mektuplardan veya yapılan konuşmalardan veya bunlar dışındaki çeşitli durumlardan, kişiler arasında bir akit veya ilişki olduğu zımnen anlaşılırsa, bu gibi akit veya ilişkileri bir olgu olarak iddia etmek ve bu gibi mektup, konuşma veya durumların ayrıntılarını vermeden onlara genel olarak değinmek yeterli olur. Ve bu gibi durumlarda lâyihayı veren kişinin sözkonusu durumlardan zımnen anlaşılan birden fazla akit veya ilişkiye seçenekli olarak dayanmak istemesi halinde bu isteğini seçenekli olarak belirtebilir. |
I. 19, 25 | 23. | Taraflardan hiçbirinin herhangi bir lâyihada, yasalarca kendi lehine olduğu farzedilen veya ispat külfeti karşı tarafa ait olan herhangi bir olguyu ileri sürmesine gerek yoktur; meğer ki bu gibi bir olgu başlangıçta inkâr edilmiş olsun. (Örneğin, davacının yalnızca poliçe üzerinden dava açtığı ve esas talep nedeni olarak karşılık hakkında herhangi bir talepte bulunmadığı hallerde bir poliçenin karşılığı konusunda olduğu gibi.)
|
I. 19, 25A | 24. | Vasiyet davalarında, ileri sürülen her savunmada savun-manın dayandırılmak istendiği meselenin esasının ne olduğu belirtilir. Ayrıca vasiyet edenin aklî durumunun, hafızasının ve anlama yeteneğinin normal olmadığı iddia edilen hallerde, belirli akıl bozukluğu olayları hakkında bilgi, ilgili davaya duruşma için gün tayin edilmeden önce verilir, ve duruşmada bunlar dışındaki akıl bozukluğu olayları hakkında mahkemenin veya yargıcın izni olmadıkça hiçbir şahadet verilmez.
|
I. 19, 26 | 25. | Herhangi bir lâyihaya karşı, şekle ilişkin herhangi bir eksiklik iddiası ile teknik itirazda bulunulmaz.
|
I. 19, 27 | 26. | Mahkeme veya yargıç, yargı işlemlerinin herhangi bir aşamasında, herhangi bir açıklamada veya lâyihada yer almış olan ve gereksiz veya onur kırıcı veya ilgili davanın adilâne yargılanmasına zarar verecek veya adilâne yargılanmasını zorlaştıracak veya geciktirecek nitelikte olan hususların, ilgili açıklama veya lâyihadan çıkarılmasına veya değiştiril-mesine emir verebilir.
|
I. 33, 1 | 27. | Herhangi bir sebep veya meselede uyuşmazlık konusu olan olguların lâyihalarda yeteri kadar tanımlanmadığına mahkeme veya yargıcın kanaat getirmesi halinde, uyuşmazlık konusu olan olguları belirlemeleri için taraflara direktif verilebilir ve tarafların farklı görüşte olmaları halinde uyuşmazlık konusu olan olgular mahkeme veya yargıç tarafından belirlenir. |
E 20, n 1 | YİRMİNCİ EMİR
TALEP TAKRİRİ
|
|
I. 20, 1 | 1. | Celpnamenin, İkinci Emrin 6. nizamı uyarınca üzerine özel surette açıklama yapılmış bir celpname olduğu hallerde, mahkeme veya yargıç başka türlü emretmedikçe ek bir talep takriri verilmez. Diğer hallerde davacı, davada ispatı vücut kaydı yaptırılmadığında talep takriri dosyalanmasına ilişkin Onyedinci Emrin 11. nizamına bağlı kalınması koşuluyla, ispatı vücut kaydı yaptırıldıktan sonra on gün içinde, mahkeme veya yargıç bu süreyi uzatmamış ise, bir talep takriri dosyalar ve davalıya verir.
|
I. 20, 4 | 1A. | Bir talep takriri verilen durumlarda, davacı, celpname üzerindeki açıklamaya herhangi bir değişiklik yapmamak kaydıyla, talep takriri ile talebini değiştirebilir, tadil edebilir veya genişletebilir.
|
I. 20, 6
53 Cilt II 240 |
2. | Her talep takririnde, davacının doğrudan doğruya veya seçenekli olarak talep ettiği hukuki himaye, özel olarak beyan edilir ve buna ilâveten genel nitelikte bir himaye veya başka bir himaye istenmesi gerekmez. Mahkeme veya yargıç adil sayacağı bu gibi genel veya başka himayeyi talep edilmiş gibi ve aynı ölçüde her zaman verebilir. Aynı kural, davalının savunmasında ileri sürdüğü herhangi bir karşı talep veya istediği hukuki himaye hususunda da uygulanır.
|
I. 20, 7 | 3. | Davacı, ayrı ve farklı nedenlere dayanan birden fazla ayrı ve farklı talep veya şikâyet sebebi hususunda hukuki himaye talebinde bulunduğunda, bu gibi talep ve şikâyet sebepleri ve dayandıkları nedenler, mümkün olduğu kadar ayrı ayrı ve açıkça ifade edilir. Aynı kural, davalının, birden fazla ayrı ve farklı olgulara dayanan birden fazla ayrı ve farklı savunma veya karşı talep sebeplerine de uygulanır. |
I. 20, 8 | 4. | Dava sebebi, kapanmış veya doğruluğu taraflarca kabul edilmiş bir hesaba ilişkin olan her meselede hesabın kapanmış veya doğruluğunun taraflarca kabul edilmiş olduğu ayrıntılarıyla birlikte iddia edilir. Ancak istinat edilen hesap beyanının lâyiha teatisi yapılmış herhangi başka bir dava sebebinde delil olarak gösterilmiş veya kabul edilmiş olduğu durumlarda, lâyihalarda aynı hususlar iddia edilmez.
|
|
I. 20, 9 | 5. | Davalının menfaat sahibi olduğunu davacının kabul etmediği vasiyet davalarında davacı, kendi talep takririnde, davalının menfaat sahibi olduğunu inkâr ettiğini iddia eder.
|
|
E.21, n 1-2 | YİRMİ BİRİNCİ EMİR
SAVUNMA, KARŞI TALEP, KARŞI TALEBE SAVUNMA VE CEVAP
|
||
I. 21, 6
46 Cilt II 190 |
1. | (1) | Davalı ispatı vücut kaydı yaptırdığında, ispatı vücut kaydı için saptanan sürenin sona ermesinden veya talep takririnin kendine teslim edilmesinden sonra, hangisi daha geç ise, ondört gün içinde savunmasını dosyalar ve diğer tarafa teslim eder; meğer ki bu süre mahkeme veya yargıç tarafından uzatılmış olsun veya dava ile ilgili celpname, İkinci Emrin 6. nizamı uyarınca talep özel surette üzerine açıklanmış olan bir celpname olsun ve davacı da bu arada Onsekizinci Emir uyarınca hüküm almak için bir ihbarlı dilekçe tebliğ etmiş olsun.
|
I. 21, 7 | (2) | Bir davalıya Onsekizinci Emir uyarınca savunmada bulunmasına izin verildiği hallerde, davalı savun-masını (eğer varsa) savunmada bulunmasına izin veren emirde saptanan süre içinde veya emirde böyle bir süre saptanmamış ise emir tarihinden itibaren sekiz gün içinde dosyalar ve diğer tarafa teslim eder. | |
I. 21, 1 | 2. | İkinci Emrin 6. nizamı kapsamına giren bir borç veya miktarı para olarak saptanan bir taleple ilgili davalarda, borcun yalnızca inkâr edilmesi kabul edilmez.
|
|
I. 21, 2 | 3. | Poliçelere, emre yazılı senetlere veya çeklere ilişkin davalarda, inkâr yoluyla yapılan savunmada, ilgili poliçenin veya emre yazılı senedin keşide edilmesi, imzalanarak tevdi edilmesi, ciro edilmesi, kabul edilmesi, ödenmek için sunulması veya kabul edilip karşılığının ödenmediğinin ihbarı gibi esasa ilişkin olguların inkâr edilmesi gerekir.
|
|
I. 21, 3 | 4. | İkinci Emrin 6. nizamının (l)(a) paragrafı kapsamına giren davalarda, inkâr yoluyla yapılan savunmada, davalının yükümlülüğüne neden olduğu iddia edilen ve uyuşmazlık konusu olan esasa ilişkin olguların inkâr edilmesi gerekir; örneğin, pazarlığı yapılıp satılan veya satılıp teslim edilen eşyalar hakkında açılan davalarla ilgili savunmada, sipariş veya sözleşmenin, eşyaların tesliminin veya talep edilen para miktarının inkâr edilmesi gerekir. Elde bulundurulan ve başkasından alınan bir paraya ilişkin davalarda, paranın alındığını veya alınan paranın davacı için alınmış para olduğunu gösteren olguların varlığının inkâr edilmesi gerekir; ve mersum senetlere ilişkin davalarda, Fasıl 149 Sözleşmeler Yasası’nın X. KISMI uyarınca savunma olarak ileri sürülebilen nedenlerden bir veya birkaçının savunma tarafından ileri sürülmesi gerekir.
|
|
I. 21, 4 | 5. | Talep edilen zarar ziyan veya zarar ziyan miktarının inkâr edilmesine veya savunulmasına gerek yoktur; ancak bu talepler, açıkça kabul edilmedikleri takdirde, tüm mesele-lerde uyuşmazlık konusu olarak ileri sürülmüş sayılırlar. |
I. 21, 5 | 6. | Taraflardan birinin, herhangi başka bir tarafın vasiyeti tenfiz memuru veya iflâs idare memuru veya başka idare memuru olarak veya herhangi bir temsili kapasitede veya iddia edilen başka bir kapasitede talepte bulunma hakkını veya bir ortaklık firmasının oluşumunu inkâr etmek istemesi halinde, bunları belirli bir şekilde inkâr etmesi gerekir.
|
|
I. 21, 9 | 7. | Mahkeme veya yargıç, savunmanın inkâr ettiği veya kabul etmediği olgularla ilgili herhangi bir iddianın kabul edilmesi gerektiği kanısında olduğu hallerde sözkonusu iddianın inkâr edilmiş veya kabul edilmemiş olması nedeniyle yapılan ek masraflar için haklı göreceği emri verebilir.
|
|
I. 21, 10 | 7A. | Herhangi bir davalı, karşı talepte bulunma hakkını destekleyen herhangi bir sebebe istinat etmek istemesi halinde, söz konusu sebebe karşı talep yoluyla istinat ettiğini savunmasında açık olarak belirtir.
|
|
I. 21, 11 | 8. | (1) | Bir davalı, savunmasında bir karşı talepte bulunur ve bulunduğu karşı talep davalı ile kendisi ve başka kişiler arasında sorunlar ortaya koyarsa, davalı kendi savunma lâyihasındaki başlığa, talep takririndeki başlığa benzeyen bir ek başlık ilâve eder ve oraya, söz konusu karşı talep bir karşı dava yolu ile talep edilecek olsaydı, böyle bir karşı davada davalı durumunda olabilecek tüm kişilerin adlarını yazar ve bunlardan davaya taraf olanlara savunma lâyihasını, davacıya verilmesi öngörülen süre içinde, teslim eder.
|
I. 21, 12 | (2) | Yukarıda (l). fıkrada sözü edilen kişilerden herhangi birinin davaya taraf olmaması halinde, söz konusu kişi, savunma lâyihasının bir sureti kendine tebliğ edilmek suretiyle ispatı vücut kaydı yaptırmaya celbedilir ve böyle bir tebliğ, celpname tebliğini düzenleyen daha önceki nizamlara bağlı olur. Bu biçimde tebliğ edilen her savunma lâyihasına, Form 13’te yazılı kayıt veya eş anlamda bir kayıt konur. |
I. 21, 13
46 Cilt II 190 |
9. | (1) | Bir davada, önceden taraf olmayan herhangi bir kişiye yukarıda belirtildiği gibi bir savunma lâyihası ve bir karşı talep tebliğ edildiğinde, söz konusu kişi, bir davada ispatı vücut kaydı yaptırması için kendine celpname teslim edilmiş gibi, savunma lâyihası ve karşı taleple ilgili olarak ispatı vücut kaydı yaptırır.
|
I. 21, 14
53 Cilt II 490 |
(2) | Bir savunma lâyihasında yapılan bir karşı talebe taraf olarak gösterilen herhangi bir kişi, karşı talep ile ilgili savunmasını, talep takrirleri ile ilgili savunma lâyihalarının dosyalanıp teslim edildiği aynı süre içinde, dosyalayıp teslim edebilir.
|
|
I. 21, 15
K. 8, 25(4) |
10. | Davalının bir karşı talepte bulunduğu durumlarda davacının veya karşı talebe taraf yapılan herhangi bir kişinin, karşı talepte ileri sürülen talebin bir karşı talep yolu ile değil, açılacak ayrı bir dava yolu ile karara bağlanması gerektiğini iddia etmesi halinde, mahkeme veya yargıç, söz konusu, karşı talebin dava dışı bırakılmasına her zaman emir verebilir.
|
|
I. 21, 16 | 11. | Davalı tarafından, bir karşı talepte bulunulduğunda, davacının açtığı davanın durdurulması, talik edilmesi veya reddedilmesine bakılmaksızın, karşı taleple ilgili yargı işlemi ileri götürülebilir.
|
|
I. 21, 17
K. 8, 25(5) |
12. | Bir davada ileri sürülen talebin veya karşı talebin kabul edilmesi halinde, yargıç taleple ilgili olarak davacı lehine veya karşı talebin kabul edilmesi halinde, yargıç taleple ilgili olarak davacı lehine veya karşı taleple ilgili olarak davalı lehine veya dengenin ağırlaştığı taraf lehine hüküm verebilir veya taraflardan her birine hak ettiği hukuki himayenin verilmesine hüküm verebilir veya adil sayılacak herhangi başka bir emir verebilir. Bu kurallar, duruşmaya gidilmesi halinde meselenin hak ettiği değere göre mahkemenin vereceği karara da uygulanır. |
I. 21, 20 | 13. | Dava açma hakkına itiraz etmemekle beraber, davalının adının yanlış yazılmış olması veya davaya dahil edilmesi gerekli olan tarafın dahil edilmemiş olması gibi gerekçelerle talep takririnin uygunsuz bir şekilde kaleme alındığını ileri sürerek davanın durdurulmasını veya iptal edilmesini isteyen herhangi bir iddiada bulunulamaz, takrir veya savunma yapılamaz, yani usule ilişkin itiraz “plea in abatement” yapılamaz.
|
|
I. 23, 1
53 Cilt 11 490 |
14. | (1) | Davacının savunmaya cevap vermek istemesi halinde
savunma lâyihasının teslim edilmesinden yedi gün içinde cevabını dosyalaması ve teslim etmesi gerekir.
|
(2) | Mahkeme veya yargıç tarafından emir verilmedikçe müteakip bir lâyiha verilmez. Müteakip bir lâyihanın verilmesine dair bir emir verildiğinde böyle bir lâyiha, verilmesine izin veren emrin bir sureti ile birlikte, emirde belirtilen süre içinde dosyalanır ve verilir.
|
||
I. 32, 2
53 Cilt II 490 |
15. | Bir karşı talep ileri sürüldüğünde karşı talebe verilecek cevap, savunma lâyihalarına uygulanan nizamlara bağlı olur. |
E. 22, n.1 | YİRMİ İKİNCİ EMİR
MAHKEMEYE PARA YATIRMA
|
||
I. 22, 1 | 1. | (1) | Bir alacak veya zarar ziyan davasında, davalı herhangi bir zaman davacıya ihbarda bulunarak talebi veya (birkaç dava sebebinin bir davada birleştirilmiş olduğu hallerde) bir veya birkaç dava sebebini tamamen tazmin veya telâfi edecek para miktarını mahkemeye yatırabilir. Ancak davalının davadan önce talebin tazmin ve telâfisi için bir ödeme teklifinde bulunduğunu iddia eden bir savunmada teklif edilmiş olduğu iddia edilen para miktarının mahkemeye getirilmesi gerekir.
|
(2) | Mahkemeye yatırılan para miktarı bir veya birkaç dava sebebinin tazmin ve telâfisi için olduğunda, paranın hangi dava sebebi veya sebepleri için yatırıldığı ve her dava sebebi için yatırılan para miktarı davacıya verilen ihbarnamede belirtilir, meğer ki mahkeme veya yargıç başka türlü emretmiş olsun.
|
||
(3) | Davacıya verilen ihbarname Form 14 şeklinde olur ve yükümlülüğün kabul edildiği veya inkâr edildiği ihbarnamede bildirilir. İhbarnamenin alındığı (Yatırı-lan paranın kabul edildiğine dair Form 16 şeklinde ihbarname verilmeyecekse) dört gün içinde davacı tarafından yazılı olarak davalıya bildirilir
|
||
K. 11, 32
R.G. 828 |
2. | (1) | Paranın mahkemeye ödenmesi, başhakimin muvafa-kati ile Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürünce saptanacak usulde yapılır.
|
(2) | Zaman zaman saptanan usuller, Resmi Gazete’de yayımlanır.
|
||
(3) | Mukayyit, mahkemeye para yatıran herhangi bir kişinin başvurusu üzerine, ona Form 15 şeklinde bir belge verir ve bu belge Form 14’teki ihbarnameye eklenir veya üzerine yazılır. |
I. 22, 1 | 3. | (1) | Mahkemeye bu Emrin 1. nizamı uyarınca para yatırıl-dığında, davacı paranın yatırıldığına dair gönderilen ihbarnameyi aldıktan sonra dört gün içinde veya mahkemeye birkaç defa para yatırılmış olması halinde mahkemeye son yatırılan paraya ilişkin ihbarnameyi aldıktan sonra on gün içinde, yatırılan para miktarının tümünü veya belirli para miktarlarından birini veya birkaçını, Form 16 şeklinde bir ihbarname ile, talebe, veya belirli para miktarlarının ilgili olduğu dava sebeplerine karşılık olarak kabul edebilir; ve bunun üzerine söz konusu para miktarını veya miktarlarını, yukarıda sözü edildiği şekilde talep veya dava sebeplerine karşılık olarak almaya hak kazanır.
|
(2) | Ödeme, davacıya veya davacının yazılı izni ile avukatına yapılır ve bunun üzerine, davaya ilişkin işlem veya hale göre, belirli dava sebeplerine ilişkin işlemler durdurulur.
|
||
(3) | Davacı, talebine karşılık olarak mahkemeye yatırılan parayı kabul ederse veya belirli dava sebeplerinden biri veya birkaçı için yatırılan para miktarını veya miktarlarını kabul eder ve diğer dava sebebi veya sebeplerinden vazgeçtiğini bildirirse, kabul ettiği para miktarları kendine ödendikten sonra ve mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, paranın mahkemeye yatırıldığı zamana kadar yapmış olduğu mahkeme masraflarının tespitini yaptırabilir.
|
||
(4) | Neşren hakaret veya sözlü hakaret davaları ile ilgili olarak mahkeme dışında para alan bir davacı, ihbarlı bir dilekçe ile bir yargıca, yargıç odasında bulunduğu sırada başvuruda bulunarak Mahkemenin açık bir oturumunda yargıcın onaylayacağı koşullarla bir beyanda bulunmasına izin verilmesini isteyebilir.
|
||
(5) | Bu nizam, davadan önce davalının bir ödeme teklifinde bulunduğunu ileri süren bir savunmanın ilgili olduğu bir davaya veya dava sebebine uygulanmaz.
|
||
I. 22, 3 | 4. | Mahkemeye yatırılmış olan para, bu Emrin 3. nizamı uyarınca tamamen ödenmemişse, mahkemede duran para yalnızca paranın karşılık olarak yatırıldığı talep veya belirli dava sebebi veya sebeplerinin tazmin ve telâfisi için ve mahkeme veya yargıcın duruşmadan önce, duruşma sırasında veya duruşmadan sonra verdiği bir emir uyarınca ödenebilir.
|
|
I. 22, 4 | 5. | (1) | Birlikte veya seçenekli olarak dava edilmiş bulunan davalılardan biri veya birkaçı, diğer davalı veya davalılara ihbarda bulunduktan sonra, bu Emrin 1. nizamı uyarınca mahkemeye para yatırabilir.
|
(2) | Davacı, paranın mahkemeye yatırıldığına dair gönderilen ihbarnameyi aldıktan sonra dört gün içinde mahkemeye yatırılan para miktarını veya miktarlarını kabul etmeye karar verirse, bu kararını, Form 16 şeklinde bir ihbarname ile her davalıya bildirir.
|
||
(3) | Bunun üzerine davaya ilişkin işlem veya hale göre, belirli dava sebebi veya sebeplerine ilişkin işlemler durdurulur ve yatırılan para, yalnızca ilgili davanın veya hale göre, dava sebebi veya sebeplerinin tüm masraflarını da karara bağlayan mahkeme veya yargıç emri uyarınca ödenebilir.
|
||
I. 22, 5 | 6. | Bir karşı talepte davalı durumunda olan bir davacı veya başka bir kişi, gerekli değişikliklerle bu Emrin yukarıdaki nizamlarına göre mahkemeye para yatırabilir.
|
|
I. 22, 6 | 7. | Davalının davadan önce ödeme teklifinde bulunduğunu ileri süren bir savunmanın yapıldığı veya Fasıl 148, Haksız Fiiller Yasası’nın 24. maddesinde öngörüldüğü şekilde bir savun-manın dosyalandığı davalar dışındaki davalarda, yüküm-lülük, borç veya zarar ziyanın miktarı ile ilgili tüm hususlar karara bağlanmadıkça, tarafların birbirlerine verdikleri lâyihalarda bu Emrin yukarıdaki nizamları uyarınca mahkemeye para yatırıldığı hususu beyan edilmez ve davanın dinlenmesi sırasında bu husus hakkında mahkemeye bilgi verilmez; ancak mahkeme masraflar konusunda takdir hakkını kullanırken, mahkemeye para yatırıldığını ve yatırılan paranın miktarını dikkate alır.
|
|
I.22, 8 | 8. | Mahkeme veya yargıcın bir emri uyarınca mahkemeye yatırılan paradan, yalnızca mahkeme veya yargıcın emri uyarınca ödeme yapılabilir.
|
|
I. 22, 14(1) | 9. | (1) | Herhangi bir sebep veya meselede, dava açma yetkisi olan bir vasisi bulunmayan bir küçük tarafından veya böyle bir küçük adına, veya tek başına veya başkaları ile birlikte dava eden aklî dengesi bozuk bir kişice, veya böyle bir kişi adına, para veya zarar ziyan talep edilmesi halinde, duruşmadan önce, duruşma sıra-sında veya duruşmadan sonra böyle bir küçük veya akli dengesi bozuk kişinin talebiyle ilgili olarak yapılan herhangi bir uyuşma veya uzlaşma veya ödeme veya mahkemeye yatırılan paranın kabulü, mahkeme veya yargıç tarafından onaylanmadıkça, geçerli olmaz.
|
(2) | (2) | Bu gibi sebep veya meselede bu gibi bir küçük veya aklî dengesi bozuk kişinin talepleri ile ilgili olarak duruşmadan önce veya duruşma sırasında veya duruşmadan sonra herhangi bir şekilde tahsil edilen veya karara bağlanan veya ödenmesi emredilen veya hükmolunan veya ödenmesi anlaşma yolu ile kabul edilen para (para deyimi bu nizam amaçları için zarar ziyanı da kapsar), gerek mahkeme hükmü, uyuşma, uzlaşma sonucu ödeme, veya mahkemeye yatırma yolu ile gerek başka bir biçimde tahsil edilmiş olsun, mahkeme veya yargıç tarafından direktif verilme-dikçe, davacıya veya davacının en yakın dost veya akrabasına veya avukatına ödenmez.
|
|
(3) | (3) | Bu şekilde istirdat edilen veya ödenmesi emredilen veya hükmolunan veya karara bağlanan veya ödenmesi anlaşma yolu ile kabul edilen tüm paralar, mahkeme veya yargıç tarafından verilen direktiflere göre işlem görür. |
(13) | (4) | Bu nizam, dava açma yetkisi olan bir vasisi bulunmayan bir küçük veya aklî dengesi bozuk olan bir kişi tarafından yapılan karşı taleplere de uygulanır. Bu gibi karşı taleplerde, davacı, davacının avukatı ve davacının en yakın dost veya akrabası deyimleri, karşı talepte bulunan davalıya veya dava süresince davalıyı temsil etmek üzere atanan vasisine de uygulanır şeklinde yorumlanır.
|
|
Bu nizam, bir akıl hastasına veya suçlu bir akıl hastasına da uygulanır.
|
|||
E. 23, n 1-3 | YİRMİ ÜÇÜNCÜ EMİR
DAVANIN ASKIDA BULUNDUĞU SÜRE İÇİNDE ORTAYA ÇIKAN MESELELER
|
||
I. 24, 1 | 1. | Davanın açılmasından sonra fakat davalının savunma lâyihasını vermesinden ve savunma lâyihasını vermesi için saptanan sürenin sona ermesinden önce ortaya çıkan herhangi bir savunma sebebini, davalı savunma lâyihasında yalnız başına veya diğer savunma sebepleri ile birlikte ileri sürebilir. Savunma lâyihası verildikten sonra davalı tarafından ileri sürülen karşı taleple ilgili herhangi bir savunma sebebi ortaya çıkacak olursa, söz konusu savunma sebebi davacının karşı talebe ilişkin savunma lâyihasında yalnız başına veya diğer savunma sebepleri ile birlikte ileri sürülebilir. |
I. 24, 2 | 2. | Davalı tarafından savunma lâyihası verildikten sonra veya savunma lâyihasının verilmesi için saptanan süre sona erdikten sonra ortaya çıkan herhangi bir savunma sebebini, davalı, davacı tarafından bir karşı taleple ilgili olarak savunma lâyihası verildikten sonra veya bu gibi bir savunma lâyihasının verilmesi için saptanan süre sona erdikten sonra ortaya çıkan karşı taleple ilgili herhangi bir savunma sebebini ise, davacı, ilgili savunma sebebinin ortaya çıkmasından sonra on beş gün içinde veya mahkeme veya yargıcın izni ile müteakip herhangi bir zamanda, ek bir savunma lâyihası vererek ileri sürebilir.
|
I. 24, 3 | 3. | Herhangi bir davalı, savunma lâyihasında veya 2. nizamda sözü edilen ek savunma lâyihasında, davanın başlamasından sonra ortaya çıkan herhangi bir savunma sebebini ileri sürmesi halinde, davacı Form 17 şeklinde bir kabul beyannamesi verebilir ve bunun üzerine davalı bu gibi bir savunmanın yapıldığı veya iddia edildiği tarihe kadar olan masrafları için, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, hüküm alabilir.
|
E. 24, n.1-2 | YİRMİ DÖRDÜNCÜ EMİR
KABUL BEYANLARI
|
|
I. 32, 1 | 1. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan herhangi biri, lâyihası ile veya başka suretle yazılı olarak, karşı tarafın davasının tümünün veya bir kısmının doğru olduğunu kabul ettiğine dair ihbarname verebilir.
|
I. 32, 2 | 2. | Taraflardan herhangi biri, tüm haklı istisnalar hariç, herhangi bir belgeyi kabul etmesi için karşı tarafa çağrıda bulunabilir ve böyle bir çağrı yapıldıktan sonra belge reddedilir veya kabul edilmesi ihmal edilirse, söz konusu belgenin kanıtlanması için yapılan masraflar, sebep veya meselenin sonucu her ne olursa olsun, belgeyi kabul etmeyi ihmal eden veya reddeden tarafça ödenir; meğer ki ilgili sebep veya meselenin duruşması veya dinlenmesi sırasında belgenin kabulünün reddedilmesinin makûl olduğu mahkemece onaylanmış olsun. Yukarıda öngörüldüğü gibi belgelerin kabulü için bir ihbarname verilmediği tekdirde, belgelerin kanıtlanmasına ilişkin masraflar onaylanmaz; meğer ki ihbarname verilmemiş olması, mahkeme veya mukayyidin kanaatına göre, masrafta bir tasarruf sağlamış olsun.
|
I. 32, 3 | 3. | Belgelerin kabul edilmesi için verilen ihbarnameler Form 18’de öngörüldüğü şekilde ve iki suret halinde verilir ve Form 18’in dipnotunda öngörüldüğü biçimde ilgili kabul beyanı ihbarname üzerine yazılır.
|
I. 32, 4 | 4. | Taraflardan herhangi biri, duruşma için tespit edilen günden en geç on gün öncesine kadar karşı taraftan herhangi birine vereceği bir ihbarname ile ondan yalnızca sebep, mesele veya uyuşmazlık konusu amaçları için, ihbarnamede belirteceği belirli olgu veya olguları kabul etmesini isteyebilir. Sözkonusu ihbarnamenin tebliğinden sonra sekiz gün içinde, veya mahkeme veya yargıcın müsaade edeceği ek bir süre içinde, ihbarnamede belirtilen olgular reddedilir veya kabul edilmeleri ihmal edilirse, kanıtlanmaları için yapılan masraflar, sebep, mesele veya uyuşmazlık konula-rının sonucu her ne olursa olsun, olguları kabul etmeyi ihmal eden veya reddeden tarafça ödenir, meğer ki yargılama veya duruşma sırasında olguların kabulünün reddedilmesinin makûl olduğu mahkeme veya yargıç tarafından onaylanmış olsun veya herhangi bir zaman bu hususta başka türlü bir emir veya direktif verilmiş olsun.
Ancak bu gibi bir ihbarname uyarınca yapılan herhangi bir kabul beyanı yalnızca ilgili sebep, mesele veya uyuşmazlık konusu amaçları için yapılmış sayılır ve herhangi başka bir amaç için kabul beyanında bulunan taraf aleyhine veya ihbarnameyi veren taraf dışında bir kişi lehine kullanılmaz; ve yine ancak mahkeme veya yargıç herhangi bir tarafın böylece verdiği kabul beyanını değiştirmesine veya geri almasına, koymayı haklı göreceği koşullara bağlı olarak, herhangi bir zaman izin verebilir. |
I. 32, 5 | 5. | Olguların kabul edilmesi için verilen ihbarnameler Form 19’da öngörüldüğü şekilde ve olguların kabulü de Form 20’de öngörüldüğü şekilde olur.
|
I. 32, 6 | 6. | Taraflardan herhangi biri, olguların lâyihalar üzerinde veya başka biçimde kabul edildiği bir sebep veya meselenin herhangi bir aşamasında, olguların kabul edilmesiyle hak kazandığı hükmün veya emrin verilmesi için, taraflar arasında çözümlenmemiş herhangi başka bir uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasını beklemeden, mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıç da böyle bir başvuru üzerine adil göreceği emir veya hükmü verebilir. |
I. 32, 7 | 7. | Belgelerin veya olguların kabul edilmesi için verilen her-hangi bir ihbarname uyarınca yapılan herhangi bir kabul beyanı ilgili tarafın avukatınca imza edilebilir; ancak böyle bir kabul beyanının ilgili tarafça bizzat imza edilmesi halinde, imza, mukayyidin huzurunda konur ve mukayyit tarafından tasdik edilir. Avukatın imzası veya mukayyidin tasdiki böyle bir kabul beyanı için yeterli delil sayılır. Kabul beyanının bir nüshası veya daire sureti dosyalanır.
|
I. 32, 8 | 8. | Belgelerin ibraz edilmesi için verilen ihbarnameler Form 21’de öngörüldüğü şekilde olur ve mahkeme aracılığı ile tebliğ edilir.
|
I. 32, 9 | 9. | Belgelerin kabul veya ibraz edilmesine ilişkin bir ihbar-namenin gerekli olmayan belgeler içermesi halinde, bu gibi belgelerle ilgili olarak yapılan masraflar ihbarnameyi veren tarafça karşılanır.
|
YİRMİ BEŞİNCİ EMİR
DEĞİŞİKLİK
|
||
I. 28, 1 | 1. | Mahkeme veya yargıç, yargı işleminin herhangi bir aşamasında, davacıya veya davalıya, lâyiha veya açıkla-masını adil sayılacak biçim ve koşullarla değiştirmesi veya tadil etmesi için izin verebilir ve taraflar arasında gerçekten uyuşmazlık konusu olan hususların karşılaştı-rılması amacıyle gerekli olan tüm değişiklikler yapılır.
|
I. 28, 7 | 2. | Değişiklik yapılmasına izin veren bir mahkeme emri temin eden herhangi bir taraf, değişikliğin yapılması için söz konusu emirde belirtilen süre içinde, veya böyle bir süre belirtilmemiş ise, emrin verildiği tarihten onbeş gün içinde, emirde öngörülen değişikliği yapmayacak olursa, değişik-liğin yapılmasına izin veren emir, yukarıda öngörülen sınırlı sürenin sona ermesi üzerine kendiliğinden geçersiz olur; meğer ki süre mahkeme veya yargıç tarafından uzatılmış olsun. |
I. 28, 9 | 3. | Bir lâyiha veya açıklamanın değiştirilmesi sözkonusu olduğunda, lâyiha veya açıklama üzerine, değişikliğin yapıl-masına izin veren emrin tarihi ve değişikliğin yapıldığı tarih aşağıda belirtildiği biçimde yazılır, şöyle ki:
“………………. tarihinde verilen değişiklik emri uyarınca ………………. tarihinde değiştirildi”
|
I. 28, 10 | 4. | Bir lâyiha veya açıklama değiştirildiğinde, ilgili belge, değiştirilmiş şekliyle, değişiklik yapılmasına izin veren emrin bir daire sureti ile birlikte, değişikliğin yapılması için müsaade edilen süre içinde karşı tarafa verilir.
|
I. 28, 12 | 5. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir yargı işlemindeki eksiklik veya hataları, masraflar konusunda veya başka hususlarda koymayı haklı göreceği koşullara bağlı olarak, herhangi bir zaman düzeltebilir ve yargı işleminde ileri sürülen veya yargı işlemine dayanan gerçek uyuşmazlık konusu husus veya sorunun kararlaştırılması için gerekli olan tüm değişiklikler yapılır.
|
I. 28, 11 | 6 | Hüküm veya emirlerde, maddi yazı hataları, veya kazaen unutulan veya eksik bırakılan yanlışlıklar, müracaat üzerine mahkeme veya yargıç tarafından istinafa gidilmeksizin düzeltilir.
|
E. 26, n.1 | YİRMİ ALTINCI EMİR
LAYİHA TEATİSİNDE KUSUR ETMEK
|
|
I. 27, 1 | 1. | Bir davada, talep takriri vermekle yükümlü olan davacı, talep takririni müsaade edilen süre içinde vermeyecek olursa, davalı, bu süre sona erdikten sonra davanın takipsizlik nedeniyle masraflar davacıya ait olmak üzere reddedilmesi için mahkemeye ihbarlı dilekçe yolu ile başvuruda bulunabilir; mahkeme, dilekçeyi dinledikten sonra, talep takriri verilmemiş ise, davanın başvuru gereğince redde-dilmesine emir verebilir veya mahkemenin koymayı haklı göreceği koşullarla daha başka bir emir verebilir.
|
I. 27, 2 | 2. | Davacının talebi, yalnızca bir alacak veya miktarı para ile saptanabilen bir talep ise ve davalı savunma lâyihasını tayin edilen süre içinde vermezse, davacı, sözkonusu sürenin sona ermesi üzerine talep ettiği para miktarı ile dava masrafları konusunda lehine hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir.
|
I. 27, 3 | 3. | Yukarıda 2. nizamda sözü edilen herhangi bir davada, birkaç davalı varsa ve bu davalılardan biri, 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihasını vermekte kusur ederse, davacı kusur eden davalı aleyhine hüküm verilmesini talep edebilir ve davasını diğer davalılar aleyhine ileri götürme hakkına zarar gelmeksizin verilen hükmü icra edebilir.
|
I. 27, 4 | 4. | Davacının talebi yalnızca parasal zarar ziyana veya eşyaların alıkonmasına (alıkonan eşya için parasal zarar ziyan talep edilsin veya edilmesin) ilişkin olması ve davalının, veya birden fazla davalı varsa tüm davalıların, 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihalarını vermekte kusur etmesi halinde davacı, davalı veya davalılar aleyhine hüküm verilmesi için mahkeme veya yargıca tek taraflı olarak başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıç da uygun göreceği biçimde eşyaların değerini veya zarar ziyanın miktarını saptayıp gereğine göre hüküm verebilir. |
I. 27, 5 | 5. | Yukarıda 4. nizamda sözü edilen herhangi bir davada, birden fazla davalı varsa ve davalılardan biri veya birkaçı 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihasını vermekte kusur ederse, davacı, kusur eden davalı veya davalılar aleyhine bir ara kararı verilmesi için mahkeme veya yargıca tek taraflı olarak başvuruda bulunabilir ve davasını diğer davalılar aleyhine ileri götürebilir, ve böyle bir durumda, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir direktif verilmedikçe dava veya davadaki uyuşmazlık konusu hususlar diğer davalarla ilgili olarak görülürken savunma lâyihasını vermekte kusur eden davalı veya davalılar aleyhine hüküm verilebilmesi için alıkonan eşyaların değeri ve zarar ziyanın miktarı takdir edilir.
|
I. 27, 6 | 6. | Davacının talebinin, yalnızca bir alacağa veya miktarı para ile saptanabilen bir talebe ve aynı zamanda parasal zarar ziyana veya eşyaların alıkonmasına (alıkonan eşyalar için zarar ziyan talep edilsin veya edilmesin) ilişkin olduğu ve davalının 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihasını vermekte kusur ettiği durumlarda, davacı 2. nizamda belirtildiği gibi alacağı veya miktarı para ile saptanabilen talebi hususunda hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir ve alıkonan eşyaların değeri ve/veya zarar ziyan konularında durumun gerektirdiğine göre bu Emrin 4. veya 5. nizam-larında belirtildiği biçimde hareket edebilir.
|
I. 27, 7 | 7. | Taşınmaz bir malın istirdatına ilişkin davalarda, davalı 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihasını vermekte kusur ederse, davacı malın istirdatı ve masrafları hakkında hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir.
|
I. 27, 8 | 8. | Davacının, taşınmaz malın istirdatına ilişkin bir celpname ile geçmiş kira borcu, veya sözleşmenin ihlâli veya haksız fiil veya mala yapılan hasar için zarar ziyan talebinde bulunduğu durumlarda, davalı, veya birden fazla davalı varsa bunlardan biri veya birkaçı 2. nizamda belirtildiği gibi savunma lâyihalarını vermekte kusur ederse, davacı, taşınmaz mal ve geçmiş kira borçlarına karşı talep edilen para miktarı konularında kusur eden davalı veya davalılar aleyhine hüküm verilmesi için başvuruda bulunabilir ve sözü edilen diğer talepler konusunda ise 4. ve 5. nizamlarda belirtildiği biçimde hareket edebilir. |
I. 27, 9 | 9. | Davacının talebi, bir alacağa veya miktarı para olarak saptanabilen bir talebe, veya yalnızca parasal zarar ziyana, veya birlikte parasal zarar ziyan talep edilip edilmemesine bakılmaksızın eşya alıkonmasına veya bunlardan herhangi birine veya taşınmaz malın istirdatına ilişkin ise ve davalı, davacının iddia ettiği dava sebebini kısmen cevaplandıran bir savunma lâyihası verirse, mahkemenin izni ile savunma lâyihasının cevaplandırmadığı kısımla ilgili olarak davacı lehine kesin hüküm veya, hale göre ara hükmü verilebilir: Ancak cevaplandırılmayan kısım ayrı bir dava sebebi oluşturmaz veya bir alacak veya miktarı para olarak saptanabilen bir talepte olduğu gibi geriye kalan kısımdan ayrılamazsa böyle bir kesin hüküm veya ara hükmü verilmez ve yine ancak bir karşı talebin var olduğu durumlarda mahkeme veya yargıcın izni olmadan yukarıda sözü edilen ve davacının talebi ile ilgili olarak verilen hükmün icrasına gidilmez.
|
I. 27, 11 | 10. | Bu Emrin yukarıdaki nizamlarında sözü edilen davalardan başka tüm davalarda, davalı savunma lâyihası vermekte kusur ederse, davacı, hüküm verilmesi için ihbarlı dilekçe yolu ile başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıcın görüşüne göre davacının müstahak olduğu hüküm verilebilir.
|
I. 27, 13
53 Cilt II 490 |
11. | Cevaptan sonra lâyiha verilmesi emredilmeyen hallerde savunma veya cevabın (eğer varsa) verilmesinden sonra yedi gün geçmesi üzerine; veya cevaptan sonra lâyiha verilme-sinin emredildiği ve lâyihayı vermesi emredilen veya vermesine izin verilen tarafın, lâyihanın verilmesi için saptanan süre içinde lâyihayı vermekte kusur ettiği hallerde ise saptanan sürenin sona ermesi üzerine lâyiha teatisi kapanmış sayılır ve son verilen lâyihadaki olgularla ilgili esasa ilişkin beyanlar inkâr edilmiş ve uyuşmazlık konusu yapılmış sayılırlar. |
Ancak, bu nizam bir karşı talebe ilişkin savunmaya uygulanmaz ve davacı karşı talebe ilişkin bir savunma lâyihası vermediği takdirde, karşı talebin içerdiği olgulara ilişkin beyanlar, karşı talebin verildiği tarihten on dört gün geçmesi üzerine veya karşı talebe ilişkin savunma lâyihasının verilmesi için mahkeme emri ile müsaade edilen sürenin (varsa) sona ermesi üzerine kabul edilmiş sayılırlar. Bununla beraber, mahkeme veya yargıç, daha sonra herhangi bir zaman davacıya karşı taleple ilgili bir savunma lâyihası vermesi için izin verebilir.
|
|||
I. 27, 14 | 12. | Bir davada, davacı ile davalı dışındaki taraflar arasında uyuşmazlık konularının ortaya çıktığı hallerde, bu gibi uyuşmazlık konularına taraf olanlardan biri lâyiha vermekte kusur ederse, karşı taraf mahkeme veya yargıca başvuruda bulunarak lâyihalara istinaden müstahak olduğu hükmün (eğer varsa) verilmesini isteyebilir. Mahkeme veya yargıç da, yapılan başvuru üzerine, On Yedinci Emrin 13. nizamına bağlı kalınması koşuluyla gereken hükmü verebilir veya taraflar arasında adaletin tam olarak tecellisi için gerekli olan başka bir emir verebilir.
|
|
46 Cilt II
190 |
13. | (1) | Mukayyit ayda bir kez veya mahkeme veya yargıç tarafından istendiği zamanlarda, lâyihaların verilmesi için saptanan süre içinde lâyiha verilmesinde kusur edilen davaların bir listesini mahkemeye veya yargıca verir. Bunun üzerine, mahkeme veya yargıç da mukayyide, lâyiha vermekte kusur eden tarafa bir ihbarname verip ihbarnamenin verildiği tarihten itibaren on dört gün içinde lâyihasını dosyalayıp vermesini istemesini ve davanın koşullarına uygun biçimde, ona yukarıda sözü edilen on dört gün içinde lâyihasını vermekte kusur ettiği takdirde davanın takipsizlik nedeniyle reddedileceğini veya bazı koşullara bağlı olarak belirli bir taraf lehine hüküm verilebileceğini bildirmesi için direktif verebilir.
|
(2) | Yukarıda sözü edilen on dört günlük süre içinde veya bu sürenin uzatılmasına izin verilmesi halinde uzatılmış süre içinde lâyihanın dosyalanıp verilme-sinde kusur edilecek olursa, mukayyit derhal ilgili dava dosyasını mahkeme veya yargıca sunar ve mahkeme veya yargıç da davanın ahval ve koşulları muvacehesinde uygun görülecek şekilde davayı takipsizlik nedeniyle reddeder veya ihbarnamede belirtilen koşullar çerçevesinde veya etkilenen taraf bakımından bu koşullardan daha ağır olmayan koşullar, çerçevesinde kararını verir.
|
||
(3) | Bir dava bu nizam uyarınca reddedildiğinde bu gibi bir red yeni bir dava açılmasını engellemez.
|
||
(4) | Bu nizam uyarınca verilmesi öngörülen ihbarnameye, On Yedinci Emrin 14. nizamının (3). paragrafı hükümleri gerekli değişikliklerle uygulanır.
|
||
I. 27, 15
53 Cilt II 490 |
14. | Bu Emir uyarınca veya bu Tüzüğün öngördüğü diğer kurallar uyarınca verilen herhangi bir gıyabi hüküm, gerekli hallerde, mahkemenin dava masrafları konusunda veya diğer hususlarda koymayı uygun göreceği koşullara bağlı olarak mahkeme tarafından iptal edilebilir.
|
|
Jacues v. Harrison
12 Q.B.D 165 K. 17, 5 |
15. | Kayıtlarda taraf olarak gösterilmeyen bir kişi, davalının temerrüdü sonucu verilen bir hükümden zarar görürse ve bu gibi bir hükmün iptalini isterse, kendi adına çıkarttıracağı ve gerek davacıya, gerek davalıya tebliğ ettireceği bir celpname ile hükmün iptaline izin verilmesini ve masraflar veya diğer hususlarda mahkemenin haklı göreceği koşullara bağlı olarak davaya karşı savunmasını yapmasına izin verilmesini isteyebilir. | |
E. 27, n 1-4 | YİRMİ YEDİNCİ EMİR
LAYİHALARDA İLERİ SÜRÜLEN HUKUKİ SORUNLAR
|
|
I. 25, 2 | 1. | Taraflardan herhangi biri dava ile ilgili olarak verdiği lâyihasında herhangi bir hukuki sorunu ileri sürmek hakkına sahiptir ve bu biçimde ileri sürülen herhangi bir sorun mahkeme tarafından, davanın mahkemece uygun görülecek herhangi bir aşamasında, ele alınıp karara bağlanabilir.
|
I. 25, 3 | 2. | Mahkemenin kanaatine göre, bu gibi bir sorunla ilgili karar tüm davayı veya davadaki belirli bir dava sebebini, savunma nedenini, karşı talebi veya cevabı köklü olarak çözümlerse, mahkeme davayı reddedebilir veya davaya ilişkin adil sayılacak başka bir emir verebilir.
|
I. 25, 4 | 3. | Mahkeme, herhangi bir layihanın makûl bir dava sebebi veya cevap oluşturmadığı nedeniyle iptal edilmesine karar verebilir. Ayrıca bu gibi hallerde veya davanın veya savunmanın teati edilen layihalardan anlamsız ve sırf zarar verme kasdıyle açılmış veya yapılmış olduğu anlaşılması halinde, mahkeme, yargı işlemlerinin durdurulmasına veya davanın reddedilmesine veya adil sayılacak başka bir hükmün verilmesine emir verebilir.
|
I. 25, 5 | 4. | Herhangi bir davaya veya yargı işlemine, yalnızca bir tespit kararı veya emri verilmesini talep ettiği için itiraz yapılamaz ve mahkeme, bu gibi davalarda veya yargı işlemlerinde, netice itibarıyle herhangi bir hukuki himaye talep edilip edilmemesine veya edilmesinin mümkün olup olmamasına bakılmaksızın hakların tespiti ile ilgili olarak bağlayıcı bir karar verebilir.
|
YİRMİ SEKİZİNCİ EMİR
BELGELERİN MEYDANA ÇIKARILMASI VE İNCELENMESİ
|
||
I. 31, 12 | 1. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan herhangi biri, yemin takriri dosyalamaksızın, mahkeme veya yargıca başvuruda bulunarak öteki taraflardan herhangi birine, sebep veya meseledeki herhangi bir uyuşmazlık konusuyla ilgili olup tasarruf veya kontrolünde bulunan belgeleri, bir yemin takriri ile, meydana çıkarması için emir verilmesini isteyebilir. Mahkeme veya yargıç sözkonusu başvuruyu dinledikten sonra belgelerin meydana çıkarılmasının gerekli olmadığı veya sebep veya meselenin o zamanki aşamasında buna gerek görülmediği kanısına varırsa, başvuruyu reddeder veya erteler, veya takdir yetkisini kullanarak, genel veya belirli kategorilerdeki belgelere münhasır olmak üzere uygun göreceği emri verir: Ancak, mahkeme veya yargıç tarafından sebep veya meselenin adil bir karara bağlanması veya mahkeme masraflarında tasarruf yapılması bakımından gerekli olmadığı kanısına varılırsa, belgelerin meydana çıkarılmasına emir verilmez. Belgelerin meydana çıkarıl-masına emir verildiği durumlarda, belgeleri meydana çıkarması emrolunan tarafın yemin takririni dosyalayacağı süre emirde belirtilir.
|
I. 31, 13 | 2. | Bu Emrin 1. nizamında öngörüldüğü biçimde belgeleri meydana çıkarması emrolunan tarafın dosyalayacağı yemin takriri Form 22’de gösterilen biçimde olur ve yemin takririnde hangi belgelerin (eğer varsa) ibraz edilmesine itiraz edildiği belirtilir.
|
K. 12, 8 | 3. | Belgeleri meydana çıkarması emrolunan herhangi bir taraf bunu yapmakta kusur ederse, meydana çıkarmayı reddettiği veya tetkikine müsaade etmediği herhangi bir belgeyi daha sonra davada kendi lehine delil olarak ileri sürmekte serbest değildir. Ancak sözkonusu tarafın bu şekilde kusur etmesine yeterli mazereti olduğuna mahkemenin kanaat getirmesi halinde, mahkeme uygun göreceği koşullara bağlı olarak ilgili belgenin delil olarak ibraz edilmesine izin verebilir. |
I. 31, 14 | 4. | Mahkeme veya yargıcın uygun gördüğü hallerde, herhangi bir sebep veya meselenin görülmekte olduğu sırada herhangi bir zaman taraflardan herhangi birine, sebep veya mesele-deki herhangi bir uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak tasarruf veya kontrolünde bulunan belgeleri yeminle ibraz etmesi için emir vermesi yasaldır.
|
I. 31, 18(2) | 5. | Herhangi bir tarafın sunduğu lâyihalarda, ayrıntılı bilgilerde veya yemin takrirlerinde belirtilen belgeler dışında herhangi bir belgenin incelenmesine emir verilmesi için karşı tarafça verilen dilekçeler, incelenmesi istenen belgelerin neler olduğunu, dilekçeyi veren tarafın tasarruf veya kontrolünde bulunduğunu gösteren bir yemin takririne istinat ettirilir. Mahkeme veya yargıç, belgelerin incelenmesinin sebep veya meselenin adil bir karara bağlanması veya mahkeme masraflarında tasarruf yapılması bakımından gerekli olmadığı görüşünde ise, sözkonusu belgelerin incelenmesi için emir vermez.
|
I. 31, 15 | 6. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan biri, kendi sunduğu lâyihalarda, ayrıntılı bilgilerde veya yemin takrirlerinde herhangi bir belgeye atıfta bulunduğunda sözkonusu sebep veya meselede öteki taraflardan herhangi biri, yazılı ihbar yolu ile sözkonusu belgenin kendisi veya avukatı tarafından incelenmek üzere ibraz edilmesini veya suretlerinin alınmasına müsaade edilmesini isteyebilir. Böyle bir ihbarnameye uymakta kusur eden herhangi bir taraf, sözkonusu belgeyi, daha sonra, ilgili sebep veya meselede kendi lehine delil olarak ileri sürmekte serbest değildir, meğer ki davalı durumunda olması nedeniyle sözkonusu belgenin sadece kendi hakkına ilişkin olduğuna veya ihbarnameye uymamakta mahkemenin yeterli sayacağı başka neden veya mazereti olduğuna mahkemeyi ikna etmiş olsun. Bunu yaptığı takdirde mahkeme, masraflar ve diğer hususlarda koymayı adil sayacağı koşullara bağlı olarak sözkonusu belgenin delil olarak ibraz edilmesine izin verebilir. |
I. 31, 16 | 7. | Herhangi bir tarafa, sunduğu lâyihalarda, ayrıntılı bilgilerde veya yemin takrirlerinde atıfta bulunduğu herhangi bir belgenin ibrazı için verilecek ihbarname Form 23 şeklinde olur.
|
I. 31, 17 | 8. | Sözkonusu ihbarnamenin verildiği taraf, ihbarnamede temas edilen tüm belgeler bu Emrin 2. nizamı uyarınca yapılan yemin takririnde gösterilmiş ise, ihbarnamenin alınmasından beş gün içinde, ihbarnamede temas edilen belgelerden herhangi biri sözkonusu yemin takririnde gösterilmemiş ise, ihbarnamenin alınmasından on gün içinde, belgeleri ince-lemek isteyen tarafa bir ihbarname verir ve incelenmek istenen belgelerin veya ibrazına itiraz etmediği belgelerin, kendi avukatının yazıhanesinde, veya incelenmek istenen belgeler, banka defterleri, veya başka hesap defterleri, veya ticaret veya iş maksatları için sürekli olarak kullanılan defterler olması halinde, bu gibi defterlerin normal olarak muhafaza edildiği yerlerde, ihbarnamenin verildiği tarihten itibaren üç gün içinde belirli vakitlerde incelenebileceğini beyan eder. Ayrıca incelenmesine itiraz edilen belgeler (eğer varsa) itiraz nedenleriyle birlikte ihbarnamede beyan edilir. Sözkonusu ihbarname, Form 24 şeklinde olur.
|
I. 31, 18(1) | 9. | Kendine bu Emrin 6. nizamı uyarınca ihbarname tebliğ edilen taraf, inceleme için bir vakit tayin etmeyi ihmal ederse, veya incelemenin yapılmasına itiraz ederse, veya incelemenin kendi avukatının yazıhanesinden başka bir yerde yapılmasını teklif ederse, incelemeyi isteyen tarafın başvurusu üzerine, mahkeme veya yargıç, incelemenin uygun göreceği yer ve usulde yapılmasına emir verebilir. Ancak mahkeme veya yargıç sebep veya meselenin adil bir karara bağlanması veya mahkeme masraflarında tasarruf yapılması bakımından gerekli olmadığı görüşünde ise veya bu görüşte olduğu sürece, böyle bir emri vermez. |
I. 31, 19A(2) | 10. | Bir inceleme emri verilmesi için yapılan bir başvuruda herhangi bir belge ile ilgili olarak imtiyaz hakkı talep edilirse, mahkeme veya yargıcın imtiyaz hakkı talebinin geçerli olup olmadığını kararlaştırmak amacıyle sözkonusu belgeyi incelemesi yasaldır.
|
I. 31, 19A(3) | 11. | Bir sebep veya meselede, taraflardan herhangi birinin herhangi bir zamanda mahkeme veya yargıca başvuruda bulunması üzerine, belgelerin meydana çıkarılması için yemin takriri yapılmasına emir verilmiş olup olmamasına veya yemin takriri yapılmış olup olmamasına bakılmaksızın, mahkeme veya yargıç, taraflardan herhangi başka birine, başvuruda belirtilen veya gösterilen belirli bir belgenin veya belgelerin veya herhangi bir kategorideki veya katego-rilerdeki belgelerin halen veya herhangi başka bir zaman tasarrufunda, idaresinde veya kontrolünde bulunup bulun-madığını ve kontrolünde bulunmayan belgeler varsa bunları hangi tarihte elinden çıkardığını ve akıbetlerinin ne olduğunu yemin takriri ile bildirmesi için emir verebilir. Bu gibi başvurular yemin takriri ile desteklenir ve yemin takririnde başvuruda belirtilen veya gösterilen belirli, bir belgenin veya belgelerin veya herhangi bir kategorideki veya katego-rilerdeki belgelerin halen veya herhangi başka bir zaman tasarrufunda, idaresinde veya kontrolünde bulunup bulun-madığını ve başvurunun yapıldığı zaman, tasarrufunda, idaresinde veya kontrolünde bulunmayan belgeler varsa bunları hangi tarihte elinden çıkardığını, ve akıbetlerinin ne olduğunu yemin takriri ile bildirmesi için emir verebilir. Bu gibi başvurular yemin takriri ile desteklenir, ve yemin takririnde başvuruda belirtilen veya gösterilen belirli bir belgenin veya belgelerin veya herhangi bir kategori veya kategorilerdeki belgelerin, yemin takririni yapan kişinin inancına göre aleyhine dilekçe verilen tarafın halen veya geçmişte tasarrufunda, idaresinde veya kontrolünde bulun-duğu ve bu gibi belgelerin sebep veya meselede uyuşmazlık konusu olan olgularla veya bu olgulardan bazıları veya herhangi biri ile ilgili olduğu beyan edilir. |
I. 31, 21
K. 12, 9 |
12. | Taraflardan herhangi biri, ibrazına itiraz etmediği herhangi bir belgenin kendisince bu amaç için tayin edilen yerde ve zamanda incelenmesine müsaade etmezse veya belgelerin meydana çıkarılması veya incelenmesi için verilen mahkeme emirlerine uymakta kusur ederse, tutuklanabilir. Ayrıca böyle bir kişinin davacı durumunda olması halinde, davası takipsizlik nedeniyle reddedilebilir; davalı durumunda olması halinde ise, savunması (eğer varsa) muameleden kaldırılabilir ve savunmada bulunmamış davalı durumuna getirilebilir ve belgelerin meydana çıkarılmasını veya incelenmesini isteyen taraf, hale göre, kusur eden davacı veya davalı aleyhine yukarıda öngörüldüğü biçimde emir verilmesi için mahkemeye başvuruda bulunabilir ve gerekli emir mahkemece verilebilir.
|
I. 31, 22 | 13. | Belgelerin meydana çıkarılması veya incelenmesi konusunda taraflardan herhangi biri aleyhine verilen mahkeme emrinin ilgili tarafın avukatına tebliği, emre itaatsizlik yüzünden tutuklama emri verilmesine ilişkin başvurular bakımından yeterli tebliğ sayılır. Bununla beraber, tutuklama emri verilmesi için aleyhine dilekçe verilen taraf dilekçeye cevabında sözkonusu emirle ilgili olarak kendisine ihbar veya bilgi verilmediğini belirtebilir.
|
I. 31, 23 | 14. | Belgelerin meydana çıkarılması veya incelenmesi konusunda taraflardan herhangi biri aleyhine verilen emrin bu Emrin 13. nizamı uyarınca tebliğ edildiği avukat, müvekkilini tebliğ edilen emirden, makûl bir mazareti olmaksızın, haberdar etmeyi ihmal ettiği takdirde bu ihmali yüzünden tutuk-lanabilir.
|
I. 31, 29 | 15. | Bu emirdeki kurallar, reşit olmayan davacı ve davalılar ile onları kayyum sıfatıyle temsil eden en yakın akraba ve dostlarına ve dava amaçları için tayin edilen vasilerine de uygulanır.
|
YİRMİ DOKUZUNCU EMİR
ÖZEL MESELE |
|||
I. 34, 1 | 1. | Herhangi bir sebep veya meseledeki taraflar ortaya çıkan hukukî sorunları özel bir mesele şeklinde mahkemenin mütalaasına sunmakta anlaşabilirler. Bu gibi özel meseleler, ardışık sıra numarası verilen paragraflara bölünür ve ileri sürülen sorunlar üzerinde mahkemenin karar verebilmesi için gerekli olan olgu ve belgeleri özet halinde belirtir. Özel meselelerin tartışılmasında mahkeme ve ilgili taraflar belgelerin içerdiği tüm hususlara değinmekte serbesttir ve mahkeme bu gibi özel meselelerde beyan edilen olgu ve belgelerden, sözkonusu olgu ve belgeler bir duruşmada kanıtlanmış olsalarda onlardan istidlal edilmiş olabilecek maddi veya hukuki sonuçları istidlal etme serbestisine sahiptir.
|
|
I. 34, 2 | 2. | Herhangi bir sebep veya meselede, herhangi bir şahadet verilmeden veya olgularla ilgili herhangi bir sorunun veya uyuşmazlık konusunun duruşması yapılmadan veya hakime herhangi bir havale yapılmadan önce, karara bağlanması uygun mütalâa edilen herhangi bir hukuki sorun bulun-duğuna mahkeme veya yargıç kanaat getirirse, gerekli emri vererek sözkonusu sorunun özel mesele şeklinde, veya mahkeme veya yargıcın amaca uygun göreceği başka bir şekilde, mahkemenin mütalâasına sunulmasına direktif verebilir. Bunun üzerine, sözkonusu hukuki sorunun karara bağlanması sonucu ileri götürülmesine gerek kalmayacak tüm yargı işlemleri durdurulabilir.
|
|
I. 34, 3 | 3. | Her özel mesele davacı tarafından daktilo ile yazılmış üç suret halinde dosyalanır ve ilgili taraflar veya avukatlarınca imzalanır.
|
|
I. 34, 4 | 4. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan birinin reşit olmayan bir küçük veya akli dengesi bozuk bir kişi olması halinde, bu gibi sebep veya meseleye ilişkin özel mesele mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın tartışılmak üzere sunulmaz ve böyle bir izin verilmesi için yapılacak dilekçenin, özel meselenin içerdiği beyanlardan küçük veya akli dengesi bozuk kişinin hak ve menfaatlarını etkile-yenlerin doğruluğunu kanıtlayan yeterli delillerle destek-lenmesi gerekir. | |
I. 34, 5 | 5. | Taraflardan herhangi biri tartışılmak üzere özel bir mesele sunabilir. Ancak bu gibi bir özel meselenin reşit olmayan herhangi bir küçüğü veya akli dengesi bozuk herhangi bir kişiyi etkilediği hallerde, mukayyide gün tayini için yapılan dilekçeye, tartışma için gün tayin edilmesine izin veren mahkeme emrinin bir daire sureti eklenir.
|
|
I. 34, 6
E.30, n.1 |
6. | Bir davada taraflar, kendi aralarında saptayacakları veya uyuşmazlık konuları arasına veya özel meseleye konan bir soruna bağlı olarak saptanacak olan bir para miktarını, mahkemenin uyuşmazlık konuları veya özel meseledeki hukuki sorunlar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermesi üzerine bir tarafın öteki taraf veya taraflara davaya ilişkin mahkeme masraflarıyla birlikte veya mahkeme masrafları olmaksızın ödeyeceğine dair mukayyit huzu-runda imza edilip dava dosyasına konacak ve pul harcından muaf tutulacak yazılı bir anlaşma yapabilirler. Bu takdirde yukarıda öngörüldüğü biçimde saptanmış olan para miktarının, hale göre, masraflarla birlikte veya masrafsız olarak ödenmesine hüküm verilebilir ve sözkonusu hükümle ilgili olarak hemen icra takibi yapılabilir, meğer ki, aksine bir anlaşma yapılmış olsun veya istinafa gidilmesi üzerine hüküm durdurulmuş olsun.
|
|
OTUZUNCU EMİR
TALİMAT İÇİN CELPNAME
|
|||
I. 38A, 7(1)*
53 Cilt II 240 R.G. Ek III 26.12.2008 A.E. 957
R.. Ek III 30.9.2011 A.E.522 |
1. | (a) | Davacı, nizam 1.(b)(i)’de belirtilen sürede dava celpnamesinin karşı tarafa tebliğ edildiği her davada, talimat için ihbarlı istida dosyalar. (Örnek 25)
Dava celpnamesinin tebliğ edilmediği hallerde talimat için istida, tek taraflı olarak dosyalanır. (Örnek 25 A)
|
* R.S.C. (No.3) 1937 ile yürürlükten kaldırıldı.
|
I. 30, 1(a)
R.G. Ek III 1.6.2009 A.E. 404 |
(b) | (i) | Böyle bir talimat için istida, müdafaa takririnin davacıya tebliğ tarihinden itibaren yirmi sekiz gün içerisinde veya davanın dosyalanma tarihinden itibaren altı ayın sona ermesi üzerine, hangisi daha önce ise, dosyalanır.
|
|
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
(ii) | Talimat için tek taraflı ve ihbarlı istidanın dosyalanma zamanı taraflarca değiştirilemez.
|
||
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
(iii) | Mukayyit, ayda bir kez veya mahkeme veya yargıç tarafından istendiği zamanlarda Emir 30 nizam 1 altında gerekli müracaat yapılmayan dosyaları, nizam 1 (b) (iv) tahtında iptal edilmeleri için, mahkeme veya yargıcın bilgisine getirir. Ancak mukayyit bu dosyaları yargıç önüne getirmeden önce talimat için istida dosyalamayı ihmal eden davacı veya avukatına ihbarın tebliğinden itibaren 7 gün içinde talimat istidası dosyalaması, istida dosyalanmadığı takdirde davasının iptal edileceğini bildiren bir ihbar gönderir.
|
||
(iv) | Davacı yukarıdaki nizam 1 (b) (i) paragrafında belirtilen süreler içinde talimat için istida dosyalamaz ve dava mahkeme tarafından iptal edilirse, taraflar arasında anlaşma olma-dığı takdirde, davacı, davalıya mahkemenin saptadığı dava masraflarını öder.
|
|||
(b) | (c) | Davacının 18. Emir uyarınca hüküm verilmesi için başvuruda bulunması halinde, mahkeme, sözkonusu başvuruyu davacının talimat için celpname çıkar-maya hakkı varmış ve böyle bir celpnameyi çıkarmış gibi işleme koyar. |
I. 30, 2
38A, 8* R.G. Ek III 1.6.2009 A.E. 404 |
2. | Mahkeme veya yargıç, talimat için dosyalanan istidanın duruşmasında kendi takdir hakkını kullanarak:-
|
|||
(i) | Davanın hazırlanması sürecinde tarafların yapmış oldukları girişimleri ve özellikle mahkeme tarafından verilmiş olan talimatlara uyup uymadıklarını gözden geçirir; ve
|
||||
(ii) | Davanın temel amaca uygun ilerlemesini güvence altına almak üzere yapılacak girişimler hakkında kararlar ve talimatlar verir; ve
|
||||
(iii) | Takdirine göre bu girişimlere bir dava yönetimi toplantısını (Case Management) veya duruşma öncesi incelemesini (pre-trial review) dahil eder; ve
|
||||
R.G. Ek III 2.2.2010, Sayı:17 Düzeltme |
(iv) | Mümkün olan en erken bir duruşma tarihi veya takvimi saptar;
|
|||
Mahkeme veya Yargıç – | |||||
(a) | (a) | bir davacı veya davalının, talep, savunma veya karşı talebinde yeteri kadar ayrıntılı bilgi vermekte kusur ettiği durumlarda, ek ve daha iyi ayrıntılı bilgi verilmesi konusunda ve böyle bir kusur nedeniyle yapılan masraflar konusunda, uygun göreceği emirleri verebilir veya uyuşmazlık konusu olguların açıklan-masını veya özel bir mesele sunulmasını veya karşı talebin kabul edilmemesini emredebilir;
|
|||
(b) | (b) | taraflar arasında teati edilen lâyihalarda ileri sürülen uyuşmazlık konusu olguları gözönünde tutarak, belgelerin tespit veya incelenmesi için veya olgularla belgelerin kabulü konusunda gerekli olan veya arzu edilen emirleri verebilir.
|
|||
(j) | (c) | Belirli bir olgunun veya olguların yemin takriri ile kanıtlanmasına, veya bir tanık tarafından yapılan yemin takririnin mahkeme veya yargıcın haklı göreceği koşullarla duruşma sırasında okunmasına veya mahkemede hazır bulunmasının bazı yeterli nedenler dolayısıyle sarfınazar edilmesi gereken herhangi bir tanığın istinabe yolu ile sorgusunun bir naip tarafından yapılmasına emir verebilir; ancak karşı tarafın, bir tanığın sorguya çekilmek üzere mahkemede hazır bulunmasını makul sebeplerle arzu
|
|||
* R.S.C. (No.3) 1937 ile yürürlükten kaldırıldı.
|
|||||
ettiğine ve böyle bir tanığın mahkemede hazır bulunmasının mümkün olduğuna mahkeme veya yargıcın kanaat getirmesi halinde, şahadetin yemin takriri ile verilmesine yetki veren bir emir verilmez; ancak bu gibi tanıkların duruşmada hazır bulunma masrafları özel surette saklı tutulabilir.
|
|||||
(k) | (d) | Tarafların istinaf haklarından tamamen vazgeçil-mesine veya istinaf haklarının yalnızca hukuki sorunlar konusunda kullanılmasına rıza gösterdikleri hususunu tutanaklara geçirebilir;
|
|||
I. 30, 2 | (e) | malların incelenmesi konusunda uygun göreceği emirleri verebilir;
|
|||
R.G. Ek III
1.6.2009 A.E. 404 |
(f) | Mahkeme;
(i) Duruşma için belirli bir duruşma takvimi saptar veya nihai talimatların verileceği ve belirli bir duruşma takviminin saptanacağı duruşma öncesi inceleme için gün verir.
(ii) Herhangi bir taraf mahkemenin saptadığı dava yönetimi toplantısı tarihini, duruşma öncesi inceleme tarihini, duruşma tarihini veya duruşmanın tayin edildiği takvimi değiştirmek isterse, mahkemeye ihbarlı bir istida ile başvurur. Taraflar, bu paragraf-taki maksatlar için, mahkeme tarafından verilen tarihlerin değişmesine neden olacak şekilde bir işlemin yapılması için tüzük veya mahkeme tarafından belir-lenen tarihleri değiştiremezler.
(iii) Mahkemenin, duruşma öncesi inceleme yapma kararı vermesi halinde: |
|||
(a) | Davanın duruşması için daha önce bir takvim saptamamışsa, davanın duruşması için takvim belirler; | ||||
(b) | Duruşma tarihini veya duruşmanın başlayacağı takvimi saptar (veya önceden bu işlem yapılmışsa bu tarihleri teyit eder); ve
|
||||
(c) | Duruşma tarihini veya takvimini taraflara bildirir.
|
||||
(g) | zaman ve masraflarda tasarruf yapmak amacı ile, dava ile ilgili işlem ve bu gibi işlemlerin masrafları hakkında gerekli veya uygun görülen diğer emirleri verebilir.
|
||||
I. 30, 3 | 3. | Talimat için çıkarılan bir celpnamenin dinlenmesinde, yemin takriri, yalnızca mahkeme veya yargıcın yemin takriri kullanılmasına direktif verdiği durumlarda veya sözkonusu celpname ile istenmesi tasarlanan emrin, ayrı olarak başvurulduğunda, yemin takriri ile desteklenmesi gereken bir emir olduğu durumlarda kullanılabilir.
|
|||
I. 30, 6 | 4 | Talimat için çıkarılan celpnamenin dinlenmesi sırasında herhangi bir tarafça yapılması mümkün olan herhangi bir başvuru daha sonra yapılır ve kabul edilirse, masraflar başvuru sahibine ait olmak kaydı ile kabul edilir; meğer ki mahkeme veya yargıç sözkonusu başvurunun talimat için çıkarılan celpnamenin dinlendiği sırada usulüne uygun olarak yapılmasının mümkün olmadığına kanaat getirmiş olsun.
|
|||
I. 38A, 8(5)* | 5. | Bu Emir uyarınca verilen bir karara karşı, kararı veren mahkeme veya yargıcın izni olmadan (izin tek taraflı dilekçe ile elde edilebilir) veya istinafın yapılacağı mahkemenin ihbarlı bir dilekçe yolu ile izni alınmadan, istinaf edilmez. Bu gibi bir ihbarlı dilekçe İstinaf Mahkemesinin tek bir yargıcı huzurunda değil İstinaf Mahkemesi huzurunda dinlenecekse, sözkonusu ihbarlı dilekçe, mahkemece uygun görülmesi halinde, istinaf dilekçesi olarak işlem görür.
|
|||
I. 30, 8
46 Cilt II 190 R.G. Ek III 1.6.2009 A.E. 404 |
6. | Mahkemenin bir talimat duruşması esnasında veya bir duruşma öncesi inceleme sırasında gözden geçireceği olası konular aşağıdakileri ihtiva eder.
(a) Davacının ikame ettiği davayı, özellikle talepte bulunduğu miktarı, karşı tarafın anlayabilmesi için açık bir şekilde sunup sunmadığı; (b) Layihalarda herhangi bir tadilatın gerekip gerek-mediği;
(c) Belirlenecek belgelerin teatisine ve/veya bazı bel-gelerin keşfinin gerekli olup olmadığı; (d) Ne tür uzman şahadetine makul olarak gerek duyul-duğu ve bu şahadetin nasıl ve ne zaman alınacağı ve açıklanacağı; (e) Ne tür olgusal şahadetin açıklanması gerektiği; (f) Masraf azaltması ve adil olması için davayı bölme veya iptidai itiraz veya itirazlar ile ilgili ayrı duruşma yapılması gerekip gerekmediği. |
R.G. Ek III
1.6.2009 A.E.404 |
7. | (a) | Taraflardan biri talimat duruşması veya duruşma öncesi inceleme tarihinde genel olarak verilenin dışında bir emir almak için başvurmak isterse ve bu yöndeki istidasına itiraz edileceğine inanırsa, bu tarihlerde dinlenmesini mümkün kılacak şekilde istidasını dosyalayarak karşı tarafa tebliğ eder.
|
||
(b) | Talimat duruşması veya duruşma öncesi inceleme için ayrılan zamanın istidanın dinlenmesi için yetersiz olma ihtimali varsa, başka bir tarih saptanabilmesi için müstedi derhal mahkemeye bildirimde bulunur.
|
||||
(c) | Nizam 7(a)’ya uymayan tarafa masraf ödeme yaptı-rımı yükletilebilir.
|
||||
8. | Taraflardan birinin mahkemenin verdiği talimata uymaması halinde, diğer taraf bu talimata riayetin sağlanması veya bir yaptırım uygulanması veya her ikisi için emir verilmesi yönünde, mahkemeye istida dosyalayabilir.
|
||||
(a) | Böyle bir emir için başvuru yapmaya hakkı olan taraf bunu gecikmeksizin yapar, ancak ilk önce böyle bir niyeti olduğu hususunda diğer tarafı uyarır.
|
||||
(b) | Mahkeme, bir yaptırım yükleyen bir emir verip vermemeye veya herhangi bir uygulama talimatı veya nizamatı ile ilgili verilen bir yaptırımı iptal edip etmemeye karar verirken böylesi bir gecikmeyi göz önünde bulundurabilir.
|
||||
* R.S.C. (No.3) 1937 ile yürürlükten kaldırıldı. | |||||
(c) | (i) | Mahkeme, istisnai koşullar olmadıkça, talimatlara riayetsizliğin, duruşmanın ertelenmesi sonucunu doğurmasına izin vermez.
|
|||
(ii) | Mahkeme yetkilerini, mümkün olduğu takdirde, davanın duruşmasının önceden saptanan tarihte veya takvim içerisinde yapılmasını mümkün kılacak tarzda kullanır.
|
||||
(d) | Mahkeme, özellikle tarafların duruşmaya hazır olmak için ne gibi işlem yapmaları gerektiğini değerlendirir. Bu işlemlerin mümkün olan en erken bir zamanda yerine getirilmesine direktif verir ve bu direktiflere uyulmaması halinde bir yaptırım uygular. Uygula-nacak yaptırım, direktife uymayan tarafın ihtilaflı bir noktayı ileri sürmesini veya tartışmasını men etmeye veya talimatla ilgili konuda şahadet verilmesini engel-lemeye yönelik olabilir.
|
||||
(e) | Mahkeme, davanın dinlenmesi için saptanan tarihte bir veya daha fazla ihtilaflı konu duruşmaya hazır veya hazırlanabilir durumda, diğer ihtilaflı konular ise hazır değilse, duruşmanın belirlenen tarihte hazır olan ihtilaflı konular üzerinde sürdürülmesine emir verebilir ve geri kalan ihtilaflı konuların daha sonra yapılacak duruşması sonunda masraf verilmemesine veya masrafları doğrudan doğruya kusurlu tarafın kendi-sinin ödemesine emir verebilir.
|
||||
(f) | Mahkemenin duruşmayı ertelemekten başka seçeneği kalmadığında bunu mümkün olan en kısa bir zamana erteler ve bu süre içerisinde süratli bir şekilde gerekli girişimlerin yapılması yönünde direktifler verir.
|
||||
(g) | Taraflar ve yasal temsilcileri mahkemenin duruşmayı ertelemeyi son çare olarak gördüğünü bilmelidir. Mahkeme, böyle bir erteleme emri verilmesinin kaçınılmaz olduğu ortaya çıktığı hallerde, yasal temsilciler yanında tarafların da duruşma için mahkemede hazır olmalarını emredebilir.
|
||||
(h) | Mahkeme çok iyi bir gerekçe olmadan herhangi bir duruşmayı ertelemez ve bu amaçla verilmiş önceki talimatlara tam zamanında uyulmamasını iyi bir gerekçe olarak kabul etmez.
|
||||
OTUZBİRİNCİ EMİR
DURUŞMANIN İHBARI
|
|||||
I. 36, 11 | 1. | Davacı veya davacı durumunda bulunan kişi, lâyiha teatisinin kapanmasından sonra herhangi bir zaman, duruşma gününün tayin edilmesi için mukayyide başvuruda buluna-bilir.
|
|||
I. 36, 12
K. 13, 2 |
2. | (1) | Davacı, lâyiha teatisinin kapandığı tarihten itibaren bir ay içinde, veya bu sürenin uzatılmasına izin verilmişse uzatılmış süre içinde, duruşma gününün tayin edilmesi için başvuruda bulunmayacak olursa, davalı duruşma gününün tayini için mukayyide veya takipsizlik nedeniyle davanın reddedilmesi için mahkemeye, başvuruda bulunabilir ve mahkeme de başvuru uyarınca davanın reddedilmesini emredebilir veya mahkemece adil görülecek koşullarla başka bir emir verebilir.
|
||
Chitty’nin
K.B. Formları (1931) P. 195 (No.3) |
(2) | Davanın takipsizlik nedeniyle reddedilmesi için yapılan bir başvuruya atfen, mahkeme, davacının duruşma gününün tayin edilmesi için mukayyide başvuruda bulunmakta serbest olduğuna dair emir verirse, bu gibi bir emir, aşağıdaki anlamda, yani, emirde belirtilen süre içinde, veya, böyle bir süre belirtilmemiş ise, emrin verildiği tarihten itibaren yedi gün içinde davacı duruşma gününün tayin edil-mesi için başvuruda bulunmayacak olursa davanın takipsizlik nedeniyle reddedileceği ve masraflar saptanarak davacı tarafından davalıya ödeneceği anlamında kaleme alınır ve bu hususları öngören talimat sayılır. | |||
3. | Bu Emrin 1. ve 2. nizamı uyarınca yapılan ve duruşma gününün tayin edilmesini isteyen her başvuru, 1976 Mahkemeler Yasası’nın 25(4). maddesinde tanımlandığı anlamda uyuşmazlık konusu miktarı veya dava konusunun değerini belirtir. | ||
4. | Herhangi bir tarafın başvurusu üzerine duruşma günü tayin edildiğinde, başvuruda bulunan taraf, davadaki diğer taraflara tayin edilen günü ihbar eder; ancak gün tayininin tüm tarafların huzurunda yapıldığı hallerde, böyle bir ihbarın yapılmasına gerek yoktur. Bu nizam uyarınca yapılacak bir ihbar, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir direktif verilmedikçe, tayin edilen duruşma gününden en az on dört gün önce yapılır,
|
||
5. | Bir dava ile bir karşı davanın birlikte dinlenmesi için direktif verilmiş olduğunda, duruşma gününün tayin edilmesi konusunda davalardan biri için başvuruda bulunmak yeterlidir. Ancak, tayin edilen günü bildiren ihbarnamede her iki davaya da değinilir.
|
||
6. | Mukayyit, duruşma gününü, tayin edilmesi için başvuruda bulunan tarafın hazır bulunmadığı bir sırada tayin ederse, tayin edilen günü o tarafa hemen bildirir.
|
||
I. 36, 19
K. 13, 6 |
7. | Duruşma gününün tayin edilmesi için mukayyide başvuruda bulunan taraf, başvurusunu mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın iptal edemez.
|
|
K. 13, 14 | 8. | Bir dava uzlaşma yolu ile halledilirse veya dava terkedilir veya geri çekilirse veya davayı devam ettirmekten vazgeçilirse, duruşma gününün tayin edilmesi için başvuruda bulunan taraf, mukayyidi hemen durumdan haberdar eder.
|
|
K. 13, 11(2) | 9. | Mukayyit, duruşma günleri tayin edilen davaların bir listesini, mahkeme veya yargıç tarafından daha kısa bir zaman öngörülmediği takdirde, duruşma için tayin edilen tarihten en az on dört gün gün önce mahkeme ilân tahtasına asar.
|
|
46, Cilt II 190 |
10. | (1) | Mukayyit senede en az bir kez, veya mahkeme veya yargıç tarafından istenildiğinde daha kısa aralıklarla, lâyiha teatisinin kapanmasından itibaren üç ay içinde, bu Emrin 1. veya 2. nizamı uyarınca duruşma günlerinin tayin edilmesi için başvuruda bulunulmayan davaların bir listesini mahkeme veya yargıca sunar. Mahkeme veya yargıç bunun üzerine mukayyide, davacı ile karşı talepte bulunan herhangi bir davalıya bir ihbarname göndermesi, ihbarnamede davacı ve karşı talepte bulunan davalıdan ihbar-namenin verildiği tarihten itibaren on dört gün içinde 1. ve 2. nizam uyarınca başvuruda bulunmasının istenmesi ve yukarıda sözü edilen on dört günlük süre içinde başvuruda bulunmadığı takdirde, davanın takipsizlik nedeniyle düşmüş olacağını bildirmesi için talimat verebilir
|
(2) | Yukarıda sözü edilen on dört günlük süre içinde veya bu sürenin uzatılmasına izin verilmesi halinde uzatılan süre içinde başvuruda bulunmakta kusur edilmesi halinde, dava, davacının yeni bir dava açma hakkına zarar gelmeksizin, takipsizlik nedeniyle düşmüş olur, ve mukayyit ilgili dava dosyasını yargıca sunar ve yargıç da dava dosyasına bu doğrultuda bir not yazar.
|
||
(3) | Onyedinci Emrin 14(3). nizamı kuralları, gerekli değişikliklerle, bu nizam uyarınca verilen ihbarna-melere uygulanır.
|
||
OTUZ İKİNCİ EMİR
TANIKLARIN CELBİ
|
||
K. 24,1 | 1. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan herhangi biri, herhangi bir tanık veya kişinin sorguya çekilmek veya herhangi bir belgeyi ibraz etmek üzere mahkemede hazır bulunmasını emreden bir celpname çıkarılmasını istediği hallerde, celpname çıkarılması için mukayyide yazılı olarak başvuruda bulunarak söz konusu tanık veya kişinin tam ad ve adresini belirtir. Celpnamenin çıkarılması için yapılan başvuru, söz konusu kişinin mahkemede hazır bulunmasının istendiği tarihten on gün önce verilirse, celpname, bu Emrin 2. nizamına bağlı kalmak koşulu ile, herhangi başka bir işlem yapılmadan çıkarılır. Ancak celpname çıkarılması için verilen dilekçe daha sonraki bir zamanda verilirse, celpname, mahkeme veya yargıcın izni olmaksızın çıkarılmaz.
|
K. 24, 2 | 2. | Bir yargıç veya mukayyit, uygun gördüğü hallerde, bu Emrin 1. nizamı uyarınca bir celpname çıkarılmadan önce celpnamenin tebliğ edileceği tanık veya kişinin celpnameye uyması hususunda yapacağı makul masrafların karşılanması için yargıç veya mukayyidin kanaatına göre yeterli olacak para miktarını celpname çıkarılması için başvuruda bulunan kişinin mahkemeye yatırmasını isteyebilir.
|
K. 24, 3 | 3. | Herhangi bir kişi, davada taraf olsun veya olmasın, şahadet vermek için celbedilmeksizin belge ibrazı için mahkemeye celbedilebilir.
|
K. 24, 4 | 4. | Bir belgeyi sadece ibraz etmek için mahkemeye celbedilen herhangi bir kişi, belgeyi ibraz etmek üzere şahsen mahkemede hazır bulunmadan belgeyi mahkemede ibraz ettirirse, çıkarılan celpnameye uymuş sayılır.
|
K. 24, 5 | 5. | Mahkemede hazır bulunarak şahadet vermesi veya herhangi bir belgeyi ibraz etmesi için bir kişiye tebliğ edilecek celpname Form 27 şeklinde olur ve mahkemede hazır bulunması istenen tarihten en az dört gün önce tebliğ edilir. |
OTUZÜÇÜNCÜ EMİR
DURUŞMA İLE İLGİLİ İŞLEMLER
|
||
K. 14, 1 | 1. | Duruşma için tayin edilen günde duruşmanın başladığı açıklandığı zaman taraflar mahkemede hazır değilse, duruşma gününün taraflara (veya gün tayini için başvuruda bulunan tarafa) ihbar edildiğinin kanıtlanması üzerine, dava düşmüş sayılır ve daha sonra dinlenmez, meğer ki, mahkemeye yapılan başvuru üzerine, mahkeme, meselenin ahval ve koşullarına binaen davanın eski haline iadesinin adil olacağı gerekçesiyle, davanın eski haline iadesine emir vermiş olsun.
|
K. 14, 2 | 2. | Duruşma için tayin edilen günde duruşmanın başladığı açıklandığı zaman taraflardan herhangi biri hazır değil ise, mahkeme, hazır olmayan tarafın tayin edilen gün hakkında haberdar edildiğinin kanıtlanmasını ister. Hazır olmayan tarafın gün tayininden haberdar edildiği kanıtlanmazsa, mahkeme, hazır olmayan tarafın hazır bulunması önemli değil ise duruşmayı ileri götürür, veya duruşmayı erteler ve gerekli olan direktifleri verir.
|
I. 36, 31
K. 14, 3 |
3. | Duruşma için tayin edilen günde duruşmanın başladığı açıklandığı zaman davacı hazır fakat davalı hazır değil ise, duruşma gününün davalıya ihbar edildiğinin kanıtlanması üzerine davacı talebini, ispat külfeti kendine ait olduğu ölçüde, kanıtlayabilir ve gereğince hüküm verilebilir,
|
I. 36, 32
K. 14, 4 |
4. | Duruşma için tayin edilen günde duruşmanın başladığı açıklandığı zaman davalı hazır fakat davacı hazır değil ise, duruşma gününün davacıya ihbar edildiğinin kanıtlanması üzerine davalı, karşı talebi yoksa, davanın reddine hüküm verilmesine hak kazanır. Ancak, davalının bir karşı talebi varsa, ispat külfeti kendine ait olduğu ölçüde karşı talebini kanıtlayabilir ve gereğince hüküm verilebilir. |
I. 36, 33 | 5. | Taraflardan birinin duruşmada hazır bulunmadığı hallerde verilen herhangi bir hüküm, duruşmanın sona erdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde sunulacak bir dilekçe üzerine, uygun bir meselede mahkemece uygun görülecek koşullara bağlı olarak iptal edilebilir.
|
||
I. 36, 34
K. 14, 5(2) |
6. | Mahkeme, adaletin tecellisi bakımından uygun olacağına kanaat getirdiği hallerde, duruşmayı, uygun göreceği bir süre için ve uygun göreceği bir yerde yapılmak üzere ve uygun göreceği koşullara (eğer varsa) bağlı olarak talik edebilir veya erteleyebilir.
|
||
I. 36, 36
ve oradaki şartlar K. 14, 6 |
7. | Duruşmada işlemler aşağıda gösterildiği gibi yapılır: (İspat külfeti ile yükümlü olan taraf, bu nizamda “birinci taraf” diğer taraf ise “ikinci taraf” olarak anılır.) | ||
. | (i) | Taraflar arasında uyuşmazlık konusu hususlar sadece hukuki noktaları kapsadığı ve tarafların şahadet ibraz edilmeyeceğini bildirdikleri hallerde, birinci taraf mahkemeye hitap eder, sonra ikinci taraf mahkemeye hitap eder ve en son birinci taraf yanıt verir.
|
||
(ii) | Diğer hallerde- | |||
(a) | Birinci taraf davasını izah edip şahadetini ibraz eder; birinci tarafça bu yapıldıktan sonra, ikinci tarafa şahadet ibraz etmek niyetinde olup olmadığı sorulur ve ikinci taraf böyle bir niyeti olmadığını bildirirse, birinci taraf ibraz edilen şahadeti özetlemek amacı ile mahkemeye hitap eder ve en son ikinci taraf mahkemeye hitap eder. İkinci taraf, şahadet ibraz etmek niyetinde olduğunu bildirirse, o zaman davasını izah edip şahadetini ibraz eder; ve bunu yaptıktan sonra ibraz edilen şahadeti özetler, ve en son birinci taraf yanıt verir. |
(b) | Birinci taraf yanıt verirken mahkemeden izin almaksızın şahadet ibraz edemez. Birinci taraf böyle bir şahadet ibrazında bulunmak istedi-ğinde, ikinci tarafın şahadetini bitirmesinden hemen sonra izin talep etmelidir. Talep edilen izin verildiği takdirde, ikinci tarafca şahadetin özetlenmesi, birinci tarafın yanıt olarak ibraz edeceği şahadetin dinlenmesinden sonraya ertelenir.
|
||||
(c) | Birinci taraf yanıt verdikten sonra, veya birinci tarafın yanıt verme hakkı yoksa, ikinci taraf mahkemeye hitabını yaptıktan sonra dava kapatılır; meğer ki mahkeme taraflardan herhangi birine ek şahadet ibraz etmesi için direktif vermiş olsun veya mahkemenin bizzat kendi herhangi bir tanık çağırmış olsun.
|
||||
K. 14, 7 | 8. | Şahadet olarak ibraz edilen her belge veya diğer emare üzerine, ibraz edildiği an, bir yargıç veya mahkemenin bir memuru tarafından işaret konur ve bu gibi belge veya diğer emare üzerine konan işaret mahkeme tutanaklarına geçirilir. Emareler mahkemenin muhafazası altında bulundurulur ve bir yargıcın izni olmadan dışarı verilmez.
|
|||
K. 14, 8 | 9. | Bir karşı talebin sözkonusu olduğu herhangi bir davanın veya birlikte dinlenmeleri hususunda direktif verilen herhangi bir dava ile karşı davanın dinlenmesinde aşağıdaki işlem sırası izlenir:- (Bu nizamda “birinci taraf” davada öne sürülen taleple ilgili olarak ispat külfeti ile yükümlü olan tarafı, “ikinci taraf” ise diğer tarafı anlatır ve “karşı talep” bir karşı davadaki karşı talebi de kapsar.)
|
|||
(a) | Taraflar şahadet ibraz edilmeyeceğini bildirdik-lerinde-
|
||||
(i) | Karşı talepte ispat külfeti ile birinci taraf yükümlü ise, talep ve karşı taleple ilgili olarak mahkemeye birinci taraf hitap eder, sonra aynı biçimde ikinci taraf hitap eder ve en sonunda birinci taraf yanıt verir;
|
||||
(ii) | Karşı talepte ispat külfeti ile birinci taraf yükümlü değilse, birinci taraf taleple ilgili olarak, ikinci taraf da talep ve karşı taleple ilgili olarak mahkemeye hitap eder, sonra birinci taraf taleple ilgili olarak yanıt verir ve karşı taleple ilgili olarak mahkemeye hitap eder ve en son ikinci taraf yalnız karşı taleple ilgili olarak yanıt verir.
|
||||
(b) | Taraflar, taleple ilgili olarak şahadet ibraz edilme-yeceğini fakat karşı taleple ilgili olarak şahadet ibraz edileceğini (veya karşı taleple ilgili olarak şahadet ibraz edilmeyeceğini, fakat taleple ilgili olarak şahadet ibraz edileceğini) bildirdiklerinde, taleple ilgili işlemler karşı taleple ilgili işlemlerden ayrılır ve bu Emrin 7. nizamı kurallarına göre düzenlenir. Tanık çağrılmış ise, ilk önce davanın şahadet dinlenecek kısmı ele alınır.
|
||||
(c) | Taraflar, gerek talep, gerek karşı taleple ilgili olarak şahadet ibraz edileceğini bildirdiklerinde-
|
||||
(i) | Karşı talepte ispat külfeti ile birinci taraf yükümlü ise, birinci taraf davasını izaha başlar ve gerek talep gerek karşı taleple ilgili olarak şahadetini ibraz eder; birinci taraf böylece davasını izah ve şahadetini ibraz ettikten sonra ikinci tarafa şahadet ibraz etmek niyetinde olup olmadığı sorulur, ve ikinci taraf böyle bir niyeti olmadığını bildirirse, birinci taraf verilen şahadeti özetlemek amacı ile mahkemeye hitap eder, ve son olarak ikinci taraf mahkemeye hitap eder. Eğer ikinci taraf şahadet ibraz etmek niyetinde olduğunu bildirirse, o zaman davasını izah edip gerek talep gerek karşı taleple ilgili olarak şahadetini ibraz eder, ve bunu yaptıktan sonra, verilen şahadeti özetler; son olarak birinci taraf yanıt verir. Ve bu Emrin 7. nizamının (ii) (b) paragrafı uygulanır.
|
||||
(ii) | Karşı talepte ispat külfeti ile birinci taraf yükümlü değilse, birinci taraf davasını izah edip taleple ilgili olarak şahadetini ibraz eder. Birinci taraf böylece davasını izah ve şahadetini ibraz ettikten sonra ikinci tarafa taleple ilgili olarak şahadet ibraz etmek niyetinde olup olmadığı sorulur. Bunun üzerine –
|
||||
(a) | İkinci taraf şahadet ibraz etmek niyetinde olmadığını bildirirse, birinci taraf taleple ilgili şahadeti özetlemek amacı ile mahkemeye hitap eder, bundan sonra ikinci taraf taleple ilgili olarak mahkemeye hitap eder ve bu hitabın yapılması ile taleple ilgili işlemler sona erer. Bundan sonra, ikinci tarafın karşı taleple ilgili olarak izahat vermesi ve şahadet ibraz etmesi ile karşı taleple ilgili işlemler başlar, ve bir talebin dinlenmesinde olduğu gibi aynı biçimde sevk ve idare edilir.
|
||||
(b) | İkinci taraf taleple ilgili olarak şahadet ibraz etmek niyetinde olduğunu bildirirse, gerek talep, gerek karşı taleple ilgili izahatına başlar ve her ikisiyle ilgili olarak şahadetini ibraz eder. Sonra, birinci taraf karşı taleple ilgili olarak şahadet ibraz etmeyeceğini bildirirse, ikinci taraf ibraz edilen şahadeti özetlemek amacı ile mahkemeye hitap eder; ve son olarak birinci taraf yanıt verir. Diğer yandan birinci taraf karşı taleple ilgili olarak şahadet ibraz etmek niyetinde olduğunu bildirirse o zaman ikinci taraf taleple ilgili olarak mahkemeye hitap eder ve birinci taraf da karşı taleple ilgi izahatını verir ve şahadetini ibraz eder, ve bundan sonra da taleple ilgi olarak ibraz edilen şahadeti özetlemek ve yanıt vermek amacı ile mahkemeye hitap eder; ve son olarak ikinci taraf yalnız karşı taleple ilgili olarak yanıt verir. (Ancak mahkemenin uygun görmesi halinde, birinci tarafın taleple ilgili olarak vereceği yanıt, ikinci tarafın taleple ilgili olarak mahkemeye yaptığı hitaptan hemen sonra verilebilir. |
Taraflar, yanıt verirken mahkemenin izni olmadan şahadet ibraz edemez; ve böyle bir iznin verildiği hallerde şahadet mahkemenin emredeceği bir aşamada ibraz edilir ve bu yapılırken diğer tarafa ibraz edilen şahadetle ilgili olarak görüşlerini bildirme fırsatı verilmesi gerektiği prensibi göz önünde tutulur.
Mahkeme tarafların rızası ile taleple ilgili duruşmayı karşı taleple ilgili duruşmadan ayırabilir, ancak tanık çağrılmış olması ve tanıkların mahkemede hazır bulunması halinde, tanıkların masrafları ile ilgili olarak tasarruf sağlanmasına dikkat edilir.
Yukarıda belirtilen kurallara bağlı kalın-ması koşulu ile mahkeme, bu Emrin 7. niza-mında öngörülen prensipleri göz önünde tutarak talep ile karşı talebin tamamen dinlenmesine olanak sağlamak amacı ile, uygun göreceği biçimde işlemlerin sevk ve idare şeklini değiştirebilir ve düzenleyebilir.
|
||||
K. 14, 9 | 10. | Herhangi bir davanın duruşmasında, duruşmanın yapılmakta olduğu mahkemece davanın başka bir mahkemede ikame edilmesi gerektiği kanaatine varılırsa, davaya bakan mahkeme davayı reddetmez, ancak dava ile ilgili işlemleri durdurur ve davacıya davalının masraflarını ödemesini emreder.
|
||
K. 14, 10 | 11. | Mahkeme, davası kapanmış olan herhangi bir taraf aleyhine daha fazla işlem yapmadan karar verebilir, meğer ki, daha fazla şahadet ibraz edilebilmesi için duruşmayı ertelemeyi uygun görmüş olsun.
|
||
K. 14, 11
I. 14, 12 (1935 |
12. | Mahkeme, duruşmanın sona ermesi üzerine, hale göre, davacı veya davalı lehine, talep ve (eğer varsa) karşı talep hakkında hüküm verir ve hükmünde dava masrafları konusunda bir direktife de yer verir. Bir yargıç, hükmünü bildirirken notlardan yararlanırsa veya yazılı olan bir hükmü okursa, bu gibi notlar veya okunan yazılı hüküm dosya-lanmak üzere hemen mukayyide teslim edilir.
|
||
I. 36, 40 | 13. | Bir davada oturumlara başkanlık eden yargıç, masraf tespiti amaçları için, bir duruşma veya yargılamanın başladığı ve sona erdiği vakitleri ve oturum yapıldığı her gün için duruşma veya yargılamanın fiilen işgal ettiği zamanı not eder.
|
||
I. 36, 58 | 14. | Sürekli bir dava sebebine ilişkin zarar ziyanın takdiri, zarar ziyan takdirinin yapıldığı güne kadar geçen süre hesaba katılarak yapılır.
|
||
Birch v. Birch (1902)
s.130 |
15. | Hile yolu ile elde edilen bir hüküm, dava kayıtlarında taraflardan biri olan veya olmayan herhangi bir kişi tarafından getirilen bir dava ile, hileyi yapan veya hileye sebebiyet veren kişi aleyhine olmak üzere, iptal edilebilir. Ancak bu sınırlama bir vasiyetnameyi tasdik eden bir hükmün iptali için açılan davalara uygulanmaz.
|
E. 34, n.,1-6 |
OTUZ DÖRDÜNCÜ EMİR HÜKÜMLERİN DEFTERE GEÇİRİLMESİ
|
|
I. 41, 1 ve 3
K. 16, 1 53 Cilt II 490 |
1. | Belirli bir tarihe kadar veya belirli bir olayın yer alacağı zamana kadar kaleme alınmaması için mahkemece direktif verilen hükümler dışında mahkeme tarafından verilen her hüküm taraflardan birinin mukayyide yapacağı başvuru üzerine bu amaç için tutulan bir deftere geçirilir.
|
I. 41, 3
K. 16, 2 1949 Fasıl 12 m.32 |
2. | Deftere geçirilen her hüküm mahkemede taraflara açıklandığı tarihi taşır ve hükümde başka türlü direktif verilmediği takdirde o tarihten itibaren yürürlüğe girer ve hükmün deftere geçirildiği tarih deftere not edilir.
|
K. 16, 3 | 3. | Deftere geçirilen her hüküm, hangi davada verilmişse o davanın tam başlığını ve (eğer varsa) davanın değiştirilmiş başlığını taşır. Ayrıca duruşma veya yargılama sırasında hangi tarafların hazır bulunduğunu veya avukatla temsil edildiğini ve hangi tarafların hazır bulunmadığını veya avukatla temsil edilmediğini gösterir ve mahkemenin hükmünü, ve mahkemece gerekli veya uygun görülen hallerde hükmün dayandığı sebepleri mümkün olduğu kadar kısaca belirtir.
|
I. 41, 1A | 4. | Gerek ispatı vücut kaydı yaptırmakta veya savunma lâyihasını vermekte kusur edilmesi sonucu, gerek duruşma veya yargılama yapıldıktan sonra veya başka suretle, verilmiş olan herhangi bir hükmün deftere geçirilmesini isteyen taraf, arzu ettiği takdirde, yargı işlemini başlatan celpname veya başka davetiyenin tebliğinin nasıl ve nerede yapıldığını gösteren bir açıklamanın hükme konmasını istemek hakkına sahiptir.
|
I. 41, 5 | 5. | Herhangi bir sebep veya meselede, mahkemece verilen ve herhangi bir kişiden bir iş yapmasını isteyen her emir veya hükümde sözkonusu işin hangi süre içinde, veya hükmün veya emrin tebliğinden sonra hangi süre içinde, yapılacağı bildirilir.
|
I. 41, 6
K. 16, 4 |
6. | Herhangi bir hüküm bir yemin takririnin dosyalanmasına veya herhangi bir belgenin ibraz edilmesine bağlı olarak verildiği hallerde, mukayyit yemin takririni veya ibraz edilen belgeyi inceler, ve onun uygun bulunması ve yasaların öngördüğü tüm hususları içermesi halinde, ilgili hüküm usulüne uygun olarak deftere geçirilir.
|
OTUZ BEŞİNCİ EMİR
İSTİNAFLAR
|
||
1. | Bu Emirde, “İstinaf Mahkemesi” Yüksek Mahkemeyi ve istinaf davalarında oturan Kaza Mahkeme Başkanını kapsar.
|
|
I. 58, 15 | 2. | İstinaf Mahkemesinin 57. Emrin 2. nizamı uyarınca haiz olduğu yetkiye bağlı olarak ve bu yetkiye zarar gelmeksizin, herhangi bir ara emrine karşı veya dava sayılmayan herhangi bir meselede verilen bir emre karşı, ilgili emir gerek kesin gerek ara emri olsun, on dört gün geçtikten sonra, ve diğer emirlerde ise, altı hafta geçtikten sonra, istinafa gidilemez; meğer ki, mahkeme veya yargıç, emri verirken veya emrin verilmesinden sonra herhangi bir zaman, veya İstinaf Mahkemesi süreyi uzatmış olsun. Yukarıda sözü edilen süreler, hüküm veya emrin, istinafa gitmek niyetinde olan taraf bakımından bağlayıcı olduğu tarihten, veya bir dilekçenin reddedilmesine ilişkin hallerde dilekçenin reddedildiği tarihten başlayarak hesaplanır. Özel durumlarda İstinaf Mahkemesince emredilecek bir para miktarı veya başka teminat istinafın gerektireceği masraflara karşılık yatırılır veya verilir.
|
I. 58, 1
K. 21, 1 |
3. | Tüm istinaflar tekrar dinleme yolu ile görülür ve bu Emrin 2. nizamında belirlenen uygun süre içinde, istinaf edilen hükmü veya emri veren mahkemenin mukayyidine, şikâyet konusu hüküm veya emrin bir daire sureti ile birlikte bir istinaf ihbarnamesi dosyalamak suretiyle yapılır. (Form 28)
|
I. 58, 1 ve 2
K. 21, 2 ve 4 |
4. | İstinaf eden, dosyalayacağı istinaf ihbarnamesi ile, herhangi bir hüküm veya emrin tümünü veya herhangi bir kısmını istinaf edebilir ve ihbarnamede hüküm veya emrin tümüne veya herhangi bir kısmına mı itiraz edildiği bildirilir ve hükmün bir kısmına itiraz edildiği hallerde, itiraz edilen kısım açıkça belirtilir. istinaf ihbarnamesinde tüm istinaf nedenleri beyan edilir ve beyan edilen nedenlerin dayandığı gerekçeler tam olarak ve açıkça gösterilir. Bir istinaf ihbarnamesi, İstinaf Mahkemesinin uygun göreceği herhangi bir zaman değiştirilebilir.
|
I. 58, 2
K. 21, 1 |
5. | İstinaf ihbarnamesi, istinaf edilen hüküm veya emrin bir daire sureti ile birlikte, bu Emrin 2. nizamında belirlenen uygun süre içinde istinafın doğrudan doğruya etkilediği tüm taraflara tebliğ edilir ve istinafın doğrudan doğruya etkilemediği taraflara tebliğ edilmesi gerekmez; ancak İstinaf Mahkemesi, davadaki veya diğer yargı işlemindeki tüm taraflara veya onlardan herhangi birine, veya taraflar arasında olmayan herhangi bir kişiye, istinaf ihbarnamesinin tebliğ edilmesini emredebilir ve bu arada istinafın dinlen-mesini adil göreceği koşullarla ileriki bir güne talik edebilir veya erteleyebilir ve istinaf ihbarnamesinin tebliğ edildiği kişiler başlangıçta taraflar arasında olmuş olsalardı, ne gibi bir hüküm veya emir verecekseydi, o hükmü veya emri verebilir. |
K. 21, 10 ve
10A |
6. | (1) | İstinafın etkilediği herhangi bir taraf veya kişi, İstinaf Mahkemesi mukayyidine, istinafın dinlenmesi için gün tayin edilmesi ve yargı işlemleri dosyasının (veya Kaza Mahkemesi Başkanının istinaf yargıcı olarak verdiği kararın istinaf edildiği hallerde istinaf kayıtlarının) ve şahadet olarak ibraz edilen belgelerin suretlerinin hazırlanması için başvuruda bulunabilir; ve (2). fıkra kurallarına bağlı kalınması koşuluyla, mukayyit dosyanın (veya kayıtların) ve belgelerin gerekli gördüğü kısımlarının suretlerini İstinaf Mahkemesinin yararlanması için hazırlar.
|
(2) | İstinaf Mahkemesi mukayyidi, suretlerin hazırlanması için başvuruda bulunan taraf veya kişiden, istenilen suretlerin masraflarının karşılanması için gerekli gördüğü para miktarını mahkemeye yatırmasını ister ve suretler hazır olduğunda, masraflar yatırılan paradan fazla ise aradaki farkı başvuruda bulunan taraf veya kişiden talep eder veya masraflar daha az ise, yatırılan fazla parayı ilgili taraf veya kişiye iade eder. Aradaki fark talep edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde ödenir; ve sözkonusu farkın ödenmesi üzerine istinafın dinlenmesi için gün tayin edilir. Suretlerin hazırlanması için başvuruda bulunan taraf veya kişi veya avukat, geriye kalan masraf farkını ödemekle yükümlüdür ve bu gibi masraf farkının ödenmesi, mukayyidin başvurusu üzerine, İstinaf Mahkemesi Başkanının emri ile zorlanabilir. |
(3) | Suretlerin hazırlanması için başvuruda bulunan taraf veya kişi geriye kalan farkı, talep tarihinden itibaren bir hafta içinde ödemeyi ihmal ederse, mukayyit meseleyi İstinaf Mahkemesi Başkanının bilgisine sunar ve İstinaf Mahkemesi Başkanı istinafın işlemden kaldırılması için direktif verebilir veya uygun göreceği başka direktifler verebilir. Bu kural uyarınca işlemden kaldırılan herhangi bir istinaf, İstinaf Mahkemesince uygun görüldüğü takdirde, adil sayılacak koşullarla yeniden işleme konabilir
|
||
K. 21, 11
I, 58, 3
K.21, 12 ve 13 |
7. | (1) | İstinafın dinlenmesi için mukayyitçe tayin edilecek gün, herhangi bir hükme (ister kesin ister ara hüküm olsun) veya bir kesin emre karşı yapılan istinaflarda gün tayininin yapıldığı tarihten en az on dört gün sonraki bir tarih; bir ara emrine karşı yapılan istinaflarda ise gün tayininin yapıldığı tarihten en az sekiz gün sonraki bu tarih, olur; ve gün tayini için başvuruda bulunan kişi, istinaf ile etkilenenlere tayin edilen gün hakkında, istinafın herhangi bir hüküm (kesin veya ara hüküm) veya kesin emirle ilgili olması halinde en az on gün öncesinden istinafın herhangi bir ara emri ile ilgili olması halinde ise en az dört gün öncesinden bilgi verir. Yukarıdaki süreler tek taraflı olarak yapılan bir dilekçe üzerine veya re’sen İstinaf Mahkemesi Başkanının vereceği bir emir ile değişti-rilebilir. Sözkonusu emrin bir daire sureti, tayin edilen günü bildiren ihbarname ile birlikte tebliğ edilir. |
(2) | Bir istinafın duruşmasında, Fasıl 8 Adalet Mahkeme-leri Yasası’nın 28(2). maddesi uyarınca bir Kaza Mahkemesi Başkanı huzurunda şahadet dinlenecekse, şahadet dinleneceğine dair istinaftaki diğer taraflara verilecek ihbar, istinafın dinlenmesi için tayin edilen günden en az on gün önce verilir. Bu süre tek taraflı olarak yapılan bir dilekçe üzerine veya resen sözü edilen Mahkeme Başkanınca verilecek bir emir ile değiştirilebilir. Sözkonusu emrin bir daire sureti tayin edilen günü bildiren ihbarname ile birlikte tebliğ edilir.
|
||
I. 58, 4
K. 21, 20-23 |
8. | İstinaf Mahkemesi, değişiklik yapma hususunda ve diğer konularda İlk Mahkemenin haiz olduğu tüm yetki ve görevleri haizdir ve onlarla ilgili olarak ek şahadet kabul etmekte tam takdir yetkisine sahiptir. Sözkonusu şahadet mahkemede sözlü olarak sorgulama suretiyle veya yemin takriri veya istinabe yolu ile verilir. Sözkonusu ek şahadet, ara dilekçelerin verilmesi üzerine veya istinaf edilen kararın verilmesinden sonra meydana gelen meselelerle ilgili olduğunda, özel izin alınmadan verilebilir. Herhangi bir sebep veya meselede duruşma veya yargılama yapıldıktan sonra ve sebep veya meselenin hakettiği değere göre verilen bir hükmün istinaf edildiği hallerde, sözkonusu ek şahadet, (yukarıda sözü edildiği gibi karar sonrası meydana gelen meselelerle ilgili olanlar hariç) yalnız özel nedenlere istinaden ve ilgili mahkemenin özel izni ile kabul edilir. İstinaf Mahkemesi, esasa ilişkin istidlaller yapmaya ve verilmesi gereken herhangi bir hükmü veya herhangi bir emri vermeye ve meselenin gerektirdiği ek veya diğer emirleri vermeye yetkilidir. Yukarıda sözü edilen yetkiler, istinaf ihbarnamesinin kararın yalnız bir kısmının bozulmasına ve değiştirilmesine ilişkin olmasına bakılmak-sızın, İstinaf Mahkemesince kullanılabilir. Bu gibi yetkiler ayrıca, kararı istinaf etmeyen veya karara karşı itirazda bulunmayan, tüm davalılar veya taraflar veya bunlardan herhangi biri yararına da kullanılabilir, İstinaf Mahkemesi, istinaf masraflarının tümü veya herhangi bir kısmı ile ilgili olarak adil sayılacak bir emri verme yetkisine sahiptir | |
I. 58, 5
K. 21, 21 |
9. | İstinafın dinlenmesi üzerine, yeni bir yargılama yapılmasının gerekli olduğuna İstinaf Mahkemesinin kanaat getirmesi halinde, istinaf edilen kararın, tümüyle veya kısmen, iptal edilmesi ve genel olarak veya sadece belirli bir uyuşmazlık konusu veya mesele hakkında yeniden yargılama yapılması için İstinaf Mahkemesince emir verilmesi yasaldır.
|
|
I. 58, 6 ve 7
K. 21, 14 |
10. | Bir davalının karşı istinafta bulunmasına herhangi bir ahvalde gerek yoktur; ancak bir davalı istinafın dinlenmesi sırasında alt mahkemenin kararının değiştirilmesi gerektiğini iddia etmek isterse bu iddia ile etkilenen herhangi bir tarafa veya kişiye ve İstinaf Mahkemesi mukayyidine böyle bir iddiada bulunmak niyetinde olduğuna dair bir ihbarname verir ve ihbarnamede kararın hangi hususlarda değiştiril-mesinin gerekli olduğunu belirtir. Bu gibi bir ihbarnamede, davalının kararın istinafta değiştirilmesi isteğinin dayandığı neden ve gerekçeler tüm olarak açıklanır. Mukayyide verilen ihbarname, mukayyit tarafından istinaf dosyasına konur. Bu nizamda öngörülen ihbarname, istinaf edilen hususun herhangi bir hüküm (kesin veya ara hükmü) veya kesin emir olması halinde en az altı gün öncesinden, ve istinaf edilen hususun bir ara emri olması halinde ise en az iki gün öncesinden verilir; Ancak bu süreler İstinaf Mahkemesi Başkanı tarafından verilen bir emir ile değiştirilebilir. İstinaf Mahkemesi Başkanınca verilen bu gibi bir emrin daire sureti yukarıda sözü edilen ihbarname ile birlikte tebliğ edilir. Yukarıda öngörülen ihbarnamenin verilmemesi bu Emrin 8. nizamı ile İstinaf Mahkemesine verilen yetkileri azaltmaz, ancak mahkemenin takdirine göre, istinafın ertelenmesine,
veya masraflar konusunda özel bir emrin verilmesine neden olabilir.
|
|
K. 21, 15 | 11. | Herhangi bir istinafta duruşma için saptanan vakitte taraflardan hiçbirinin hazır olmadığı hallerde istinaf muameleden kaldırılır; ancak İstinaf Mahkemesi, uygun gördüğü takdirde ve adil sayacağı koşullarla istinafın yeniden işleme konmasına izin verebilir. |
K. 21, 16 | 12. | İstinafın dinlenmesinin başladığı açıklandığı zaman taraflardan herhangi biri mahkemede hazır değilse İstinaf Mahkemesi duruşma için tayin edilen günün hazır olmayan tarafa yöntemine uygun olarak tebliğ edildiğinin kanıt-lanmasını ister, meğer ki hazır olmayan taraf, gün tayin edilmesi için başvuruda bulunan taraf olsun.
|
||
K. 21, 17 | 13. | İstinafın dinlenmesinin başladığı açıklandığı zaman karşı taraf hazır bulunur ve istinaf eden hazır bulunmazsa, karşı tarafın başvurusu üzerine istinaf reddedilir veya İstinaf Mahkemesinin uygun göreceği başka bir biçimde işleme tabi tutulur.
|
||
K. 21, 18 | 14. | İstinafın dinlenmesinin başladığı açıklandığı zaman istinaf eden hazır bulunur ve karşı taraf hazır bulunmazsa, karşı tarafa tebliğ yapıldığının kanıtlanması üzerine, İstinaf Mahkemesi istinaf edeni dinler ve karşı taraf mahkemede hazırmış gibi istinafı sonuçlandırır.
|
||
İçtihatların listesinin verilmesi
R.G. 16 1.2.1996 Ek. III |
“14A | (1) | Mahkeme aksine bir direktif vermedikçe, istinafın duruşmasına katılacak taraflar, istinaf herhangi bir hükümden (kesin veya ara) veya kesin emirden yapılmışsa istinafın dinlenmek üzere tayin edildiği tarihten en az üç gün önce; istinaf bir ara emirden yapılmışsa istinafın dinlenmek üzere tayin edildiği tarihten en az iki gün önce, duruşmada, atıfta bulunacakları içtihat ve ilmi yapıtların bir listesini mahkemeye dosyalayacaklar ve aynı gün bu listenin suretlerini istinafa taraf olanlara vereceklerdir.
Ancak istinafın dinlenmek üzere tayin edildiği tarih üç günün altında ise, içtihat listesi ile ilgili işlemler, tayin tarihinden bir gün öncesine kadar yapılabilir. |
|
(2) | Bu nizama uyulmaması halinde mahkeme kusurlu tarafı istinafın duruşmasının yapılacağı günde dinlemeyebilir veya başka herhangi bir nedenle gerekenin yapılması için istinafın duruşmasını erteleyebilir ve masraflar için uygun göreceği bir emri veya başka harhangi bir emri verebilir.
|
|||
K. 21, 19 | 15 | (1) | İstinafın dinlenmesine ilişkin işlemler aşağıdaki gibidir:-
|
|
(a) | yeni şahadet ibraz edilmediği hallerde, istinaf eden istinafını desteklemek üzere İstinaf Mah-kemesine hitap eder. Sonra karşı taraf mahke-meye hitap eder ve istinaf eden yanıt verir.
|
|||
(b) | yeni şahadet ibraz edildiği hallerde, İstinaf Mahkemesi işlemde izlenecek sıra hakkında adil sayılacak direktifleri verir.
|
|||
(2) | İstinaf, bir hüküm veya bir emrin bir kısmına karşı yapıldığı hallerde, duruşma sadece o kısım için yapılır. Ayrıca duruşma istinaf ihbarnamesinde belirtilen gerekçeler ve ileri sürülen sebepler çerçevesinde yapılır. Ancak bu kurallar İstinaf Mahkemesinin takdirine bağlı olarak uygulanır.
|
|||
K. 58, 14
K. 21, 26 |
16. | İstinaf edilmemiş bir ara emir, istinaf davası hakkında adil sayılacak kararı vermekte İstinaf Mahkemesini engel-leyecek veya etkileyecek bir sonuç doğurmaz. |
53 Cilt II
490. |
17. | Tek taraflı olarak yapılan bir başvuru, Alt Mahkemede reddedildiğinde, verilen ret kararına karşı İstinaf Mahke-mesine istinaf edilebilir. Bu gibi bir istinaf, Alt Mahkeme-nin ret kararı verdiği tarihten başlayarak dört gün içinde, veya Alt Mahkemenin veya İstinaf Mahkemesinin bir yargı-cının müsaade ettiği uzatılmış süre içinde yapılır ve ara emirlerine ilişkin istinaflarda uygulanan kurallar uygulanır.
|
|
K. 21, 28 |
18. | Bir istinaf, istinaf edilen kararın öngördüğü icra takibini veya işlemleri yalnızca istinaf edilen kararı veren mahkeme veya İstinaf Mahkemesi veya bu iki mahkemeden birinin bir yargıcı tarafından emredildiği ölçüde durdurulabilir ve arada yapılmış olan fiil veya işlemler, istinaf edilen kararı veren mahkemenin emrettiği ölçüde geçersiz kılınabilir. İcra takibinin durdurulmasına dair bir emir verilmeden önce emri elde eden kişi, emredilmiş olan kefaleti (eğer varsa) verir; verilecek kefalet bir senetle verilecek ise, senet, istinaf konusu olan karar hangi tarafın leyine verilmiş ise o tarafın adına yapılır.
|
|
I. 58, 17
K. 21, 30 |
19 | Bu nizamlarla, bir başvurunun Alt Mahkemeye veya İstinaf Mahkemesine veya bu iki mahkemeden birinin bir yargıcına yapılabileceği öngörüldüğünde, başvuru ilk önce Alt Mahkemeye veya Alt Mahkemenin bir yargıcına yapılır.
|
|
K. 21, 31 | 20. | Sadece mahkeme masraflarına ilişkin hatalı bir direktif içerdiği gerekçesiyle bir karara karşı veya masraf saptan-masına veya saptanan masrafların yeniden gözden geçiril-mesine ilişkin bir emre karşı yapılan istinaflar İstinaf Mahkemesinin veya bir yargıcının izni olmaksızın kabul edilmez. Ancak İstinaf Mahkemesi veya yargıcı, sözkonusu direktifin veya emrin herhangi bir yasa veya tüzük kurallarına aykırı olduğuna veya yanlış bulguya istinat ettiğine veya bir tarafın yetersiz nedenlerle yaptığı veya yapılmasına neden olduğu masrafların diğer tarafca ödenmesini emrettiğine dair ikna edilmedikçe sözkonusu izin verilmez.
|
|
21. | İstinaf eden taraf, istinaf ihbarnamesini ilgili mahkemeye verdikten sonra bir ay içinde, bu Emrin 6. nizamında öngörülen suretleri almak için başvuruda bulunmaz ve gerekli para miktarını mahkemeye yatırmazsa, istinaf, taraflardan herhangi birinin yapacağı başvuru üzerine reddedilebilir. Bu gibi bir başvuru tek taraflı olarak yapılabilir. Ancak İstinaf Mahkemesi istinafın etkilediği diğer taraflardan veya kişilerden uygun gördüklerine böyle bir başvuru yapıldığının ihbar edilmesini emredebilir.
|
||
K. 21, 34 | 22. | İstinaf eden taraf, istinaf ihbarnamesini ilgili mahkemeye verdikten sonra üç ay içinde, bu Emrin 21. nizamında sözü edilen işlemleri yapmayacak olursa, istinaf reddedilmiş addolunur; ancak İstinaf Mahkemesi uygun gördüğü takdirde, istinaf, adil sayılacak koşullarla, tekrar işleme konabilir.
|
|
K. 21, 35, 36 | 23. | İstinaf Yüksek Mahkemeye yapıldığı takdirde, istinaf edilen kararı veren kaza mahkemesinin mukayyidi, duruma göre, yargı işlemleri dosyasını veya istinaf kayıtlarını, ayrı bir zarf içinde de emareleri Başmukayyide gönderir.
|
|
K. 21, 29 | 24. | Yüksek Mahkeme huzurundaki bir istinaf karara bağlan-dığında veya bu Emrin 22. nizamı uyarınca reddedilmiş duruma düştüğünde Başmukayyit, duruma göre, yargı işlemleri dosyasını veya istinaf kayıtlarını, üzerlerine Yüksek Mahkeme kararının özünü veya istinafın bu Emrin 22. nizamı uyarınca reddedilmiş duruma düştüğünü yazdık-tan sonra, istinaf edilen kararı veren kaza mahkemesinin mukayyidine geri gönderir.
|
|
K. 21, 37 | 25. | Yüksek Mahkemenin istinaflarda verdiği hüküm ve emirler, kaza mahkemesi hüküm ve emirleri gibi aynı biçimde deftere geçirilir.
|
|
K. 21, 38 | 26. | Yüksek Mahkemenin istinaflarda verdiği hüküm veya emirlere ilişkin icra müzekkereleri, sözkonusu hüküm veya emrin daire suretinin dosyalanması üzerine istinaf edilen kararı veren mahkemece çıkarılır.
|
|
K. 21, 1 | 27. | (1) | Bu Emrin yukarıdaki kuralları, Fasıl 8, Adalet Mah-kemeleri Yasası’nın 28(1). maddesinin şart bendi uyarınca veya 28(3). maddesi uyarınca verilen izin ile yapılan istinaflara da aşağıdaki değişikliğe bağlı olarak uygulanır. Yani izin verilmesine ilişkin emrin bir daire sureti tayin edilen sure içinde istinaf ihbar-namesi ile dosyalanır ve onunla birlikte tebliğ edilir.
|
(2) | İstinafa izin verilmesi için başvuru tek taraflı olarak ve yemin takriri olmaksızın yapılabilir. Başvuru istinaf edilmek istenen kararın mahkemede açıklan-masından hemen sonra, duruma göre, kararı veren sulh mahkemesi yargıcına veya kaza mahkemesi başkanına sözlü olarak yapılabilir. Daha sonra yapıldığı takdirde, yazılı olarak yapılır ve istinafa izin verilmesi için ileri sürülen hukuki noktalar ve bu noktaların dayandığı nedenler belirtilir.
|
||
(3) | İstinafın yapılmasına izin veren emir, ileri sürülmesi istenen hukuki noktaların bazılarını kapsayacak şekilde izni sınırlandırabilir. Böyle bir durumda (İstinaf Mahkemesince herhangi bir zaman başka türlü bir direktif verilmedikçe) istinaf yalnız o noktalara ilişkin olarak yapılır.
|
||
Hiddingh v.
Denyssen 12 App. Cas. 107 |
28. | İstinaf Mahkemesi veya İstinaf Mahkemesinin herhangi bir yargıcı herhangi bir aşamada birlikte dinlenmeleri uygun görülen istinafların birleştirilmesine emir verebilir.
|
|
29. | (1) | İstinaf eden, karşı tarafın yazılı rızası ile, İstinaf Mahkemesi mukayyidine bir ihbarname vermek suretiyle istinaftan herhangi bir zaman vazgeçebilir. Karşı tarafın rızası sözkonusu ihbarnameye ekli olarak gönderilir. Böyle bir ihbarnamenin verilmesi üzerine istinaf reddedilmiş olur ve karşı taraf bu Emrin 10. nizamı uyarınca verdiği herhangi bir ihbarnameden vazgeçmiş sayılır.
|
|
(2) | İstinaf eden, istinafın dinlenmesi için gün tayin edil-meden önce herhangi bir zaman istinafından vazgeç-tiğine dair İstinaf Mahkemesi mukayyidine ve karşı tarafa ihbarname vermekle istinafından vazgeçebilir. Böyle bir durumda, istinaf reddedilmiş olur ve karşı taraf bu gibi bir ihbarnameyi aldığı tarihe kadar yapmış olduğu makul masrafların kendi lehine olarak saptanmasını istemeye hak kazanır. Bundan başka bu nizam uyarınca bir istinaftan vazgeçilmesi, karşı tarafın Alt Mahkemenin kararının değiştirilmesi gerektiği hakkında ileri sürdüğü herhangi bir iddianın dinlenmesini engellemez; ancak karşı taraf bu hususta bu Emrin 10. nizamı uyarınca yazılı ihbarda bulunmamış ise istinaf edenin, istinafında vaz-geçtiğine ilişkin ihbarnamesini aldıktan sonra on beş gün içinde gerekli ihbarda bulunması ve iddiasının dinlenmesi için bu süre içinde gerekli işlemleri yapması zorunludur. Aksi halde iddiasının dinlen-mesi engellenir.
|
||
(3) | Bir istinafın dinlenmesi için gün tayin edildikten sonra istinaf eden istinafından vazgeçmek isterse karşı tarafa ve İstinaf Mahkemesi mukayyidine bu hususta bir ihbarname vermek suretiyle istinafından vazgeçebilir ve İstinaf Mahkemesinin bir yargıcı uygun göreceği koşullarla istinafı iptal eder. Bu Emrin 10. nizamı uyarınca verilmesi öngörülen ihbarname hakkında bu nizamının (2). paragrafı kuralları uygulanır.
|
||
30. | Herhangi bir eylem yeteneksizliği içinde olmayan taraflar, bir mahkeme mukayyidi huzurunda bizzat imza ederek dosyalayacakları yazılı rızaları ile istinaf etme haklarından feragat edebilirler veya bu haklarını yalnızca belirli bir uyuşmazlık konusunu veya yargı işlemlerinin bir kısmını veya hukuki noktaları kapsayacak şekilde sınırlandıra-bilirler; ve bu şekilde rıza gösteren tarafların istinaf etme hakları, hile olmayan hallerde, kaldırılmış veya gereğince sınırlandırılmış olur. Herhangi bir eylem yeteneksizliği içinde olan tarafların sözkonusu olduğu durumlarda, kayyum sıfatıyle onları temsil eden en yakın dostları, vasileri veya onları bir davada temsil etmek üzere tayin edilen vasileri, İstinaf Mahkemesinin izni ile böyle bir rıza beyanında bulunabilirler.
|
||
31. | Fasıl 277, Küçüklerin ve Müsriflerin Vesayeti Yasası kuralları uyarınca vasisi bulunan bir müsrif, istinaf ihbarnamesi üzerinde istinafın vasisinin tavsiye ve rızası ile yapıldığına dair vasisi tarafından bir mukayyit veya tasdik memuru huzurunda imzalanmış bir açıklama bulunmadığı takdirde, herhangi bir istinaf davası açamaz. Bir istinaf ihbarnamesi bu nizama aykırı olarak dosyalanırsa, istinaf edilen kararı veren mahkemenin veya İstinaf Mahkemesinin bir yargıcı, bu gibi bir istinaf ihbarnamesine ilişkin tüm işlemlerin bu nizama uyum sağlanıncaya kadar durdurul-masına emir verebilir ve bu nizama uyum sağlandığının kanıtlanması üzerine durdurma emrinin kaldırılmasını emredebilir.
|
||
32. | Bir yargıç, bir istinafa veya bir dilekçeye ilişkin kararını verirken notlardan yararlanırsa veya yazılı bulunan bir hükmü okursa, yararlandığı notlar veya okuduğu yazılı hüküm dosyalanmak üzere hemen mukayyide verilir.
|
||
E. 36, n 1-3 | OTUZ ALTINCI EMİR
GENEL OLARAK ŞAHADET |
||
I. 37, 1
K. 15, 1 1934 değişikliği ile |
1. | Bu nizamlara bağlı kalınması koşulu ile, herhangi bir davanın duruşmasında veya zarar ziyan miktarının tespit edilmesinde tanıklar sözlü olarak mahkemenin açık oturumunda sorguya çekilir. Ancak mahkeme veya yargıç herhangi bir zaman yeterli nedenlerle, belirli bir olgu veya olguların yemin takriri ile kanıtlanmasına, veya herhangi bir tanığın yemin takririnin, mahkeme veya yargıcın makul sayacağı koşullarla, duruşma sırasında okunmasına veya mahkemede hazır bulunmasının bazı yeterli nedenler dolayısıyle sarfınazar edilmesi gereken herhangi bir tanığın yazılı sorulara göre veya başka biçimde bir naip huzurunda istinabe yolu ile sorguya çekilmesine emir verebilir; ve herhangi bir tanık tanıklarla ilgili olarak Kıbrıs’ı kapsamına alan veya alacak olan bir anlaşmaya taraf olan bir ülkede bulunduğu takdirde, mahkeme bu gibi bir tanığın sözkonusu ülkenin yetkili mahkemesi veya makamı huzurunda veya bu gibi yetkili mahkeme veya makam tarafından atanan herhangi bir kişi huzurunda sorgusunun yapılmasına emir verebilir. Ancak, mahkeme veya yargıcın bir tanığın sorguya çekilmek üzere mahkemede hazır bulunmasının karşı tarafa iyi niyetle arzu edildiğine ve böyle bir tanığın mahkemede hazır bulunmasının mümkün olduğuna kanaat getirdiği durumlarda ilgili tanığın şahadetinin yemin takriri ile verilmesini yetkili kılacak bir emir verilmez.
|
|
2. | Aynı taraflar arasındaki veya bu gibi taraflarla karşılıklı menfaatı bulunan kişiler arasındaki başka bir sebep veya meselede ibraz edilen şahadetin okunması için emir verilmesi gerekmez; ancak bu gibi şahadet, haklı istisnalar hariç, tek taraflı bir dilekçe üzerine mahkeme veya yargıcın, dilekçenin verildiği sırada, vereceği izin ile okunabilir. Diğer hallerde ise şahadet, şahadeti kullanmak isteyen tarafın öteki taraflara bu niyetini iki gün öncesinden bildirmesi üzerine okunabilir.
|
||
I. 37, 4
1949 Fasıl 12 m.20 |
3. | Tüm celpnamelerin, zabıtların, lâyihaların ve belgelerin herhangi bir mahkemede dosyalanan daire suretleri tüm sebep ve meselelerde tüm kişiler ve taraflar arasında asıllarının kabul edildiği oranda şahadet olarak kabul edilir. |
K. Ortaklık
Nizamları, 1929, n.32 |
4. | Fasıl 116, Kollektif veya Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın 51., 52., 53. veya 54. maddeleri uyarınca Şirketler Mukayyidine gönderildiği veya verildiği iddia edilen herhangi bir beyannamenin yayımlandığı Resmi Gazete’nin bir nüshasının ibraz edilmesi sözkonusu beyannamenin Şirketler Mukayyidi tarafından alındığının bir delili olarak kabul edilir ve beyannameyi imza etmiş olan kişi veya kişilere karşı beyannamede beyan edilen her olgunun kanıtını teşkil eder. Sözkonusu beyannamenin suretini almak isteyen herhangi bir kişiye Şirketler Mukayyidi belirli harç karşılığında beyannamenin suretini vermekle görevlidir. |
K. 15, 6 | 5. | Herhangi bir tanığın şahadeti, mahkeme veya yargıcın izni ile, ilgili davanın veya davaya ilişkin herhangi bir dilekçenin dinlenmesine hazırlık olmak üzere davaya bakan mahkeme veya yargıcın huzurunda alınabilir ve bu şekilde alınan şahadet duruşma sırasında, haklı istisnalara bağlı kalınması koşuluyla, kullanılabilir.
Bu biçimde alınan şahadet, mahkeme veya yargıcın iznini elde eden tarafça tüm diğer taraflara sorgunun yapılmasında hazır bulunmaları için ihbarda bulunulmadığı takdirde, duruşma sırasında kullanılmaz.
Bu biçimde alınan şahadet, bir davanın duruşması sırasında alınan şahadetin alındığı biçime mümkün ölçüde en yakın olan bir biçimde alınır. Şahadet notları tanığa okunur ve imza etmesi için kendisine verilir. Tanık imza etmeyi reddederse, reddettiği tutanaklara geçirilir ve şahadet tanık tarafından imza edilsin veya edilmesin duruşmada kullanılabilir.
|
E. 37, n. 1-2 | OTUZ YEDİNCİ EMİR
İSTİNABE KOMİSYONU VEYA NAİP ÖNÜNDE ŞAHADET
|
|
I. 37, 6 ve 6A | 1. | Tanıkların istinabe komisyonu huzurunda sorguya çekilmesi için verilen emir Form 29 veya Form 30’a, istinabe müzekkeresi ise Form 31’e uygun biçimde hazırlanır. Ancak, mahkeme veya yargıç istinabe müzekkeresi yerine Form 32’ye uygun biçimde hazırlanan bir istek mektubu gönderilmesine emir verebilir. |
K. 15, 19 | 2. | Yabancı ülkelerde bulunan tanıkların sorguya çekilmelerine ilişkin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de kapsamına alan veya alacak olan bir konvansiyona taraf olan yabancı bir ülkede yaşayan bir tanık veya tanıkların sorguya çekilmesine emir verildiğinde aşağıda yazılı yöntem izlenir:-
|
|||
(i) | Emri elde eden taraf mukayyit nezdinde Form 33’e uygun biçimde hazırlamış bir taahhütname dosyalar.
|
||||
(ii) | Taahhütnameye aşağıda yazılı belgeler eklenir-
|
||||
(a) | Form 32’ye uygun biçimde hazırlanacak ve iki suret olarak sunulacak istek mektubu ve gönderileceği ülkenin resmi dilinde istek mektubunun bir tercümesi. Tercümenin doğruluğu emri elde eden tarafça veya vekili tarafından yeminle teyid edilir;
|
||||
(b) | Sorulması istenen belirli soruların (eğer varsa) iki suret halinde listesi ve bu gibi soruların yemin ile doğrulanmış bir tercümesi;
|
||||
(c) | Mukabil soruların (eğer varsa) iki suret halinde listesi ve onların yemin ile doğrulanmış bir tercümesi.
|
||||
(iii) | Bu nizam uyarınca bir emir elde eden taraf, bu nizamın (i). paragrafında sözü edilen taahhütnameyi dosyalarken, sorguya çekilmesi istenen her tanık için mahkemeye aynı zamanda Beş Bin Türk Lirası yatırır. Dışişlerinden sorumlu Bakanın* müracaatla ilgili olarak yaptığı masraf miktarı yatırılan paradan daha az olduğu hallerde, artan para, parayı yatıran kişiye geri ödenir.
|
||||
(iv) | Mukayyit:- | ||||
(a) | İstek mektubunun; | ||||
(b) | Sorulması istenen belirli soruların listesinin (eğer varsa) ve; | ||||
(c) | Sorulması istenen mukabil soruların listesinin (eğer varsa) birer suretini dosyalar.
|
||||
Mukayyit- | |||||
(a) | İstek mektubunu ve mektubun doğrulanmış tercümesini; | ||||
(b) | Soru listesinin (eğer varsa) bir suretini ve listenin doğrulanmış bir tercümesini; | ||||
(c) | Mukabil soru listesinin (eğer varsa) bir suretini ve listenin doğrulanmış tercümesini; | ||||
* İngilizce metinde “Sömürge Müsteşarı” olarak geçmektedir |
|||||
mühürleyip Dışişlerinden sorumlu Bakana* iletir. Mukayyit ayrıca bu nizam uyarınca dosyalanan taahhütnamede yazılı olduğu gibi, tarafların ve vekillerinin isimlerini ve adreslerini Dışişlerinden sorumlu Bakana* iletir.
|
|||
K. 15, 20 | 3. | İstinabe yolu ile tanıkların sorguya çekilmesine ilişkin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de kapsamına alan veya alacak olan bir konvansiyona taraf olan yabancı bir ülkede bir tanığın veya tanıkların İngiliz konsolosu huzurunda sorguya çekilmesine dair verilen emirler Form 34’e uygun biçimde hazırlanır.
|
|
I. 37, 10 | 4. | Herhangi bir tanık veya kişinin bu amaçla tayin edilen herhangi bir kişi tarafından istinabe yolu ile sorguya çekilmesine emir verildiğinde sorgulamayı yapacak kişiye celpname ile lâyihaların (eğer varsa) birer daire sureti, veya taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları hakkında bilgi edinmesi için gerekli olan belgelerin suretleri emrin verilmesi için başvuruda bulunan tarafça verilir.
|
|
I. 37, 11
K. 15,6 Parag.2 |
5. | Sorguya çekilme işlemleri, tarafların, avukatlarının veya vekillerinin huzurunda veya bunlardan hazır bulunanların huzurunda yapılır, istinabe emrinin verilmesi için başvuruda bulunan taraf, sorguya çekilme işleminde hazır bulunmaları için tüm diğer taraflara ihbarda bulunmamış ise istinabe yolu ile alınan ifadeler yargılama veya duruşma sırasında kullanılmaz.
|
|
I. 37, 1
K. 15, 6 parag. 3 I. 37, 12 |
6. | Yukarıda belirtildiği gibi yapılan bir sorgulamada, tanıklar mukabil sorguya ve tekrar sorguya tabi tutulurlar ve tanıkların ifadeleri, bir davanın duruşmasında alınan şahadetin alındığı biçime mümkün mertebe en yakın olan bir biçimde alınır. Tanıkların ifadeleri naip tarafından alelade soru ve cevap şeklinde değil de tanığın beyanatını en yakın biçimde, yansıtacak şekilde yazılı olarak alınır ve tarafların huzurunda veya taraflardan hazır bulunmayı uygun görenler huzurunda tanık tarafından imza edilir. | |
* İngilizce metinde “Sömürge Müsteşarı” olarak geçmektedir.
|
Naip, soru ve cevap şeklinde not edilmesi için özel bir neden varsa, belirli herhangi bir soruyu veya cevabı soru ve cevap şeklinde not edebilir ve tanığa, verdiği herhangi bir cevabın anlamı hakkında, veya sorgulamanın yapıldığı sırada ortaya çıkan herhangi bir mesele hakkında herhangi bir soruyu sorabilir. Naip, sorulmasına itiraz edilen soruları, ifadelere geçirir, bu gibi sorular üzerinde kendi düşüncesini avukatlara, tarafların vekillerine veya taraflara beyan eder ve ifadelerde bu beyanına değinir. Ancak naibin herhangi bir sorunun esasa ilişkin olup olmadığına veya konu ile ilgisi olup olmadığına karar verme yetkisi yoktur. Tanık, ifadesini imza etmeyi reddederse naip bu hususu kayda geçirir ve ifadeyi bizzat kendi imza eder ve ifade ilgili tanık tarafından imza edilsin veya edilmesin delil olarak ibraz edilebilir.
|
||
I. 37, 14 | 7. | Herhangi bir tanık, naip huzurunda sorulan bir soruya itiraz ettiğinde, sorulan soru ve tanığın itirazı naip tarafından not edilir ve dosyalanmak üzere mahkemeye gönderilir ve itirazın geçerli olup olmadığı mahkeme tarafından karara bağlanır.
|
I. 37, 13 | 8. | Herhangi bir kişi istinabe yolu ile sorguya çekilmek üzere yöntemine uygun olarak çıkarılan bir müzekkere ile celbedilmesine rağmen sorguya çekilmek üzere hazır bulunmayı veya hazır bulunmakla beraber yemin etmeyi veya herhangi bir yasal soruya cevap vermeyi reddederse, mahkemeye, naipce imza edilen ve böyle bir reddedişi belgeleyen bir şahadetname verilir ve orada dosyalanır; bunun üzerine tanığın, hazır bulunmasını talep eden taraf, duruma göre, hazır bulunması veya yemin etmesi veya herhangi bir soruya cevap vermesi hususunda tanığa emir verilmesi için mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir.
|
I. 37, 15 | 9. | Bu Emrin 7. ve 8. nizamları, kapsamına giren meselelerde, mahkeme veya yargıç, tanığın ret veya itirazı sonucu ortaya çıkan masrafların ilgili tanık tarafından ödenmesine emir verme yetkisine sahiptir.
|
I. 37, 16 | 10. | Herhangi bir naip huzurunda herhangi bir tanığın istinabe yolu ile sorguya çekilmesi sona erdiğinde, alınan ifadenin aslı naipin imzasıyla belgelendikten sonra mahkemeye gönderilir ve orada dosyalanır.
|
I. 37, 18 | 11. | Bu emirle başka türlü öngörülen veya mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü direktif verilen durumlar dışında hiçbir ifade, sebep veya meselenin duruşmasında veya dinlenmesinde, aleyhine ibraz edilmek istenen tarafın rızası alınmadan, şahadet olarak ibraz edilmez; ancak mahkeme veya yargıç ifadeyi verenin öldüğüne, veya mahkemenin yargı yetkisi dışında bulunduğuna veya hastalık veya diğer sakatlık nedeniyle duruşma veya yargılama sırasında hazır bulunmaya gücü yetmediğine kanaat getirdiği hallerde, ifadeyi alan kişinin imzasını taşıyan bir şahadetname ile belgelenmiş ifadeler, haklı istisnalar saklı kalmak koşuluyla, şahadetname üzerindeki imza kanıtlanmaksızın şahadet olarak kabul edilebilir. |
I. 37, 20 | 12. | Herhangi bir sebep veya meselede taraflardan herhangi biri, KKTC’de bulunan herhangi bir kişiyi, duruşma veya yargılama sırasında mahkemede hazır bulunmak veya sorguya çekilmek zorunluğunda olan bir tanık gibi, sebep veya meseleye ilişkin yargı işleminde kullanılmak amacıyla ifade vermek veya tasarrufunda bulunan bir belgeyi ibraz etmek üzere KKTC’de sorgulamasını yapmak üzere atanan bir naip huzurunda ispatı vücut etmeye celbedebilir. Sebep veya meseleye ilişkin herhangi bir işlemde kullanılmak üzere veya kullanılacak olan bir yemin takriri yapmış bulunan herhangi bir taraf veya tanık, sözkonusu celpnamenin kendisine tebliğ edilmesi üzerine mukabil sorguya çekilmek üzere bu gibi bir naip huzurunda hazır bulunmak zorundadır.
|
13. | İstinabe yolu ile sorguya çekme işlemini yapmak üzere atanan bir naip huzurunda herhangi bir kişinin sorguya çekilmesine ilişkin yukarıdaki kurallar, Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 8. maddesi kurallarına ve mahkemenin bu kurallar uyarınca vermeği uygun göreceği direktiflere bağlıdır.
|
|
I. 37, 25 | 14. | Herhangi bir sebep veya meselenin dinlenmesi veya duruşmasının yapılması sırasında verilen tüm şahadet aynı sebep veya meselenin daha sonraki yargı işlemlerinde kullanılabilir. |
E.38, n,1-6 | OTUZ SEKİZİNCİ EMİR
DURUŞMADA ŞAHADET
|
|
K, 15, 3 | 1. | Her tanık, kendini çağıran tarafca sorguya çekildikten sonra, karşı tarafca mukabil sorguya ve kendini çağıran tarafca tekrar sorguya tabi tutulabilir. Tekrar sorguya çekildikten sonra, mahkeme tanığa soru sorabilir ve bundan sonra tanık sadece mahkeme aracılığı ile veya mahkeme izni ile tekrar mahkemeye çağrılabilir veya ek sorguya tabi tutulabilir. Mahkeme herhangi bir sorunun bir tanığa hangi şekilde sorulacağı hakkında direktif verebilir ve takdim edici bir nitelik taşıyan veya ihtilaflı olmayan meseleler dışında, herhangi bir tanığa kendini çağıran tarafça sorguya çekildiği sırada veya mukabil sorguya çekildiği sırada yanıtın ne olması istendiğini telkin eder şekilde soru sorulmasına müsaade etmez.
|
K. 15, 7
I. 36, 38 |
2. | Mahkeme, uygun gördüğü hallerde, namus ve ahlâka aykırı veya skandal saydığı soruların, mahkeme huzurundaki mesele ile bir ilgisi olsa bile, sorulmasına izin vermeyi reddedebilir; meğer ki sözkonusu soruların taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun bir karara bağlanması için bilinmesi gerekli olan olgu veya meselelere ilişkin olduğu kanıtlanmış olsun. Mahkeme, aynı zamanda, taraflardan herhangi birinin veya diğer bir tanığın mukabil sorgusu yapıldığı sırada, sinirlendirici olduğuna ve sebep veya meselede soruşturulması öngörülen herhangi bir esas mesele ile ilgisi olmadığına kanaat getirdiği soruların sorulmasına müsaade etmez.
|
I. 36, 37 | 3. | Davalı, şikâyet konusu beyanatın doğruluğunu savunma-sında kabul etmezse ilgili neşren hakaret veya sözle hakaret davasında zarar ve ziyan miktarının azaltılması amacı ile neşren hakaretin veya sözle hakaretin yayınlandığı koşullar veya davacının karakteri hakkında mahkemenin izni alınmadan şahadet vermeğe hakkı olmaz; meğer ki duruşma tarihinden en az yedi gün önce davacıya şahadet ibraz etmek niyetinde olduğu konular hakkında bilgi vermiş olsun.
|
K. 15, 4 | 4. | Şahadet verilmesine ilişkin itirazlar, şahadetin verildiği sırada yapılır ve o sırada tartışılarak karara bağlanır. |
K. 15, 9
K. 15, 9
|
5. | Bir tanığa yöneltilen bir soruya itiraz edilmesi halinde, mahkeme, ilgili soruyu, yapılan itiraza ilişkin tartışmaları ve itiraz hakkında verdiği kararın dayandığı nedenleri tutanaklara geçirir; ve mahkeme iki veya ikiden çok yargıçtan oluştuğu ve yargıçlar arasında görüş ayrılığı olduğu hallerde, her yargıç, dilediği takdirde, kendi görüşlerini ayrı olarak yazar ve o an dosyalar.
|
K. 15, 8 | 6. | Şahadet olarak teklif edilen bir belge, ibraz edilmesine itiraz edilmediği takdirde, mahkemeye sunulur ve okunur, veya tarafların rızası ile okunmuş sayılır.
|
OTUZ DOKUZUNCU EMİR
YEMİN TAKRİRLERİ
|
||
K. 15, 2 | 1. | Başvuruda bulunulması üzerine, şahadet yemin takriri ile verilebilir; ancak, taraflardan herhangi birinin başvurusu üzerine, mahkeme veya yargıç, yemin takririni veren kişinin mukabil sorguya çekilmek üzere mahkemede hazır bulunmasına emir verebilir.
|
I. 38, 3
K. 15, 14 ve 15 |
2. | Yemin takrirleri, yalnızca tanığın kendi bilgisine dayanarak kanıtlayabileceği olgularla ilgili olarak yapılır; ancak ara kararı için yapılan başvurulara ilişkin yemin takrirleri, bilgi ve inanca dayalı beyanları ve bu gibi beyanların kaynak ve nedenlerini içerebilir. Söylentiye dayanan veya tartışmalı olan meseleleri veya belgelerin suretlerini veya onlardan iktibas edilen parçaları gereksiz yere ileri süren her yemin takririne ilişkin masraflar, bu gibi yemin takririni dosyalayan tarafça ödenir.
|
I. 38, 3
K. 15, 16(i) |
3. | Her yemin takririne, ilgili olduğu sebep veya meselenin başlığı yazılır ancak, davacı veya davalının birden fazla olduğu hallerde, sırası ile birinci davacının veya davalının tam adının yazılması ve hale göre başka davacı veya davalıların da bulunduğunun belirtilmesi yeterli olur.
|
I. 38, 7
K. 15, 16(i,ii) |
4. | Her yemin takriri birinci şahıs olarak düzenlenir ve paragraflara bölünür ve ardışık bir sıra numarası verilen her paragraf mümkün olduğu kadar konunun belirli bir kısmını kapsar. |
I. 38, 8
K. 15, 16(ii) |
5. | Her yemin takririnde, yemin takririni yapan kişinin kimliği ve gerçek ikâmet yeri belirtilir.
|
I. 38, 10
K. 15, 17 |
6. | Her yemin takririnin sonuna, yemin takririnin kimin namına dosyalandığına dair bir not eklenir ve üzerinde böyle bir not bulunmayan yemin takrirleri, mahkeme veya yargıç başka türlü bir direktif vermedikçe, dosyalanmaz veya kulla-nılmaz. Ayrıca bir yemin takririnin herhangi bir amaç için mahkemede kullanılmasından önce, aslı mahkeme nezdinde dosyalanır.
|
K. 15, 18 | 7. | Bir yemin takriri, bir yargıcın veya herhangi bir mahkeme mukayyidinin huzurunda yapılabilir.
|
K. 15, 16(v) | 8. | Bir yemin takriri okunaksız veya okunması güç ise, veya yemin ettirme işlemini yapacak olan kişinin, takdirine göre hileli değişikliklerin yapılmasını kolaylaştıracak biçimde yazılmış ise, yemin ettirme işlemini yapacak olan kişi, yemin ettirmeyi reddedebilir ve yemin takririnin yeniden yazılmasını isteyebilir.
|
K. 15, 16(vi) | 9. | Yemin takriri, yemin verildikten sonra yemin veren kişi tarafından yemin ettiren kişi huzurunda imzalanır; yemin veren kişi yazı bilmezse yemin ettiren kişi huzurunda yemin takririne parmağını basar.
|
I. 38, 5
K. 15, 16(vii) |
10. | Yemin takriri ile ilgili olarak yemin ettirme işlemini yapan kişi, yemin takririnin hemen altına kâğıdın sol tarafına doğru bir yere yemin verildiği tarihi ve yeri ve yeminin kendi huzurunda verildiğini tasdik eden bir şerh düşer ve bu şerhi imzalayıp memuriyetini belirtir.” (Form 35)
|
I. 38, 9
K. 15, 16(vii) |
11. | İki veya ikiden fazla kişi tarafından yapılan bir yemin takririnde yemin veren kişilerin adları yemin takririnin altına konan tasdik şerhinde gösterilir. Ancak, yemin takriri iki veya ikiden fazla kişi tarafından aynı zamanda ve aynı görevli huzurunda yapıldığı hallerde yemin takririnin altına konan tasdik şerhinde “yukarıda isimleri yazılı” her iki kişi veya tüm kişiler tarafından yemin verildiğini belirtmek yeterli olur.
|
K. 15, 16(x) | 12. | Yemin ettiren kişi, yemin verildikten sonra yemin takririnin yeni yemin verilmeksizin herhangi bir şekilde değiştiril-mesine izin vermez. Yemin takriri altına tasdik şerhi eklenip imza edilmiş ise, yemin ettiren kişi, yeniden yemin verildikten sonra yemin takriri üzerine yeni bir tasdik şerhi ekler ve yapılan değişikliği yeni tasdik şerhinde belirtir. Yemin ettiren kişi, yemin takriri ile ilgili olarak yeni yemin verilmesine izin vermeyi reddedip yemin takririnin tekrar yazılmasını isteyebilir.
|
I.38, 13
K. 15, 16(vii) ve (viii) |
13. | Herhangi bir yemin takriri ile ilgili olarak yemin veren kişinin okuma yazma bilmediği veya kör olduğu yemin ettiren kişi tarafından anlaşılması halinde, yemin ettiren kişi, yemin takriri altına eklediği tasdik şerhine, yemin takririnin kendi huzurunda yemin verene okunduğunu, yemin verenin onu tamamen anladığını ve parmağını yemin takririne kendi huzurunda bastığını tasdik eder. Böyle bir tasdiğin bulunmadığı bu gibi yemin takrirleri şahadet olarak kullanılmaz; meğer ki mahkeme veya yargıç yemin takririnin yemin eden kişiye okunduğuna ve yemin eden kişinin onu tamamen anladığına dair başka şekilde ikna edilmiş olsun. (Form 36) |
I. 38, 12
K. 15, 16 (iv) |
14. | Herhangi bir yemin takririnin altına yazılan tasdik şerhinde veya yemin takririnin metin kısmında herhangi bir değişiklik, silme veya satırlar arası ilâve yapılmış olduğunda, böyle bir yemin takriri; silmeler dışında yapılan değişiklik veya satırlar arası ilâveler yemin ettiren görevli tarafından imza veya parafe edilmek suretiyle doğru-lanmadığı ve silmek suretiyle yapılan değişiklikler hususunda ise silinen yerlerde yemin verildiği sırada yazılmış olduğu anlaşılan sözcükler veya rakamlar, yemin ettiren görevli tarafından yemin takririnin yan tarafına tekrar yazılarak imza veya parafe edilmediği takdirde, mahkeme huzurunda askıda bulunan herhangi bir meselede okunmaz veya kullanılmaz.
|
I. 38, 14 | 15. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir sebep veya meselede kullanılmak amacı ile hazırlanan bir yemin takririni, yemin takririnin başlığında veya yemin takriri altına yazılan tasdik şerhinde tarafların yanlış tanımlanması sonucu veya başka türlü meydana gelen herhangi bir eksikliğe veya yemin takririnde şekil bakımından görülen herhangi başka bir usulsüzlüğe bakılmaksızın, kabul edebilir ve belge üzerine bu biçimde kabul edildiğini gösteren bir not yazılmasına direktif verebilir.
|
K. 15, 12 | 16. | Eksik veya hatalı olan bir yemin takririne, tek taraflı olarak yapılacak bir başvuru yoluyla temin edilecek mahkeme izni ile değişiklik yapılabilir.
|
I.38, 6
K. 15, 11 |
17. | Herhangi bir yemin takriri, bildirim veya beyanname ile ilgili yemin verme veya yemin ettirme işlemi Büyük Britanya’da, İrlanda’da veya Jersey ve Guernsey adalarında veya herhangi bir İngiliz Sömürgesinde, İngiliz idare-sindeki, ülkelerde, İngiliz Protektorasında, İngiliz mandası altındaki ülkelerde veya İngiliz Dominyonu altında bulunan diğer ülkelerde herhangi bir mahkeme, yargıç, noter veya bu gibi sömürgelerde, İngiliz Protektorasında, İngiliz mandası altındaki ülkelerde veya İngiltere Kraliçesinin egemenliği altında bulunan diğer ülkelerde yemin ettirme için yasa ile yetkili kılınan kişi huzurunda, veya İngiltere Kraliçesinin egemenliği dışında kalan yabancı ülkelerde herhangi bir İngiliz Konsolosu veya konsolos yardımcısı huzurunda yapılabilir ve bu gibi yemin takrirleri, bildirimler veya beyannameler veya diğer belgeler veya diğer belgeler üzerine sözkonusu mahkeme, yargıç, noter, kişi, konsolos veya konsolos yardımcısı tarafından konan, hale göre, mühür veya imzaları Kıbrıs Mahkemelerinde görevli yargıçlar veya diğer mahkeme mensupları res’en dikkate alır ve onların başka delil gerekmeksizin Kıbrıs Mahke-melerinde şekil itibariyle kullanılmasına izin verir; ancak sözkonusu takrir, bildirim, beyanname veya belgelerin içerdikleri hususlar bakımından kabul edilir olup olmadıkları her zaman şahadet kurallarına bağlı olur. |
I. 38, 11 | 18. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir yemin takririnde skandal teşkil eden ve konu ile ilgisi olmayan hususların çıkarılmasına emir verebilir.
|
I. 38, 22 | 19. | Yemin takriri ile doğrulanan bir hesapta yapılan her değişiklik, yemin takriri hangi görevli huzurunda yapılmışsa o görevli tarafından parafe edilir ve bu gibi değişiklikler silme yolu ile yapılmaz.
|
I. 38, 23 | 20. | Yemin takririnde değinilen hesaplar, sicillerden iktibaslar, alacaklıların borçları ile ilgili bilgiler ve diğer belgeler yemin takririne eklenmez veya onlara yemin takririnde yemin takririnin eki olarak değinilmez; emare olarak değinilir.
|
I. 38, 24 | 21. | Bir yemin takririnde değinilen her emare üzerine ilgili sebep veya meselenin kısa başlığı yazılır ve emarede yemin takririni yapan kişiye ve yemin takririnin yapıldığı tarihe atıfta bulunulur; ve emare, yemin takriri hangi görevli huzurunda yapılmışsa o görevli tarafından parafe edilir. Aynı yemin takririnde iki veya daha çok emare bulunduğu hallerde, emareler ayrı harflerle işaretlenir ve takrirde onlara bu harfleriyle değinilir.
|
E. 40, n.1-3 | KIRKINCI EMİR
GENEL OLARAK KARARLARIN İCRASI
|
|
I. 42, 1 | 1. | Herhangi bir kişinin, mahkeme veya yargıç tarafından verilen bir hüküm veya emir ile diğer bir kişiye bir para miktarı ödemesi veya taşınır veya taşınmaz bir malı teslim etmesi veya devretmesi emredildiğinde, bu hususta herhangi bir talepte bulunulmasına gerek yoktur; sözkonusu hüküm veya emrin herhangi bir talepte bulunulmadan emredilen kişiye yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi üzerine, o kişi bu gibi hüküm veya emre itaat etmekle yükümlü olur.
|
I. 42, 2 | 2. | Herhangi bir kişi, koşula bağlı herhangi bir hüküm veya emir elde ettiğinde, hukuk veya emrin bağlı olduğu koşulu yerine getiremez veya ona uymazsa sözkonusu hüküm veya emirden, kendi menfaatini ilgilendirdiği oranda, feragat etmiş veya onu terketmiş sayılır ve meselede menfaati olan herhangi başka bir kişi, şartın bozulması veya yerine getirilmemesi üzerine, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir direktif verilmediği takdirde, hüküm veya emrin böyle bir durumda gerektirdiği işlemleri yapar veya sözkonusu hüküm veya emir verilmemiş olsaydı ne gibi işlemler yapılabilecekse idi o işlemleri yapar.
|
I. 42, 9 | 3. | Bir hüküm veya emir, taraflardan herhangi birinin, herhangi bir şartın veya olayın gerçekleşmesi üzerine veya herhangi bir şartın veya olayın gerçekleşmesine bağlı olarak bir hukuki himayeye hak kazanacağını öngörürse, böyle bir hukuki himayeye hak kazanan taraf şartın veya olayın gerçekleşmesi ve hukuki himaye konusunda hüküm verilen taraf nezdinde talepte bulunması üzerine, mahkeme veya yargıca başvuruda bulunarak o taraf aleyhine icra takibinde bulunulmasına izin verilmesini isteyebilir. Mahkeme veya yargıç da, hüküm veya emrin koşulları uyarınca bahşedilen hukuki himayeye hak kazanılmış olduğuna kanaat getirirse, icra takibi için gerekli emri verebilir, veya tarafların haklarının saptanması için gerekli olması halinde herhangi bir uyuşmazlık konusunun veya meselenin, bir davada ortaya çıkan meselelere uygulanan yargılama usullerinden herhangi biriyle, yargılanmasını emredebilir.
|
I. 42, 11
K. 18, 2 |
4. | Bir hüküm veya emre istinaden çıkarılacak icra müzekkereleri, müzekkereyi çıkaracak olan görevli memura ilgili hükmün veya emrin bir daire sureti ibraz edilmeden çıkarılmaz. Görevli memur (gerekli olan hallerde) gereken sürenin dolduğuna veya (gerekli olan hallerde) alacaklıya icra takibi için gereken iznin verildiğine dair ikna edilir.
|
I. 42, 14
K. 18, 1 |
5 | Her icra müzekkeresi, icrası istenen hüküm veya emri veren mahkemenin mühürü ile mühürlenir ve çıkarıldığı günün tarihini taşır.
|
I. 42, 16
K.18, 9 |
6. | Bir para miktarının tahsili için çıkarılan müzekkerede, baş icra memuru yardımcısına, kesin olarak vadesi gelmiş ve ödenmemiş olan ve hüküm veya emir uyarınca tahsil edilmesi istenen paraları icra yolu ile tahsil etmesi için direktif verilir ve tahsil edilecek miktar ile icra masrafları belirtilir. Müzekkerede, ayrıca, icra yolu ile tahsil edilecek paranın baş icra memur yardımcısı tarafından nasıl elden çıkarılacağına dair direktif verilir. |
I. 42, 17 | 7. | Bir hüküm veya emir uyarınca kendisine herhangi bir para miktarı veya masraf ödenecek kişi, paranın veya masrafın ödenme zamanının gelmesi üzerine aşağıdaki hususlara bağlı kalınması koşuluyla para veya masrafın ödenmesini zorlamak amacıyla müzekkere çıkarılması için başvuruda bulunmaya hak kazanır:- | |
(a) | Hüküm veya emirde, ödeme için bir süre saptanmış ise, bu süre sona ermeden hiçbir müzekkere çıkarılmaz;
|
||
(b) | Mahkeme veya yargıç, hükmün veya emrin verildiği sırada, veya verilmesinden sonra herhangi bir zaman, icra takibini uygun göreceği bir zamana kadar durdurabilir.
|
||
I. 42, 23
K.18,14 |
8. | Hüküm veya emrin verildiği tarihten itibaren altı sene geçmesi veya icra takibinde bulunmaya hakkı olan veya aleyhine icra takibi yapılabilen taraflar arasında ölüm nedeniyle veya başka suretle bir değişiklik meydana gelmesi halinde, icra takibinde bulunmaya hakkı olduğunu iddia eden taraf, mahkeme veya yargıca icra takibi için gereken iznin verilmesi hususunda başvuruda bulunabilir. Mahkeme veya yargıç başvuruda bulunan tarafın icra takibinde bulunmaya hakkı olduğuna kanaat getirirse, icra takibi için izin veren bir emir verebilir veya tarafların haklarının saptanması için gerekli olması halinde herhangi bir uyuşmazlık konusunun veya meselenin, bir davada ortaya çıkan meselelere uygulanan yargılama usullerinden herhangi biriyle, yargılanmasını emredebilir. Her iki halde de mahkeme veya yargıç masraflar konusunda veya diğer hususlarda adil sayacağı şartları koşabilir.
|
|
I. 42, 24 | 9. | Herhangi bir sebep veya meselede mahkeme veya yargıç tarafından verilen bir emir, emirle bağlı olan tüm kişiler aleyhine, aynı sonucu doğuran bir hükmün icra edildiği aynı biçimde icra edilebilir.
|
I. 42, 26 | 10. | Bir sebep veya meselede, taraf olmadığı halde mahkemeden bir emir temin eden veya mahkeme tarafından lehine bir emir verilmiş bulunan herhangi bir kişi ilgili sebep veya meselenin taraflarından biriymiş gibi taraf olan bir kişinin başvuracağı aynı yöntemle emre uyulmasını zorlamak hakkına sahiptir; ve bir sebep veya meselenin taraflarından biri olmadığı halde herhangi bir hüküm veya emre uyulması istenen kişi ilgili sebep veya meselenin taraflarından biriymiş gibi taraflar için emre uyulmasının zorlanmasında izlenen aynı uygulamaya tabi olur.
|
I. 42, 27 | 11. | Aleyhine hüküm veya emir verilen herhangi bir taraf, lâyiha teatisi yapıldığı sırada veya duruşma esnasında ileri sürülemeyecek kadar geç ortaya çıkmış bulunan olgulara istinaden herhangi bir hükmün durdurulması veya daha başka bir hukuki himaye verilmesi için mahkeme veya yargıca başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıç da adil sayacağı hukuki himayeyi adil sayılacak koşullarla verebilir.
|
I. 42, 20 | 12. | Bir yetkinin kullanılmasını sağlamak için bir davada, veya başka bir münasebetle verilen bir emre (mandamus), veya uyulması zorunlu olan bir emre, bir men’i müdahale emrine veya bir sözleşmenin aynen uygulanmasına dair verilen bir hükme uyulmayacak olursa, mahkeme veya yargıç, uymayan taraf aleyhine mahkemeye hakaret davası açılmasına ilâveten veya böyle bir dava yerine, yapılması emredilen işin, mümkün olduğu ölçüde ve masraflar itaatsizlik eden tarafa ait olmak üzere, hükmü veya emri elde eden tarafça veya mahkeme veya yargıcın atayacağı herhangi başka bir kişice yapılmasına direktif verebilir ve işin yapılması üzerine, yapılan masraflar mahkeme veya yargıcın uygun göreceği biçimde tespit edilir ve böylece tespit edilen miktar ve mahkeme masrafları hakkında icra takibi yapılabilir. |
I. 42, 31 | 13. | Bir tüzel kişi aleyhine verilen herhangi bir hükme veya emre kasten uyulmadığı durumlarda, mahkeme veya yargıcın izni ile, tüzel kişiye ait mallara el koymak veya tüzel kişinin direktörleri veya diğer görevli memurları aleyhine tutuklama emri temin etmek veya direktörlerin veya diğer görevlilerin kendi mallarına karşı el koyma müzekkeresi çıkarmak suretiyle hüküm veya emir icra edilir.
|
I. 42, 20
K.18, 15 |
14. | Her icra müzekkeresi, mahkemeye iade edilir edilmez sona erer ve geçerli olmaktan çıkar. Bununla beraber ilgili hüküm veya emir yerine getirilmemişse, yeni bir müzekkere çıkarılabilir. |
K. 18, 18 | 15. | Herhangi bir müzekkereyi icra eden baş icra memuru yardımcısı veya müzekkerenin icrası ile ilgilenen veya etkilenen herhangi bir kişi, müzekkere ile ilgili herhangi bir konu hakkında mahkemeden direktif almak istediğinde, müzekkereyi çıkaran mahkemeye veya bir yargıcına, baş icra memur yardımcısına direktif vermesi için başvuruda bulunabilir; bunun üzerine mahkeme veya yargıç, tek taraflı olarak veya mahkeme veya yargıcın uygun göreceği kişilere ihbarda bulunduktan sonra, adil sayacağı direktifleri verebilir. Baş icra memur yardımcısının kendi başvurusu üzerine verilen direktifin mahkeme emri olarak deftere geçirilmesine gerek yoktur. Diğer hallerde verilen direktifle ilgilenen veya etkilenen herhangi bir kişi direktifin mahkeme emri olarak deftere geçirilmesini ve verilen direktife göre işlem yapması için emrin bir daire suretinin baş icra memur yardımcısına verilmesini isteyebilir, veya tatmin olmadığı takdirde verilen direktife karşı istinaf edebilir:
Ancak, başvurunun bir icra müzekkeresi uyarınca zaptedilen mal üzerinde hak iddia eden bir kişi tarafından yapılması halinde direktif tek taraflı olarak verilmez.
|
K.18, 12
45 Cilt II 273 |
16. | Herhangi bir hüküm veya emrin, hükmü veya emri veren mahkemenin bulunduğu ilçe dışında icra edilmesi istendiği hallerde, icra müzekkeresi, hüküm veya emri veren mahke-menin mukayyidi tarafından, mahkemenin bulunduğu ilçe sınırları içerisinde icra edilecek bir icra müzekkeresinin hazırlandığı aynı biçimde hazırlanır, ancak müzekkerenin icra edileceği ilçenin baş icra memuru yardımcısına hitap eder. Müzekkere, çıkarılması için müracaat eden tarafa mukayyit tarafından teslim edilir ve o da müzekkereyi icra edileceği ilçenin bulunduğu mahkemenin mukayyidine sunar. Müzekkere böylece sunulduktan sonra mahkemenin bir yargıcı tarafından imza edilir ve icra takibi için ilgili ilçenin baş icra memuruna iletilir. |
K. 18, 13
1945 Cilt II 273 |
17. | Yukarıdaki nizamda öngörüldüğü biçimde hazırlanıp imza edilen bir müzekkere, tüm amaçlar bakımından müzek-kerenin icra edileceği ilçe mahkemesi tarafından çıkarılan bir müzekkere sayılır ve icrası sırasında veya icrası sonucu ortaya çıkan meseleler o mahkeme tarafından yargılanarak karara bağlanır.
|
|
40/1953
66/1955 |
18. | (a) | 1953 ve 1955 seneleri Adalet Mahkemeleri Yasası-nın 44. maddesi kuralları uyarınca verilen bir nafaka emri gereğince, veya |
Fasıl 19 Fasıl 157
49/1954 |
(b) | Çocuk Suçlular Yasası’nın 15. maddesi kuralları uyarınca çocuk veya genç kişi, ilgili zamanda, kimin gözetimine verilmişse o kişinin şikâyeti veya başvurusu üzerine verilen bakım masraflarına katkıda bulunma emri gereğince, veya
|
|
15/1955 Fasıl 278
|
(c) | Evlilik Dışı Çocuklar Yasası’nın 9. maddesi kural- ları uyarınca verilen evlilik dışı çocukların bakım masraflarını ödeme emri gereğince, | |
R.G. 21.6.56
Ek III A.E. 549 |
ödenecek para miktarının ödenmesinde geri kalındığı hallerde, mukayyit, paranın ödeneceği kişinin yazılı istemi üzerine, ve mahkeme veya yargıç tarafından verilecek herhangi bir direktife bağlı olmak koşuluyle, yukarıda sözü edildiği gibi ödenmemiş bulunan paranın ödenmesini zorlamak için gerekli işlemleri yapar ve bu şekilde tahsil edilen parayı ilgili kişiye öder. Ancak ilgili kişi, işlemler kendisi tarafından yapılmış gibi, işlemler için gerekli olarak yapılan tüm masrafları ödemekle aynı derecede yükümlü olur.
|
||
E.41, n.1-3 | KIRK BİRİNCİ EMİR
TAŞINIR MALLARIN ZAPTEDİLMESİ VE SATIŞI YOLUYLA İCRA TAKİBİ
|
||
I. 42, 12
K 18, 4 |
1. | Bir para miktarının istirdatı veya herhangi bir kişiye ödenmesi için talimat veren bir mahkeme hükmünün veya emrinin, taşınır mal satışına ilişkin bir icra müzekkeresi ile icrası istendiğinde, bu gibi bir icra müzekkeresi, müzekkerenin çıkarılmasını isteyen tarafın, hüküm veya emir uyarınca, ödenmesi gereken ve henüz ödenmemiş bulunan miktarı belirten bir yemin takriri ile birlikte, kendi imzası altında mukayyide sunacağı yazılı bir başvuru üzerine, çıkarılabilir. Başvuruda, ilgili davanın başlığı, icra edilmesi istenen hüküm veya emrin verildiği tarih, ve malları aleyhine müzekkere çıkarılacak kişi veya firmanın adı yazılır.
|
|
2. | Taşınır malların zaptedilmesi ve satılması için çıkarılan müzekkereler icra takibi için bir icra memuruna havale edilir ve Kırk Dördüncü Emir kuralları uygulanır.
|
||
K. 19, 6 | 3. | Bir müzekkere uyarınca zaptedilen mal üzerinde hak talep eden bir kişi tarafından yapılan başvurunun dinlendiği sırada, hükümlü alacaklı, ihbar edildiği halde, hazır bulunmayacak olursa, üzerinde hak talep edilen mal, zaptedildiği zaman kimin tasarrufunda ise ona iade edilir.
|
|
E. 42, n.1-2 | KIRK İKİNCİ EMİR
TAŞINMAZ MALLARIN SATIŞI YOLUYLA İCRA TAKİBİ
|
||
K. 18, 6 ve 7 ve 8 ve Yüksek Mahkeme
Başkanının 14.10.33 ve 6.11.33 tarihli genelgeleri |
1. | Taşınmaz malların satılması için Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın V. Bölümü uyarınca yapılan her başvuru, ihbarlı dilekçe ile yapılır ve satılması istenen mal, koçan numarası, bulunduğu yer, cinsi ve yüzölçümü verilmek suretiyle belirtilir; dilekçede ayrıca istirdat edilmesi istenen miktarı oluşturan kalemler de belirtilir ve giderlerle ilgili kalemler hususunda, alınan makbuz ve diğer deliller dilekçeye iliştirilir. Dilekçeye ayrıca, icra edilmesi istenen hüküm veya emrin bir daire sureti ve satılması istenen malın borçlunun adına kayıtlı olduğunu gösteren tapu dairesi belgeleri eklenir. |
K. 18, 6 ve 7 ve 8 ve Yüksek Mahkeme
Başkanının 14.10.33 ve 6.11.33 tarihli genelgeleri |
2. | Taşınmaz malın satılması için sunulan ihbarlı dilekçe, hüküm veya emir uyarınca ödenmesi gereken ve henüz ödenmemiş bulunan paranın miktarını ve hüküm veya emrin icrası ile ilgili olarak talep edilen tüm masrafları doğrulayan yemin takriri ile desteklenir; yemin takririnde, borçlunun aile bireylerinin sayısı, bırakılan barınak imkânları ve (gereken hallerde) borçlunun ve ailesinin geçinmesi için gerekli olup satıştan hariç tutulması gereken arazi ayrıntıları ile belirtilir ve dilekçe sahibinin en iyi inancına göre borçlunun ve ailesinin bu hususlardaki gereksinimler için yeterli tertibatın alınmış olduğu beyan edilir.
|
|
K. 18, 6 ve 7 ve 8 ve Yüksek Mahkeme
Başkanının 14.10.33 ve 6.11.33 tarihli genelgeleri |
3. | Dilekçenin ve dilekçeyi destekleyen yemin takririnin suretleri borçluya tebliğ edilir.
|
|
K. 18, 6 ve 7 ve 8 ve Yüksek Mahkeme
Başkanının 14.10.33 ve 6.11.33 tarihli genelgeleri
|
4. | Satış müzekkeresi, satılacak mal ile satıştan muaf tutulacak malı açık bir şekilde tanımlar, ve satış hakkında verilen özel talimatları içerir. Müzekkerenin çıkarılması için verilen emir müzekkere çıkarılmadan önce kaleme alınır.
|
|
Hukuk Muha-
kemeleri Usulü Tüzüğü 1919 Kıbrıs Kanunları, II, 968 |
5. | (1) | Bir tapu memuruna, Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 99. maddesi uyarınca dilekçe veren hükümlü alacaklılar bir yemin takriri yapar ve bunu ilgili tapu memuruna verir. Yemin takriri Form 37’ye uygun olarak yapılabilir. |
(2) | Yukarıda sözü edilen madde uyarınca hükümlü borçluya yapılacak ihbar Form 38’e uygun olarak yapılabilir.
Sözkonusu ihbarnamenin tebliği, bu tüzük kuralları uyarınca bir celpnamenin tebliği için öngörülen aynı usulde yapılır. |
(3) | Yukarıda sözü edilen madde uyarınca sunulan bir dilekçede borçlu, borç miktarına itiraz eder ve tapu memuru da meseleyi kaza mahkemesinin bir yargıcına havale ederse, tapu memuru mukayyide bir ihbarname gönderir. Sözkonusu ihbarname Form 39’a uygun olarak hazırlanabilir.
|
|||
(4) | Mukayyit ihbarnameyi aldığında, dilekçeyi mahke-menin bir yargıcına sunar ve yargıç, gerekli gördüğü kişileri ve şahadeti, eğer varsa, dinledikten sonra kararını dilekçenin üzerine yazar ve üzerine böylece karar yazılıp yargıç tarafından imza edilen dilekçe mukayyit tarafından ilgili tapu memuruna iade edilir.
|
|||
(5) | Dilekçe sahibi, satış için başvuruda bulunan hükümlü alacaklıya, yargıca sunulan dilekçenin dinleneceği tarihi bildirir ve bunun üzerine yargıç tarafından veya herhangi bir mahkeme tüzüğü uyarınca yapılması gereken herhangi bir ihbarı hükümlü borçluya veya, eğer varsa, herhangi başka bir kişiye yapmak hükümlü alacaklının görevi olur. | |||
EMİR 42A*
EMRE İTAATSİZLİK NEDENİYLE TUTUKLAMA VE MALA EL KOYMA
|
||||
I. 41, 5 | 1. | Herhangi bir mahkeme tarafından bir işin yapılmasını emreden veya bir işin yapılmasını yasaklayan bir emir verildiğinde, sözkonusu emrin, emre itaat etmesi istenen kişiye tebliğ edilecek sureti üzerinde mukayyit tarafından aşağıdaki sözcükleri içeren veya anlamı taşıyan bir not yazılır. | ||
“Bu emirde adı geçen siz A.B., bu emre, emirde belirtilen süre sona ermeden itaat etmekte kusur ederseniz tutuklanabilir ve malınıza da el konabilir.”
|
||||
I. 41, 5 ve
I. 44, 2 |
2. | Emrin bir daire sureti muhatabına tebliğ edilir. Emrin tebliği, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, muhatabın bizzat kendisine yapılır.
|
||
I. 44, 2 | 3. | (1) | Herhangi bir mahkeme tarafından böyle bir emir verilir ve herhangi bir işi yapması emredilen veya herhangi bir işi yapmaktan menedilen ve bundan böyle “davalı” diye anılacak olan kişi, emir uyarınca yapılması emredilen işi yapmayı ret veya ihmal eder veya yapmaktan kaçınırsa, lehine sözkonusu emrin verildiği ve bundan böyle “başvuru sahibi” olarak anılacak olan kişi, bir tutuklama müzekkeresi için mahkemeye başvuruda bulunabilir.
|
|
I. 44, 2
I. 52, 3 |
(2) | Böyle bir başvuru ihbarlı dilekçe ile yapılır ve yemin takriri ile desteklenir ve dilekçenin bir daire sureti, mahkeme veya yargıç tarafından aksine emir veril-medikçe, davalının bizzat kendisine tebliğ edilir. Ancak, mahkeme veya yargıç yukarıda sözü edildiği biçimde hareket edilmesi sonucu meydana gelecek gecikmenin giderilmesi imkânsız veya ciddi zarara neden olacağına kanaat getirirse, masraflar konu-sunda veya diğer hususlarda mahkeme veya yargıcın adil sayacağı koşullara ve eğer varsa, taahhüde tabi | ||
*Emir 42A (Emre İtaatsizlik Nedeniyle Tutuklama ve Mala El Koyma) 20 Mayıs 1954 tarihinde Emir 42’den sonra konmuştur. (Bak R.G. 1954 Cilt- II, sayfa 275) | ||||
olmak üzere, tek taraflı olarak emir verebilir; ve bu gibi emirden etkilenen taraf emrin iptal edilmesi için harekete geçebilir.
|
||||
4. | Davalı, ihbarlı dilekçenin tayinli olduğu günde, mahke-mede hazır bulunmazsa, mahkeme, dilekçenin yöntemine uygun olarak kendine tebliğ edildiğine kanaat getirmesi üzerine tutuklanması için aleyhine tutuklama müzekkeresi çıkarılmasına emir verebilir.
|
|||
5. | Mahkeme, davalının mahkemede ispatı vücut etmesi için konan süreyi uzatabilir veya ihbarlı dilekçenin tayinli olduğu günde, tutuklama müzekkeresinin belirli bir süre sonunda ve ancak davalının itaatsizlikle suçlandığı emre itaat etmemeye devam ettiği takdirde, çıkarılmasına direktif verebilir.
|
|||
6. | Davalı, ihbarlı dilekçenin tayinli olduğu günde mahkemede hazır bulunmamasını haklı gösterecek yeterli mazareti olduğunu kanıtlamaz veya mahkemede hazır bulunmakla beraber, emre itaatsizlik suçundan cezalandırılmaması için mahkemeyi ikna edici sebep göstermezse, mahkeme, sözkonusu kişinin bir para cezası ödemesini veya bir süre hapse mahkum edilmesini emredebilir.
|
|||
7. | Mahkeme, bir emre itaatsızlıktan hapse gönderilen bir kişinin, sözkonusu emre, emrin hemen yapılması gereken hususlarına itaat edene kadar, ve emrin ileride yapılması gereken diğer kısımlarına, eğer varsa, zamanı geldiğinde itaat edeceğine dair mahkemece uygun görülecek teminatı verene kadar, tutuklu kalmasına emir verebilir.
|
|||
8. | Mahkemece yukarıda sözü edildiği gibi bir hapse gönderme emri verildiğinde, mukayyit, mahkemenin mühürü ile mühürlenmiş bir hapislik müzekkeresi ısdar eder ve mahkemenin görevli memuruna gönderir. Sözkonusu hapislik müzekkeresi, hapse gönderilmesi emrolunan kişiyi tutuklaması hususunda mahkemenin görevli memurunu yetkili kılar ve tüm emniyet mensupları, kendi yetki sınırları içinde sözkonusu hapislik müzekkeresinin infazına yardım eder; ve sözkonusu emirde adı geçen her cezaevi veya hapishane sorumlusu, hapse gönderilmesi emrolunan kişiyi cezaevine veya hapishaneye kabul etmek ve yasalar gereğince tahliye edileceği tarihe kadar orada muhafaza altında bulundurmakla yükümlü olur.
|
|||
I. “Country
Court Nizamları 25, 70 |
9. | Bir müzekkere gereğince tutuklu bulunan herhangi bir kişi tahliye edilmek için başvuruda bulunmak istediğinde mahkeme emrine itaatsızlıktan kendini temize çıkardığına veya çıkarmak isteğinde olduğuna dair bir yemin takriri dosyalar ve başvurunun yapılmasından tam bir gün önce yemin takririnin bir daire suretini, böyle bir başvuruda bulunmak niyetinde olduğunu bildiren bir ihbarname ile birlikte tutuklama müzekkeresinin çıkarılmasını istemiş olan tarafa tebliğ eder. |
I. 43, 6 | 10. | Aleyhine bir tutuklama emri çıkarılan davalının bulunmadığı veya bulunamadığı hallerde, mahkeme sözkonusu kişinin malına el koyma müzekkeresi çıkarılmasına emir verebilir. Bu gibi bir müzekkere ilgili kişinin taşınmaz mallarını, hukuk davalarında verilen mala el koyma emirlerinde olduğu gibi, aynı şekilde ve her hususta aynı ölçüde bağlar.
|
11. | El koyma müzekkeresi, bu amaç için mahkemece atanan iki veya ikiden çok kişi adına çıkarılır ve o kişilere, aleyhine müzekkere çıkarılan kişinin tüm taşınmaz mallarına girip taşınmaz malların sadece kiralarını ve gelirlerini değil, aynı zamanda ilgili kişinin tüm eşyalarını ve taşınabilen mal-larını toplamalarına, almalarına ve ellerine geçirmelerine ve onları aleyhine müzekkere çıkarılan kişi mahkeme huzuruna çıkıp itaatsizlik suçundan kendisini temize çıkarıncaya kadar veya mahkeme tersine başka bir emir verinceye kadar alıkoymalarına ve kontrolleri altında muhafaza etmelerine emir ve yetki verir. Mahkeme, ayrıca, el koyma sonucu elde edilen paralardan, mahkemece ödenmesi uygun görülen el koyma masraflarının ve el koyma işlemini yerine getirmek için atanan kişilerin makûl ücretlerinin ödenmesini emredebilir.
|
|
12. | Bir mahkeme emrine itaatsizlik nedeniyle herhangi bir kişi aleyhine başlatılan tüm yargı işlemlerinde, sözkonusu yargı işlemlerinin başlatıldığı mahkeme, yargı işlemlerinin neden olduğu masraflar konusunda uygun göreceği emri verebilir.
|
|
13. | Bir tutuklama müzekkeresi Form 39A’ya ve bir mala el koyma müzekkeresi Form 39B ye uygun olarak hazırlanır.
|
E. 43, n.1-2 | KIRK ÜÇÜNCÜ EMİR
ALACAKLARIN VEYA MALLARIN HACZEDİLMESİ YOLUYLA İCRA TAKİBİ
|
|
I. 45, 5 | 1. | Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın VII. Bölümü uyarınca bir haciz müzekkeresi almak amacıyla başlatılan herhangi bir yargı işleminde haczedilmesi istenen alacağın borçlusu tarafından, haciz konması istenilen alacak veya malların bir üçüncü kişiye ait olduğu veya bu gibi alacak veya mallar üzerinde üçüncü bir kişi tarafından konmuş ihtiyati haciz veya yükümlülük bulunduğu iddia edilmesi halinde, mahkeme veya yargıç bu gibi üçüncü kişiye mahkemeye gelip bu gibi alacak veya mal üzerindeki talebinin niteliğini ve ayrıntılarını bildirmesini emredebilir.
|
I. 45, 6 | 2. | Bu Emrin 1. nizamında sözü edilen emir uyarınca herhangi bir üçüncü kişinin veya aynı emir ile veya daha sonra verilen bir emir ile mahkeme veya yargıcın mahkemede hazır bulunmasını emrettiği herhangi bir diğer kişinin iddialarını dinledikten sonra, veya sözkonusu üçüncü kişinin emir verildiği halde mahkemede hazır bulunmadığı durumlarda, mahkeme veya yargıç, ödenmesi gereken para miktarının, alacakların haczedilmesine dair yapılan yargı işlemi masrafları ile birlikte, haczedilmesi istenen alacağın borçlusundan icra yolu ile tahsil edilmesine emir verebilir, veya üçüncü kişi tarafından iddia edilen (eğer varsa) ihtiyati haciz veya diğer yükümlülük ile masraflar konusunda adil ve makul sayacağı koşullarla başka bir emir verebilir.
|
K. 18, 4 | 3. | Bir haciz müzekkeresi, müzekkerenin çıkarılması için verilen emrin bir daire suretinin ibraz edilmesi üzerine, mukayyit tarafından çıkarılabilir.
|
EMİR 43A* ZİLYETLİK MÜZEKKERESİ
|
|||
I. 47, 1
K. 1, 6 |
1. | (1) | Herhangi bir taşınmaz malın zilyetliğinin istirdatı veya zilyetliğinin teslim edilmesi için mahkeme tarafından verilen bir hüküm veya emrin bir zilyetlik müzekkeresi ile icra edilmesi istendiğinde, müzek-kere, davacının yemin takririyle desteklenmiş tek taraflı bir dilekçesi üzerine mahkeme veya yargıcın vereceği izin ile çıkarılabilir. Yemin takriri Form 39 C’ye ve Müzekkere Form 39 D’ye uygun olarak hazırlanır.
|
(2) | Sözkonusu izin, ilgili malın tümünü veya herhangi bir kısmını fiilen tasarrufunda bulunduran tüm kişilere hukuki himaye veya diğer amaçlar bakımın-dan mahkemeye başvurma imkanı vermek için zilyetlik müzekkeresi için yapılan ihbarlı dilekçe hakkında yeterli sayılacak ön ihbarda bulunulduğu kanıtlanmadığı takdirde, verilmez.
|
||
I. 47, 3 | 2. | Herhangi bir malın zilyetliğinin istirdatı ve masraflar için herhangi bir hüküm veya emir verilmesi üzerine, başarılı olan tarafın tercihine göre, zilyetlik ve mahkeme masrafları hakkında tek veya ayrı ayrı icra müzekkeresi çıkarılabilir.
|
|
3. | Çıkarılan her zilyetlik müzekkeresi icra edilmek üzere bir icra memuruna havale edilir; ve masrafların aynı müzekkere uyarınca istirdat edilmesinin öngörüldüğü hallerde, uygulanabildikleri ölçüde Kırk Dördüncü Emir kurallarına uyulur, ancak çıkarılan her zilyetlik müzekkeresi ayrı bir sicile geçirilir.
|
||
*Emir 43 A (Zilyetlik Müzekkeresi) ve Emir 43B (Teslim Müzekkeresi) 20 Mayıs 1954 tarihinde Emir 430’dan sonra konmuştur. (Bak R.G.1954 Cilt II, sayfa 275.)
|
|||
EMİR 43B*
TESLİM MÜZEKKERESİ
|
|||
I. 48, 1
|
1. | Herhangi bir taşınır malın istirdatı veya teslimi için verilen bir hüküm veya emrin icrası istendiğinde, mahkeme veya yargıç, davacının yapacağı tek taraflı bir başvuru üzerine, davalıya takdir edilmiş değerini (eğer varsa) ödemek suretiyle malı alıkoyması hususunda tercih hakkı tanı-maksızın, malın teslimi için icra müzekkeresi çıkarılmasına ve sözkonusu malın bulunmaması halinde, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir emir verilmediği takdirde, baş icra memur yardımcısının davalının taşınır ve taşınmaz mallarının tümüne, sözkonusu taşınır mal teslim edilinceye kadar el koymasına; veya baş icra memur yardımcısının, davacının tercihine göre, bulunmayan taşınır malın takdir edilmiş değerini (eğer varsa), davalının taşınır mallarını haczedip satmak suretiyle tahsil etmesine emir verebilir. Teslim müzekkeresinin çıkarılması için yapılan başvuruya, icrası istenen hüküm veya emrin bir daire sureti eklenir.
|
|
I. 48, 2 | 2. | Bir teslim müzekkeresi Form 39 E’ye uygun olarak hazırlanır; ve bir teslim müzekkeresi çıkarıldığında davacı aynı icra müzekkeresi ile, veya ayrı bir icra müzekkeresi ile, hükmolunan zarar ziyan ile mahkeme masraflarını ve faizleri, davalının taşınır mallarının haczedilerek satılması suretiyle tahsil etmek hakkına sahiptir.
|
|
K. 41, 2
K. 44, 2 |
3. | Çıkarılan her teslim müzekkeresi icra edilmek üzere bir icra memuruna havale edilir; ve zarar ziyan veya masrafların aynı müzekkere uyarınca tahsil edilmesi öngörüldüğü hallerde, uygulandıkları ölçüde Kırk Dördüncü Emir kurallarına uyulur, ancak çıkarılan her teslim müzekkeresi ayrı bir sicile geçirilir.
|
E.44, n.1-5 | KIRK DÖRDÜNCÜ EMİR
İCRA MEMURLARI
|
|
K.44, 1 ve 4 | 1. | Her icra memuru taşınır malların haczedilerek satılmasına ilişkin bir müzekkerenin icrası için gerekli olan tüm işleri yapmakla yetkilidir ve müzekkereyi alınca icra işleminin hemen ve usulüne uygun olarak yapılması için gerekli olan tüm önlemleri alır. |
Baş İcra Memurunun 20.9.35 tarihli Muhtırası | 2. | Taşınır malların haczedilmesi ve satılmasına ilişkin her müzekkere, icra memuruna teslim edilmeden önce (bundan böyle “müzekkere memuru” olarak anılacak olan ) müzek-kerelerden sorumlu sicil memuru tarafından müzekkereler siciline geçirilir ve sicil icra memurunca parafe edilir. Müzekkere icra memuruna verildikten sonra icra memurunun defterine kaydedilir ve defter müzekkere memuru tarafından parafe edilir ve defter numarası ile müzekkerenin kaydedildiği sayfa numarası müzekkerenin üzerine yazılır.
|
K. 44, 3 | 3. | İcra memurunun defteri Form 40’a uygun olur ve sayfaları numaralandırılır. Bu defterler için müzekkere memurunca bir sicil tutulur; icra memuruna bir defter verildiğinde mukayyit verilen defteri numaralar ve parafe eder; icra memuru da sicili parafe eder ve defteri dolduğu zaman onu mahkeme mukayyidine geri verir.
|
K. 44, 5(2)
ve Muhtıra |
4. | İcra memuru tahsil ettiği tüm paralar için koçanı olan bir alındı belgesi verir ve verilen alındı belgesinin koçanını ödemeyi yapan kişiye imzalatır. İcra memuru sözkonusu alındı belgeleri koçanlarının sıra numaralarını defterine geçirir; müzekkere memuru da bu koçanları en az ayda bir kez icra memurunun defteri ile kontrol eder ve kontrol edilen kalemleri her iki defterde de parafe eder ve tahsil edilen tüm paraların hemen ödenmiş olduğunu saptar. Müzekkere memuru, icra memurunun parayı iki günden fazla yanında tuttuğu meseleler olduğunu görürse, durumu mukayyide bir rapor ile bildirir; ve mukayyit icra memurunun gecikme hakkında verdiği izahatı tatminkar bulursa icra memurunun defterine bu hususu belirten bir not yazar.
|
K. 44, 9
R.G.27.1.87 Ek III A.E. 49 |
5. | İcra memuru, satıştan elde edilen net hasılatı (müzekkerede yazılı direktife göre) hemen Hazine ve Muhasebe Dairesine veya hükümlü alacaklıya öder. Hazine ve Muhasebe Dairesine yapılan ödemelerde verilen alındı belgesini, icra memuru defterinin ilgili sayfasına yapıştırır ve sayfanın üzerine alındı belgesinin sayı ve tarihini not eder; hükümlü alacaklıya yapılan ödemelerde, parayı aldığına dair hükümlü alacaklıya defterin ilgili sayfasını imzalatır. Ancak bu nizam, bir hükümle ilgili olarak 40,000 TL’yi aşan bir para miktarı için yapılan icra takibi hususunda Fasıl 5, İflâs Yasası’nın 45(2). maddesi kurallarına bağlı olarak okunur.
|
K. 44, 9 ve Muhtıra | 6. | İcra Memuru müzekkereyi tahsilat tamamlandıktan sonra, veya bunun yapılamadığı hallerde, muhtar tarafından müzekkere üzerine yazılan ve tahsil edilen brüt para miktarını ve icra memuruna verilen net para miktarını gösteren veya haczedilecek eşya bulunmadığı hususunu belirten bir açıklama ile birlikte mahkemeye iade eder. Müzekkere iade edildiğinde, müzekkere memuru gerek toplanan para miktarını, gerekse bu para miktarının icra memuru tarafından ödenmiş olduğunu saptar ve müzekkereyi dosyalamadan önce hem müzekkere üzerinde hem de icra memurunun defterine bu hususları belirten bir not yazar.
|
Muhtıra | 7. | Müzekkere memuru en az ayda bir kez müzekkere sicilini ve icra memurunun defterlerini denetler ve askıda kalan müzekkerelerin bir listesini mukayyide sunar. Mukayyit bu gibi müzekkerelere ilişkin icra işleminin mümkün olan çabuklukla yapılıp müzekkerelerin iade edilmesini sağla-mak amacıyla gereken önlemleri alır. |
K. 44, 5(1) | 8. | (1) | İcra memuru, bir müzekkereye istinaden icra taki- bine başlarken, icra takibinin yapılacağı köyün muhtarının veya (muhtarın bulunmadığı, hasta olduğu, veya yetersizlik içinde olduğu, veya muh-tarın bizzat kendisinin hükümlü borçlu olduğu, hallerde) köy komisyonunun bir üyesinin yardımını sağlar ve onun eşliğinde hükümlü borçlunun taşınır malından, müzekkerede belirtilen para miktarı ile icra takibi masraflarını bol bol karşılamaya yetecek miktarda olduğuna kanaat getirdiği taşınır malı haczeder ve haczedilen taşınır malı, hale göre, muh-tarın veya köy komisyonu üyesinin tasarrufuna verir.
|
K. 44, 6 | (2) | Muhtar veya köy komisyonunun ilgili üyesi haczedilen malı emin bir yerde muhafaza eder ve haciz tarihinden üç gün geçtikten sonra mümkün olan en erken bir zamanda, köyde açık artırma ile, açık artırma yapılacağını ilân ettikten sonra, en çok artırana satar.
|
|
K. 44, 6 | (3) | Muhtar veya ilgili köy komisyonu üyesi, satın alanların adlarını ve haczedilen malın satıldığı miktarları gösteren (ve “muhtar hesabı” diye biline-cek olan) bir hesap tutar.
Muhtarın veya ilgili köy komisyonu üyesinin, malın haczedilmesi ve satılması ile ilgili olarak yaptığı haklı masrafları ve Fasıl 244, Köy İhtiyar Heyetleri Yasası ve Fasıl 245, Köy İhtiyar Heyetleri (Harç Düzenleme) Yasası* gereğince veya bu yasaların yerini alan başka herhangi bir yasa gereğince, müsaade edilen ücretleri alır.
|
|
(4) | Satış yapılmaması halinde, muhtarın (veya köy komisyonu üyesinin), malların haczedilmesi husu-sunda yaptığı makul masrafları almasına mukayyit tarafından müsaade edilebilir ve bu gibi masraflar mahkeme mukayyidinin vereceği direktife göre ya hükümlü alacaklı tarafından veya haczedilen eşya-ların satılması yoluyla ödenir.
|
||
K.44, 6 | (5) | Muhtar hesabı icra memuruna teslim edilir ve muhtar veya sözkonusu köy komisyonu üyesi, masraf ve harçlar için aldığı para miktarını gösteren ve icra memurunun defteri üzerine yazılacak olan bir alındı belgesini imza eder. Söz konusu alındı belgesi muhtar mühürü ile mühürlenir.
|
|
El konulan taşınır malın muhafazası
R.G. 16 Ek III 1.2.1996 |
8. | A | Bir Mahkeme hükmü veya emri veya bir taşınır mal müzekkeresi üzerine el konulan taşınır mallar muhafaza edilmek üzere muhtar veya ihtiyar heyeti üyesine teslim edilebileceği gibi, mukayyidin uygun göreceği, başka bir yerde de muhafaza edilebilir ve muhafaza devlete ait bir yerde yapıldığında muhafaza ücreti devlete gelir olarak kaydedilir. Ücretin yatırım makbuzu Tebliğ ve İcra Memuru defterinin ilgili sayfasına iliştirilir”.
|
*1953 Köy İhtiyar Heyetleri (Harç Düzenleme) Emirnamesine bakınız. R.G.1953, Cilt II, Sayfa 167
|
|||
K. 44, 7
R.G. 27.1.87 Ek III A.E. 49 43 Cilt II III |
9. | (1) | Haczedilen mallar satışa çırarıldığında artıran olmadığı veya yapılan artırmalar aşikâr olarak düşük veya yetersiz olduğu hallerde, bu Emrin 8. nizamında sözü edilen muhtar veya kişi, kendi takdirine göre, satışı geçici olarak durdurabilir. Böyle bir halde sözü edilen muhtar veya kişi tarafından durum icra memuruna bildirilir ve icra memuru, kendi takdirine göre, açık artırma ile satışa çıkarılmak üzere malların muhtar veya yukarıda değinilen kişi tarafından Kazanın başkentine veya diğer bir kentine taşınmasına emir verebilir. Bu takdirde muhtar veya yukarıda değinilen kişi, malların adil ve makul taşıma masraflarını ve vakit kaybı için günde Beş Yüz Türk Lirasını geçmeyen bir para miktarını ve yeni açık artırma ile satış nedeniyle yapılan diğer makul masrafları satış hasılatına yükleme hakkına sahip olur.
|
(2) | Hükümlü alacaklı haczedilen malın başka bir Kazanın kentine veya köyüne taşınmasını istediğinde mukayyit taşınma masraflarının alacaklı tarafından yapılması ve alacaklının bu gibi masrafları geri verme hakkı olması kaydıyle malların taşınmasına izin verebilir.
|
||
R.G. 6.12.1988
Ek III, A.E.514 R.G. 24.6.90 Ek III A.E.255 |
9 | A | Mukayyitlik bulunan şehirlerin belediye hudutları dahilinde, mukayyidin uygun göreceği hallerde, özel araç kullanılarak icra edilen her müzekkere için tebliğ ve icra memuruna 12.000TL ek icra masrafı tahsil edilerek ödenir
|
10. | Bu nizamlar altında yasal olarak ödenebilecek olan tüm masraflar ve harçlar mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir emir verilmedikçe müzekkere gereğince tahsil edilecek miktara eklenir.
|
||
11. | Bir müzekkerenin icrası, mahkeme veya yargıç tarafından emir verilmedikçe, veya hükümlü alacaklı veya avukatı müzekkereyi kendi imzası altında yazılı olarak geri çekmedikçe, talik edilmez. Müzekkerenin geri çekilme ihbarnamesi, uygun hallerde, müzekkerenin üzerine yazılır ve geri çekme nedenleri alınan para miktarı veya varılan anlaşmanın ayrıntıları ile birlikte (eğer durum bu ise) açıkça belirtilir. Bir müzekkere, haczedilen malların, onları talep eden üçüncü şahsa ait olduğunu alacaklının kabul etmesi nedeniyle geri çekildiği hallerde, malların icra memuru tarafından imzalı bir envanteri müzekkereye iliştirilir.
|
||
12. | Haczedilen malın, üçüncü bir kişi tarafından talep edildiği hallerde –
|
||
(a) | İcra memuru veya baş icra memur yardımcısı talebin mesnetsiz olduğu görüşünde ise, talep sahibine, malın haczedilmesinden sonra üç gün içinde satışı durdurma emri verilmesi için mahkemeye başvu-rabileceğini ve Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 21. maddesi kurallarından yararlanabi-leceğini yazılı olarak bildirir. |
(b) | İcra memuru veya baş icra memur yardımcısı, yapılan iddianın bir gerçek yönü olduğu görüşünde ise, hükümlü alacaklıya veya avukatına Form 41’e uygun olarak hazırlanan bir ihbarname gönderir ve malın haczedilmesinden vazgeçilmemesi halinde, hükümlü alacaklının ihbarnamede sözü edilen teminatı vermesi üzerine gerçek hak sahibinin tespiti için mahkemeye başvurur veya istenilen teminat ihbarnamede belirtilen süre içinde verilmeyecek olursa, haczedilen malları tasarrufu altında bulun-durmaktan vazgeçebilir. Mahkemeye başvurma ihbarlı dilekçe ile, yemin takririne gereksinme olmadan, yapılır; ancak malların haczedilmesi ile etkilenen tüm kişilere böyle bir başvurunun yapıldığına dair ihbarda bulunulur.
|
||
13. | (1) | Bir icra memuru, hükümlü borçluya ait bir malı bir otel veya atölyeden haczederse Form 42’ye uygun olarak hazırlanan bir yazı ile, hale göre, otelin veya atölyenin sorumlusuna, haczedilen mal üzerinde otel ücreti olarak veya atölyede yapılan iş hususunda herhangi bir talebi olup olmadığını sorar; ve otel veya atölyenin sorumlusu da Form 43’e uygun biçimde böyle bir talebi olup olmadığını ayrıntıları ile icra memuruna yazılı olarak hemen bildirir.
|
|
(2) | Otel veya atölyenin sorumlusunca yukarıda sözü edildiği gibi bir talepte bulunulduğu takdirde, icra memuru sözkonusu talebi kabul edip etmediklerini hükümlü alacaklıdan ve hükümlü borçludan sorar. Talebi kabul ettikleri takdirde onlardan kabul ettiklerine dair yazılı belge alır ve bunun üzerine otelin veya atölyenin sorumlusunun talebini satıştan elde edilen net hasılattan karşılar. Onlardan biri talebi yazılı olarak kabul etmezse, icra memuru net satış hasılatını Maliyeye depozit olarak yatırır ve baş icra memur yardımcısı da gerçek hak sahibinin tespiti için ihbarlı dilekçe ile, yemin takririne gereksinme olmaksızın ancak tüm ilgili taraflara ihbarda bulunmak suretiyle mahkemeye başvurur.
|
||
14. | Hükümlü borçlunun icarında bulunan bir dükkân veya ambardaki eşya haczedilir ve haczedilen eşya o dükkan veya ambarda muhafaza altında bulundurulursa sözkonusu eşya dükkan veya ambarda muhafaza altında bulundu-rulduğu süre için icar bedeli, daha önce ödenmemişse, sözkonusu eşyanın satışından elde edilen net hasılattan mal sahibine ödenir. Sözkonusu eşyanın satışına gidilmediği hallerde ise kira bedeli, mukayyidin direktifine göre, hükümlü alacaklı tarafından, veya sözkonusu eşyanın satılması yolu ile ödenir.
|
||
E.45, n.1-4 | KIRK BEŞİNCİ EMİR
İDARE MEMURLARI
|
||
I. 46, 1A
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.26 |
1. | Bir ortağın ortaklığa ait mal veya kârları üzerindeki menfaatinin Fasıl 116, Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın 25. maddesi uyarınca yüküm-lülük altına alınmasına emir verilmesi için veya o madde ile verilmesi yetkili kılınmış bulunan herhangi başka bir emir veya direktifin verilmesi için, bir ortağın ayrı hükümlü alacaklısı tarafından sunulan her ihbarlı dilekçe, hükümlü borçluya ve ortaklarına veya ortaklarından Kıbrıs’ta olanlarına tebliğ edilir; ve böyle bir tebliğ tüm ortaklara yapılmış geçerli tebliğ sayılır ve sözkonusu ihbarlı dilekçe üzerine verilen tüm emirler benzeri biçimde tebliğ edilir.
|
|
I. 46, 1B
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.27 |
2. | Hükümlü borçlunun herhangi bir ortağı tarafından Fasıl 116, Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın 25. maddesi uyarınca yapılan her başvuru ihbarlı dilekçe ile yapılır ve bu gibi bir ihbarlı dilekçe hükümlü alacaklıya ve hükümlü borçluya ve ihbarlı dilekçe ile mutabık olmayan ve Kıbrıs’ta bulunan diğer ortaklara tebliğ edilir; ve böyle bir tebliğ tüm ortaklara yapılmış geçerli tebliğ sayılır ve söz konusu ihbarlı dilekçeler üzerine verilen tüm emirler benzeri şekilde tebliğ edilir.
|
|
I. 50, 15A
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.13 |
3. | Fasıl 116, Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın 25(2). maddesi uyarınca bir idare memuru atanması için dilekçe verildiğinde mahkeme veya yargıç böyle bir atamanın yapılmasının haklı veya uygun olup olmadığına karar verirken, dilekçe sahibi tarafından talep edilen alacak miktarını, idare memuru tarafından elde edilmesi muhtemel olan para miktarını ve böyle bir atamanın muhtemel masraflarını gözönünde tutar, ve mahkeme veya yargıç uygun gördüğü hallerde, atama yapılmadan önce bu ve diğer konularda soruşturma yapılmasına direktif verebilir.
|
|
I. 50, 16
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.14 |
4. | Bu Emrin 5. nizamında öngörülen durum dışında, bir idare memuru atanmasına direktif veren bir emir verildiğinde, idare memuru olarak atanacak kişi, aksine bir emir verilmedikçe, ilk önce idare memuru sıfatıyla yapacağı tahsilatın usulüne uygun olarak hesabını vereceğine ve bunları mahkeme veya yargıcın vereceği direktif uyarınca ödeyeceğine dair, mahkeme veya yargıç tarafından onaylanacak biçimde ve mahkeme veya yargıcın talimatına göre kefilli veya kefilsiz olmak üzere mukayyit huzurunda imzalanacak bir taahhütname ile veya mahkeme veya yargıcın emredeceği başka bir surette teminat verir; ve böylece atanan idare memuruna, başka türlü emredil-medikçe, uygun bir maaş veya tahsisat ödenir.
|
|
I. 50, 17
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.15 |
5. | Mahkemede bir kişiyi ismen idare memuru olarak atayan herhangi bir hüküm veya emir açıklandığında veya verildiğinde, idare memuru olarak atanan kişinin 4. nizamda sözü edilen teminatı verebilmesi için, mahkeme veya yargıç, askıdaki sebep veya meseleyi yargıç odasında
görülmek üzere erteleyebilir ve teminatın verilmesi üzerine, sözkonusu hükmün veya emrin kaleme alınmasını emredebilir.
|
|
I. 50, 18
K. Ortaklık Nizamları 1929, n.16 53 Cilt II 490 |
6. | Bir idare memuru atandığında, kendine, tutacağı hesapları onaydan geçirme direktifi verilmişse mahkeme veya yargıç idare memurunun bu gibi hesapları tevdi edeceği ve onaydan geçireceği günleri (yıllık veya daha uzun veya daha kısa sürelerle) tayin eder ve aynı zamanda tevdi edilen bu gibi hesaplarda görülen bakiyenin tümünün, veya bakiyenin idare memuru tarafından ödenmesi uygun olduğu tasdik edilen kısmının, ödeneceği günleri saptar. Bir idare memuru yukarıda sözü edildiği gibi hesapların tevdi edilmesi ve onaydan geçirilmesi için saptanan günlerde hesapları tevdi etmeyi ve onaydan geçirmeyi ve aynı zamanda hesaplarda görülen bakiyeleri ödemeyi ihmal ederse, bu gibi idare memurunun hesap vermeye sorumlu olduğu yargıç, idare memurunun zaman zaman tetkik ve onaylanmak üzere ibraz edeceği daha sonraki hesaplarda maaş olarak talep edeceği paranın ödenmesini müsaade etmeyebilir. Ayrıca, uygun gördüğü hallerde, idare memuruna ödemeği ihmal ettiği bakiyelerle ilgili olarak bakiyeleri elinde tuttuğu süre için yılda yüzde dört faiz yükleyebilir.
|
|
I. 50, 19
K. Ortaklık Nizamları, 1929, n.17
|
7. | İdare memurlarınca tutulacak hesaplar, mahkeme veya yargıcın vereceği direktiflere uygun biçimde tutulur. | |
I. 50, 20
K. Ortaklık Nizamları, 1929, n.18 |
8. | Her idare memuru, hesaplarını, hesapları doğrulayan bir yemin takriri ile birlikte, mukayyidin dairesine tevdi eder. Bunun üzerine hesapların onaylanmasını sağlamak amacı ile davacı veya davayı sevk ve idare eden kişi tarafından gün tayin edilmesi sağlanır.
|
|
I. 50, 21
K. Ortaklık Nizamları, 1929, n.19 |
9. | Herhangi bir idare memurunun, herhangi bir hesabı veya yemin takririni tevdi etmekte veya tevdi edilen hesabı onaylatmakta veya herhangi bir ödemede bulunmakta kusur etmesi veya başka bir kusur işlemesi halinde, idare memurunun veya ilgili tarafların veya onlardan herhangi birinin, sözkonusu hesapların veya yemin takririnin tevdi edilmemesinin veya hesapların onaylatılmamasının veya ödemenin yapılmamasının veya diğer gerekli işlemlerin yapılmamasının nedenlerini bildirmeleri için yargıç odasında hazır bulunmalarına emir verilebilir. Bu takdirde, yargıç odasında veya mahkeme salonuna geçilerek orada, bir idare memurunun azledilmesi ve yerine başkasının atanması işlemleri ile masrafların ödenmesi de dahil, uygun direktifler verilebilir.
|
|
I. 50, 22
K. Ortaklık Nizamları, 1929, n.20 |
10. | Bir idare memurunun hesaplarının sonucunu bildiren bir belge zaman zaman mukayyitten alınır.
|
|
KIRK ALTINCI EMİR GAZETEDE NEŞREN HAKARET DAVALARINDA VERİLEN HÜKÜMLERİN UYGULANMASI
|
|||
Kanunla ilgili Nizamlar
R.G. 1935 1, n.1 |
1. | Gazetede neşren hakaret konusunda açılan bir davayı kazanan davacı, Fasıl 148, Haksız Fiiller Yasası’nın 66. maddesi uyarınca bir emir elde etmek istediğinde, hükmü veren mahkemeye ihbarlı bir dilekçe ile başvuruda bulunur ve dilekçeye aşağıda yazılı belgeleri ekler:
|
|
(a) | Bir yemin takriri (Form 44);
|
||
(b) | Davada verilen hükmün bir daire sureti;
|
||
(c) | Hükmün daire suretinde davada müsaade edilen masraf miktarının gösterilmediği hallerde, davada müsaade edilen masrafları gösteren bir belge;
|
||
(d) | Davalının taşınır malları hakkında çıkarılan icra müzekkeresine ilişkin uygulama raporunun daire sureti;
|
||
(e) | Davalının taşınmaz malları hakkında (eğer çıkarıl-mışsa) çıkarılan icra müzakkeresine ilişkin uygulama raporunu gösteren kesin hesapların bir daire sureti;
|
||
(f) | Davalının ikamet ettiği yerde adında kayıtlı bulunan taşınmaz malları gösteren tapu dairesinin bir belgesi;
|
||
(g) | Haksız Fiiller Yasası’nın yukarıda sözü edilen maddesinde değinilen senedin ilgili Bakan* tarafından aslına uygun olduğu tasdik edilmiş bir sureti ile birlikte böyle bir senet için verilen teminatı içeren herhangi bir belgenin (eğer varsa) aynı şekilde tasdik edilmiş bir sureti.
|
||
n.4 | 2. | (i) | Mahkemenin, yukarıda sözü edilen maddede değini- len senette imzası bulunan bir kişi aleyhine söz konusu hükmün icra edilmesine emir vermesi halinde, bu gibi bir emir sözkonusu kişi aleyhine verilen bir hüküm gibi sonuç doğurur ve böyle bir hükmün icra edildiği aynı biçimde uygulanıp icra edilebilir.
|
(ii) | Mahkemenin, yukarıda sözü edilen maddede değini-len güvencenin haczedilmesi yolu ile hükmün icra edilmesine emir verdiği hallerde, mahkeme, emir hakkında meselenin niteliğinin gerektirdiği direktif-leri her zaman verebilir ve mukayyit, mahkemenin verdiği emir ve direktiflerin yerine getirilmesi için, masraflar dilekçe sahibine ait olmak üzere, gereken tüm önlemleri alır.
|
||
KIRK YEDİNCİ EMİR
MAHKEME DIŞI EMİRLERİN UYGULANMASI
|
|||
Örneğin
Fasıl 252 madde 79(2) |
1. | Herhangi bir yasada, yasa uyarınca verilen herhangi bir emrin bir mahkeme tarafından icra edilmesine veya icra edilmesi için bir mahkemeye sevkedilmesine yetki veren kurallar öngörüldüğünde, emrin mahkemenin emirler defterine geçirilmesine izin verilmesi için mahkeme veya yargıca tek taraflı olarak dilekçe verilebilir ve talep edilen iznin verilmesi üzerine, icrası istenen emir Yüksek Mahkemeye sevkedilen bir emir ise hukuk davalarına ilişkin emirler defterine, kaza mahkemesine sevkedilen bir emir ise işlem başlatma dilekçelerine ilişkin emirler defterine geçirilir. | |
* İngilizce metinde “Colonial Secretary” olarak geçer. |
2. | Dilekçe, icra edilmesi istenen emir ve yasa hükümlerince gerekli görülen şahadetname veya diğer belgeler ile birlikte verilir ve işlem başlatma dilekçelerinde olduğu gibi sayılandırılır ve dosyalanır.
|
||
3. | Bu Emrin l. nizamı uyarınca verilen iznin kaleme alınmasına gerek yoktur; ancak, icra edilmesi istenen emir deftere geçirildikten sonra mahkemenin bir yargıcı tarafından imza edilir ve bunun üzerine emir mahkemenin bir emri gibi icra edilebilir.
|
||
KIRK SEKİZİNCİ EMİR
BAŞVURULAR
|
|||
E.48, n.1-4 | 1. | Mukayyide yapılan her başvuru yazılı olarak yapılır ve başvuruda isteğin niteliği belirtilir ve başvurunun dayandığı yasanın ilgili maddesine veya Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğü’nün ilgili nizamına atıfta bulunulur. Başvuru, mahkeme defterlerinde veya mahkeme tutanaklarında bulunmayan olgulara dayandığında, yemin takriri ile desteklenir.
|
|
K. İflâs Nizamları
1931, n.16 |
2. | (1) | Mahkemeye yapılan her başvuru, başka türlü öngö-rülmedikçe, yazılı olarak yapılır ve başvuruda, istenilen emir veya direktifin niteliği belirtilir ve başvurunun dayandığı yasanın ilgili maddesine veya Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü’nün ilgili nizamına atıfta bulunulur.
|
(2) | Tek taraflı olarak yapılan başvurular Form 45’e uygun olarak yapılır; ihbarlı dilekçe yoluyla yapılan başvurular Form 46’ya uygun olarak yapılır ve dilekçenin alt kısmına dilekçenin tebliğ edileceği kişilerin adları ve tebliğ adresleri yazılır; davada tebliğ adresi veren kişiler için yazılacak tebliğ adresleri o kişilerin davada gösterdikleri tebliğ adresleri olabilir.
|
||
(3) | Bu Emrin 8. ve 9. nizamları uyarınca yemin takriri olmadan yapılabilen başvurularda dayanılan olgular (eğer varsa) başvurularda belirtilir; yemin takriri ile desteklenen başvurularda ise, dayanılan olgular hususunda sadece yemin takririne atıfta bulunmak yeterli olur.
|
||
3. | Bir başvurunun, ihbarlı dilekçe yoluyla yapılmış olması halinde, dilekçe ile etkilenen tüm kişilere dilekçenin bir daire sureti tebliğ edilir; ve söz konusu dilekçenin bir yemin takriri ile desteklendiği durumlarda, dilekçe ile birlikte yemin takririnin bir daire sureti de tebliğ edilir. Tebliğ, dilekçenin dinlenmesi için tayin edilen günden en az dört gün önce yapılır.
|
||
K. İflas
Nizamları 1931, n.18 |
4. | Bir dilekçenin dinleneceği sırada mahkemede hazır bulunması için kendine celpname tebliğ edilen kişi dilekçeye itiraz etmek niyetinde olduğunda dilekçenin dinlenmesi için tayin edilen günden en az iki gün önce böyle bir niyette olduğuna dair mahkemeye örnek 47’ye uygun şekilde bir ihbarname dosyalar ve ihbarnamenin bir suretini dilekçe sahibinin tebliğ adresine dilekçe sahibine verilmek üzere bırakır. Bu gibi ihbarnamede itirazın dayan-dığı yasanın belirli maddesine veya Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü’nün belirli nizamına atıfta bulunulur. İşlemin içeriğinden açıkça anlaşılmayan gerçeklere istinaden yapı-lan itirazlarda bu gibi gerçekleri içeren bir veya daha fazla yemin takriri yapılır ve dosyalanan itiraz ihbarnamesine eklenir. Bu gibi yemin takrirlerinin suretleri de bu gibi ihbarname ile birlikte dilekçe sahibinin tebliğ adresine bırakılır. Gerçekler hakkında dilekçe sahibi ile itiraz ihbarında bulunan kişi arasında uyuşmazlık olduğu hallerde dilekçe sahibi veya itirazda bulunan kişi dayandığı gerçekleri dilekçenin dinlendiği sırada ispat külfeti kendine ait olduğu oranda kanıtlamak zorundadır.
|
|
K. 20, 3 | 5. | İhbarlı olarak yapılan bir dilekçenin duruşması sırasında mahkeme veya yargıç dilekçe ile ilgili olarak ihbarname verilmemiş bulunan herhangi bir kişiye böyle bir ihbarnamenin verilmesi gerekli olduğu veya böyle bir ihbarnamenin verilmiş olması gerektiği kanaatine vardığı hallerde dilekçeyi reddeder veya bu gibi kişiye bu Emrin 3. nizamında öngörülen tebliğin yapılabilmesi için mahkeme veya yargıcın uygun göreceği (eğer varsa) herhangi bir koşul ile duruşmayı erteler.
|
|
E. 52, 7 | 6. | Herhangi bir dilekçenin dinlenmesi mahkeme veya yargıcın uygun göreceği koşullarla (eğer varsa) zaman zaman ertelenebilir.
|
|
K.20, 6 | 7. | Mahkeme veya yargıç herhangi bir dilekçede kararını verirken dilekçe masraflarının kimin tarafından ödene-ceğine direktif verebilir. Ancak bu gibi bir direktifin verilmemesi halinde dilekçe masrafları dava masrafları olarak işlem görür ve davanın dinlendiği sırada bu hususta herhangi bir direktif verilmediği takdirde dava masraflarının ödendiği aynı biçimde ve aynı kişi tarafından ödenir.
|
|
8. | (1) | Aşağıdaki başvurular tek taraflı olarak yapılabilir-
|
|
R.G. Ek III 1.6.2009 A.E. 404 |
(a.1) Emir 2, nizam 2, uyarınca, Kıbrıs dışında tebliğ edilecek veya Kıbrıs dışında ihbar yoluyla tebliğ edilecek celpnamelerin ısdarına izin verilmesi için yapılan baş-vuru;
(a.2) Emir 2, nizam 14, uyarınca bir avukat tutma belgesi ile birlikte sunul-mayan bir celpnamenin mü-hürlenmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(a.3), Emir 1(B) n.1(2)(a) Herhangi bir nizam veya mahkeme emri gereği uyul-ması gereken sürelerin uzatıl-ması veya kısaltılması için yapılan başvuru.
(a.4), Emir 1(B) n.2(5) Nizam 2(4) uyarınca verilen emirden etkilenecek tarafın, bu emrin iptali, değiştirilmesi veya durdurulması için yapa-cağı başvuru.
(a.5), Emir 1(B) n.4(2) Hüküm talebi için yapılan başvuru.
(b) Emir 2, nizam 15, uyarınca bir müsrifin vasisinin rızası alınmadan başlatılan davaya ilişkin durdurma emrinin kaldırılmasına emir verilmesi için yapılan başvuru;
(c) Emir 4, nizam l, uyarınca celpnamelerin yenilenmesi için yapılan baş-vuru;
(d) Emir 5, nizam 8, uyarınca Kıbrıs dışında ikamet eden veya iş yapan bir iş sahibi adına Kıbrıs’ta ikamet eden veya iş yapan bir vekil tarafından veya böyle bir vekil aracılığı ile yapılan bir sözleşme ile ilgili olarak veya böyle bir sözleşmeden dolayı açılan bir davaya ilişkin celpnamenin iş sahibi-nin Kıbrıs’taki söz konusu vekiline tebliğ edilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
|
||
(e) Emir 5, nizam 9, uyarınca bir celpnamenin tebliğinin ikame tebliğ yo-luyla veya celpname ısdar edildiğinin mektup ilân veya başka bir suretle ihbar edilmek suretiyle yapılma-sına izin verilmesi için yapılan başvuru;
(f) Emir 6, nizam 4, uyarınca bir celpnamenin KKTC dışında bulunan bir davalıya tebliğine veya teb-liğin celpname ısdar edil-diğinin mektup, ilân veya başka suretle ihbar edilmek
suretiyle yapılmasına izin verilmesi için yapılan baş-vuru;
(g) Emir 8, nizam l, uyarınca, bir kişinin bir yok-sul olarak dava açmasına veya savunmada bulunma-sına izin verilmesi için yapılan başvuru;
(h) Emir 8, nizam 10 veya 11 uyarınca, bir kişinin bir yoksul olarak istinafa gitmesine izin verilmesi için yapılan başvuru; |
53 Cilt II 489
53 Cilt II 490
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
(i) Emir 9, nizam 8, uyarınca bir vakıf veya terekeden yararlanma hakkı olan kişilerin taraf olarak davaya dahil edilmelerine emir verilmesi için yapılan başvuru;
(j.l) Emir 9, nizam 9, uyarınca bir sebep veya meselede aynı menfaata sa-hip olan kişiler adına dava açılmasına veya savunmada bulunulmasına izin verilmesi için yapılan başvuru;
(j.2) Emir 9, nizam 12A uyarınca bulunamayan bir kişiyi temsil etmek üzere bir temsilci atanmasına emir ve-rilmesi için yapılan başvuru;
(k) Emir 9, nizam 13 uyarınca ölmüş bir kişinin terekesini temsil etmek üzere bir şahsi temsilci atanmasına emir verilmesi için yapılan başvuru;
(l) Emir 10, nizam l uyarınca üçüncü taraf ihbar-namesi ısdar edilip tebliğ
edilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(m) Emir 10, nizam 6 uyarınca üçüncü tarafça ispatı vücut kaydı yaptırılmaması sonucu gıyaben verilen bir hükümden zarar gören bir davalının, aleyhine verilen hükmü yerine getirdikten sonra, ispatı vücut kaydı yap-tırmakta kusur eden üçüncü taraf aleyhine hüküm veril-mesi için yapılan başvuru;
(n) Emir 10, nizam 9 uyarınca bir davalı aleyhine verilen hükmün davalı tara-fından yerine getirilmesinden önce, üçüncü taraf prosedürü uyarınca, icraya gidilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(o) Emir 12, nizam 2, uyarınca bir tarafın şahsi tem- silcisinin,mütevellisinin veya menfaatlarını tevarüs eden halefinin davada taraf yapıl-masına emir verilmesi için yapılan başvuru ;
(p) Emir 12, nizam 4, uyarınca işlemin, devam etmekte olan taraflar ile yeni taraflar arasında sürdürül-mesi için yapılan başvuru;
(q) Emir 13, nizam 2, uyarınca iflâs memurunun bu sıfatla yaptığı bir talebin baş-ka sıfatla yaptığı bir taleple birleştirilmesine izin veril-mesi için yapılan başvuru;
(r.l.)Emir 16, nizam 9, uyarınca şartlı bir ispatı vücut kaydı yaptırılmasına izin ve-rilmesi için yapılan başvuru; (r.2) Emir 16, nizam 11, uyarınca bir avukat tutma belgesi ile birlikte sunul-mayan bir muhtıranın mu-kayyit tarafından kabul edil-mesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(s) Emir 17, nizam 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 veya 11 uyarınca ispatı vücut kay-dı yaptırmakta kusur edil-mesi halinde hüküm veril-mesi için yapılan başvuru;
(t) Emir 17, nizam 12, uyarınca ıspatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edilmesi halinde bir asli celpnamenin dinlenmesi hususunda gün tayin edilmesi için yapılan başvuru;
(u) (çıkarılmıştır) |
46 Cilt II 192 |
(v) Emir 25, nizam l, uyarınca celpname üze-rindeki açıklamanın veya talep takririnin tebliğden önce değiştirilmesi için yapı-lan başvuru;
(w) Emir 25, nizam 5, uyarınca ıspatı vücut muhtırasının değiştirilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(x) Emir 26, nizam 11, uyarınca ilgili nizamda saptanmış olan veya bir emirle müsaade edilen süre sona erdikten sonra bir karşı talebe ilişkin savunma lâyihası verilmesine izin verilmesi için, yapılan başvuru;
(y) Emir 26, nizam 2,3, 4,5,6,7,8 ve 12, uyarınca lâyiha vermekte kusur edilmesi halinde hüküm verilmesi için yapılan başvuru,
(z) Emir 28, nizam l, uyarınca belgelerin yemin takriri ile meydana çıka-rılması için yapılacak baş-vuru;
(aa) Emir 32, nizam l, uyarınca bir tanığa, hazır bulunması istenen tarihten on günden daha az bir zaman önce celpname ısdar edil-mesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(bb) Emir 33, nizam 8, uyarınca emarelerin mahkemeden alınıp götürül-mesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(cc) Emir 35, nizam 4, uyarınca istinaf ihbar-namesinin, tebliğinden önce değiştirilmesine izin veril-mesi için yapılan başvuru;
|
||
(dd) Emir 35, nizam 6(3) uyarınca suretlerin hazır-lanması hususunda ödenmesi gereken farkın ödenmemesi sonucu işlemden kaldırılan istinafın yeniden işleme kon-ması için yapılan başvuru; ancak sözkonusu başvuru is-tinaf celpnamesinin dosya-landığı tarihten sonra üç ay içinde veya istinafın işlem-den kaldırıldığı tarihten sonra yedi gün içinde (hangi süre daha geç sona ererse) yapıl-malıdır;
(ee) Emir 35, nizam 18, uyarınca istinaf karara bağ-lanıncaya kadar icra takibinin durdurulması için yapılan başvuru;
(ff) Emir 35, nizam 20, uyarınca sadece masraflar konusunda istinafa gidilme-sine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(gg) Emir 35, nizam 21, uyarınca takibsizlik nede-niyle istinafın reddedilmesi için yapılan başvuru;
*(hh) Emir 35, nizam 27, uyarınca Fasıl 8, Adalet Mahkemeleri Yasası’nın 28 (1). maddesinin şart bendi veya 28(3). maddesi uyarınca istinafa gidilmesine izin ve-rilmesi için yapılan başvuru;
(ii) Emir 35, nizam 30, uyarınca herhangi bir ey-lem yeteneksizliği içinde olan taraflar adına dava açan veya savunmada bulunan kişilerin, istinaf haklarının sınırlandırılmasına veya kal-dırılmasına rıza göstermeleri hususunda izin verilmesi için yapılan başvuru;
(jj) Emir 36, nizam 2, uyarınca, aynı taraflar arasında veya bu gibi taraflarla kar- şılıklı menfaatı bulunan kişi- ler arasında başka bir sebep veya meselede ibraz edilen şahadetin okunmasına izin verilmesi için yapılan baş-vuru;
|
____________________________________________________________________________
* Fasıl 8, Adalet Mahkemeleri Yasasının yerini alan 1976 Mahkemeler Yasasında (9/1976.) sözü edilen 28(1) veya 28(3) maddesine tekabül eden madde yoktur.
46 Cilt II 192
|
(kk) Emir 40, nizam 8, uyarınca hüküm veya emrin verildiği tarihten itibaren altı sene geçtikten sonra veya icra takibinde bulunmaya hakkı olan veya aleyhine icra takibi yapılabilen taraflar arasında bir değişiklik mey-dana gelmesi halinde ve mahkeme veya yargıcın bir celpname veya celpname ısdar edildiğini bildiren bir ihbarnameyi tebliğ etme olasılığı olmadığına ve haciz konması istenen malın ölüm nedeniyle başkasına intikal ettiğine kanaat getirdiği hal-lerde, icra takibine izin ve-rilmesi için yapılan başvuru;
(11) Emir 40, nizam 11, uyarınca lâyiha teatisi yapıldığı sırada ileri sürüle-meyecek kadar geç ortaya çıkan olgular nedeniyle icra takibinin geçici olarak durdu-rulması için yapılan başvuru;
(mm) Emir 40, nizam 15, uyarınca baş icra memur yardımcısı tarafından bir müzekkerenin icrası husu-sunda direktif verilmesi için yapılan başvuru;
(nn) Emir 47, nizam l, uyarınca mahkeme dışı emirlerin, mahkemenin emir-ler defterine geçirilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(oo) Emir 51, nizam l, uyarınca sözü edilen nizamda belirtilen yöntem dışında teb-liğde bulunulmasına, veya celpname veya ihbarname verilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(pp) Emir 51, nizam 4, uyarınca kısa bir ön ihbarla tebliğ için yapılan başvuru;
(qq) Emir 57, nizam 2, uyarınca üçüncü taraf prosedürü uyarınca üçüncü tarafça yaptırılacak ispatı vücut kaydı için saptanan sürenin uzatılması veya kısaltılması için yapılan başvuru;
(rr) Emir 63, nizam 10, uyarınca taraf olmayan bir kişi tarafından genel bir araştırma veya inceleme yapılması için veya daire suretlerinin alınması için yapılan başvuru;
(ss) Başvurunun tek taraflı olarak yapılabileceği açıkça belirtilen diğer hususlarda.
|
||
R.G. Ek III
1.6.2009 A.E. 404 |
(2) | Bu nizamın (1). paragrafında (a.l), (a.4), (a.5), (c), (d), (e), (f), (g), (h), (i), (k), (1), (m), (n), (o), (p), (x), (aa), (dd), (ff), (ii), (kk), (oo), (pp), (qq), (rr), harfleri ile gösterilenlerle yemin takriri ile desteklenmesinin gerekli olduğu açıkça beyan edilen herhangi başka bir başvuru dışında tek taraflı olarak yapılan başvuruların, mahkeme veya yargıç tarafından emredilmedikçe, yemin takriri ile desteklenmelerine gerek yoktur. (ff) harfleri ile gösterilen başvuruda istinaf edilmesi istenen husus, masraflar konusunda verilen direktif veya emrin herhangi bir yasa veya nizam kurallarına aykırı olduğu tek nedenine dayanıyorsa, başvurunun bir yemin takriri ile destek-lenmesine gerek yoktur. |
(3) | Tek taraflı olarak yapılan bir başvuruya bakan mahkeme veya yargıç, başvurunun mahkeme veya yargıcın uygun gördüğü kişilere bildirilmek üzere ihbarlı dilekçe yoluyla yapılması için direktif verebilir.
|
||
(4) | Tek taraflı olarak yapılan bir başvuru ile ilgili olarak verilen bir emirden etkilenen başvuru sahibi dışında herhangi bir kişi emrin iptal edilmesi ve değiştiril-mesi için ihbarlı dilekçe yoluyla başvuruda bulunabilir ve mahkeme veya yargıç sözkonusu emri adil sayacağı şartlara bağlı olarak iptal edebilir veya değiştirebilir.
|
||
K. 20, 2 | 9. | Fasıl 12,* Adalet Mahkemeleri (Ek Hükümler) Yasası’nın 3. maddesi ve Fasıl 6, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 9. maddesi ile mahkemelere ve yargıçlara, sözü edilen maddelerde öngörülen durumlarda ve biçimde tebligat yapılmadan geçici emirler vermeleri için verilen yetkiler saklı kalmak koşuluyla, bu Emrin 8. nizamında sözü edilen başvurular dışındaki tüm başvurular ihbarlı dilekçe yoluyla yapılır ve dayandırıldıkları olgular hususunda yemin takrirleri ile desteklenir. Ancak aşağıda yazılı başvurulara, (ve bir yemin takriri ile desteklenmesine gerek olmadığı açıkça beyan edilen diğer başvurulara) mahkeme veya yargıç tarafından emredilmedikçe yemin takriri eklenmesine gerek yoktur-
|
|
(a) Emir 8, nizam 8, uyarınca, bir yoksul için tayin edilen avukat yararına, yok-sul tarafından elde edilen paradan ödeme yapılmasına veya elde edilen mal üzerine yükümlülük konmasına emir verilmesi için yapılan baş-vuru;
(b) Emir 13, nizam l, uyarınca, işlemin içeriğinden istinat edilen tüm olguların açıkça anlaşıldığı hallerde, aynı davada birleştirilen sebeplerin ayrı olarak yargı-lanmalarına emir verilmesi için yapılan başvuru; . |
|||
*Fasıl 12, 40/53 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldı. |
|||
(c) Emir 13, nizam 6, uyarınca, işlemin içeriğinden istinat edilen tüm olguların açıkça anlaşıldığı hallerde, davanın, birleştirilen sebep-lerden birlikte görülmeleri uygun olanlarına hasredil-mesine emir verilmesi için yapılan başvuru;
(d) Emir 14, nizam l, uyarınca, neşren hakaret da-valarının birleştirilmesi için yapılan başvuru;
(e) Emir 14, nizam 2, uyarınca, işlemin içeriğinden istinat edilen tüm olguların açıkça anlaşıldığı hallerde, başka davaların birleştiril- mesi için yapılan başvuru;
(f) Emir 15, nizam l, uyarınca, davadan vazgeçilmesi veya savunmanın geri çekil-mesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(g) Emir 15, nizam 3, uyarınca, davadan vazge-çilmesi üzerine veya geri çekilen mesele hususunda, masraflar konusunda hüküm verilmesi için yapılan baş-vuru;
(h) Emir 17, nizam 10, uyarınca, işlemin içeriğinden kurallara aykırı olduğu anla-şılan bir hükmün iptaline emir verilmesi için yapılan başvuru;
(j) Emir 19, nizam 26, uyarınca, lâyihalardan gereksiz veya onur kırıcı hususların çıkarılmasına emir verilmesi için yapılan baş-vuru;
(k) Emir 21, nizam 10, işlemin içeriğinden istinat edilen tüm olguların açıkça anlaşıldığı hallerde, karşı talebin işlem dışı bırakılması için yapılan başvuru;
|
|||
(1) Emir 21, nizam 14, uyarınca, cevap veya müteakip layiha verilmesine izin verilmesi için yapılan başvuru;
(m) Emir 24, nizam 6, uyarınca, olguların kabul edilmesi halinde hüküm ve-rilmesi için yapılan başvuru;
(n) Emir 26, nizam 1 ve 10, uyarınca, layiha veril-mesinde kusur edilmesi ha-linde hüküm verilmesi için yapılan başvuru;
(nn) Emir 26, nizam 9, uyarınca, talebin cevaplan-dırılmamış kısmına ilişkin hüküm verilmesi için yapılan başvuru;
(o) Emir 27, nizam 3, uyarınca, dava sebebi veya cevap oluşturmayan bir lâyi-hanın iptali için, veya teati edilen lâyihalardan davanın veya savunmanın anlamsız veya sırf zarar verme kas-diyle açılmış veya yapılmış olduğu anlaşılması halinde davanın reddedilmesi veya durdurulması veya hüküm verilmesi için yapılan baş-vuru;
(p) Emir 29, nizam 2, uyarınca, hukuki bir sorunun ilk önce kararlaştırılmasına emir verilmesi için (Emrin 4. nizamı kurallarına zarar gel-meksizin) yapılan başvuru; (q) Emir 35, nizam 28, uyarınca, birleştirilecek olan istinaf davalarının kayıtların-dan istinat edilen tüm olgu-ların açıkça anlaşıldığı hal-lerde, istinaf davalarının birleştirilmesi için yapılan başvuru;
(r) Emir 37, nizam 8, uyarınca bir tanığa hazır bu-lunması veya yemin vermesi veya bir soruyu cevaplan-dırması hususunda direktif veren bir emir verilmesi için yapılan başvuru;
(s) Emir 49, nizam 10, uyarınca, bir hakem huzu-runda hazır bulunması için bir tanığa verilen celpna-menin icra edilmesine emir verilmesi için yapılan baş-vuru;
(ss) Emir 57, nizam 3, uyarınca, Emir 61, nizam 2(a)’da sözü edilen sürenin son yedi gününden başka bir kısmı içinde layihaların tea-tisine, tevdiine veya dosya-lanmasına emir verilmesi için yapılan başvuru;
(t) Emir 60, uyarınca, istinat edilen olgu-nun davacının Kıbrıs dışında ikamet etmesi hususu olduğu ve bu hususun celpnamede belirtilmiş olduğu hallerde, masraflar konusunda teminat verilmesi için yapılan baş-vuru;
(u) Emir 64, nizam 3, uyarınca; işlemin içeriğinden kurallara aykırı hareket edil-diğinin açıkça anlaşıldığı hal-lerde davanın kurallara, aykı-rılık gerekçesiyle iptal edil-mesi için yapılan başvuru;
(v) dilekçenin yemin takriri olmaksızın yapıla-bileceği açıkça belirtilen diğer hususlarda yapılan başvurular.
|
|||
K. 20, 6 A
(1935) |
10. | Bir Yargıç, bir başvuruya ilişkin kararını verirken notlardan yararlanır veya yazılı bir kararı okursa, yararlandığı notlar veya okuduğu yazılı karar dosyalanmak üzere hemen mukayyide verilir.
|
|
K. 20, 8 | 11. | Tüm emirler, kaleme alınacaklarında, bu nizamlarda verilen direktifler uyarınca hükümlerin kaleme alındığı biçimde kaleme alınırlar. Bir emir kaleme alındığında emrin ön tarafında, başvurunun kimin tarafından veya kimin adına yapıldığı ve verilen emrin niteliği gösterilir. Bu gibi emirler, hükümlerin iptal edildiği veya değiştirildiği aynı biçimde iptal edilebilir veya değiştirilebilirler ve bir mahkeme hükmünün icra edildiği aynı biçimde icra edilebilirler.
|
|
K. 20, 10 | 12. | Tüm emirler, verildikleri tarihten başlayarak, verilmeleri için başvuruda bulunan kişiyi ve başvuruda bulunulduğunu bildiren ihbarnamenin yöntemine uygun olarak tebliğ edildiği tüm diğer tarafları bağlayıcı olur. Davadaki herhangi bir tarafa başvuruda bulunulduğunu bildiren ihbarnamenin yöntemine uygun olarak tebliğ edilmediği hallerde, sözkonusu emir, ihbarnamenin tebliğ edildiği taraf için emrin bir daire suretinin o tarafa tebliğ edildiği tarihten başlayarak bağlayıcı olur.
|
|
E. 49, n.1-5 | KIRK DOKUZUNCU EMİR
TAHKİM |
||
K. 22, 3 | 1. | Bir davada tarafların davayı, Fasıl 12*, Adalet Mahkemeleri (Ek Kurallar) Yasasının 4. maddesi uyarınca hakeme havale etmek hususundaki rıza beyanı, taraflarca bir yargıç, mukayyit tasdik memuru veya noter huzurunda yazılı olarak
|
|
* 1949 Fasıl 12 Adalet Mahkemesi (Ek Kurallar) Yasası Fasıl 8 Adalet Mahkemeleri Yasası ile yürürlükten kaldırılmıştır. Fasıl 8’in yerini de sırasıyle 14/1960 ve 9/1976 sayılı yasalar almıştır. | |||
verilir ve imza edilir. Tarafların rıza beyanlarının ayrı belgeler üzerinde yazılı olduğu hallerde, bu gibi belgeler esasa ilişkin hususlarda tamamıyle birbirinin aynı olur. Rıza beyanını içeren bu gibi bir belge veya belgeler dosyalanır.
|
|||
I. Mahkemeler
Kanunu, 1925 m.89(a) |
2. | Davadaki taraflardan biri herhangi bir eylem yeteneksizliği içinde ise o tarafın rıza beyanının hiçbir değeri olmaz ve davanın hakeme havale edilmesi için emir verilmez. Meğer ki o taraf adına dava eden veya savunmada bulunan kişi tahkime gidilmesine rıza göstermiş olsun ve mahkeme veya yargıç da tahkim ile sözkonusu tarafın haklarına zarar gelme tehlikesi bulunmadığına kanaat getirmiş olsun.
|
|
K. 22, 3 | 3. | Rıza beyanına, davanın başlığı yazılır ve ilgili tarafların davanın hakeme havale edilmesine muvafakat ettikleri beyanda belirtilir.
|
|
I. Mahkemeler
Kanunu, 1925 m.89(b) ve (c) |
4. | Tarafların yukarıda belirtildiği gibi rıza beyanında bulunmaları ve herhangi bir tarafın hakeme havale için ihbarlı bir dilekçe yoluyla başvuruda bulunması ve ilgili tüm taraflara böyle bir başvuruda bulunduğuna dair ihbarda bulunması üzerine, mahkeme veya yargıç, davanın belgelerin uzun boylu incelenmesini veya herhangi bir bilimsel veya yerel araştırmanın yapılmasını gerektirmesi veya ihtilaf konusunun tamamen veya kısmen hesap işlerine ilişkin olması nedeniyle normal usulde kolaylıkla görüleme-yeceği kanısına varırsa, davanın hakeme havale edilmesine emir verebilir. Davada ihtilaf konusu olan gerek talep, gerek karşı talep bulunması halinde hakeme havale emri her iki talebi de kapsar şekilde tefsir edilir; meğer ki onlardan biri rıza beyanında veya hakeme havale emrinde açıkça dışarda bırakılmış olsun.
|
|
5. | Hakem masraflarının karşılanması için emredilen para miktarı taraflarca, veya mahkeme veya yargıcın emredeceği tarafca, mahkeme veya yargıç tarafından belirtilen süre içinde mahkemeye yatırılmadığı takdirde, hakeme havale etme emri verilemez. Emredilen para miktarı belirtilen süre içinde yatırılmayacak olursa, hakeme havale etme emri, sözü edilen süre mahkeme veya yargıç tarafından uzatılmamış ise, kendiliğinden geçersiz olur ve rıza beyanı dosyalanmamış gibi dava ileri götürülür.
|
6. | (1) | Hakeme havale etme emrinde, hakemin kim olduğu ve alacağı ücret miktarı belirtilir; ancak bu miktar mahkeme veya yargıcın uygun gördüğü hallerde azaltılabilir veya artırılabilir.
|
|
(2) | Birden fazla hakem atanamaz.
|
||
(3) | On Sekizinci Emrin 7. nizamında öngörülen kurallar saklı kalmak koşulu ile, dava ile meşgul bulunan bir yargıç veya bir avukat veya böyle bir avukatın kâtibi, hakem olarak atanamaz
|
||
(4) | Bir kamu görevlisi, mensup olduğu daire reisinin rızası yazılı olarak elde edilip dosyalanmadıkça hakem olarak atanmaz.
|
||
(5) | Hakemliği kabul ettiğine dair yazılı rızası alınıp dosyalanmadan hiçbir kimse hakem olarak atanamaz.
|
||
(6) | Bir hakem yargı işlemlerini mümkün olan hızla yürüteceğine ve davayı tarafsızlıkla sonuçlan-dıracağına dair mahkeme veya yargıç huzurunda yemin vermediği veya bu hususta yemin takriri dosyalamadığı takdirde, atanmaz.
|
||
(7) | Bu kurallara bağlı kalınması koşulu ile, mahkeme veya yargıç, dosyalanan rıza beyanında belirttikleri arzuları gözönünde bulundurabilir; ancak buna rağmen atama konusunda serbest takdir hakkına sahiptir ve hakem olarak uygun ve yetenekli bir kişi atar.
|
||
K.23, 3 ve
4(b) |
7. | (1) | Hakeme havale etme emrinde hakem kararının dosyalanacağı süre tayin edilir. Ancak bu süre, gerek sona ermeden gerek sona erdikten sonra, uzatılabilir.
|
I. 64, 14A | (2) | Sürenin uzatılması halinde uzatılma bir ay için yapılmış sayılır, meğer ki uzatma emrinde farklı bir süre belirtilmiş olsun.
|
|
K.22, 4(a) |
8. | Hakeme havale etme emrinin bir sureti ile dava dosyasının mahkeme veya yargıcın kanaatine göre gerekli olan kısımlarının suretleri atanan hakeme teslim edilir. Söz konusu suretlerin hakem tarafından alınmasından önce hakem huzurunda yapılan işlemler geçersizdir.
|
|
9. | Hakem, huzurunda yapılacak işlemlerin gününü saptar; ve mukayyit, hakemin istemi üzerine, işlemlerin yapılacağı günü ve yeri taraflara ihbar eder. İhbar en az on günlük bir ihbar olmalıdır.
|
||
10. | Hakem huzurunda yapılan işlemler, mümkün olan ölçüde mahkeme huzurunda yapılan işlemlerde izlenen yönteme en yakın olan biçimde yapılır ve hakemin tanıkları yemin ettirme yetkisi olur. Hakem huzurunda şahadet vermek veya belge ibraz etmek için tanıklara çıkarılacak celpnameler, tarafların herhangi birinin başvurusu üzerine, mukayyit tarafından çıkarılabilir ve hakemin başvurusu üzerine, mahkeme emri ile, mahkemede hazır bulunmak için bir tanığa çıkarılan celpnameler gibi icra edilir. Sözkonusu celpnamede, tanığın hazır bulunması istenilen tarih ve yer açıkça belirtilir.
|
K. 22, 4(g)
ve (h) |
11. | Taraflardan biri, bu Emrin 9. nizamında öngörüldüğü biçimde ihbar edildikten sonra, hakem huzurunda hazır bulunmayacak olursa, hakem hazır bulunmayan tarafın gıyabında davayı dinleyip kararını verebilir. Taraflardan hiçbiri hazır bulunmayacak olursa davayı reddedebilir.
|
12. | Davaya bakan hakem bir avukat ise, şahadetle ilgili tüm sorunlar ve dava masrafları dahil işlemle ilgili herhangi başka bir sorun hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Davaya bakan hakem bir avukat değil ise, taraflardan birinin isteği üzerine şahadet ve masraflarla ilgili sorunları, bu hususta hazırlayacağı kendi raporu ile birlikte, bir mesele şeklinde, karar için mahkemeye sunar. Ancak, bu nizam hakeme havale etme emrindeki özel direktiflere bağlı olur.
|
|
K. 22, 4(i) | 13. | Hakem kararı yazılı olur ve hakem tarafından imza edilir; hakem kararı mühürlü bir zarf içinde, hakeme havale etme emrinin sureti ve bu Emrin 8. nizamı uyarınca hakeme verilen mahkeme huzurundaki işlemin notlarının suretleri ve hakem huzurunda yapılan işleme ilişkin hakemin kendi notları ile birlikte mukayyide gönderilir. Hakem huzurunda delil olarak ibraz edilen belgelerle emareler ayırdedici bir etiketin yapıştırıldığı mühürlü ayrı bir zarf içinde hakem tarafından mukayyide aynı zamanda gönderilir. Bu Emrin 16. nizamında öngörülen kurallar saklı kalmak koşulu ile, hakem tarafından gönderilen evrakın suretleri, belirli harç karşılığında, talep eden taraflara verilir. Mukayyit zarfların kendisi tarafından alındığı gün ve saati zarfların üzerine not eder. |
14. | Hakemler, mahkemenin görevlisi sayılırlar ve herhangi bir meselede dilekçe yolu ile mahkemeden yardım isteğinde bulunabilirler ve mahkeme veya yargıç hakem huzurunda sürdürülen işlemlerin yöntemine uygun olarak yönetilmesi amacı ile gerekli görülen emri verebilir. Hakemlerin dilekçelerine ve bu gibi dilekçeler üzerine verilen emir-lerden harç alınmaz.
|
||
15. | Davaya bakan hakemin bir kamu görevlisi olması halinde, tahkim işlemini kamu hizmetindeki görevlerine uygun düşecek biçimde erteleyebilir; hakemin kamu görevlisi olmaması halinde ise, işlemi günden güne sonuçlandı-rıncaya kadar sürdürür ve notlarına geçireceği ve hazır bulunan taraflara bildireceği yeterli sebep olmaksızın işlemi erteleyemez. Ancak herhangi bir hakem, kararı, ileriki bir tarihte verilmek üzere erteleyebilir.
|
||
16. | (1) | Bir hakem kendine havale edilen davayı dinlemek ve kararını vermekle yükümlüdür. Böyle olmakla beraber bir hakem, görevlerini ifa etmeyi gereksiz olarak geciktirir, reddeder, veya ihmal ederse, bu tür gecikme, reddetme veya ihmal yüzünden meydana gelen masrafların hakem tarafından ödenmesine ve hakemin, kazanmış olduğu herhangi bir ücretten mahrum edilmesine mahkeme emir verebilir. Meğer ki, hakem, bu gibi gecikme, reddetme veya ihmalin haklı nedenlere dayandığına dair mahkeme veya yargıcı tatmin etmiş olsun.
|
|
(2) | Bir hakem, kararının mukayyitce alınmasından önce, mahkemeye yapılacak bir başvuru ve gösterilecek haklı nedenler üzerine hakemlikten çıkarılabilir. Bu gibi bir başvuruya destek olarak yapılan yemin takririnde hakem kararının sonuçlarından başvuru sahibinin bilgisi olmadığı beyan edilir. Başvuru ile başvurunun dayandığı yemin takririnin bir sureti davaya bakan hakeme ve davadaki diğer taraflara tebliğ edilir. Bu durumda hakem, kararını gecikti-rebilir veya mukayyide gönderebilir, ancak kararın bulunduğu zarf başvuru sonuçlandırılıncaya kadar açılmaz; hakemin görevden alınmasına karar verildiği takdirde, hakem tarafından mukayyide gönderilen evrak, delil olarak ibraz edilen belge ve emareler hariç, açılmadan mukayyit tarafından imha edilir, ve mahkeme veya yargıç davanın bundan sonra nasıl yürütüleceğine dair uygun görülen karar veya direktifi verebilir. |
1949 Fasıl 12
m.4 |
(3) | Yukarıda sözü edilen kurallar saklı kalmak koşuluyla, ve hakem masraflarının ödenmiş olması veya ödenmesi için tedbir alınmış olması kaydıyle, taraflardan herhangi birinin yapacağı başvuru üzerine, mahkeme, hakem kararı uyarınca ve kararın hakeme havale edilen davayı sonuçlandırdığı derecede, hüküm verebilir, ancak hakem kararının içeriğinden bir hata işlendiği aşikâr olarak anlaşılması halinde, mahkeme, kararı, düzeltilmek üzere, hakeme iade edebilir ve hükmünü ondan sonra gereğince verir.
|
|
53 Cilt II
490
|
17. (İptal edildi.)
|
||
E. 50, n.1-3 | ELLİNCİ EMİR
TEBLİĞ ADRESİ
|
||
1. | (1) | İlk Mahkeme huzurundaki dava veya diğer yargı işlemlerinde, taraflar, davanın veya diğer yargı işleminin ikame edildiği mahkemenin mukayyit-liğinin bulunduğu kent veya köyün belediye sınırları içinde, kendilerine verilecek evrağın bırakılabilmesi için, uygun bir yeri tebliğ adresi olarak gösterirler.
|
|
(2) | İstinaflarda veya Yüksek Mahkeme huzurunda görülen diğer yargı işlemlerinde, taraflar, Lefkoşa içinde bir tebliğ adresi gösterirler.
|
||
2. | Davanın veya istinafın görüldüğü sırada taraflardan birinin tebliğ adresinde bir değişiklik olursa, “o taraf yeni tebliğ adresini mukayyide ve diğer taraflara ihbar eder. Böyle bir ihbarda bulunulmasında kusur edilmesi halinde eski tebliğ adresi olduğu gibi kalır; ancak eski tebliğ adresindeki yeri işgal eden kişi o adresin tebliğ adresi olarak muamele görmesine müsaade etmeyi reddederse, yeni tebliğ adresini ibraz etmekte kusur eden tarafa tebliğ edilmesi istenen herhangi bir evrağın davada veya istinafta dosyalanması yeterli olur. Bu kural eylem yeteneğinden yoksun bir davalıyı dava amaçları için temsil etmek üzere atanan bir vasiye de uygulanır.
|
||
3. | Davacı, tebliğ adresini celpname üzerinde, davalı ise ispatı vücut kaydı muhtırası üzerinde bildirir; davaya veya davaya ilişkin herhangi bir başvuruya sonradan taraf olan herhangi bir kişi ise davada dosyaladığı ilk belge üzerinde ve dava ile ilgili olarak tebliğ veya teslim ettiği ilk belge üzerinde tebliğ adresini bildirir. Davaya veya dava ile ilgili herhangi bir başvuruya önceden taraf olan herhangi bir kişi, herhangi bir yargı işlemine ilişkin bir ihbarnameyi önceden taraf olmayan bir kişiye tebliğ ettiğinde tebliğ ettiği belgenin üzerinde kendi tebliğ adresini bildirir.
|
ELLİ BİRİNCİ EMİR
TEBLİĞLER
|
||
K. 26, 1 ve
27, 1 ve 6 |
1. | Herhangi bir kişiye tebliğ edilecek veya verilecek herhangi bir celpname veya ihbarnamenin tebliği veya verilmesi, ilgili kişi tarafından tebliğ adresi gösterilmişse gösterilen tebliğ adresine, gösterilmemişse bilinen son veya mutad ikametgah yerine tebliğ edilmek veya verilmek suretiyle veya, bu mümkün değilse, mahkeme veya yargıcın tek taraflı bir dilekçe üzerine vereceği izin ile, bir celpnamenin veya celpname ısdar edildiğini bildiren bir ihbarnamenin tebliğ edildiği veya verildiği yollardan biriyle yapılabilir. Herhangi bir yargı işlemine ilişkin ihbarnamenin bu nizamlara uygun biçimde tebliğ edildiği veya verildiği hallerde, ilgili yargı işleminde yapılan her şey, kendisine bu nizamlara uygun biçimde ihbarda bulunulan kişi için, işlemde hazır bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, bağlayıcı olur.
|
K. 27, 2
(1928) |
2. | Herhangi bir mahkeme tüzüğü veya herhangi bir yasa uyarınca tebliğ edilmesi öngörülen tüm belge veya tebliğ evrağı, tespit edilen ücretin ödenmesi üzerine, mahkeme kanalı ile tebliğ edilir: Sözkonusu ücret ilk önce tebliğin yapılması için başvuruda bulunan veya namına başvuruda bulunulan tarafça başvuru belge veya tebliğ evrağının asıllarının dosyalandığı veya ısdar edildiği ve ücretlerin ödendiği sırada yapılır. Mukayyit, üzerinde gerekli olan ücretin ödendiğine dair ilgili görevli tarafından imzalanmış bir tasdikname bulunan bir tebliğ başvurusu ibraz edilmedikçe ilgili belge veya tebliğ evrağının asıllarını dosyalamayı veya ısdar etmeyi reddedebilir. |
53 Cilt II
240 |
2A. | Bu nizamlar uyarınca veya herhangi bir yasa uyarınca herhangi bir celpname, ihbarname, lâyiha, emir, müzekkere, veya herhangi bir sebep veya davaya ilişkin diğer tebliğ evrağının tebliğ yapılacak kişiye şahsen veya başka bir biçimde tebliğ yolu ile yapılması istendiğinde ve tebliğ yapılacak kişinin, bu nizam kurallarının kendilerine uygulanacağının Bakanlar Kurulunca Yüksek Mahkeme Başkanına bildirilen devletlerin bir konsolosluk memuru olması halinde, tebliğ edilecek belge, ısdar edildiği mahkemenin mukayyidi tarafından sözkonusu memurun konsolosluktaki adresine taahhütlü bir zarf içinde gönderilmek sureti ile tebliğ edilir; ve bu biçimde postalanan belgenin normal posta yolu ile muhatabına teslim edilmiş olacağı tarih sözkonusu belgenin tebliğ tarihi
olarak kabul edilir.
|
K. 27, 3 | 3. | Herhangi bir kişiye, mahkeme huzurunda ispatı vücut etmesi için çağrıda bulunan veya mahkeme huzurunda herhangi bir işlemin yapılacağını veya yer alacağını ihbar eden her belge, bu nizamlarca başka türlü öngörülen durumlar hariç, mahkeme huzurunda ispatı vücut etmesi emrolunan veya işlemin yapılacağı veya yer alacağı bildirilen, günden en az dört gün önce tebliğ edilir.*
|
K. 27, 4 | 4. | Mahkeme veya yargıç, uygun gördükleri hallerde ısdar edecekleri bir emirle sözkonusu belgelerin kısa bir ön ihbarla tebliğ edilmesine direktif verebilir; ancak bu yapılırken tebliğ yapılacak kişinin ikamet ettiği yer gözönünde bulundurulur ve tebliğ edilen belgede istenilen hususu yerine getirebilmesi için kendine yeterli mühlet verilmesine dikkat edilir. Böyle bir mahkeme veya yargıç ısdar edecekleri emirle ayrıca, belgenin hangi biçimde tebliğ edileceğine dair direktif verebilir. Sözkonusu emir, herhangi bir kişinin başvurusu üzerine ve herhangi başka bir kişiye ihbarda bulunulmaksızın, verilebilir.
|
K. 27, 5 | 5. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir belgenin kısa bir ön ihbarla tebliğ edilmesine yetki verdiğinde, verilen emrin kaleme alınmasına gerek yoktur; ancak ilgili belgenin üzerine mukayyit tarafından mahkeme veya yargıcın izni ile bu biçimde tebliğ edildiğine dair bir not yazılır.
|
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 |
6. | Herhangi bir belgenin tebliğ edilmesi için başvuru yapıldığında, tebliğ edilecek belgenin ikinci sureti başvuruyla birlikte tebliğe gönderilir ve tebliğin yapıldığını veya yapılamadığını belirten tebliğ mazbatası formu, bu ikinci suretin üzerinde iliştirilir.
|
* Vali (1960 Anayasasına göre Bakanlar Kurulu) bu nizam kurallarının aşağıda yazılı devletlerin konsolosluk memurlarına uygulanacağını Yüksek Mahkeme Başkanına bildirmiştir: Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Mısır.
(421/49 sayılı ve 30 Mayıs 1953 tarihli mektup, S.C.10, Mavi 131)
|
||
E.52, n.1-5 | ELLİ İKİNCİ EMİR
TEFECİLİKLE İLGİLİ YASALAR UYARINCA YAPILAN DİLEKÇELER
|
||
K. 43, 2 | 1. | Bir çiftçi tarafından, Fasıl 101, Tefecilik (Çiftçiler) Yasası ve Fasıl 132, Tüccarlarla Çiftçiler Arasındaki Ticari İlişkiler Yasası uyarınca yapılan başvurular yazılı olarak yazılır ve aşağıdaki başlığı taşır.
|
|
“…………………………………………………………………………. (Başvurunun yapıldığı yasanın kısa adı yazılır) …………. …….. hakkında
Başvuru sahibi: ………………………. sakinlerinden çiftçi A.B. ile Aleyhine başvuru yapılan ……………. sakinlerinden
Tüccar C.D. arasında”
|
|||
2. | Talep edilen hukuki himayenin niteliği başvuruda belirtilir ve dayanılan olgular bakımından başvuru bir yemin takriri ile desteklenir.
|
||
K. 43, 6 | 3. | Sözkonusu başvuru ile ilgili duruşma yapılmadan önce, alacaklı, anlaşma ile ilgili olarak veya başvuru konusu teminatın yerine getirilmesi için, bir dava açacak olursa, mahkeme veya yargıç, uygun görüldüğü takdirde, dava ile başvurunun birlikte dinlenmesine direktif verebilir.
|
|
K. 43, 7 | 4. | Yukarıda sözü edilen yasalarla bu nizamların kurallarına bağlı kalınması koşulu ile, bu gibi başvurularda ve bu gibi başvurulara ilişkin kararların istinafında ödenecek harçlar ve izlenecek prosedür, ilgili meselenin niteliğine uyum sağlamak amacıyla mahkeme veya yargıç tarafından emredilecek değişikliklerle ihbarlı dilekçelere uygulanan nizamlar ve kurallar uyarınca düzenlenir. | |
K 43, 5
R.G. 24.6.90 Ek III A.E. 255 |
5. | Sözkonusu başvurulara ilişkin masraflar, dava konusunun değeri veya tahsil edilen meblağ bakımından 75,000 TL’yi aşan fakat 125,000 TL’yi aşmayan davalarda uygulanan masraf tarifesine göre düzenlenir. Ancak mahkeme veya yargıç daha düşük veya daha yüksek bir masraf tarifesinin uygulanmasına emir verebilir.
|
|
K. 42, 1 | ELLİ ÜÇÜNCÜ EMİR
TİCARET MARKALARI
|
||
K. 42, 1 | 1. | 1951 senesi Ticaret Markaları Yasası uyarınca Yüksek Mahkemeye yapılan başvurular Örnek 48’e uygun biçimde yazılı olarak yapılır ve bu gibi başvurulara, dayanılan olgular bakımından destekleyici yemin takrirleri eklenir.
|
|
K. 42, 2 | 2. | Başvurunun ve destekleyici yemin takririnin birer daire sureti başvurunun dinlenmesi için tayin edilen günden en az yedi gün önce –
|
|
(i) | Ticaret Markaları Mukayyidine ve başvuru ile etkilenen herhangi bir kişiye tebliğ edilir; ve
|
||
(ii) | Resmi Gazetede ilân edilir.
|
||
3. | Başvuruya karşı itirazda bulunmak isteyen herhangi bir kişi başvurunun dinlenmesi için tayin edilen günden en az dört gün önce –
|
||
(i) | itirazda bulunmak niyetinde olduğuna dair bir ihbarname ve ihbarname ile birlikte ihbarnamenin dayandığı olgular bakımından destekleyeceği bir yemin takriri dosyalar; ve
|
||
(ii) | sözkonusu ihbarnamenin ve yemin takririnin daire suretlerini başvuru sahibinin tebliğ adresine bırakır.
|
||
4. | Başvurularda ve itirazda bulunma niyetini bildiren ihbarnamelerde –
|
||
(i) | dayanılan yasa ve nizamlar özel olarak gösterilir; ve
|
||
(ii) | Lefkoşa belediye sınırları içinde bir tebliğ adresi bildirilir.
|
||
K. 42, 2 | 5. | İhbarlı dilekçelere uygulanan nizamlar, ilgili meselenin niteliğine uyum sağlamak amacıyla mahkeme veya yargıç tarafından emredilecek değişikliklerle, ticaret markalarına ilişkin başvurulara da uygulanır.
|
|
6. | Ticaret markalarına ilişkin yargı işlemlerinde aşağıdaki başlık yazılır:– | ||
“1951 senesi Ticaret Markaları Yasası hakkında”
(ve
başvurunun önceden tescil edilmiş bulunan bir marka hakkında olması halinde.
“A.B.’nin…………………… sayılı ticaret markası hakkında”
|
E.54, n.1 | ELLİ DÖRDÜNCÜ EMİR
KOMANDİT ŞİRKETLERİN TASFİYESİ
|
||
K. Ortaklık
Nizamları 1929, 21-25 I. Limited Ortaklıları (Tasfiye) Nizzamları 1909, m.4 |
1 | Bir komandit şirketin mahkeme tarafından tasfiye edilmesi halinde, şirketin şimdiki veya geçmişteki komandite veya komanditer ortakları, şirketin borç ve yükümlülüklerinin ve tasfiye işleminin masraf, harç ve diğer giderlerinin ödenmesine ve tasfiye zamanı ortaklarının (Kontribütör-lerin) haklarının kendi aralarında halledilmesine yetecek bir miktarda Komandit Şirketin aktiflerine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Söz konusu katkı aşağıdaki koşullara bağlı olarak yapılır, yani:
|
|
(1) | Komandit şirketin geçmişte komandite ortağı olup halen şirketin komanditer ortağı bulunan ve şirketin geçmişte komanditer ortağı olup halen şirketin komandite ortağı bulunan komanditer ortaklar dışında, hiçbir komanditer ortak (şirketin ister şimdiki ister geçmişteki komanditer ortağı olsun), bir komanditer ortak sıfatıyla komandit şirketin aktiflerine, komanditer ortak olarak şirkette kaldığı sürece veya komanditer ortak olduğu zamandan beri, ödemiş olduğu katkıdan çektiği veya geri aldığı miktarı aşan bir miktarda katkıda bulunmakla yükümlü değildir.
|
||
(2) | Geçmişteki komandite ortaklar, bu sıfatla, komandite ortak oldukları süre içinde şirketin aldığı borçlar ve yüklendiği yükümlülükler dışında komandit şirketin aktiflerine katkıda bulunmakla yükümlü değildirler; ancak komanditer ortak olan geçmişteki komandite ortaklar, komandite ortak bulundukları süre içinde şirketin aldığı borçlar ve yüklendiği yükümlülükler hususunda, ödemekle yükümlü oldukları katkıya ek olarak, komanditer ortak oldukları günden itibaren veya komanditer ortak olarak kaldıkları süre içinde, bu sıfatla, ödemiş oldukları katkılardan çektikleri veya geri aldıkları miktarlara eşit miktarlarda komandit şirketin aktiflerine katkıda bulunmakla yükümlüdürler.
|
||
(3) | Halen varolan ortakların bu nizam gereğince kendilerinden talep edilen katkıyı ödeyemeyecek durumda olduklarına mahkemece kanaat getiril-medikçe, geçmişteki komandite veya komanditer ortaklar, geçmişteki komandite veya komanditer ortak sıfatıyla, komandit şirketin aktiflerine katkıda bulunmakla yükümlü olmazlar.
|
||
(4) | Herhangi bir komandite veya komanditer ortağın, bir ortak sıfatıyla, sermaye, tasfiye payı veya kâr payı olarak veya başka suretle almaya hakkı olduğu para miktarı, söz konusu ortak ile şirkete ortak olmayan herhangi başka bir alacaklı arasındaki bir rekabet meselesinde, şirketin söz konusu ortağa ödemesi gereken bir borç sayılmaz; ancak böyle bir para miktarı, tasfiye zamanı ortaklarının, kendi aralarında, haklarının kesin olarak halledilmesi amaçları için gözönünde bulundurulabilir.
|
||
I. Limited
Ortaklıklar (Tasfiye) Nizamları, 1909, n.9 |
2. | (1)
(2) |
Bir komandit şirketin tasfiyesi için yapılan başvurular Form 49’a uygun olarak yapılır.
Bir komandit şirketin tasfiyesi için yapılan başvurular, şirket adına yapıldığı hallerde, komandite ortak sayısı birden fazla ise, tüm komandite ortaklar tarafından imza edilir.
|
I. Limited
Ortaklıklar (Tasfiye) Nizamları, 1909, n.11 |
3. | (1) | Bir alacağın ödenmesine ilişkin her talep ve her-hangi bir davanın veya yargı işleminin ikame edildiğine dair verilen her ihbar, ve bir komandit şirketin tasfiyesi için yapılan her başvuru, komandite ortakların birden fazla olması halinde, tüm komandite ortaklar tarafından şirket adına müşte-reken sunulmadığı takdirde, Komandit şirketin kayıtlı esas işyerinde komandite ortaklardan birine veya tebliğin yapıldığı sırada orada şirket işlerinin kontrol ve idaresini elinde bulunduran kişiye, verilmek suretiyle komandit şirkete tebliğ edilir, meğer ki mahkeme veya yargıç tebliğin başka biçimde yapılmasına direktif vermiş olsun.
|
(2) | Mahkeme veya yargıç tarafından başka biçimde bir tebliğ yapılmasına direktif verilmedikçe, bir komandit şirketin tasfiyesi için komandite ortakların sayısının birden fazla olması halinde tüm komandite ortaklar tarafından şirket adına müştereken sunulan veya komandite ortaklardan herhangi biri tarafından sunulan başvurular, komanditer ortakların herbirine bizzat tebliğ edilir.
|
||
(3) | Komandit şirkete tebliğ edilmesi gereken her ihbarname veya diğer belge, tebliği hakkında özel bir yöntem belirlenmemişse, komandit şirketin kayıtlı esas işyerine bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.
|
||
I. Limited
Ortaklıklar (Tasfiye) Nizamları, 1909, n.13 |
4. | Komandit şirketin tasfiye zamanı ortaklarının listesini tanzim etmek amacıyle, mahkeme, komandit şirketin sicil defterini aşağıda yazılı hususlarda, yani–
|
|
(a) | herhangi bir komandite veya komanditer ortağın adı; ve
|
||
(b) | herhangi bir komanditer ortağın ortaklıktaki sermaye payının miktarı; ve
|
||
(c) | mağdur olan herhangi bir kişinin veya komandite veya komanditer herhangi bir ortağın başvurusu üzerine, komandite veya komanditer herhangi bir ortağın sicil defterindeki kayda göre veya yukarıda sözü edilen amaç için gerekli görülen birkaç biçimde yükümlülüğünün niteliği hususlarında düzeltme yetkisine sahiptir.
|
||
I. Limited
Ortaklıklar (Tasfiye) Nizamları, 1909, n.17 R.G. 24.6.90 Ek III A.E. 255 |
5. | Tasfiye zamanı ortaklarından herhangi birinin müflis ilân edilmesi, ve sözkonusu ortağın her beş bin T.L’sına karşı, beş bin Türk Lirasından daha az bir ödemede bulunacağına dair alacaklılarıyla bir anlaşma yapması veya borçlarını ödemekten aciz durumda ölmesi ve İflâs Yasası uyarınca terekesinin idaresine ilişkin bir emir verilmesi halinde, bu gibi bir ortağın diğer münferit alacaklılarının, para veya para değeri olan alacaklarının karşılanmasına ilişkin talep-leri yerine getirilmeden önce, şirketin tasfiye memuru, bu gibi bir ortağın terekesi aleyhine herhangi bir fazlalık nedeniyle borç ispatı yapmaya, tasfiye payı için sıraya girmeye, bu hususta talepte bulunmaya ve bu gibi fazlalık nedeniyle tasfiye payı almaya, çekmeye veya kabul etmeye yetkisi yoktur. | |
E.55, n.1- 4
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
ELLİ BEŞİNCİ EMİR
ASLİ CELPNAME (ORIGINATION SUMMONS) ÜZERİNE VERİLEN MAHKEME KARARI
|
||
I. 54A, 1
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
1. | Senet, vasiyetname veya başka bir belge uyarınca hak sahibi olduğunu iddia eden herhangi bir kişi, söz konusu belgelerde ortaya çıkan tefsirle ilgili herhangi bir karara bağlanması ve hak sahibi olan kişilerin haklarının açıklanması amacıyla asli celpname yolu ile (Form 50 ve 51) mahkemeye başvuruda bulunabilir.
|
|
I. 54A, 2 | 2. | Mahkeme veya yargıç uygun göreceği kişilere celpnamenin tebliğ edilmesi için direktif verebilir.
|
|
I. 54A, 3 | 3. | Başvuru, mahkeme veya yargıcın emredeceği delillerle desteklenir.
|
|
I. 54A, 4
R.G. EK III 30.9.2011 A.E. 522 |
4. | Mahkeme veya yargıç, tefsirle ilgili bu gibi bir sorunun asli celpname yolu ile karara bağlanması gerekmediği görüşünde ise, söz konusu sorun hakkında karar vermekle yükümlü değildir.
|
|
E. 56, n.1-4 | ELLİ ALTINCI EMİR
MANDAMUS DAVALARI
|
||
I. 53, 1 | 1. | Davacı, yerine getirilmesinde şahsen menfaati bulunan herhangi bir kamu görevini yerine getirmesi için davalıya emir veren bir mandamus emrinin, Fasıl 17, Görevin Yapıl- masını Sağlama Emri (Mandamus) Yasası uyarınca veril-mesini talep edeceği herhangi bir davada, bu talebini celpnamenin arka tarafına yapacağı açıklamada belirtir.
|
|
I. 53, 2 | 2. | Açıklama aşağıdaki anlamda olur–
“Davalıya …………………………………………………………….. yapmasını emreden bir görevin yapılmasını sağlama emri verilmesi için” v.s.
|
|
I. 53, 3 | 3. | Davacı lehine hüküm verildiğinde, mahkeme, verdiği hükümde, davalıya söz konusu görevi hemen, veya mahkemece adil sayılacak bir süre içinde ve koşullarla, yerine getirmesini emreder. Görevin yerine getirilmesi için verilen mehil mahkeme tarafından uzatılabilir.
|
|
I. 53, 4 | 4. | Görevin yapılmasını sağlama emri, mahkeme kararı veya emri şeklinde verilir ve mahkeme kararı veya emirlerinin icra edildiği biçimde icra edilir.
|
|
E. 57, n.1-4 | ELLİ YEDİNCİ EMİR
MÜDDET
|
||
I. 64, 6 | 1. | Mahkeme masrafları için teminat verilmesine ilişkin bir emrin verildiği gün ve söz konusu teminatın sağlanması için verilen mehil, sebep veya meselede layihaların teatisi veya herhangi başka bir işlemin yapılması için müsaade edilen sürenin hesaplanmasında hesaba katılmaz.
|
|
I. 64, 7 | 2. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir işin veya işlemin yapılması için bu nizamlarla tayin edilen veya herhangi bir uzatma emri ile tespit edilen süreyi, hakkaniyet bakımından meselenin gerektirdiği koşullarla (eğer varsa) uzatmak veya kısaltmak yetkisine sahiptir ve sürenin uzatılmasına ilişkin başvuru tayin edilen veya müsaade edilen sürenin sona erdiği tarihe kadar yapılmamış olsa bile bu gibi uzatmalara emir verebilir; ancak herhangi bir lâyiha veya belgenin teslim edilmesi veya herhangi bir yemin takriri, cevap veya belgenin dosyalanması veya herhangi bir işin yapılması için gerekli sürenin bu nizamlardan herhangi biri veya mahkeme veya yargıcın talimatı veya emri ile saptandığı veya sınırlandırıldığı hallerde, söz konusu sürenin uzatılması için yapılan başvurunun ve böyle bir başvuru üzerine verilen emrin gerektirdiği masrafları, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir emir verilmedikçe, başvuruyu yapan taraf ödeyecektir.
|
|
R.G. 15.1.88
Ek III A.E.27 |
3. | Bu nizamlarda tayin edilen süre içinde dosyalanmayan lâyihalar, mahkemenin veya yargıcın vereceği bir emirle dosyalanabileceği gibi, böyle bir emir olmaksızın karşı tarafın yazılı muvafakati ile de dosyalanabilir.
|
|
I. 64, 4 | 4. | Altmış Birinci Emrin 2(a) nizamında sözü edilen süre- nin son yedi günü içinde celpnameler çıkarılabilir ve lâyihalar tadil edilebilir, teslim edilebilir veya dosya- lanabilir. Ancak ihbarlı dilekçe yolu ile temin edilmiş bir mahkeme veya yargıç emri olmadıkça lâyihalar sözkonusu sürenin herhangi başka bir kısmı içinde tadil edilmez, teslim edilmez veya dosyalanmaz.
|
|
I. 64, 5 | 5. | Mahkeme veya yargıcın aksine emir verdiği haller saklı kalmak koşuluyla herhangi bir layihanın tadil edilmesi, teslim edilmesi veya dosyalanması için bu nizamlarla saptanan veya müsaade edilen sürenin hesaplanmasında, Altmış Birinci Emrin 2(a) nizamında sözü edilen sürenin son yedi günü dışındaki kısmı hesaba katılmaz.
|
|
E. 58, n.1-3 | ELLİ SEKİZİNCİ EMİR
DİL |
||
K. 29, 1 | 1. | Bu Emrin 3. nizamına bağlı kalmak koşulu ile, Kıbrıs içinde tebliğ edilen herhangi bir belge, Rumca konuşan bir kişiye tebliğ edildiğinde Rum dilinde, Türkçe konuşan bir kişiye tebliğ edildiğinde Türk dilinde ve tüm diğer hallerde ise İngiliz dilinde yazılır.
|
|
K. 29, 2 | 2. | Hüküm ve emirler İngilizce olarak verilir. Bir hüküm veya emrin Kıbrıs içinde tebliğ edilmesi amacıyla Rumca veya Türkçe çevirisi gerektiği hallerde, çeviri mahkeme mukayyidi tarafından yapılır.
|
|
3. | Barrister olan avukatlar tarafından mahkemede kullanılmak üzere sunulan belgeler İngilizce yazılır. Ve bu gibi avukat-lar için tasarlanan belgeler, müvekkilinin Rumca veya Türkçe konuşan kişiler olması halinde dahi, İngilizce yazılır. Barrister olmayan avukatlar bu nizam kuralları kapsamına girmeği arzu ettikleri takdirde, ispatı vücut ettikleri mahkemenin mukayyidine bu yolda bir ihbarname vermek suretiyle bu kural kapsamana girebilirler. Mukayyit halkın bilgi edinmesi için sözkonusu ihbarnameyi mukay-yitliğe asar.
|
||
ELLİ DOKUZUNCU EMİR
MASRAFLAR
|
|||
I. 65, 1
1949 Fasıl 12, m.5 |
1. | Herhangi bir yasa veya nizam kurallarına bağlı kalınması koşulu ile, herhangi bir işlemin masrafları veya herhangi bir işlemle ilgili olarak çıkan arizi masraflar, mahkeme veya yargıcın takdir yetkisi kapsamına girer. Mahkeme veya yargıç, herhangi bir işlemi haksız olarak başlatmayan, sürdürmeyen veya işleme haksız olarak itirazda bulun-mayan herhangi bir vasiyeti tenfiz memuruna veya tereke idare memuruna veya bir mütevelliye masraflarını belirli bir terekeden veya fondan ödenmesi için yetki verebilir.
|
|
I. 65, 5
K. 34, 5 |
2. | Herhangi bir sebep veya meselenin duruşmasında taraf-lardan herhangi birinin avukatının, mahkemede şahsen veya vekili aracılığı ile hazır bulunmakta kusur etmesi veya herhangi bir ihbarda bulunmayı veya herhangi bir evrağı teslim etmeyi veya herhangi başka bir lüzumlu işlemi yapmayı ihmal etmesi yüzünden duruşmanın kolaylıkla yapılamayacağı anlaşılması halinde, avukat, mahkeme veya yargıç tarafından kararlaştırılacak masrafları tüm taraflara veya taraflardan herhangi birine bizzat ödemekle yükümlüdür.
|
|
K. 34, 6
Şart Bendi (1928) |
3. | Bir senet, bir hesap veya miktarı para ile saptanabilen bir taleple ilgili bir davada veya başka yargı işleminde avukatlık yapan avukatın bizzat davacı olduğuna, veya mahkeme evrağında davacı olarak başka bir kişi gösterildiği halde gerçek davacının avukatın bizzat kendisi olduğuna, mahkeme veya mukayyidin kanaat getirdiği hallerde, ilgili avukat, tersine herhangi bir anlaşmanın var olmasına bakılmaksızın, yalnızca kendi cebinden yaptığı masraflara hak kazanır; ve bu gibi dava veya yargı işlemlerinde, bir davacı, kendinin bir avukat olmasına rağmen (veya davacı başka bir kişi olduğu halde gerçek davacının bir avukat olduğuna mahkeme veya mukayyidin kanaat getirdiği hallerde) mahkemede kendi namına ispatı vücut etmek üzere bir avukat tutacak olursa, böyle bir davacıya, tersine herhangi bir anlaşmanın var olmasına bakılmaksızın, yalnız kendi cebinden yaptığı masrafların verilmesine müsaade edilir.
|
|
I. 65, 8
K. 34, 6
Ek B |
4. | Bu nizamların yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlatılan sebep veya meselelerde, veya daha önce başlatılmış bulunan sebep veya meselelerde bu nizamların yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan işlemlerde, başka kuralların öngörüldüğü durumlar saklı kalmak koşuluyla, taraflar kendi aralarında, ve avukatlar kendileri ile müvekkilleri arasında, nizamlara ve mahkemenin vereceği herhangi özel emre bağlı kalmak koşuluyla, ilgili meseleye uygun düşen Ek B’de yazılı ücretleri talep etme hakkına sahip olurlar ve bu ücretleri almalarına müsaade edilir; ancak, bir sebep veya meselede yapılan talebin paraya ilişkin bir talep olmaması halinde, talebin değeri, mahkemede ibraz edilen şahadete göre ve bunun yapılmasına olanak olmayan hallerde mahkeme mukayyidi huzurunda yapılan ikrar veya mukayyit tarafından kabul edilen şahadete göre tespit edilir.
|
|
K. 34, 6 | 5. | Mukayyit, mahkeme masraflarının tespitinde, veya dinlemeye yetkili olduğu herhangi bir meselede, yemin ettirebilir.
|
|
I. 65, 9
K. 34, 7 |
6. | Mahkeme veya yargıç, meselenin niteliği ve önemi veya zorluğu veya ivediliği nedeniyle ortaya çıkan özel durumlarda Ek B’de belirtilen ücret tarifesinden daha yüksek bir ücret verilmesine müsaade edebilir veya böyle bir ücretin tespit edilmesine emir verebilir. Bundan başka mahkeme veya yargıç, genel olarak veya belirli kalemler hususunda ikinci bir avukat için uygun görülecek ölçüde ancak birinci avukatın almasına müsaade edilen ücretin üçte ikisini aşmayan miktarda bir ücret verilmesine müsaade edebilir. |
I. 65, 11
K. 34, 21 |
7. | Herhangi bir sebep veya meselede masrafların uygunsuz olarak veya haklı bir neden olmaksızın yapıldığını veya herhangi bir hüküm veya emir uyarınca yapılması öngörülen işlemin yapılmasındaki yersiz gecikmeler dolayısıyle veya avukatın görevini kötüye kullanması veya ihmali yüzünden masrafların, uygun olarak yapılmış olmalarına rağmen, masrafları yapan kişiye yarar sağlamamış olduğu mahkeme veya yargıç tarafından anlaşılması halinde, mahkeme veya yargıç avukat ile müvekkilini ilgilendiren bu gibi masrafların reddedil-memesi gerektiğine ve aynı zamanda, (halin icap ve koşullarının gerektirdiği takdirde) müvekkilce herhangi başka bir kişiye ödenmesi emrolunan herhangi bir masrafı müvekkiline iade etmemesi gerektiğine dair sebep göstermesi için, bu gibi masrafları yapan kişinin avukatına çağrıda bulunabilir; mahkeme veya yargıç bunun yapılması üzerine hakkaniyet bakımından meselenin gerektirdiği emri verebilir. Yargı işlemleri veya emir hakkında verilecek ihbarname (eğer varsa) mahkeme veya yargıcın direktifine uygun biçimde müvekkile verilir.
|
I. 65, 4 | 8. | Zarar ziyan ve mahkeme masraflarının taraflar arasında mahsup edilmesine müsaade edilebilir.
|
I. 65, 14D | 9. | Vasiyet davalarında masrafların terekeden ödenmesine emir verildiğinde, emri veren mahkeme veya yargıç, masrafın terekenin hangi kısım veya kısımlarından ödeneceğine dair direktif verebilir ve masraflar verilen direktife göre ödenir.
|
I. 65, 15 | 10. | Bir mahkeme kararı üzerine (gerektiği hallerde) masraf tespiti yapılabilir.
|
I. 65, 19H | 11. | Her masraf listesinde mesleki ücretler, yapılan diğer ödemelerden ayrı olarak yazılır ve bu iki set masraf kaleminin toplamları, masraf listesinde ayrı ayrı gösterilir.
|
I. 65, 23
K. 34, 9 |
12. | Mahkeme veya yargıç herhangi bir meselede taraflardan herhangi birine masraf ödenmesi hususunda karar vermeyi uygun gördüğünde vereceği emir ile o tarafın masraflarının tespit edilmesine ve tespit edilen masrafların bir kısmının ödenmesine veya tespit edilmiş masraf yerine bir miktar para ödenmesine direktif verebilir; ve ödenmesi emrolunan kısmın veya para miktarının kimin tarafından ve kime ödeneceğine dair direktif verebilir.
|
I. 65, 27(20) | 13. | Mahkeme veya yargıç, herhangi bir sebep veya meselenin dinlenmesinde veya herhangi bir sebep veya meseleyle ilgili olarak mahkemede veya yargıç odasında görülen dilekçe veya yargı işleminde, ilgili dilekçe veya yargı işlemine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, bir celpname üzerinde yapılan herhangi bir açıklamanın, veya herhangi bir lâyihanın, celpnamenin, yemin takririnin, şahadetin, talep takriri verilmesini talep eden ihbarnamenin, belge ibrazı, ikrar veya tanıkların karşı sorguya çekilmesi için verilen ihbarnamenin, hesabın, ifadenin, keşif işleminin, zaman ile ilgili dilekçelerin, masraf listelerinin, celpname ısdar edildiğini bildiren ihbarnamenin, veya başka bir işlemin veya onların herhangi bir kısmının uygunsuz, can sıkıcı, gereksiz olduğu veya can sıkıcı veya gereksiz hususlar ihtiva ettiği, lüzumsuz yere uzun tutulduğu, veya yetkilerin kötüye kullanılması veya ihmal sonucu ortaya çıktığı hallerde, masrafların reddedilmesine direktif verebilir, veya masraf tespit işlemini yapan memura, bu gibi halleri inceleyerek onlar hakkında veya onların uygunsuz, gereksiz, can sıkıcı olduğunu veya gereksiz veya can sıkıcı hususlar ihtiva ettiğini müşahede ettiği kısımları hakkında veya onlardan gereksiz yere uzun tutulanlar veya yetkilerin kötüye kullanılması veya ihmal sonucu ortaya çıkanlar hakkında masraf ödenmesine müsaade etmemesi için direktif verebilir; ve böyle bir durumda masrafları bu şekilde reddolunan taraf sözkonusu masraflar sonucu karşı tarafın yapmak zorunda kaldığı masrafları öder; daha önce ortaya çıkmamış ve mahkeme veya yargıç tarafından ele alınmamış konuları (bu gibi konuların mahkemenin verdiği hüküm veya kararda deliller bakımından okunduğu kayıtlı olsa dahi) yukarıda sözü edilen amaçlar için incelemek, masraf tespit işlemini yapan memurun görevidir ve bu gibi bir inceleme özel surette verilmiş direktif sonucu yapılmış incelemelerin doğurduğu aynı sonucu doğurur.
|
I. 65, 27(21) | 14. | Bu Emrin 13. nizamı uyarınca veya herhangi başka bir mahkeme tüzüğü uyarınca, veya bir mahkeme veya bir yargıç tarafından verilen emir veya direktif uyarınca, veya başka suretle, masraf alma hakkı olan bir tarafın öteki taraflardan herhangi birine masraf ödeme yükümlülüğü olduğu hallerde, masraf tespit işlemini yapan memur, sözkonusu tarafın ödemekle yükümlü olduğu masrafları tespit edip ödenecek miktarı, azaltma veya mahsup etme yolu ile ayarlayabilir veya, uygun gördüğü takdirde, sözkonusu tarafın almaya hak kazandığı masraf hususunda müsaadesini, o tarafın ödemekle yükümlü olduğu masrafı ödeyeceği veya ödeme teklifinde bulunacağı zamana kadar geciktirebilir; veya masrafın ödenmesine izin verebilir veya ödenecek masrafı tasdik edebilir. Sözkonusu masrafları almaya hak kazanan taraf ödenmesi emrolunan masrafların istirdat edildiği biçimde istirdat edilebilir.
|
I. 65, 27(29)
K. 34, 20 |
15. | Yapılan her masraf tespit işleminde, işlemi yapan memur adaletin sağlanması veya tarafların haklarının korunması amacıyla gerekli veya uygun olduğuna kanaat getirdiği tüm mahkeme masraflarının, harçların ve giderlerin ödenmesine müsaade eder; ancak, masraf tespitini yapan memurun kanaatine göre aşırı ihtiyat, ihmalkârlık veya yanılma sonucu veya avukata özel ücret, tanıklara veya başka kişilere özel harç veya masraf ödenmiş olması nedeniyle, veya alışılmış olmayan diğer harcamalar nedeniyle yapılan veya miktarı çoğaltılan hiçbir masrafın ilgili tarafa ödenmesine müsaade edilmez.
|
I. 65, 27(38) | 16. | Takdire bağlı olan tüm ücret ve ödenekler, başka türlü öngörülmedikçe, masraf tespit işlemini yapan memurun takdirine göre müsaade edilir, ilgili memur takdir hakkını kullanırken bu tür ödeneklerin kapsadığı işler hakkında avukata ödenen diğer ücret ve ödenekleri (eğer varsa), sebep veya meselenin nitelik ve önemini, ilgili para miktarını, tarafların menfaatlarını, masrafları karşılayacak fon veya kişileri, yargı işleminin genel olarak sevk ve idaresini ve masraflarını ve tüm diğer ahval ve koşulları gözönünde bulundurmak zorundadır. |
I. 65, 27
(38A) |
17. | Yapılan herhangi bir masraf tespiti üzerine, lüzumsuz gecikme veya uygunsuz, üzücü, usandırıcı veya gereksiz yargı işlemi, veya bunlar dışında, görevi kötüye kullanma veya ihmal gibi, nedenlerle masrafların artmış olduğu, veya yapılan işin niteliği veya ilgili menfaatler, veya masrafların izafe edildiği paralar veya malların değeri ve meselenin diğer ahval ve koşulları gözönünde tutulduğunda masraf-ların fahiş olduğu anlaşıldığı hallerde masraf tespit işlemini yapan memur, masrafların ancak makul ve uygun bir kısmının ödenmesine müsaade eder ve masrafları, (gereken hallerde) tarafların birden fazla, olması halinde, taraflar arasında bölüştürür.
|
I. 65, 27
(41) |
18. | İtiraz edilmiş olan herhangi bir masraf kalemi hususunda masraf tespit işlemini yapan memurun verdiği belgeyi tatminkâr bulmayan herhangi bir taraf, belgenin verildiği tarihten itibaren yedi gün içinde ilgili masraf kalemi veya ilgili masraf kaleminin bir kısmı hakkındaki masraf tespitinin tekrar gözden geçirilmesi için başvuruda bulunabilir; ancak masraf tespit işlemini yapan memurun verdiği belge, itiraz konusu edilmeyen tüm meseleler hakkında, kesin olur.
|
K. 34, 10 | 19. | Bir avukat, müvekkili tarafından kendine ödenmesi gereken avukat ücretleri konusunda müvekkili ile bir anlaşma yaparsa, sözkonusu anlaşma, müvekkilinden herhangi bir üçüncü şahsın istirdat etmeye hakkı olan veya herhangi bir üçüncü şahıs tarafından müvekkiline ödenmesi gereken herhangi bir masraf miktarını veya sözkonusu miktarın istirdatına ilişkin hak ve çareleri etkilemez, ve ilgili üçüncü şahıs, başka türlü bir anlaşma yapmadığı takdirde, istirdat etmeye hak kazandığı veya kendisinin müvekkile ödemesi gereken masraf miktarının bu nizamlar uyarınca tespitini isteyebilir; ancak avukatı ile herhangi bir anlaşma yapmış olan bir müvekkilin anlaşma konusu herhangi bir masrafın ödenmesini öngören herhangi bir emir uyarınca, herhangi başka bir kişiden, kendi avukatına sözkonusu anlaşma uyarınca ödenmesi gereken miktardan daha fazla bir miktar istirdat etmeye hakkı yoktur. |
K. 34, 12
(1934)
R.G. 24.6.90 Ek III A.E. 255 |
20. | Bu tüzüğün içerdiği kurallara bağlı kalınması koşulu ile bir mahkeme hükmü veya emrinin uygulanması için icra takibinde bulunan tarafın, mahkeme tarafından tersine bir emir verilmedikçe, kendi icra takibi masraflarını istirdat etmeye hakkı vardır; ancak icrası istenilen hüküm veya emrin para ve masraf ödenmesine ilişkin olduğu hallerde, icra takibinde bulunan tarafın sözkonusu hüküm veya emir uyarınca ödenmesi emrolunan para miktarından (masraflar hariç) daha fazla bir icra takibi masrafı ödenmesine müsaade edilmez; ve yine ancak ilgili hüküm veya emir para ödenmesiyle ilgili olmayıp masraf ödenmesini emret-tiği hallerde, sözkonusu masrafların ödenmesi için icra takibinde bulunan tarafa hüküm veya emir uyarınca masraf olarak ödenmesi emrolunan miktardan daha fazla bir icra takibi masrafı ödenmesine müsaade edilmez.
Taşınmaz mal satışı ile ilgili icra takibinde, tüm ücretler ve harçlar (bu hususta Tapu Dairesine ödenen tüm ücret ve harçlar dahil) icra takibi masrafı sayılır. Taşınmaz mal satışı ile icra edilmesi istenen hüküm veya emir, 125,000 TL.’yi aşmayan bir paranın ödenmesini emrettiği hallerde, sözkonusu satışla ilgili yalnızca bir dilekçe için masraf ödenmesine müsaade edilir. Diğer hallerde, sözkonusu satış için yapılan ikinci veya müteakip dilekçeler için masraf ödenmesine müsaade edilmez meğer ki bu gibi ek dilekçelerin gerçekten lüzumlu olduğuna mahkeme kanaat getirmiş olsun.
|
K. 34, 13 | 21. | Taşınmaz mal satışı ile yapılan icra takibinde, gösterilen makul nedenler sonucu mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü emredilmedikçe, satıştan elde edilen para miktarını aşan masraflar istirdat edilmez. |
K. 34, 15 | 22. | Herhangi bir yargı işleminin masrafları ile ilgili olarak masraf tespiti yapılması gerektiğinde sözkonusu masrafların yargı işleminin yapıldığı mahkemenin mukayyidi tarafından yapılır. Meğer ki, ilgili yargı işlemini karara bağlayan mahkeme bu Emrin 12. nizamı uyarınca masraf miktarını saptamış olsun. |
K. 34, 16 | 23. | Herhangi bir masraf listesiyle ilgili masraf tespiti yapılırken, mukayyit, masraf talebinde bulunan kişiye, tebliğ masrafı olarak veya herhangi bir tanığın yolluk ve idame masrafı olarak veya bir plânın veya modelin hazırlanma masrafı olarak veya herhangi bir belgenin tercüme edilme veya suretinin çıkarılma masrafı olarak veya herhangi başka bir masraf olarak talep edilen para miktarının gerçekten ödendiğine dair delil ibraz etmesi için çağrıda bulunur.
|
K. 34, 17 | 24. | İlgili yargı işleminden yapıldığı veya ifa edildiği belli olan iş veya hizmetlerle ilgili ödemeler hususunda mukayyidin ek delil istemesine gerek yoktur.
Yargı işleminden yapıldığı veya ifa edildiği belli olmayan işler veya hizmetler hususunda herhangi bir talepte bulunulduğunda, mukayyit, sözkonusu işin veya hizmetin yapılmış veya ifa edilmiş olduğuna dair delil ibraz edilmesini ister. Bu nizamda sözü edilen harcamalar dışında yapılan harcamalar hususunda veya herhangi bir yükümlülük hususunda, mukayyit ilgili ödemelerin yapıldığına dair delil ibraz edilmesini ister. |
K. 34, 18 | 25. | Mahkeme veya mukayyit, masrafların yersiz veya gereksiz olarak yapıldığına, veya masrafların uygun olarak yapılmış olmasına rağmen avukatın kusuru yüzünden sonuç alınma-dığına kanaat getirdiği hallerde, bu gibi masrafların ödenmesine müsaade etmeyebilir.
|
K. 34, 22 | 26. | Avukat ile müvekkili arasında masraflar konusunda yapılan bir tespit işleminde avukat mevcut bir anlaşmaya dayanır, ve müvekkil de anlaşmaya haksız ve fahiş olduğu iddiasıyle itiraz ederse, mukayyit olguları inceler ve onları mahke-meye bir belge ile sunar; mahkeme veya yargıç, mukayyit tarafından böyle bir belgenin sunulması üzerine, anlaşmanın iptal edilmesi veya anlaşma uyarınca ödenmesi öngörülen miktarın azaltılması için sebep gösterildiğine kanaat getirirse, sözkonusu anlaşmanın iptal edilmesine veya anlaşma uyarınca ödenecek para miktarının azaltılmasına emir vermeye ve bu gibi emrin yerine getirilmesi için gerekli ve uygun olan tüm direktifleri veya emir ile ilgili uygun gördüğü diğer direktifleri vermeye yetkilidir.
|
K. 34, 23 | 27. | Masrafların istirdatını isteyen herhangi bir taraf, masraf listesinin bir suretini listede gösterilen miktarın ödenmesi talebi ile, karşı tarafa tebliğ edebilir (ancak tebliğ etmek zorunluluğu yoktur); ve masraf listesinin suretinin tebliğ edildiği günden itibaren yedi gün içinde ödeme yapılma-yacak olursa, tebliğ için yapılan masraflar masraf tespit işlemi için yapılan masrafların bir kısmı sayılır.
|
28. | Masraf tespit işlemi için yapılan masraflar, taraflarca, veya tespit işleminin yapıldığı sırada mukayyidin göstereceği taraflarca, mukayyidin adil göreceği oranda ve usulde ödenir; ve tespit işlemi yapıldığı sırada talep edilmediği takdirde hiçbir masraf tespit işlemi masrafının ödenmesine müsaade edilmez. |
K. 34, 25 | 29. | (i) | Bir masraf listesi hususunda masraf tespit işlemi yapılması için dilekçe verildiğinde, mukayyit masraf tespit işleminde tüm ilgili tarafların hazır buluna-bilmesi için kanaatince yeterli süre tanıyan bir gün tayin eder; bu şekilde tayin edilen gün, masraf tespit işlemi için dilekçe veren tarafın tebliğ ettireceği bir ihbarname ile tüm ilgili taraflara bildirilir. Başmu-kayyitçe yapılacak herhangi bir masraf tespiti için, taraflarca verilen tebliğ adresinde ilgili yargı işleminin mahkeme huzurunda duruşması sırasında o tarafın avukatlığını yapmış olan avukatın adresi de bildirilir. | |
(ii) | (a) | Tarafları ilgilendiren bir masraf tespit işle-minde avukat ücreti talep edildiğinde masraf talebinde bulunan tarafça avukat tutma belgesi dosyalamamışsa, masraf listesine dilekçe sahibi taraf ile avukatının (veya, masrafların birden fazla avukat için mahkeme tarafından onaylan-mış olduğu hallerde avukatlarının) müştereken veya ayrı ayrı yaptıkları yemin takriri veya yemin takrirleri eklenir; ve sözkonusu yemin takrirlerinde, avukat ücretleri konusunda her-hangi bir sarih anlaşmanın yapılıp yapılmadığı, yapılan anlaşmanın sözlü veya yazılı mı olduğu beyan edilir. (Sözleşme sözlü ise koşulları yemin takririnde belirtilir, yazılı ise yazılı sözleşme yemin takririne bir emare olarak iliştirilir.) | ||
(b) | Bir avukat kendi müvekkili aleyhine masraf tespiti yapılmasını istediğinde, kendi masraf listesi ile birlikte bir yemin takriri dosyalar ve sözkonusu yemin takririnde (daha önce bir avukat tutma belgesi dosyalanmamışsa) müvekkili tarafından sözlü veya yazılı olarak tayin edildiğini (yazılı olarak tayin edilmiş ise, yazılı avukat tutma belgesini, önceden mahke-meye dosyalanmamış ise, yemin takririne bir emare olarak iliştirir) ve kendi ücreti hakkında sarih bir anlaşma yapılıp yapılmadığını beyan eder. Ücreti konusunda bir anlaşma mevcut olduğunu bildirirse, anlaşma sözlü ise koşul-larını yemin takririnde açıkça belirtir, anlaşma yazılı ise anlaşmayı yemin takririne bir emare olarak iliştirir.
|
|||
K. 34, 26 | 30. | Herhangi bir masraf listesiyle ilgili olarak masraf tespiti yapılırken izlenecek işlem, bir davanın dinlenmesinde izlenecek yargılama işleminin mümkün olduğu kadar aynı olur.
|
||
K. 34, 27 | 31. | Mukayyit, masrafların istirdatı için başvuruda bulunan tarafa, masraf tespit işlemi masraflarının tümünün veya bir kısmının verilmesine müsaade ettiğinde, sözkonusu tespit işlemi masraflarını tespit edilen masraf miktarına ekler.
Mukayyit, masrafları ödeyecek olan tarafa, masraf tespit işlemiyle ilgili olarak yaptığı masrafların tümünün veya bir kısmının verilmesine müsaade ettiği hallerde, müsaade edilen masraf miktarını, tespit edilen mahkeme masrafları miktarından çıkarır ve masrafların istirdat edilmesini isteyen tarafın ancak geriye kalan miktarı almaya hakkı olur.
|
||
K. 34, 28 | 32. | Herhangi bir davanın veya bir davaya ilişkin herhangi bir yargı işleminin masraflarını taraflardan birinin ödemesi emrolunduğunda, ödenmesi emrolunun masraflar, herhangi bir belgenin kanıtlanma masraflarını kapsamaz; meğer ki sözü edilen belgenin, davanın görüldüğü sırada (veya masraf tespit işleminin yapıldığı sırada), Yirmi Dördüncü Emrin 2. nizamı kurallarına göre kabul edilmesi için karşı tarafa bir ihbarname ile çağrıda bulunulduğu ve sözkonusu ihbarnamenin o tarafa yöntemine uygun olarak tebliğ edildiği kanıtlanmış olsun.
|
||
K. 34, 29 | 33. | Mahkeme, verdiği hüküm ile herhangi bir talep veya savunmanın herhangi belirli bir kısmı için yapılan masrafların ilgili talep veya savunmayı yapan tarafça ödenmesine emir verdiğinde, mukayyit sözkonusu emir uyarınca talep edilen masrafların ayrıntılarını tespit ettikten sonra, böylece talep edilen masrafların tümünün veya herhangi birinin, ödenmesine emir verilen masraflardan sayılıp sayılmayacağına dair direktif almak için mahke-meye başvuruda bulunabilir. |
K. 34, 30 | 34. | İstinaf masraflarını taraflardan herhangi birinin ödemesine emir verildiğinde, istinafı gören mahkeme veya istinafı gören mahkemenin bir yargıcı başka türlü bir emir vermedikçe, sözkonusu masraflar, istinaf eden tarafın kendi istinaf ihbarnamesinde ilgili hüküm veya emrin istinaf edilen kısım veya kısımlarını belirtmeyi ihmal etmesi yüzünden yapılmış olan masrafları içermez, ve mukayyit herhangi bir masraf listesinin masraf tespit işlemini yaptığında, masrafların ayrıntılarını tespit edince, talep edilen herhangi bir masrafın böyle bir ihmal sonucu yapılan masraf sayılıp sayılmayacağı hususunda direktif almak üzere mahkemeye başvuruda bulunabilir.
|
K. 34, 32 | 35. | Masraf almaya hak kazanan herhangi bir kişiye, başvuruda bulunması üzerine, mukayyitçe masraf tespit işlemi sonucu müsaade edilen masraf miktarını gösteren ve masraf tespit işleminin yapıldığı tarihi taşıyan bir belge verilir.
|
36. | Masraf tespit belgeleri; dosyalanmaları üzerine, mahkeme emirleri gibi icra edilirler; ancak sözkonusu belgelere ilişkin
icra takibi, bir mahkeme emrine ilişkin icra takibinin durdurulmasında olduğu gibi ve aynı koşullarla mahke-menin bir yargıcı tarafından verilen bir emir ile durdurulabilir.
|
|
E.60, n.1-6 | ALTMIŞINCI EMİR
MASRAFLAR İÇİN TEMİNAT
|
||
I. 65, 6A
K.10, 1 (1934) |
1. | Normal olarak Kıbrıs dışında ikamet eden bir davacıya (ve yalnızca borcunu alacağına mahsup etme niteliğinde olmayan bir karşı taleple ilgili olarak, bir davalıya) geçici olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ikamet etmesine bakılmaksızın davanın herhangi bir aşamasında, dava masrafları için teminat vermesi için emir verilebilir.
|
|
I. 65, 6B | 2. | Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında ikamet eden kişiler tarafından açılan davalarda, davacının talebi bir hüküm veya emre veya ciro edilebilen bir senede dayandığı hallerde, davacıdan masraflar için teminat isteme yetkisi mahkemenin takdirine bırakılır.
|
|
Swain v.
Follows, 18 Q.B.D. 587 |
3. | Dava ikame eden kişinin, bir küçüğün veya eylem yeteneğinden yoksun başka bir kişinin kayyımı sıfatıyla onun namına dava ikame eden akraba veya dostu olması ve ikame edilen davanın bir istinaf davası olması halinde, davayı ikame eden kişiye masraflarla ilgili teminat vermesi için emir verilebilir.
|
|
Cowell v.
Taylor 31.C.D. 38 |
4. | Davayı açan kişinin gerçek davacı olmadığına ve sadece başkasının yararına itibari davacı olarak davayı açtığına kanaat getirilmesi halinde, böyle bir kişiden, davanın herhangi bir aşamasında, iflâs hali veya fakirlik gerekçesiyle masraflar konusunda teminat vermesi istenebilir.
|
|
La Grange v.
Mc. Andrew 4 Q.B.D. 210 |
5. | Mahkeme, masraflar konusunda teminat verilmesine emir verildiği hallerde, sözkonusu teminatın verileceği tarihe kadar davada yargılama işlemlerini durdurabilir ve saptanan süre içinde emredilen teminatın verilmemesi halinde davayı reddedebilir. | |
I. 65, 7
K.10, 2 |
6. | Masraflar için teminat olarak bir senedin verileceği hallerde, mahkeme veya yargıç tarafından başka türlü bir direktif verilmedikçe, sözkonusu senet, mahkemenin bir memuruna değil, teminat verilmesini isteyen tarafa veya kişiye verilir.
|
|
E. 61, n.1-2 | ALTMIŞ BİRİNCİ EMİR
MAHKEME OTURUMLARI
|
||
I. 41, 1
(1930) R.G. 17.6.86 Ek. III A.E. 369 |
1. | l Temmuz tarihinden 15 Eylül tarihine kadar olan süre, her iki gün dahil, Yüksek Mahkemenin yıllık adli tatili olacaktır. Ancak ara istidalar (interlocutary applications) ve Yüksek Mahkeme Başkanının özelliklerine binaen uygun göreceği münferit yargısal işlemler için adli tatil esnasında münasip zamanlarda oturum yapılabilir.
|
|
I. 42, 2 ve 3 | 2 | Kaza Mahkemelerinde aşağıda yazılı günlerde hukuk davalarına bakılmaz:
|
|
R.G. 17.6.86
Ek III A.E. 369 |
(a) | l Temmuz’dan 15 Eylül’e kadar olan süre, her iki tarih dahil; ancak bir Kaza Mahkemesi Başkanı, Başsavcılığın başvurusu üzerine uygun gördüğü takdirde, bir hukuk davasının sözkonusu tarihler arasında duruşmasının yapılmasına direktif verebilir.
|
|
R.G. 9.6.88
Ek III A.E. 260 |
3. | 16 Eylül veya onu takip eden gün veya günler Cumartesi, Pazar veya resmi tatile düşerse, yeni adli yıl bu gün veya günleri müteakip çalışma günü başlar.
|
|
E.62, n. 1-4 | ALTMIŞ İKİNCİ EMİR
MAHKEME DEFTERLERİ VE DAİRE İŞLERİ
|
||
K. 38,1 | 1. | Mukayyit, davalarla ilgili işlemler hakkında, Yüksek Mahkeme Başkanının zaman zaman vereceği direktiflerde belirtilen hususları gösteren bir dava kayıt defteri tutar. Yüksek Mahkeme Başkanınca bu hususta bir direktif verilmezse, mukayyit daha önce gösterilmekte olan hususları dava kayıt defterinde göstermeye devam eder.
|
|
K. 38, 1 | 2. | Mukayyit, bir masraf tespit defteri tutar ve bu deftere, kendisi tarafından tespiti yapılan her masraf listesinin detaylarını geçirir ve talep edilen masraflardan hangilerine müsaade edildiğini ve hangilerinin reddedildiğini gösterir ve bu detayların altına müsaade ettiği masraf miktarını imzası altında tasdik eder.
|
|
R.G. 24.6.90
Ek III A.E. 255 R.G. Ek III 31.3.2001 A.E.196 R.G. Ek III 30.4.2007 A.E. 315 |
3. | 5.000 Türk Lirasını aşmayan taleplere ilişkin davalarda, aşağıda yazılı evrak üzerine davanın 5.000 TL.’yi aşmayan bir talep hakkında olduğu anlamında bir not yazılır ve bu notun altını mahkemeye bağlı bir kanun görevlisi imza veya parafe eder:-
|
|
(i) | dava ile ilgili olarak dosyalanan tüm evraklar;
|
||
(ii) | davada verilen tüm hüküm ve emirler;
|
||
(iii) | dava ile ilgili olarak ısdar edilen tüm belgeler;
|
||
(iv) | bu gibi belgelerin dip koçanları veya suretleri.
|
||
4. | Her mahkeme başkanı, celpname ısdarı, hükümlerin kaleme alınması ve diğer benzeri meseleler hakkında mahkeme personeline yapılacak başvuruların hangi vakitlerde yapıla-bileceğini tanzim etmek amacıyle uygun göreceği düzen-lemeleri yapar.
Sözkonusu düzenlemeler mahkeme içinde veya yakınında göze çarpan bir yere asılır.
|
||
ALTMIŞ ÜÇÜNCÜ EMİR
YARGI İŞLEMLERİNİN BAŞLIĞI, İŞLEM DOSYALARI VE İSTİNAF KAYITLARI
|
||
K. 28, 1
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522 |
1. | Bir celpnamenin dosyalandığı mahkemenin adı, tarafların adları ve dava sıra numarası ile davanın açılmış olduğu yıl, davanın başlığını oluşturur. Bir asli celpname, başvuru veya dilekçenin başlığı, ilgili yasa ve nizamların öngördüğü başlıktan ve ilgili celpname, başvuru veya dilekçenin dosyalandığı mahkemenin adından ve o mahkemenin mukayyitliğinde ilgili evrağa verilen sıra numarası ile dosyalandığı yıldan oluşur. Bir davada, bir asli celpnamede, bir başvuruda veya bir dilekçede kullanılacak her belgeye ilgili davanın, asli celpnamenin, başvurunun veya dilekçenin başlığı ve gerekli görülecek olursa tadil edilmiş başlığı da başlık, olarak verilir; ancak iki veya ikiden çok davacı, başvuru sahibi veya dilekçe sahibinin veya iki veya ikiden çok davalı veya müddeialeyhin bulunduğu durumlarda, (hüküm ve emirler ve tersini öngören herhangi bir kuralın var olduğu durumlar hariç) adı ilk yazılı olan davacının, başvuru sahibinin veya dilekçe sahibinin adını ve adı ilk yazılı olan davalı veya müddeialeyhin adını yazmak ve, hale göre, başka davacı, başvuru sahibi, dilekçe sahibi, davalı veya müddeialeyhin de bulunduğunu belirtmek yeterli olur.
|
K. 28, 2
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E.522 |
2. | Bir davanın veya asli celpnamenin görüldüğü sırada asli celpname, başvuru veya dilekçe ile davaya veya asli celpnameye yeni tarafların eklendiği veya taraflardan herhangi birinin dava veya yargı işleminden çıkarıldığı hallerde, dava veya asli celpname, başvuru veya dilekçe-nin başlığı gerçekten devam eden tarafların adlarını belirtecek biçimde değiştirilir; ayrıca, dava veya asli celpname başlığında yapılan değişiklikten sonraki bir tarihi taşıyan tüm belgelere, başlığın ilk ve değiştirilmiş şekli ve sözkonusu değişikliğin yapılmasına direktif veren emrin tarihi Form 52’ye uygun biçimde başlık olarak yazılır.
|
K. 25, 2
R.G. Ek III 30.9.2011 A.E. 522
R.G. 24.6.90 Ek III A.E. 255
R.G. EK III 30.9.2011 A.E. 521
|
3. | Her davada, celpname, ispatı vücut kaydı yaptırma form’u, dava lâyihaları (eğer varsa), mahkeme veya yargıç huzurunda yapılan işlemlerin zabıtları, şahadete ilişkin notlar, yemin takrirleri, istinabe yolu ile alınan ifadeler, mahkeme veya mukayyide yapılan başvurular, tahkim için anlaşma ve hakem kararları, mahkemede okunan yazılı hüküm veya hüküm veya emir verirken yargıcın yararlandığı notlar, istinaf ihbarnameleri ve onlarla birlikte mukayyitliğe verilen hüküm veya emirlerin suretleri, ve işlem dosyasına konmasına direktif verilen diğer belgeler, ayrı yapraklar halinde birbirlerine tutturulur ve bütün bunlar işlem dosyasını oluşturur. Bu kural, asli celpnamelere, başvurulara ve dilekçelere gerekli değişikliklerin yapılması kaydıyle, uygulanır. İşlem dosyası bir dosya kabı içinde muhafaza edilir. Celpname (veya yargı işlemini başlatan diğer evrak) dosyada en üste konur ve diğer belgeler dosyalandıkları sıraya göre onu takip eder, şöyle ki en son tarihli olan belge sırada en sonuncu olur. Belgelere, celpname sayfa l olmak üzere, sayfa numarası verilir, ve celpname 250,000 Türk Lirasından fazla bir para miktarı için olduğunda, belgeler dosya kabı üzerinde özet olarak tanımlanır ve tanımlamanın karşısına belgenin sayfa numarası yazılır.
|
K. 25, 5 | 4. | Bir istinafın kayıtları, istinaf mahkemesine veya mukay-yidine yapılan herhangi bir dilekçe, dilekçeyi destekleyen veya istinafta delil olarak kullanılan herhangi bir yemin takriri, Otuz Beşinci Emrin 6. nizamı uyarınca hazırlanan suretlerden biri, oturuma başkanlık eden yargıç, veya onun adına başka bir yargıç tarafından tutulan şahadet notları, istinabe yolu ile alınan ifadeler, mahkemede okunan yazılı herhangi bir hüküm veya hüküm veya emir verilirken yargıcın yararlandığı notlar, ve istinaf kayıtlarına konmasına direktif verilen diğer belgelerden oluşur. Bir istinafta tutulan şahadet notları ayrı yapraklar halinde kâğıt üzerine yazılır. Bundan başka, bir istinafa bakan Kaza Mahkemesi Başkanı tarafından tutulan notlar ayrı yapraklar halinde kâğıt üzerine yazılır ve istinaf kayıtlarına konur. |
İflas
Nizamları 1931, n.9 R.G Ek III 21.4.1999 A.E 231 |
5. | Bir avukat tarafından veya bir avukat adına, mukayyide sunulan tüm belgeler ve bir avukat tarafından, veya bir avukatın müracaatı üzerine, tebliğ edilen veya teslim edilen tüm belgeler, daktilo ile veya bilgisayarda yazılacaktır. Kullanılacak kâğıt beyaz renkte ve A 4 (21 x 29.7cm) ebatında veya bu ebata yakın olacaktır. Satırlar çift aralıklı olur ve paragraflar arasında üç aralık bırakılır. Kâğıdın baş ve sol taraflarında yaklaşık olarak l 3/4 inçlik, alt kısmında bir inçten az olmayan ve sağ tarafında yarım inçten az olmayan bir boşluk bırakılır. Mukayyit, bu nizama uymayan herhangi bir belgeyi teslim almayı reddedebilir; ancak bu nizama uyulmadığı nedenine dayanan itirazlar kabul edilmez.
|
|
K. 25, 4
ve 5(2) |
6 | (1) | Bir kaza mahkemesinde başlatılan yargı işlemlerinin dosyaları, ilgili mahkeme mukayyidinin gözetimi altında bulundurulur ve işleme bakan yargıç tarafından istenmesi veya işlemin başka bir mahkemeye nakledilmesi veya başmukayyide
gönderilmesi halleri dışında mukayyidin dairesinden dışarı çıkarılmaz.
|
(2) | Kaza Mahkemesi Başkanı huzurundaki bir istinafın kayıtları, mukayyidin gözetimi altında bulundurulur ve mahkeme başkanı tarafından istenmesi veya başmukayyide gönderilmesi halleri dışında, mukay-yidin dairesinden dışarı çıkarılmaz.
|
||
K. 25, 4 ve
5(2) |
7. | (1) | Yüksek Mahkeme huzurundaki yargı işlemlerinin dosyaları başmukayyidin gözetimi altında bulun-durulur ve yargı işlemine bakan bir yargıç tarafından istendiği haller dışında dışarı çıkarılmaz.
|
(2) | Yüksek Mahkeme huzurundaki bir istinafın kayıtları başmukayyidin gözetimi altında bulundurulur ve mahkemede istenmesi hali dışında başmukayyidin dairesinden dışarı çıkarılmaz. |
I. 61, 24 | 8. | Herhangi bir kişi, gereken harcı ödedikten sonra, dosya numarasını ve genel tarifini verebildiği herhangi bir sebep veya meselenin dava kayıt defterinin incelenmesinden elde edilebilecek herhangi bir bilgiyi alabilir ve dava kayıt defterini gözetimi altında bulunduran mukayyit, sözkonusu sebep veya meselede yapılan çeşitli işlemlerin tarih ve genel tarifini belirten (ve geçerli delil olarak kabul edilen) bir belgeyi ona verebilir.
|
Practice
Masters Rules (16) |
9. | Bir sebep veya meselede taraflardan herhangi biri, gereken harcı ödedikten sonra, ilgili sebep veya meselede tüm belgeleri ve işlemleri incelemek veya ilgili belge ve işlemlerin daire suretlerini almak hakkına sahiptir.
|
Practice
Masters Rules (16) |
10. | Sebep veya meselede taraf olmayan bir kişice dava kayıt defterlerinde genel bir araştırma yapılması veya bir belgenin veya kaydın incelenmesi veya onların daire suretlerinin alınması için yapılan bir başvuru üzerine ilgili dava kayıt defterlerinin veya ilgili belge ve kayıtların muhafaza edildiği mahkemenin başkanınca uygun görüldüğü takdirde gereken izin verilebilir. Bu gibi bir başvuruda, başvurunun dayandığı sebepler açıkça belirtilir.
|
Practice
Masters Rules (16) |
11. | Bir terekenin idaresine ilişkin dava ve sebeplerde, tüm alacaklılar, lehlerine vasiyet edilen kişiler, varisler ve vasiyetnamenin lehdarları herhangi bir yargı işleminde tarafların sahip olduğu aynı inceleme hakkına sahiptirler.
|
12. | Dava kayıt defterinde yapılacak incelemeler, mukayyit veya mahkemenin bir kamu görevlisi huzurunda mukayyit veya kamu görevlisine uygun olan bir zamanda yapılır.
|
E. 64, n.1- 4 |
ALTMIŞ DÖRDÜNCÜ EMİR HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ TÜZÜĞÜ NİZAMLARINA UYMAMANIN DOĞURACAĞI SONUÇLAR
|
|
I. 70, 1 | 1. | Bu nizamların herhangi birine veya yürürlükte olan herhangi bir uygulama kuralına uymama, ilgili yargı işlemini geçersiz kılmaz, meğer ki mahkeme veya yargıç sözkonusu yargı işleminin geçersiz kılınmasını emretmiş olsun; ancak bu gibi yargı işlemleri kurallara aykırılık nedeniyle mahkeme veya yargıcın uygun göreceği biçimde ve koşullarla kısmen veya tüm olarak işlemden kaldı-rılabilir, tadil edilebilir veya başka bir işleme tabi tutulabilir.
|
I. 70, 2 | 2. | Herhangi bir yargı işleminin kurallara aykırılık nedeniyle işlemden kaldırılması için yapılan başvurular, makul bir süre içinde yapılmadıkça kabul edilmezler. Bu gibi başvurular, başvuru sahibinin kurallara aykırılık durumunu öğrendikten ve yeni önlemler aldıktan sonra yapıldığı hallerde de kabul edilmezler.
|
I. 70, 3 | 3. | Bir yargı işleminin kurallara aykırılık nedeniyle işlemden kaldırılması için bir başvuru yapıldığında, üzerinde ısdar edilmesi tasarlanan çeşitli itirazlar celpnamede bildirilir.
|
I. 70, 4 | 4. | Herhangi bir dava veya işlemin kurallara aykırılık nedeniyle masraflar ödenerek muameleden kaldırılması için bir celpname çıkarılır ve çıkarılan celpname, masraflar konusunda özel bir direktif verilmeksizin genel olarak reddedilirse, masrafların ödenmesi kaydıyle reddedildiği anlamına gelir. |
R.G. Ek III
A.E. 48 31.1.2000 R.G.Ek III A.E.315 30.4.2007
|
ALTMIŞ BEŞİNCİ EMİR 5.000 TÜRK LİRASINI AŞMAYAN TALEPLERE İLİŞKİN DAVALARLA İLGİLİ ÖZEL NİZAMLAR
|
||
R.G.Ek III
26.2.2001 A.E.132 |
1. | Bu Emir Beş Bin Türk Lirasını aşmayan taleplere ilişkin davalara uygulanır. Bu gibi davalarda, bundan önceki Emirler, davaların hüküm safhasına kadar olan sevk ve idaresi konusunda bu Emrin getirdiği değişikliklere bağlı olarak uygulanırlar.
|
|
2. | (1) | Sözkonusu davalarda özel bir celpname şekli kulla-nılır. (Form 53)
|
|
(2) | Celpname, davalıya, celpnamede yazılı olan yer ve tarihte mahkeme huzurunda hazır bulunması için çağrıda bulunur ve davacının talebine itirazda bulunmak istediği takdirde celpnamenin tebliğ edildiği tarihten başlayarak on gün içinde savunmasını yazılı olarak davacıya veya davacının tebliğ adresine teslim etmesi ve savunmasının bir suretini taahhütlü mektup ile mukayyide göndermesi gerektiğini bildirir.
|
||
(3) | Talep takriri, (İkinci Emrin 6. nizamı uyarınca celpname üzerine açıklanabilen türden olsun veya olmasın) celpnamenin arka tarafına yazılır ve davacı veya avukatı tarafından imza edilir.
|
||
(4) | Celpname Ellinci Emrin 1. nizamı gereğince davacı için bir tebliğ adresi de içerir.
|
||
(5) | Davalının mahkemede hazır bulunması için celpna-mede belirtilen vakit, celpnamenin çıkarıldığı tarihten on gün sonraki bir tarihten evvel olmaz.
|
||
3. | Celpnamenin bir daire sureti, davalının mahkemede hazır bulunması için celpnamede belirtilen tarihten en az on gün evvel davalıya tebliğ edilir. Tebliği yapan kişi tebliğ edilen nüsha üzerine tebliğ tarihini yazar. | ||
4. | (1) | Davalı savunmasını hükümden önce herhangi bir zaman sunabilir. Savunmasını celpnamede bu amaç için saptanan süre dolduktan sonra sunulacak olan davalıya, savunmanın celpnamede belirtilen süre içinde sunulmaması nedeniyle davacı tarafından yapılan gerekli masrafları ödemesi için emir verilir.
|
|
(2) | Savunma lâyihası, Ellinci Emrin 1. nizamı gereğince davalının tebliğ adresini içerir ve baş tarafında ilgili davanın başlığını, alt kısmında da davalının veya avukatının imzasını taşır.
|
||
5. | Davalı, kendi savunma lâyihası ile davacı aleyhine bir karşı talep ileri sürebilir; ancak davalı ile davacı ve başkaları arasındaki sorunları ileri süren, hiçbir karşı talep yerine getirilmez.
|
||
6. | Bir karşı talebin ileri sürülmesi halinde, davacı karşı talebin sunulmasından sonra on gün içinde davalıya, veya davalının tebliğ adresine, karşı taleple ilgili savunmasını sunar ve sözkonusu savunmanın bir suretini mukayyide verir veya taahhütlü mektup ile gönderir.
|
||
7. | Yukarıda sözü edilenler dışında lâyiha teatisi yapılmaz.
|
||
8. | Men’i müdahale emri için veya bu Emirdeki nizamlarla saptanan sürelerin değiştirilmesi için yapılan başvurular dışında, hüküm öncesi ara emirleri için davanın dinlen-mesinden önce hiçbir başvuruda bulunulmaz. Bu gibi bir ara emri için davanın dinlenmesi sırasında sözlü olarak mahkemeye başvuruda bulunulabilir ve davaya bakmakta olan mahkeme başvuruyu dinler ve onu adil sayılacak biçimde sonuçlandırır. |
9. | Davanın dinlenmesinden önce, talep veya savunmanın niteliği hakkında ek ve daha iyi beyanda bulunulması istenmez.
Tarafların, kendi lâyihaları bakımından, lâyihaları düzenleyen nizamları ve özellikle On Dokuzuncu Emrin 4, 5, 10, 11, 13, 15, 16, 18 ve 20. nizamlarını, Yirminci Emrin 2, 3, ve 4. nizamlarını ve Yirmi Birinci Emrin 2, 4, ve 5. nizamlarını göz önünde bulundurmaları gerekir.
|
|
10. | İptal edildi.
|
|
11. | Davalının mahkemede ispatı vücut etmesi için celpnamede tayin edilen vakitte hiçbir taraf ispatı vücut etmezse dava reddedilmiş sayılır ve daha sonra dinlenmez, meğer ki mahkemeye yapılacak bir başvuru üzerine, mahkeme, davanın ahval ve koşullarına binaen nisfete uygun olacağı gerekçesiyle davanın tekrar işleme konmasına emir vermiş olsun.
|
|
12. | Tayin edilen vakitte davacı ispatı vücut eder, fakat davalı ispatı vücut etmezse, davalıya celpnamenin tebliğ edilmiş olduğunun kanıtlanması üzerine davacı kendi talebini, ispat külfeti davacıya ait olduğu oranda, kanıtlayabilir ve gereğine göre hüküm verilebilir.
|
|
13. | Tayin edilen vakitte davalı hazır fakat davacı hazır değil ise, davalı, bir karşı talebi olmaması halinde, davanın reddine hüküm verilmesine hak kazanır, ancak davalının bir karşı talebi olması halinde, davalı karşı talebini, ispat külfeti davalıya ait olduğu oranda, kanıtlayabilir ve gereğine göre hüküm verilebilir. |
14. | (1) | Tayin edilen vakitte taraflar ispatı vücut eder ve davalı davaya itiraz ederse, mahkeme davanın dinlenmesi için bir gün tayin eder.
|
|
(2) | Okuyup yazma bilmeyen ve bir avukat tarafından temsil edilmeyen bir davalıya masraflar konusunda bu Emrin 4. nizamına bağlı kalınması koşulu ile, savunmasını mahkemede sözlü olarak yapması için müsaade edilebilir.
|
||
(3) | Davalı savunmasını, celpnamede bu amaç için belirtilen süre içinde sunmakta kusur edecek olursa, davacı, seri muhakeme usulü ile hüküm verilmesini sözlü olarak talep eder. Mahkeme, bunun üzerine, tarafların şahadetini dinler ve genellikle, seri usulü hüküm için yapılan bir başvuru üzerine On Sekizinci Emir uyarınca yapılması öngörülen işlemleri yapar.
|
||
15. | Bu Emrin nizamlarının hiçbiri, bu Emrin herhangi bir nizamı uyarınca tayin edilen vaktin ertelenmesi veya değiştirilmesi için Elli Yedinci Emir uyarınca mahkemeye verilen yetkiyi, veya herhangi başka bir yasa veya nizam ile mahkemeye verilen diğer yetkileri kısıtlar şeklinde yorum-lanmaz. Ayrıca, mahkeme, bu Emrin uygulandığı herhangi bir davada izlenen usulü, vakit kazanmak veya masraflarda tasarruf sağlamak amacıyle, uygun göreceği biçimde ancak ilgili tarafların haklarına zarar vermemek kaydıyla değiştirme yetkisine sahiptir.
|
||
Geçici Emir
R.G. Ek III 26.12.2008 A.E.957 |
1. | (1) | Bu tüzüğün (2008 Hukuk Muhakemeleri Usulü Değişiklik Tüzüğü) yürürlüğe girdiği tarihte var olan bir dava altında yeni bir işlem yapıldığında, bu işlemin tadil edilmiş Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü altında yapılması gerekir.
|
R.G. Ek III
30.12.2009 A.E.917
|
(2) | Tüzük tadilatından önce ikame edilen bir dava 31.03.2010 tarihine kadar Emir 30 altında bir yargıç huzuruna getirilmediği takdirde dava mahkeme tarafından iptal edilir.
|
|
R.G. Ek III
30.9.2011 A.E. 522 R.G. Ek III 30.9.2014 A.E. 581 |
2. | Dava mevzuu 50,000.- TL’ye kadar olan hukuk davalarında, dava yönetimi uygulaması (case management) bu tüzük değişikliğinin yürürlük tarihinden itibaren 3 yıl süre ile uygulanmayacaktır. | |
EK A
FORM’LAR
Form No: 1
CELPNAME (E.2, n.l)
Kaza Mahkemesinde Dava No. 19
Davacı: (a)
ile
Davalı: (b) arasında
Davalı tarafına
Bu celpnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren on gün zarfında, Davacı tarafından aleyhinize ikame edilmiş olan davada, isbatı vücut kaydı yaptırmanız tarafınıza emrolunur.
Davacının davadaki talebi bu celpnamedeki talep açıklamasında beyan olunmuştur.
Davacının tebliğ adresi (c)
Malumunuz olsun ki aşağıda tayin edildiği veçhile isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederseniz gıyabınızda Davacı davayı ileri sürebilir ve hüküm verilebilir.
(d) 19 senesi ayının ncı günü
kaydedilip mühürlenmiştir.
Mukayyit (İmza)
(e) Davacı tarafından avukat
İHTAR – İsabtı vücut kaydı ya bizzat veya avukat vasıtasıyle (f) ‘da mukayyide bir isbatı vücut muhtırası tevdi etmek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından tarihlenmiş, imzalanmış ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını Davacının tebliğ adresine bırakmak suretiyle olabilir.
(a) Davacının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(b) Davalının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(c) Davacıya tebliğ edilecek olan evrakın bırakılabileceği ve davanın kaydedildiği mukayyitliğin kain bulunduğu kasaba veya köyün Belediye hududu dahilinde bulunan bir şahsın tam adını, meşguliyetini ve adresini beyan ediniz.
(d) Tarih mukayyit tarafından doldurulacaktır.
(e) Bizzat dava etmişse “tarafından avukat” kelimelerini çiziniz.
(f) Yukarıda (c)’de yazılı mukayyitliğin hangi kasaba ve köyde kain bulunduğunu beyan ediniz.
İHTAR – Celpname tanziminde 2 numaralı emir hükmüne ve talep açıklaması hükümlerine riayet edilmelidir.
DAVALI İÇİN NOT – Avukat tutmak isteyen bir Davalı bilmelidir ki Form l2A ile yazılı bir avukat tutma varakası vermedikçe avukat kendisi tarafından isbatı vücut kaydı yaptıramaz, meğer ki yargıcın müsaadesi alınmış olsun.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E.231
Talep Takririne İliskin
Açıklama
Davacının talebi:
(İmza)
Davacı adına avukatı:(a)
_______________________________________________________________
(a) bizzat dava edilmişse, “‘adına avukatı” sözcüklerini çiziniz.
FORM No. 2.
ARKASINDA ÖZEL SURETTE AÇIKLAMA YAPILAN CELPNAME (E.2, n.6)
Kaza Mahkemesinde Dava No. 19
Davacı : (a)
ile
Davalı : (b) arasında
Davalı tarafına
Bu celpnamenin tarafınıza tebliğinden on gün zarfında, Davacı tarafından aleyhinize ikame edilmiş olan davada, isbatı vücut kaydı yaptırmanız tarafınıza emrolunur.
Davacının davadaki talebi bu celpnamedeki talep takririnde beyan olunmuştur.
Davacının tebliğ adresi: (c) dir.
Malumunuz olsun ki, aşağıda tayin edildiği veçhile isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ederseniz gıyabınızda Davacı davayı ileri sürebilir ve hüküm verilebilir.
(d) 19 senesi ayının ‘ncı günü
kaydedilip mühürlenmiştir.
Mukayyit (İmza)
(e) Davacı tarafından avukat
İHTAR – (1) İsbatı vücut ya bizzat veya avukat tarafından (f) ‘da mukayyide bir isbatı vücut muhtırası tevdi eylemek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından tarihlenmiş, imzalanmış ve mühürlenmiş bir nüshasını Davacının tebliğ adresine bırakmak suretiyle olabilir.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E. 231
(2) Davalı isbatı vücut kaydı için tayin kılınan müddetin son gününden itibaren on dört gün zarfında müdafaasını vermekte kusur ederse, tarafına ihbar edilmeksizin aleyhine hüküm kaydı yapılabilir, meğer ki bu meyanda kendisine hüküm için bir celpname tebliğ edilmiş bulunsun.
_______________________________________________________________
(a) Davacının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(b) Davalının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(c) Davacıya tebliğ edilecek olan evrakın bırakılabileceği ve davanın kaydedildiği mukayyitliğin kain bulunduğu kasaba veya köyün Belediye hududu dahilinde bulunan bir şahsın tam adını, meşguliyetini ve adresini beyan ediniz.
(d) Tarih mukayyit tarafından doldurulacaktır.
(e) Bizzat dava etmişse “tarafından avukat” kelimelerini çiziniz.
(f) Yukarıda (c)’de yazılı mukayyitliğin hangi kasaba ve köyde kain bulunduğunu beyan ediniz.
İHTAR – Celpname tanziminde 2 numaralı emir hükümleri ve talep takrirleri hakkındaki hükümlere riayet edilmelidir.
DAVALI İÇİN NOT – Avukat tutmak isteyen Davalı bilmelidir ki form l2A ile yazılı bir avukat tutma varakası vermedikçe avukat kendisi tarafından isbatı vücut kaydı yaptıramaz, meğer ki yargıcın müsaadesi alınmış olsun.
Talep Takriri
Davacının talebi:
(İmza)
(a) Davacı adına Avukatı
_______________________________________________________________
(a) bizzat dava edilmişse “adına avukatı” sözcüklerini çiziniz.
Özel
Açıklama Ornekleri
A
Davacının talebi satılıp teslim edilen eşyaların bedeli hakkındadır.
Ayrıntılar:-
31 Aralık 19………
Bu tarihe kadar et hesabından kalan 177,500.00 Tl
1 Ocak 19.. den 31 Mart 19..’e kadar
Et hesabı 371,250.00 Tl
548,750.00 Tl
1 Şubat 19.. tarihinde, ödendi 225,000.00 Tl
Kalan borç 323,750.00 Tl
(İmza)
B
Davacının talebi, Davalı tarafından Davacı için tahsil edilen paralar hakkındadır.
Ayrıntılar:-
1 Ocak 19..
No. 5 Simitli Sokak adresinde bulunan
binanın kirası olarak Davalı tarafından
tahsil edilen 362,500. 00 Tl
Eva Villa’nın tasarlanan satışı için
yatırılan para 500,000.00 Tl
Odenmesi gereken para 862,500.00 Tl
(İmza)
C
Davacının talebi, Davalının başvurusu üzerine Davacı tarafından Davalıya borç olarak verilen ve henüz ödenmemiş olan para hakkındadır.
Ayrıntılar:-
19.. Yukarıda belirtildiği gibi Davalıya borç olarak verilen ve karşılığında Davalının Davacıya verdiği aşağıdaki senet gereğince borçlu olduğu miktar:
(senedin sureti) ……………………………………. 5,000,000.00 Tl
D
Davacının talebi, senet tarihinden dört ay sonra (a) ………………………. ödenmek üzere 1 Ocak 19.. tarihinde, 1,250,000 TL’lik bir emre yazılı senet imzalayan Davalı aleyhinedir.
Ayrıntılar:-
Ana Para 1,250,000.00 Tl
Faiz 50,000.00 Tl
Odenmesi gereken para l,300,000.00 TlL
(İmza)
_______________________________________________________________
E
Davacının talebi, 1,000,000 Tl tutarında …………, 19….. tarihli bir poliçeyi kabul eden Davalı aleyhinedir. Poliçe Davacı tarafından keşide edilmiş ve (poliçe üzerinde yazılı olan tarih veya hale göre başka bir tarih yazılır) tarihinde (ödemenin yapılacağı yer yazılır) da Davacı emrine ödenmesini Davalı kabul etmiştir. Poliçe Davacı tarafından usulüne uygun olarak ciro edildi ve zamanında Davacı tarafından, ödenmek üzere, ibraz edildi ancak tediyesi reddedildi.
Ayrıntılar:-
Ödenmesi gereken ana para 1,000,000,00 Tl
Faiz 40,000,00 Tl
Ödenmesi gereken miktar 1,040.000.00 Tl
(İmza)
F
Davacının talebi, 2,000,000 Tl. tutarında ve 1 Ocak 19… tarihli bir poliçeyi kabul eden Davalı aleyhinedir. Poliçe, poliçe tarihinden üç ay sonra E.E’nin emrine ödenmek üzere A.B. tarafından keşide edilmiş ve Davacıya ciro edilmiştir.
Ayrıntılar:-
Ödenmesi gereken ana para 2,000,000.00 Tl
Faiz 80,000.00 Tl
Miktar 2,080,000.00 Tl
G
Davacının talebi, 2,500,000 Tl. tutarında ve 1 Ocak 19.. tarihli poliçe tarihinden üç ay sonra ödenecek olan bir poliçeyi kabul eden Davalı A.B. ve keşidecisi Davalı C.D. aleyhinedir. Poliçe Davalı C.D. tarafından Davacıya ciro edilmiş olup ibraz edildiğinde tediyesi reddedilmiş ve bundan Davalı C.D. haberdar edilmişti.
Ayrıntılar:-
Ana Para 2,500,000,00 Tl
Faiz 100,000.00 Tl
Ödenmesi gereken miktar 2,600,000.00 Tl
(İmza)
H
Davacının talebi, 1 Mart 19….. tarihli, ve bu tarihten üç ay sonra Davacıya ödenmek üzere A.B.’ye, keşide edilen 3,000,000.-TL tutarında bir poliçenin keşidecisi olan Davalı aleyhinedir. Poliçe, usulüne uygun olarak tediye edilmek üzere ibraz edildi ancak tediyesi reddedildi. A.B. nezdinde Davalıya ait para veya mezkur poliçenin A.B. tarafından ödenmesi için bir karşılık mevcut değildi.
Ayrıntılar:-
Ödenmesi gereken ana para 2,000,000.00 Tl
Faiz 80,000.00 Tl
Miktar 2 ,080,000.00 Tl
==============
(İmza)
I
Davacı, 26, Aralık 19.. tarihinde 500,000 ödenmesi koşuluna bağlı olarak Davalı tarafından Davacıya verilen 1 Ocak 19.. tarihli bir senet üzerinden vadesi gelmiş ana parayı ve faizlerini işbu dava ile talep eder.
Ayrıntılar:-
Ana para 500,000.00 Tl
Faiz 10,000.00 Tl
510,000.00 Tl
(İmza)
J
Davacının talebi, Davacı tarafından E.F.’e aşağıda yazılı kefalet üzerine satılıp teslim edilen eşyaların bedelinin ödenmesi içindir.
2 Şubat 19..
Sayın A.B. (Davacı)
E.F. ‘e istediği eşyaları vermenize karşılık paranızın ödenmesini taahhüt ederim.
Saygılarımla
C.D. (Davalı)
Ayrıntı1ar:-
25 Mart 19.. tarihinde 55 ton kömür 275,000.00 Tl
Tonosu 5000 Tl.’ dir.
Ödenmesi gereken miktar 275,000.00 Tl
=============
(Imza)
K
Davacının talebi, asıl borçlu olarak Davalı A.B. ve kefil olarak Davalı C.D. aleyhine olup C.D.’nin 2 Şubat 19.. tarihli kefaleti üzerine A.B.’ye satıp teslim ettiği eşyaların bedelinin ödenmesi içindir.
Ayrıntı1ar:-
19.. senesinde 2 Şubatta-Eşya 238,750.00 Tl.
3 Martta- Eşya 528,500.00 Tl.
17 Martta- Eşya 73,000.00 Tl.
5 Nisanda-Eşya 170,000.00 Tl
Ödenmesi gereken miktar 1,010,25.0.00 Tl.
(Imza)
L
Taşınmaz malların istirdatına
ilişkin davalar, v.s.
Davacı, 29 Eylül 19.. tarihinden itibaren üç senelik bir süre için Davalıya icar ettiği Lefkoşa kentinde No.5 Lidra Sokak adresindeki evi, icar süresi sona ermiş olduğundan tasarruf etme hakkına sahiptir; veya 29 Eylül 19.. den itibaren yıldan yıla olan icar süresi, 29 Eylül 19.. tarihinde sona eren tahliye ihbarnamesi ile usulüne uygun olarak sona erdirilmiştir; veya ………………………………., 19.. tarihinde ödenmesi gereken üç aylık (veya anlaşmaya göre ne ise o yazılır) kira bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle icar süresiyle ilgili hak sükut etmiştir.
Davacı, evin tasarrufunu ve yukarıda sözü edilen kira bedeli olan £……………….. yı talep eder.
(İmza)
FORM No. 3
Masraflar için açıklama (E.2, n.7)
(Davacının talebi sadece bir alacağı veya miktarı para olarak saptanabilen bir talebi ilgilendirdiğinde, celpname üzerine yapılan açıklamadan hemen sonra aşağıda yazılı sözler eklenir.)
Ve dava masrafı olarak ………………..Tl. ve aynı zamanda, Davacının ikame tebliğ için bir emir elde ettiği hallerde ek olarak …………………. Tl. Talep edilen para, celpnamenin tebliğinden itibaren on gün zarfında Davacıya veya avukatına ödendiği takdirde, dava ile ilgili bundan sonraki işlemler durdurulacaktır.
(İmza)
____________________
FORM No. 4
DAVACI TARAFINDAN VERİLEN AVUKAT TUTMA VARAKASI
(E.2, n.14)
Ben, (b) (a)
(g) elde edilmesi için
(f)
(e)
aleyhine kanuni muamele başlatmak üzere (d)
(c)
bu varaka ile yetkili kılarım.
(h) Adıgeçen avukatla ücreti için muayyen bir mukavele yapmış değilim, mamafih kendisini Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü tarifesine göre ödeyeceğim.
veya
(h) Ücreti hakkında adıgeçen avukatla aşağıdaki muayyen mukaveleyi yapmış bulunuyorum (uyuşulan ücret şartlarını belirtiniz):-
(İmza) (i)
İHTAR – Varakayı veren müşteri okuyup yazma bilmediği takdirde aşağıdaki tasdikname yapılacaktır.
“Bu varakanın muteviyatını yukarıda adıgeçen (j) ‘e tarafımdan okunduğunu, kendisi tarafından kabul edildiğini ve huzurumda parmak işareti koyduğunu tasdik ederim.
(İmza)
(Hale göre) Mukayyit, Tasdik Memuru
veya Avukat Katibi olmayan iki yetenekli tanık.
_________________________________________________________
(a) İsmini ve (b) ikamet yerini beyan ediniz.
(c) İsmini ve (d) tutulan avukatın meslek adresini beyan ediniz.
(d) Tasavvur edilen Davalı veya Davalıların isimlerini ve (f) adres veya adreslerini beyan ediniz..
(i) Tasavvur edilen davadaki dava konusunu beyan ediniz.
(j) Uymayan kısımları çiziniz. Varakanın bir kısmı olarak bırakılan ücret hakkındaki beyanata müşteri veya okuma yazma bilmediği takdirde tanık veya tanıklar kendi isimlerinin ilk harflerini koyacaktır.
(k) Varakayı veren müşterinin imzası.
(l) Varakayı veren müşterinin ismini belirtiniz.
İHTAR – Belge avukat ücretine ilişkin özel bir anlaşmayı ihtiva ediyorsa üzerine sözleşmelerde olduğu gibi pul yapıştırılır.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E.231
“FORM NO. 5 TEBLİĞ MAZBATASI | |||||||||||||||
………………………………. MAHKEMESİ. |
|||||||||||||||
Dava No:……………………………… | |||||||||||||||
TEBLİĞİ İSTENEN Celpnamenin/İstidanın/yeminin/emrin/başvurunun bir suretini;…………………………………………..’na | |||||||||||||||
Uygun yere
“X” koyunuz |
|||||||||||||||
a) Şahsen
|
|||||||||||||||
b) Ailesinin bir ferdi olan ………………………………………………………………………………………’na |
|||||||||||||||
(Yakınlık derecesini belirtiniz) | |||||||||||||||
c) İşyeri sorumlusu / İşvereni ……………………………………………………………………………….’na |
|||||||||||||||
(Uygun olmayanı çiziniz) | |||||||||||||||
d) Tüzel kişinin başkanı/direktörü/baş memuru/veznedarı/sekreteri ………………………………………..’na |
|||||||||||||||
(Uygun olmayanı çiziniz) | |||||||||||||||
e) Tüzel kişinin kayıtlı adresine |
|||||||||||||||
f) Diğer: ………………………………………………………………………………………, |
|||||||||||||||
vermek / bırakmak suretiyle……../……../20….. tarihinde tebliğ ettim.
|
|||||||||||||||
TEBLİĞİ İSTENEN Celpnamenin/İstidanın/yeminin/emrin/başvurunun bir suretini;………………………………. ‘na | |||||||||||||||
Uygun yere
“X” koyunuz |
|||||||||||||||
a) Adresi terk etmesi | |||||||||||||||
b) Ada dışında olması | |||||||||||||||
c) Vefat etmesi | |||||||||||||||
d) Yanlış adres verilmesi | |||||||||||||||
e) Mesai saatlerinde adreste olmaması | |||||||||||||||
f) Diğer…………………………………………………………………………….., | |||||||||||||||
sebebiyle tebliğ edemedim. |
|||||||||||||||
Tarih:……………………………………… (İmza – Mühür) | |||||||||||||||
Tebliğ ve İcra Memurunun | |||||||||||||||
Adı – Soyadı:…………………………………………………. …………………….. | |||||||||||||||
İmza:……………………………………………………………. Mukayyit | |||||||||||||||
R.G. Ek III
30.9.2011
A.E. 522
FORM No.6
İNGİLİZ UYRUKLU OLMAYAN DAVALIYA
İNGİLİZ DOMİNYONLARI DIŞINDA TEBLİĞ EDİLECEK
CELPNAME ÇIKARILDIĞINA İLİŞKİN İHBARNAME
(E.6, n.6)
…………………………Kaza Mahkemesinde
No …………./19..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D. arasında
(a) ……………………………….. adresinde bulunan
(b) ………………………………….. C.D.
tarafına
……………… sakinlerinden (c) …………… A.B’nin …………… Kaza Mahkemesinde, mahkemenin , …………..19… tarihli celpnamesi ile aleyhinize dava ikame etmiş olduğu tarafınıza ihbar olunur.
Davacının davadaki talebi şöyledir: ……………………………………………….. …………………………………………………………………………………………………………
Ve bu ihbarnamenin tarafınızdan alındığı tarihten itibaren (d) ……………. gün zarfında aşağıda belirtilen biçimde isbatı vücut kaydı yaptırmak suretiyle savunmanızı yapmanız gerekmektedir.
Yukarıda öngörüldüğü biçimde isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur ettiğiniz takdirde adıgeçen A.B. nin davasını gıyabınızda ileri götürebileceği ve kararın verilebileceği tarafınıza ayrıca ihbar olunur.
Yukarıda adı geçen
mahkemenin mühürü ile
mühürlendi.
(İmza)
Mukayyit
UYARI: İsbatı vücut kaydı, bizzat veya avukat tarafından (e) ……………….de bulunan mukayyide bir isbatı vücut muhtırası vermek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından imza edilmiş, tarihi konmuş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını davcacının tebliğ adresine (Davacının tebliğ adresi şudur …………………… ) bırakmak suretiyle yapılabilir.
_________________________________________________________
(a) Davalının adresini yazınız.
(b) Davalının biliniyorsa meşguliyetini yazınız.
(c) Davacının meşguliyetini yazınız.
(d) Mahkeme emri ile sınırlandırılan gün sayısını yazınız.
(e) Davanın dosyalandığı mukayyitliğin adını yazınız.
Tebliğin yapıldığını doğrulayan
yemin takriri (f)
Bu ihbarname, …….. 19…. tarininde, sakinlerinden ………………. nın hazır bulunduğu bir sırada, ihbarnamenin aslına uygun bir suretini Davalı C.D.ye vermek suretiyle tarafımdan tebliğ edilmiştir.
Tebliğ edenin imzası
(f) Bu yemin takriri, tebliğ edilen ihbarnamenin bir daire sureti üzerine
yazılmalıdır.
FORM 7
TEBLİĞLER KONUSUNDA BİR ANLAŞMANIN
MEVCUT OLDUĞU YABANCI BİR ÜLKEDE TEBLİĞİN
YAPILMASI İÇİN TALEP (E.6, n.7)
…………….. Kaza Mahkemesinde No …….. /l9…
Davacı A.B
ile
Davalı C.D. arasında
Bu dava ile ilgili * celpnamenin / * celpname çıkarıldığına ilişkin ihbarnamenin direk olarak * İngiliz Konsolosluğu aracılığı ile / * yabancı yargı mahkemeleri tarafından (b) ……….. ‘da, (a) ……………. adresinde veya. başka bir adreste bulunan Davalıya *tebliğ edilmek üzere /* ikame tebliğ yoluyla tebliğ edilmek üzere, uygun yollardan (c)……………. ‘ya gönderilmesini rica ederim.
Ayrıca sözkonusu tebligat için KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan masraflar, yukarıda adı geçen mahkemeye bu amaç için yatırdığım ……………. Tl’yi aştığı takdirde yapılan masraf miktarının usulüne uygun olarak bana bildirilmesi üzerine mahkemeye yatırdığım miktarı aşan masraf miktarını mahkemenin mukayyidine ödemeyi şahsen taahhüt ederim
Tarih, ………. l9….
Avukatın imzası
* gerekli olmayanı siliniz.
(a) Davalının adresini yazınız.
(b) ülkenin adını yazınız.
(c) ülkenin adını yazınız.
FORM No:8
ORTAKLIĞIN İŞLERİNİ SEVK VE İDARE
EDEN BİR KİŞİYE YAPILAN TEBLİĞE
İLİŞKİN İHBARNAME (E.7, n.4)
.
……………….. Kaza Mahkemesinde
No…../19..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D arasında
Bu ihbarname ile size tebliğ edilen celpname yukarıda adıgeçen Davalı firmanın ortaklık işlerini sevk ve idare eden kişi sıfatıyle tebliğ edilmiştir.
(tebliğin yapıldığı kişiye aynı zamanda
bir ortak sıfatıyle de tebliğ yapılmak
istendiği hallerde, “kişi” kelimesinden
sonra “ve aynı zamanda adıgeçen firma-
nın bir ortağı” kelimelerini ekleyiniz).
………………….sakinlerinden X.Y. tarafına,
(İmza) …………………………….
Davacı adına avukatı
FORM No. 9
ÜÇÜNCÜ TARAF İHBARNAMESİ (E.10, n.2).
…………………. Kaza Mahkemesinde
No. /19 ……..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D. arasında
Üçüncü Taraf İhbarnamesi.
Sureti ilişikte sunulan ……………………, 19 … tarihli emir uyarınca ısdar edilmiştir.
(a) …………………………..adresinde bulunan (b) ………………………E.F. tarafına,
Bu dava, Davacı tarafından Davalı aleyhine açılmıştır: Davacının talebi bu ihbarname ile birlikte tevdi edilen celpname suretinde belirtilmiştir.
Davalının sizden talep ettiği şudur:- (burada Davalının üçüncü taraf aleyhindeki talebinin mahiyetini kısaca bildiriniz, örneğin, Davacının talep ve dava masraflarının Davalıya tazmin edilmesi veya Davacının talebinin (yarısı) oranında Davalıya ödemede bulunulması veya (c)……………………….. ………………………………………………………………………………………………. nedenlerle aşağıdaki hukuki himaye veya çareler, yani, (d) …………………………………….)
Davacının Davalı aleyhine olan talebine karşı veya Davalının aleyhinize olan talebine karşı itirazda bulunmak istiyorsanız, bu ihbarnamenin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde aşağıda belirtilen usulde bir isbatı vücut kaydı yaptırmanız gerektiği tarafınıza ayrıca ihbar olunur.
Yukarıda öngörüldüğü gibi isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edecek olursanız, Davacının Davalı aleyhine olan talebini ve Davalının da sizin aleyhinize olan talebini ve (Davalıyı tazmin etme veya talep edilen oranda Davalıya ödemede bulunma veya hükme bağlanan (d) …………………………… yi) kabul etme yükümlülüğünü ve dava ile ilgili olarak verilecek herhangi bir hükmün geçerliliğini kabul etmiş sayılacaksınız ve sözkonusu hüküm sizi bağlayıcı olacak ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün Onuncu Emri uyarınca aleyhinize icra edilebilecektir.
Tarih: ……………,19 …….
(İmza )
Mukayyit
UYARI: İspatı vücut kaydı, ya bizzat veya avukat tarafından (e) …………………………de bulunan mukayyide bir isbatı vücut muhtırası vermek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından imza edilmiş, tarihi konmuş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını Davacının ve Davalının sırası ile, ………………………………ve ……………………………….. deki tebliğ adreslerine bırakmak suretiyle yapılabilir.
_______________________________________________________________
(a) üçüncü tarafın adresini yazınız ve eğer varsa, sokağın ismini ve binanın numarasını da yazınız.
(b) biliniyorsa meşguliyetini yazınız.
(c) Davalının üçüncü taraf aleyhindeki talebinin nedenlerini yazınız.
(d) talep edilen hukuki himaye veya çareyi belirtiniz.
(e) üçüncü taraf ihbarnamesinin ilgili olduğu davanın dosyalandığı mukayyitliğin adını yazınız
FORM No.l0
DAVA KONUSU BİR HUSUSUN VEYA UYUŞMAZLIK KONUSUNUN
KARARA BAĞLANMASI İSTENDİĞİNDE İSDAR EDİLECEK
ÜÇÜNCÜ TARAF İHBARNAMESİ (E.I0, n.2).
…………………….. Kaza Mahkemesinde
No …………../19………..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D.
Arasında
Üçüncü Taraf İhbarnamesi
Sureti ilişikte sunulan …… …………, 19.. tarihli emir uyarınca isdar edilmiştir.
(a) …………………………adresinde bulunan (b) ………………………….. E.F. tarafına.
Bu dava Davacı tarafından Davalı aleyhine getirilmiştir: Davacının talebi bu ihbarname ile birlikte tevdi edilen celpname suretinde belirtilmiştir.
Davalı aşağıdaki hususun veya uyuşmazlık konusunun, yani: (burada karara bağlanacak olan hususu veya uyuşmazlık konusunu kısaca belirtiniz) yalnızca Davacı ile Davalı arasında değil Davacı ile Davalı ve sizin aranızda karara bağlanması gerektiğini iddia etmektedir.
Sözkonusu husus veya uyuşmazlık konusu hakkında mahkemede şahadet vermek veya Davalının Davacıya karşı yükümlülüğüne veya Davalıya karşı sizin yükümlülüğünüze itirazda bulunmak istiyorsanız bu ihbarnamenin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, aşağıda belirtilen usulde bir ispatı vücut kaydı yaptırmanız gerektiği tarafınıza ayrıca ihbar olunur.
Yukarıda öngörüldüğü gibi isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edecek olursanız davada sözkonusu husus veya uyuşmazlık konusu hakkında varılan herhangi bir kararın veya verilen herhangi bir hükmün geçerliliğini kabul etmiş sayılacaksınız ve sözkonusu karar, veya hüküm sizi bağlayıcı olacak ve bunun bir sonucu olarak doğacak yükümlülüğü bizzat kabul etmiş olacaksınız ve aleyhinize hüküm verilebilecek ve verilen hükmün icrası için Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğünün Onuncu Emri uyarınca aleyhinize icra takibi yapılabilecektir.
Tarih: ……… ………,19…
(İmza)
Mukayyit.
UYARI: İsbatı vücut kaydı, ya bizzat veya avukat tarafından (c) ………………. de görevli mukayyide bir isbatı vücut muhtırası vermek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından imza edilmiş, tarihi konmuş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını Davacının ve Davalının sırası ile, ……………… ve …………………… ‘deki tebliğ adreslerine bırakmak suretiyle yapılabilir.
_______________________________________________________________
(a) Üçüncü tarafın adresini yazınız ve eğer varsa, sokağın adını ve binanın numarasını da bildiriniz.
(b) biliniyorsa meşguliyetini yazınız.
(c) üçüncü taraf ihbarnamesinin ilgili olduğu davanın dosyalandığı mukay-yitliğin adını yazınız.
FORM No.11
YARGI İŞLEMİNİN DEVAMINI EMREDEN
EMİR UZERİNDE AÇIKLAMA (E.12, n.5).
(Davanın başlığı)
……………………. (yargı işleminin devamını emreden emir uyarınca Davalı olarak eklenen kişinin adını yazınız).
tarafına,
Yukarıda yazılı emrin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren yukarıda sözü edilen davaya ilişkin yargı işlemleri ile bağlı olduğunuz tarafınıza ihbar olunur.
Yukarıdaki emrin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde aşağıda belirtilen usulde bir isbatı vücut kaydı yaptırabilirsiniz; ve isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edecek olursanız, Davacı sözkonusu davayı ileri götürebilir ve gıyabınızda hüküm verilebilir.
(İmza) ………………………………..
Mukayyit.
UYARI: İsbatı vücut kaydı, ya bizzat veya avukat tarafından (a) ……………….de görevli mukayyide bir isbatı vücut muhtırası tevdi etmek ve aynı gün muhtıranın mukayyit tarafından imza edilmiş, tarihi konmuş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını Davacının tebliğ adresine, yani ……………………………………… (Davacının tebliği adresini yazınız) bırakmak suretiyle yapılabilir.
_______________________________________________________________
(a) Davanın dosyalandığı mukayyitliğin adını yazınız.
FORM No.12
İSBATI VÜCUT MUHTIRASI (E.16, n.3).
Kaza Mahkemesinde
Dava No. 19
Davacı:
ile
Davalı :
arasında.
Aşağıda adıgeçen Davalı yukarıdaki davada bir isbatı vücut kaydı yaptırmıştır.
Kendisi bizzat müdafaa edecektir (a); veya
Avukatının ismi
Tebliğ adresi (b)
Davalının (c) ismi
(İmza)
Davalı (d) tarafından avukat (d)
Yukarıdaki muhtıranın 19 senesi ayının ncı
günü tarafıma verilmiş olduğunu tasdik ederim.
Mukayyit.
_______________________________________________________________
(a) Bu iki şıkkın hangisi uymuyorsa çiziniz.
(b) Davanın kaydedildiği mukayyitliğin kain bulunduğu kasaba veya köyün Belediye hududu dahilinde bulunan bir şahsın tam adını, meşguliyetini ve adresini beyan ediniz.
(c) Veya Davalılar davada, aynı zamanda, avukat vasıtasıyle isbatı vücut kaydı yapıyorlarsa (bak E.l6, n.6.) bu takdirde çoğul yapmak için formda gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
(d) (d) Eğer uymuyorsa aralarındaki kelimeleri çiziniz.
R.G. Ek III , 21.4.1999, A.E.231
FORM NO.12A
DAVALI TARAFINDAN VERİLEN AVUKAT TUTMA VARAKASI (E.16, n .11) .
Ben, (b)
(a) (f) Kaza Mahkemesinin
(e) Mukayyitliğinde ikame edilmiş olan /19 numaralı davada
beni müdafaa etmek üzere (d)
(c)
işbu varaka ile yetkili kılarım.
(g) Adıgeçen avukatla ücreti için muayyen bir mukavele yapmış değilim, mamafih kendisini Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü tarifesine göre ödeyeceğim.
veya
(g) Ücreti hakkında adıgeçen avukatla aşağıdaki mukaveleyi yapmış bulunuyorum. (uyuşulan ücret şartlarını bildiriniz):-
(İmza) (h)
İHTAR– Varakayı veren müşteri okuyup yazma bilmediği hallerde aşağıdaki tasdikname yapılır:
“Bu varakanın muhteviyatının yukarıda adı geçen (i) ‘e tarafımdan okunduğunu, kendisi tarafından kabul edildiğini ve huzurumda parmak işaretini koyduğunu tasdik ederim.”
(İmza) (h)
(Hale göre) Mukayyit, Tasdik Memuru
veya Avukat Katibi olmayan iki uygun tanık.
_______________________________________________________________
(a) İsmini ve (b) ikamet yerini beyan ediniz
(c) İsmini ve (d) tutulan avukatın meslek adresini beyan ediniz.
(e) Davanın ikame edildiği mukayyitliğin ismini yazınız.
(f) Kaza Mahkemesinin ismini yazınız.
(g) Uymayan kısımları çiziniz. Varakanın bir kısmı olarak bırakılan ücret
hakkındaki beyanata müşteri veya okuyup yazma bilmediği takdirde, tanık
veya tanıklar kendi isimlerinin ilk harflerini koyacaktır.
(h) Varakayı veren müşterinin imzası.
(i) Varakayı veren müşterinin ismini belirtiniz.
İHTAR – Varaka avukat ücretine dair muayyen bir mukaveleyi ihtiva ediyorsa üzerine mukavelenamelerde olduğu gibi pul yapıştırılır.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E. 231
________________
FORM NO.13
KARŞI TALEP İHBARNAMESİ (E.21, n.8).
…………………..Kaza Mahkemesinde
No. 19……/….
DAVACI A.B
ile
DAVALI C.D. arasında
ve
Karşı talep gereğince
C.D. (esas Davalının adı)
ile
A.B. (esas Davacın adı)
ve E.F. (yeni eklenen tarafın adı)
arasında
Yukarıda adı yazılı
(a) ……………………………de oturan (b) ………………………. E.F. tarafına, yukarıda adı yazılı (a) …………………………………………… da oturan (b) ………………….. C.D.,
(a) …………………..da oturan Davacı A.B. tarafından aleyhine getirilen davada verdiği savunma lâyihasında, yukarıda adıgeçen A.B. ile sizin aleyhinize bir karşı telepte bulunduğu ve karşı talebin bu ihbarnamede yazılı olduğu tarafınıza duyurulur.
Bu ihbarnamenin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde aşağıda belirtilen biçimde bir isbatı vücut kaydı yaptırmakta kusur edecek olursanız, gıyabınızda aleyhinize hüküm verilebileceği ayrıca tarafınıza duyurulur.
Tarih: …………… 19…..
(İmza) ……………………
Mukayyit
UYARI: Bir isbatı vücut kaydı ya bizzat veya avukat tarafından (d) ………….. de görevli mukayyide karşı talebe cevaben yazılı bir savnma layihası ile birlikte bir isbatı vücut muhtırası tevdi etmek ve aynı zamanda muhtıranın mukayyit tarafından imza edilmiş, tarihi konmuş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını, karşı talebe cevaben yapılan savunma layihasının ikinci nüshası ile birlikte C.D.’nin tebliğ adresi olan (e) …………………….. ‘e bırakmakla yapılabilir.
_______________________________________________________________
(a) adresini yazınız ve, eğer varsa, sokağın ismini, binanın numarasını da
bildiriniz.
(b) biliniyorsa meşguliyetini yazınız.
(c) meşguliyetini yazınız.
(d) Davanın dosyalandığı mukayyitliğin adını yazınız.
(e) C.D. tarafından verilen isbatı vücut kaydında yazılı adresin aynı olmalı.
FORM NO .14
MAHKEMEYE YAPILAN ÖDEMEYE İLİŞKİN İHBARNAME
(E.22, n.1)
……………………….. Kaza Mahkemesinde
No …………/19……..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D. arasında
Sayın X.Y. ,
Davacının avukatı
(ve Sayın R.S.
Davalı E.F.’in avukatı)
Davalı C.D.’nin mahkemeye ………………….. Tl tutarında para ödemiş olduğu ve Davalıya göre bu paranın ( ……… Tl’sı) Davacının (………………… hakkındaki talebini karşılamaya yeterli olduğu ve yatırılan paranın diğer kısmı olan ………… Tl’sı, Davacının hakkındaki talebini karşılamaya yeterli olduğu) ve sözkonusu taleplere karşı yükümlülüğü kabul ettiği (kabul etmediği) tarafınıza ihbar olunur.
Tarıh: ……………, 19……….
Davalı C.D.’nin avukatı P.O.
Not: (1) Uymayan sözcükleri çıkarınız.
verilen tasdik belgesi bu ihbarnameye eklenir
veya ihbarname üzerine yazılır.
FORM NO.15
MAHKEMEYE YAPILAN ÖDEMEYE İLİŞKİN
TASDİK BELGESİ
…………., 19 …. tarihinde ………… Türk Lirası ( ………….Tl) tutarında paranın mahkemeye yatırıldığı tasdik olunur.
Tarih: …………, 19 ….
( İmza) …………………..
Mukayyit.
Not: Bu tasdik belgesi Form No. 14’deki ihbarname’ye eklenir
veya ihbarnamenin üzerine yazılır.
FORM NO.16
MAHKEMEYE YATIRILAN PARA MİKTARININ KABULÜ
(E.22, n.3)
…………………Kaza Mahkemesinde
No. 19…./…….
DAVAC I A.B.
ile
DAVALI C.D.
arasında.
Sayın P.O.,
Davalı C.D.’nin avukatı
(ve Sayın R.S., Davalı E.F.’in avukatı) tarafına
Davalı (C.D.) tarafından davadaki talebe karşılık olarak mahkemeye yatırılmış bulunan Tl…………………. para miktarını Davacının kabul ettiği (ve davadaki diğer taleplerinden vazgeçtiği) tarafınıza ihbar olunur.
Tarih …………….,19…
Davacının avukatı
X .Y
Not: Uymayan sözcükleri çıkarınız.
FORM No: 17
SAVUNMAYI KABUL BEYANNAMESİ
(E.23, n.3 )
………………
………………………….. Kaza Mahkemesi
No: …………./19……..
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D. arasında
Davacı, Davalının savunma layihasının (veya Davalının verdiği ek savunma layihasının)……………………………… paragrafında yazılı iddiaları kabul eder.
(İmza) ………………………………..
.
FORM NO. 18
BELGELERİ KABUL İÇİN İHBARNAME (E.24, n.3)
………………….. Kaza Mahkemesinde
No: …………./19 ……
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D. arasında
Davalının (veya Davacının) avukatı Sayın E.F. tarafına.
Bu davada Davacının (veya Davalının) aşağıda belirtilen belgeleri delil olarak ibraz etme niyetinde olduğu, ve bu belgelerin Davalı (veya Davacı) tarafından, veya avukatı veya vekili tarafindan, ……………… de …….,19 tarihinde (ö.e. veya ö.s.) saat …………. ile ……….. saat arasında incelenebileceği ve bu ihbarname ile Davalıdan (veya Davacıdan) yukarıda son zikredilen saatten itibaren altı gün içinde, sözkonusu belgelerin bu davada delil olarak geçerliliği konusunda tüm haklı istisnaların saklı kalması koşuluyla, sözkonusu belgelerden, asli belge olarak gösterilenlerin iddia edildiği anlamda yazılı, imzalı, veya tanzim edilmiş olduğunu, suret olarak gösterilenlerin ise asıllarına uygun suretler olduklarını ve belgelerin beyan edildiği şekilde tebliğ edildiğini, gönderildiğini veya teslim edildiğini kabul etmesi talep edildiği tarafınıza bildirilir.
Tarih: …………………. 19…..
(İmza) G.H., Davacının (veya
Davalının) avukatı
Burada sözkonusu belgeleri aşağıdaki örnekte gösterildiği biçimde tanımlayınız.
Belgelerin tanımlanması Tarihler
Mektup: Davalıdan Davacıya 1 Mart, 19……..
Geminin kaptanı C.D. ile E.F.
arasında yapılan anlaşma 1 Ocak, 19…….
A.B. tarafından keşide edilip muhatabı
E.F. ve G.H. tarafından ciro edilen üç
ay vadeli 200,000 Tl. tutarında bir poliçe 1 Mayıs, 1 9. …
Suretler
Mektup: Davalıdan Davalıya 1 Ocak, l936
Belgelerin ibraz edilmesine ilişkin çağrı 1 Mart, 1936
Aslı veya suretinin hangi tarihte, Genel posta idaresi
kimin tarafından ve ne biçimde tebliğ aracılığı ile 2 Şubat
edildiği, gönderildiği veya teslim 19.. tarihinde gönde-
edildiği. rildi. ……………….. ‘da
oturan E.F. tarafından
Davalının avukatına
2 Mart 19… tarihinde
tebliğ edildi.
_______________________________________________________________
Belgelerin kabul edilmesine ilişkin ihbarname uyarınca yapılan kabul beyanı.
Arka sayfada yazılı olan ihbarname ile kabul etmem istenen hususları kabul ettiğimi beyan ederim. (veya kabul beyanı, ilgili belgelerin yalnız bir kısmı için olduğu hallerde, kabul beyanını gereğince sınırlandırınız ve ihbarnamede gösterilen belgeleri bu maksatla sayılandırınız. Örneğin: İhbarnamede sözü edilen belgelerden 1, 2, 5, 7 sayılı belgeleri kabul eder ve kabul etmem istenen diğer belgeleri reddederim.)
Tarih: ………………..
(İmza) E.F.
UYARI – Kabul beyanı Davacı veya Davalı tarafca bizzat imza edileceğinde, bir mukayyit huzurunda imza edilmesi ve mukayyidin imzayı tasdik etmesi gereklidir.
FORM NO; 19
OLGULARI KABUL İÇİN İHBARNAME
(E.24, n.5)
No: …………… /19…
………………… Kaza Mahkemesinde,
Davacı A.B.
ile
Davalı C.D.
arasında.
Davalının (veya Davacının) avukatı
Sayın E.F. tarafına.
Bu davada Davacının (veya Davalının), yalnız bu dava amaçları. için Davalıdan (veya Davacıdan) bu ihbarnamenin alt tarafında belirtilen olguları ayrı ayrı kabul etmesini istemekte olduğu tarafınıza bildirilir. Ayrıca bu ihbarname ile Davalıdan (veya Davacıdan) ihbarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren sekiz gün içinde, bu davada olguların geçerlilikleri konusundaki tüm haklı istisnaların saklı kalması koşuluyla, sözkonusu olguları ayrı ayrı kabul etmesi talep edilir.
Tarih: ……………..19.
(İmza)
G.D. Davacının (veya Davalının)
Avukatı.
Kabul edilmesi talep edilen olgular şunlardır:-
FORM NO: 20
İHBARNAME UYARINCA OLGULARI KABUL
BEYANNAMESİ (E.24, n.5)
…………………Kaza Mahkemesinde
No: ………………./l9…
Davacı A.B.
ile
Davalı C.D.
arasında.
Davacının (veya Davalının) avukatı
Sayın G.H. tarafına.
Bu davada Davalı (veya Davacı), yalnız bu dava amaçları için olmak üzere, aşağıda belirtilen olguları yine aşağıda belirtilen şart ve sınırlandırmalara (eğer varsa) bağlı olarak ve mezkur olguların herhangi birinin veya birden fazlasının bu davada delil olarak geçerliliği konusunda tüm haklı istisnaların saklı kalması koşuluyla, kabul ettiğini bu yazı ile bildirir.
Ancak, bu kabul beyanı yalnızca bu dava amaçları için yapılmıştır ve Davalı (veya Davacı) aleyhine başka bir münasebetle kullanılacak veya Davalıdan (veya Davacıdan veya kabul beyanının yapılmasını talep eden taraftan) başka herhangi biri tarafından kullanılacak bir beyan değildir.
…………………………….tarihinde tevdi edilmiştir.
(İmza) E.F.Davalının (veya Davacının)
Avukatı.
Kabul edilen olgular Kabul edilmenin bağlı olduğu
şart ve sınırlar.
(eğer varsa)
_______________ ___________________
tarihinde öldüğü
öldüğü.
yasal oğlu olduğu yasal oğlu olmadığı.
UYARI – Kabul beyanı Davacı veya Davalı tarafca bizzat imza edileceğinde, bir mukayyit huzurunda imza edilmesi ve imzayı mukayyidin tasdik etmesi gereklidir.
FORM NO: 21
DURUŞMADA BELGE İBRAZI İÇİN İHBARNAME
(E.24, n.8)
……………………… Kaza Mahkemesinde
No: …………./19….
Davacı A.B.
ile
Davalı C.D.
arasında.
Yukarıda yazılı A.B. tarafından
veya avukatına.
Bu davadaki konularla ilgili herhangi bir kaydı, muhtırayı, veya tutanağı içeren ve muhafazanız, tasarrufunuz veya kontrolünüz altında bulunan defterlerin, evrakın, mektupların, mektup suretlerinin ve diğer yazı ve belgelerin tümünü ve özellikle şunlar:-……………………………… …………………………………………………………………………………………………….bu davanın duruşmasında mahkemeye ibraz etmeniz ve açıklamanız istendiği tarafınıza bu ihbarname ile bildirilir.
Tarih : …………………….. , 19.. ..
(İmza) Yukarıda yazılı C.D.’nin
avukatı.
FORM NO: 22
BELGELERLE İLGİLİ YEMİN TAKRİRİ (E.28, n.2)
……………….. Kaza Mahkemesinde
No: ……………….. /19….
DAVACI A. B.
ile
DAVALI C. D.
arasında.
Ben yukarıda adı geçen Davalı C.D. yemin eder ve aşağıdakileri beyan ederim:
____________________
FORM NO: 23
İNCELENMEK ÜZERE BELGE İBRAZI İÇİN
İHBARNAME (E.28, n.7)
……………………. Kaza Mahkemesinde
No: …………………../19….
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
…………………….. avukatı
……………., 19…. tarihli (talep takririnizde, savunma layihanızda, veya yemin takririnizde) değinmiş olduğunuz aşağıdaki belgeleri, incelemek üzere, ibraz etmenizi (Davacının veya Davalının) talep etmekte olduğu tarafınıza bildirilir.
(Talep edilen belgeleri tanımlayınız)
Tarih: ………..
………………..avukatı,
FORM NO: 24
BELGELERİN İNCELENEBİLECEĞİNE DAİR İHBARNAME
(E.28, n.8)
……………….. Kaza Mahkemesinde.
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D. arasında.
…………..,19…. tarihli ihbarnamenizde değindiğiniz belgeleri (* ihbarnamenizde ……………….. olarak sayılandırdığınız senet hariç) içinde bulunduğumuz ayın önümüzdeki Perşembe günü saat 12 ile 4 arasında inceleyebileceğiniz tarafınıza bildirilir.
Tarih: ……………. (Imza) …………………. nın avukatı.
_________________________________________________________
* İncelenmesi reddedilen belgeleri tanımlayınız. Tüm belgelerin incelenmesi kabul edildiğinde parantez içindeki kelimleri çıkarınız.
FORM NO: 25
TALİMAT İÇİN İSTİDA (E.30, n.1)
……………………. Kaza Mahkemesinde
Dava No: ………………..
Davacı:
İle
Davalı:
arasında.
Bütün ilgili tarafların ………………. 200…. tarihinde Yargıç …………………………………………………………. huzurunda saat ………………………..de,
Davacı tarafından (veya Davalı tarafından) yapılan bu istidanın dinlenmesinde aşağıdaki hususlarda talimat verilmesine emir verilmemesi için sebep göstermek üzere hazır bulunmaları emrolunur: –
Davacı (veya Davalı) aşagıdaki hususlarda talimat verilmesine emir verilmesini talep etmektedir:
…………………………………………………………………………………………………….
Tarih: ………………………
(Bu istida Davacı (veya
Davalı) avukatı …………………
tarafından isdar edilmiştir.
Davalı (veya Davacı) tarafına ve avukatı /avukatları ………………………… tarafına.
R.G. Ek III
1.6.2009
A.E. 404
Örnek 25 A
TALİMAT İÇİN İSTİDA (E.30, n.1)
………………….Kaza Mahkemesinde
Dava No:……………..
Davacı:
İle
Davalı:
arasında.
Müstedi……………………….’lı ………………………..’nın tek taraflı istidası.
Yukarıdaki Davacı aşağıdaki hususlarda talimat için emir verilmesini talep etmektedir:
………………………………………………………………………………………………
Tarih:…………………..
(imza)
Davacı avukatı”
R.G. Ek III
30.9.2011
A.E.522
FORM NO: 26
EK DİREKTİF İÇİN İHBARNAME
(E.30, n.4)
……………………… Kaza Mahkemesinde
No: …………………../19….
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
Yukarıda adı geçen Davalının, direktif için isdar edilen celpnamenin (……………., 19.. tarihinde) yapılacak duruşmasında buraya ek direktif verilmesi için başvuruda bulunmak niyetinde olduğu tarafınıza bildirilir.
FORM NO. 27
TANIK CELPNAMESİ (E.32, n.5)
………………….Kaza Mahkemesinde
No. …………/19..
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
…………………(b) adresinde oturan …………………… (a) tarafına.
Yukarıdaki davanın duruşmasında *Davacı için (veya Davalı için) şahadet vermek üzere ……………… , 19…. tarihinde öğleden evvel saat …………….. da ve dava görülene kadar her gün aynı saatte ……………. da bu mahkemede hazır bulunmanız ve aynı zamanda yukarıda yazılı yer ve tarihte ibraz etmek üzere beraberinizde (ibraz edilecek belgeleri belirtiniz) getirmeniz bu celpname ile emrolunur.
Mukayyit.
_________________________________________________________
* yıldız işaretinden sonra gelen kelimelerden uygun olmayanlarını
çıkartınız.
(a) Tanığın adını yazınız.
(b) Tanığın adresini yazınız ve, eğer varsa, sokağın adını ve binanın numarasını da bildiriniz.
FORM No. 28
İSTİNAF İHBARNAMESİ (E.35, n.3)
Yüksek Mahkemede huzurunda
/19 numaralı davada Kaza Mahkemesinden
yapılan istinafa dair
Davacı:
ile
Davalı:
arasında.
* Malumunuz olsun ki Davacı/Davalı yukarıdaki davada 19 yılı
ayının ‘ıncı günü verilen ve bir sureti bu ihbarnameye iliştirilen
hüküm veya emirden bu ihbarname ile istinaf eder.
* Yine malumunuz olsun ki istinaf mezkur hüküm veya emrin tümü/aşağıda belirtilen kısmı aleyhindedir.
İstinaf edenin Lefkoşa’daki tebliğ adresi:
İstinaf ihbarnamesinin kime tebliğ edileceği:
İhtar: Aleyhine istinaf edilen bu ihbarnamenin kendisine tebliğini müteakip Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 50, nizam 1(2) gereğince Yüksek Mahkeme’ye ve istinaf edene Lefkoşa’da bir tebliğ adresi verecektir.
_______________________________________________________________
* Lüzumsuz olanı çiziniz.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E.231
“FORM NO. 5 TEBLİĞ MAZBATASI | |||||||||||||||
………………………………. MAHKEMESİ. |
|||||||||||||||
Dava No:……………………………… | |||||||||||||||
TEBLİĞİ İSTENEN Celpnamenin/İstidanın/yeminin/emrin/başvurunun bir suretini;…………………………………………..’na | |||||||||||||||
Uygun yere
“X” koyunuz |
|||||||||||||||
a) Şahsen
|
|||||||||||||||
b) Ailesinin bir ferdi olan ………………………………………………………………………………………’na |
|||||||||||||||
(Yakınlık derecesini belirtiniz) | |||||||||||||||
c) İşyeri sorumlusu / İşvereni ……………………………………………………………………………….’na |
|||||||||||||||
(Uygun olmayanı çiziniz) | |||||||||||||||
d) Tüzel kişinin başkanı/direktörü/baş memuru/veznedarı/sekreteri ………………………………………..’na |
|||||||||||||||
(Uygun olmayanı çiziniz) | |||||||||||||||
e) Tüzel kişinin kayıtlı adresine |
|||||||||||||||
f) Diğer: ………………………………………………………………………………………, |
|||||||||||||||
vermek / bırakmak suretiyle……../……../20….. tarihinde tebliğ ettim.
|
|||||||||||||||
TEBLİĞİ İSTENEN Celpnamenin/İstidanın/yeminin/emrin/başvurunun bir suretini;………………………………. ‘na | |||||||||||||||
Uygun yere
“X” koyunuz |
|||||||||||||||
a) Adresi terk etmesi | |||||||||||||||
b) Ada dışında olması | |||||||||||||||
c) Vefat etmesi | |||||||||||||||
d) Yanlış adres verilmesi | |||||||||||||||
e) Mesai saatlerinde adreste olmaması | |||||||||||||||
f) Diğer…………………………………………………………………………….., | |||||||||||||||
sebebiyle tebliğ edemedim. |
|||||||||||||||
Tarih:……………………………………… (İmza – Mühür) | |||||||||||||||
Tebliğ ve İcra Memurunun | |||||||||||||||
Adı – Soyadı:…………………………………………………. …………………….. | |||||||||||||||
İmza:……………………………………………………………. Mukayyit | |||||||||||||||
R.G. Ek III R.G. Ek III
21.4.1999 30.9.2011
A.E.231 A.E. 522
FORM NO. 29
İSTİNABE YOLU İLE SORGUYA ÇEKİLME
EMRİNİN KISA ŞEKLİ (E.37, n.1)
………………… Kaza Mahkmesinde
No: …………/19…
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D.
arasında.
Mahkeme, …………………………….. tarafından verilen şahadeti dinledikten, ve ………………….. tarafından yapılan ve …………………….., 19…. tarihinde dosyalanan yemin takririni okuduktan (ve ……………………..) sonra:
(Davacının), tanıkların …………………………’da istinabe yolu ile kendi adına sorguya çekilmeleri için tam bir yetki belgesi vermekte serbest olduğuna emir verir.
Mahkeme, duruşmanın yukarıda sözü edilen yetki belgesinin iade edileceği tarihe kadar ertelenmesine, mutat uzun emrin tanzim edilmesine ve tarafların bir hafta içinde anlaşamamaları halinde anlaşmazlık konusunun mahkeme veya mahkemenin bir Yargıcı tarafından çözümlenmesine (veya durum ne ise) ve bu dilekçe masraflarını (örneğin: saklı tutulmasına) ayrıca emir verir.
Tarih: …………….. 19……..
FORM 30
İSTİNABE YOLU İLE SORGUYA
ÇEKİLME EMRİNİN UZUN ŞEKLİ (E.37, n.1)
……………. Kaza Mahkemesinde
No. ………………. /19..
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C .D .
arasında.
Mahkeme, …………………………….. tarafından verilen şahadeti dinledikten, ve ………………………….. tarafından yapılan ve ……………,19… tarihinde dosyalanlan yemin takririni okuduktan (ve ……………………………….) sonra, aşağıdaki emri verir:- .
Tarih: ………………….., 19…..
FORM No. 31
İSTİNABE YOLU İLE SORGUYA ÇEKİLME EMRİYLE
İLGİLİ ATAMA (E.37, n.1)
………………….. Kaza Mahkemesinde
No…………… /19..
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden *:
…………………….. tarafından, veya onun adına, İstinabe Komisyonu üyesi olarak gösterilen ……………………………………. sakinlerinden ……………………………… ile …………………………………… sakinlerinden ……………………………. tarafına ve ………………………………tarafından, veya onun adına, İstinabe Komisyonu üyesi olarak gösterilen ………………………….. sakinlerinden ………………………. ile sakinlerinden ……………………………. tarafına, saygılarla.
Basiret ve sadakatınıza güvenerek bu müzekkere ile sizi İstinabe Komisyonu üyesi tayin eder ve size yukarıda isimleri yazılı ……………………… ile ………………………… adına aşağıda belirtilen tanıkları, hepinizin veya tarafların gösterdikleri ikişer komisyon üyesinden birer üyenin hazır bulunduğu sırada yazılı soru listesindeki sorulardan ve sözlü sorulardan sorguya çekmeniz için yetki ve aşağıdaki emri veririz:-
_______________________________________________________________
* İngilizce metinde, “Elizabeth the Second, by the Grace of God, of Great Britain, Ireland and the British Dominions beyond the seas, Queen, Defender of the Faith” olarak geçer.
Ayrıca, size veya herhangi birinize, komisyonun diğer üyelerini veya üyesini yemin ettirme yetkisini veririz.
(İmza) ………………………………….
Tarih: …………………, 19..
FORM No.32
YABANCI BİR ÜLKEDEKİ TANIĞIN
SORGUYA ÇEKİLMESİ İÇİN GÖNDERİLEN
İSTEK MEKTUBU (E.3, n.l)
……………………….. (il merkezinin, veya ilçenin veya hale göre ilgili yerin adını yazınız) ‘da yetkili Adli Makama.
Halen, KKTC’de ………………………………. Kaza Mahkemesinde Davacı A..B. (Tam adını ve kimliğini yazınız) ile Davalı C.D. (Tam adını ve kimliğini yazınız) arasında henüz karara bağlanmamış durumda bir hukuk davası bulunmaktadır. Bu davada Davacının talebi şöyledir:- (talebi celpnamede olduğu gibi yazınız)
Yukarıda adı geçen mahkemeye bildirildiğine göre adaletin tecellisi ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan meselelerin uygun bir şekilde karara bağlanması için ……………………………………………….. da yaşayan M.N. ve ………………………………….. da yaşayan X.Y. ve …………………………….. de yaşayan W. Z. adında (tam ad, adres ve kimliklerini yazınız) kişilerin tanık olarak yeminli sorgulamalarının yapılması gerekmektedir.
Sözkonusu tanıkların sizin yetki alanınızın sınırları içinde ikamet etmekte oldukları anlaşılmış bulunmaktadır.
Bu itibarla ben, …………………………………. Kaza Mahkemesi Başkanı L.M. yukarıda belirtilen nedenlerle, ve aynı zamanda adı geçen mahkemeye yardım etmek amacıyla adı geçen tanığın (veya tanıkların), tayin edeceğiniz yer ve tarihte huzurunuzda, veya ülkenizdeki usul gereğince tanıkları sorguya çekmeğe yetkili olan diger kişiler huzurunda, isbatı vücut etmesine ve sözlü olarak Davacının ve Davalının vekillerinin, veya usulüne uygun olarak verilen ihbarname üzerine; onlardan sözkonusu sorgu sırasında hazır bulunacak olanların, huzurunda uyuşmazlık konusu meselelerle ilgili olarak (* bu istek mektubumuzla birlikte sunulan yazılı soru listesi üzerinden), sorgusunun yapılmasına yardımcı olmanızı rica ederim.
Ayrıca (* adı geçen tanığın (veya tanıkların) sorgu, karşı sorgu, veya tekrar sorgu sırasında verecekleri yanıtların ve sorulan sözlü ek soruların) adı geçen tanığın veya tanıkların verecekleri şahadetin yazıya dökülmesini, sorgulamanın yapıldığı sırada ibraz edilen tüm defterlerin, mektupların, evrakın ve belgelerin ayırdedilebilmesi için usulüne uygun şekilde işaretlenmesini sağlamanızı ve yapılan sorugulamayı mahkemenizin mühürü ile veya mahkemenizde izlenen prosedüre uygun başka bir biçimde tasdik ederek onu (* yazılı sorular ve yazılı karşı soruları ve ) bu isteğimizin yerine getirilmesinde ödenmesi gereken harçlar ve masraflara ilişkin bir not ile birlikte Kaza Mahkemesine göderilmek üzere mektubumuzun size iletilmiş olduğu İngiliz Konsolosluğu aracılığı ile iade etmenizi rica ederim.
Sözü edilen İngiliz Konsolosluğuna sorgulamanın yapılacağı yer ve tarih hakkında bilgi verilmesini sağlamanızı ayrıca rica ederim.
Tarih: …………………,19….
( İmza) …………………….
(Kaza Mahkemesinin
Mühürü ile Mühürlenir)
_______________________________________________________________
*Uygun olmayan sözcükleri çıkarınız.
FORM NO: 33
.
TANIKLARIN SORGUYA ÇEKİLMESİ KONUSUNDA
KIBRIS’I KAPSAMINA ALAN BİR KONVANSİYONDA
TARAF OLAN YABANCI BİR ÜLKEDE YAPILAN
SORGULAMA MASRAFLARI İÇİN TAAHHÜTNAME
(E.37, n.2)
…………………… .Kaza Mahkemesinde
No. 19……/……
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
Ekteki …………………………, 19…….. tarihli istek mektubu ile ilgili olarak Dışişlerinden sorumlu Bakan * tarafından yapılan masrafların, bu amaç için Mahkemeye yatırdığım para miktarını aşması halinde, sözkonusu masraflar hakkında tarafıma usulüne uygun şekilde tebligatın yapılması üzerine yatırılan parayı aşan masraf miktarını mahkeme mukayyidince istendiğinde ödemeği bu senetle şahsen taahhüt ederim.
Yukarıdaki istek mektubunun icrası ile ilgili olarak aşağıda isimleri yazılı kişiler tarafların vekilleri olarak atanmışlardır.
Davacının vekili: ……………………………………………..sakinlerinden E.F.
Davalının vekili: ………………………………………………sakinlerinden G.H.
Tarih: ………………, 19……
(İmza} …………………………………..
……………. adına avukatı.
_______________________________________________________________
* İngilizce metinde Sömürge Müsteşarı olarak geçer.
FORM NO: 34
YABANCI BİR ÜLKEDE TANIKLARIN İNGİLİZ KONSOLOSU
HUZURUNDA SORGUYA ÇEKİLMESİ İÇİN EMİR (E.37, n.3)
………………………Kaza Mahkemesinde
No :……………. /19. …
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
Her iki tarafın avukatlarını dinledikten ve ………………………………. tarafından yapılan yemin takriri okunduktan sonra ………………………….. (Yabancı ülkedeki yerin adını yazınız) ……………………….. deki İngiliz Konsolosu veya vekilinin, bu davada (Davacının/Davalının) tanığı olan ……………………………….. sakinlerinden M.N. ve …………………………………… sakinlerinden X.Y.’i (tanıkların isim ve adreslerini yazınız) yukarıda sözü edilen (Yabancı ülkedeki yerin adını yazınız) ………………………. de sözlü olarak sorguya, karşı sorguya ve tekrar sorguya çekmek amacıyle özel naip olarak atanmasına emir verilir. Atanan özel naip adı geçen tanıkları huzuruna çağırma ve ilgili belgeleri ibraz etmelerini istemede serbest olmakla beraber zor kullanma yetkisine sahip degildir. Yapılacak sorgulama, bu hususlar dışında, İngiliz prosedürüne uygun olarak yapılır. (Davacının veya Davalının ) avukatı, bu emri uygulanmak üzere, …………………….. (yabancı ülkedeki yerin adını yazınız) göndermeyi tasarladığı tarihi (Davalının veya Davacının, hale göre hangisi ise) avukatına ………………. öncesinden bir ihbarname ile bildirir ve böyle bir ihbarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren ……….. gün içinde Davacı ve Davalının avukatları, kendi aralarında, adı geçen tanıkların sorguya çekilmelerine ilişkin ihbarnamelerin gönderileceği sözü edilen yerdeki vekillerinin adlarını teati ederler. Bu emir uyarınca herhangi bir tanığın sorgulamasının yapılacağı tarihten ……………….. gün önce (Pazarlar hariç) bu gibi tanığı şahadet vermek üzere çağıran tarafın vekili bu gibi sorgulamanın yapılacağını karşı tarafın avukatına bildirir (Meğer ki bu gibi bir bildiride bulunulmasından sarfınazar edilmiş olsun).
Tanıklardan bu suretle alınan ifadeler, ifadelerde değinilen belgelerin asılları veya bu gibi belgelerin tasdikli suretleri veya onlardan yapılan tasdikli iktibaslarla birlikte, mühürlü zarf içinde, ………………………., 19….. tarihine kadar, veya emredilecek ileriki veya başka bir tarihe kadar, özel naip tarafından ………………….. Kaza Mahkemesine iletilmesine ve taraflardan herhangi birinin, sözkonusu ifadeleri davanın duruşması sırasında okumakta ve delil olarak ibraz etmekte, tüm adil istisnalar hariç, serbest olmasına; ve duruşmanın verilen ifadelerin dosyalanacağı tarihe kadar ertelenmesine; ve bu dilekçe için doğrudan doğruya ve arizi olarak yapılan masraflarla sorgulama masraflarının, dava masrafları olarak işlem görmesine ayrıca emir verir.
Tarih ……………………
( İmza) ……………………………
(Kaza Mahkemesinin
Mühürü ile Mühürlenir.)
FORM NO: 35
YEMİN ETTİREN KİŞİ TARAFINDAN YEMİN
TAKRİRİ ALTINA YAZILAN TUTANAK (E.39, n.l0)
……………………., 19.. tarihinde
………………….., de huzurumda
yemin ederek imza etmiştir.
(İmza) ………………………… X. Y.
Mukayyit.
Not: Bir yemin takririnin iki veya ikiden çok kişi tarafından yapıldığı ve sözkonusu kişilerin ayrı ayrı tarihlerde yemin ettikleri hallerde, yemin eden her kişi için ayrı bir tutanak yazılır ve tutanağın başlangıcında ” …………………., 19.. tarihinde” kelimelerinden önce “yukarıda adı geçen A.B. tarafından” kelimeleri konur. Ancak yemin eden tüm kişilerin aynı zamanda yemin etmeleri halinde “yukarıda adı geçen tüm kişiler tarafından ……………………….., 19 tarihinde …………….. de huzurumda yemin edilerek imza edilmiştir” şeklinde yazmak yeterli olur: Bak E. 39, n.11.
FORM NO: 36
YEMİN TAKRİRİ VEREN KİŞİNİN OKUYUP YAZMA BİLMEMESİ
HALİNDE VEYA GÖZLERİNİN GÖRMEMESİ HALİNDE YEMİN
TAKRİRİ ALTINA YEMİN ETTİREN KİŞİ TARAFINDAN
YAZILACAK TUTANAK VE TASDİKNAME
“Bu yemin takririnin içerdiklerini, (takrir verenin gözleri görmeyen veya okuyup yazma bilmeyen birisi olması halinde, hale göre, “gözleri görmeyen” veya “okuyup yazma bilmeyen” sözcüklerini ekleyiniz) takrir sahibine okuduktan sonra, ……………………………. tarihinde huzurumda yemin ve imza etmiştir. (yemin takririnde herhangi bir emareye değinilmişse ve takrirde değinilen emarelerin niteliğini ve anlamını kendine açıkladığını ve onları tamamıyle anlamış görüldüğünü ve parmak izini sözkonusu emarelerin üzerine huzurumda koymuş olduğunu ayrıca tasdik ederim.”
FORM NO.37
FASIL 6, HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ YASASININ
BAŞVURU İLE İLGİLİ YEMİN TAKRİRİ. (E. 42, n. 5)
…………………… Kaza Mahkemesinde
(Davanın başlığı ve sayısı)
…………………Kaza Tapu Dairesi Müdürlüğüne.
Ben, yukarıda adıgeçen ………………………………….., yemin eder ve şunları beyan ederim:
Yukarıda değinilen ihbarname yukarıda adıgeçen …………………………. ‘a usulüne uygun şekilde (tebliğin ne usulde yapıldığın yazınız) …………………….. tarafından tebliğ edilmiştir.
(İmza) ………………………………
Huzurumda yemin etmiştir.
FORM NO. 38
FASIL 6, HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ YASASININ
İHBARNAME (E.42, n.5)
………………………… sakinlerinden ……………………………… ’e
Aleyhinize aldığım hüküm ile ilgili olarak bana Tl………………….. tutarında para miktarının ödenmesi gerektiği ve sözkonusu hükmün Tapu Dairesi defterlerinde usulüne uygun olarak ………………….., 19… tarihinde tescil edilmiş olduğu tarafınıza ihbar olunur. Yukarıda yazılı para miktarını bu tarihten itibaren …………. içinde, ödeneceği güne kadar yüzde …………………. oranında işleyecek faizleri ile birlikte, tamamen ödemediğiniz takdirde sözkonusu hükmün tescili ile etkilenen malın, size ikinci bir ihbar yapılmadan satılabileceği ayrıca tarafınıza ihbar olunur.
Yukarıda değinilen hüküm gereğince ödenmesi gereken borç miktarına itiraz ediyorsanız ………………………. Kaza Tapu Dairesi Müdürünü haberdar etmeniz gerektiği ayrıca tarafınıza ihbar olunur.
Tarih: ……………….,19…
(İmza) …………………………………..
FORM NO. 39
.
FASIL 6, HUKUK MUHAKEMELERİ USULÜ YASASININ
(E.42, n.5)
…………………….. Kaza Mahkemesinde
(Davanın Başlığı)
Yukarıda başlığı yazılı olan davada adı geçen ………………………….. aleyhine verilen hüküm uyarınca ödenmesi gereken para miktarını saptaması için …………………………….. Kaza Mahkemesinin bir Yargıcına bu dilekçe ile başvuruda bulunurum.
(İmza)
Kaza Tapu Müdürü
.
FORM NO. 39A
TUTUKLAMA MÜZEKKERESİ
(E.42 A, n.4)
…………………… Kaza Mahkemesinde.
(Davanın başılığı ve sayısı)
Baş İcra Memur Yardımcısı ve KKTC’deki tüm emniyet mensuplarına.
……………………………… Mahkemesinde huzurumuza çıkarılması ve orada sorularımıza cevap vermesi ve aynı zamanda bize karşı işlediği iddia edilen itaatsizlik suçuna ve orada eklenecek diğer suçlara cevap vermesi ve bu gibi suçlarla ilgili olarak Mahkememiz tarafından verilecek emirleri yerine getirmesi ve onlara riayet etmesi için C.D’yi tutuklamanızı emrederiz. Görevinizi yerine getirmekte kusur etmeyin ve bu müzekkereyi beraberinizde getiriniz.
__________________
Verildiği tarih: 19………… senesi ayının …………’inci günü.
(Yargıcın imzası)
FORM NO. 39 B
MALA EL KOYMA MÜZEKKERESİ
(E.42A, n.4)
…………………………….. Kaza Mahkemesinde.
(Davanın başlığı ve sayısı)
Bay (İkiden az olmayan görevlilerin isimleri)
Saygılarımızla aşağıdakileri bilginize sunarız.
Bu mahkemede yukarıda sayı ve başlığı yazılı davada (veya meselede) kısa bir süre önce mahkememiz tarafından verilen …………………….., 19… tarihli bir hüküm gereğince (veya hale göre emir gereğince) adıgeçen C.D.’ ye, ………………………………. ……………………………. ( verilen hüküm veya emir kısaca yazılır) emrolunmuştur
Binaenaleyh, bu müzekkere ile, basiret ve sadakatinize güvenerek adıgeçen C.D.’nin tüm taşınmaz mallarına girmenize ve bu gibi malların sadece kiralarını ve gelirlerini değil, aynı zamanda C.D.’nin tüm eşyalarını, ve her türlü taşınabilen mallarını toplamanıza, almanıza ve el koyup elinize geçirmenize tam yetki verdiğimizi bildiririz; ve bu itibarla, belirli ve uygun günlerde ve saatlerde, adı geçen C.D.’nin sahip olduğu tüm taşınmaz mallara girmeniz ve sadece malların icarlarını ve gelirlerini değil aynı zamanda C.D.’nin tüm eşyalarını ve taşınır mallarını toplamanıza, almanıza ve elinize geçirmenize ve, sözü edilen C.D.’nin (hale göre) mahkemeye itaatsizlik suçundan kendini temize çıkaracağı ve mahkememizce başka bir emir verileceği zamana kadar, alıkoymanıza ve haciz altında muhafaza etmenize emir veririz.
Tarih: ………………………,19…
Yargıcın imzası ………………………………
FORM NO.39 C
ZİLYETLİK MÜZEKKERESİ İÇİN YAPILAN
BAŞVURUNUN DAYANDIĞI YEMİN TAKRİRİ
(E. 43A n.l)
…………………… Kaza Mahkemesinde.
(Davanın başlığı ve sayısı)
Ben ……………………………. sakinlerinden yemin eder ve aşağıdakileri beyan ederim.
*3. …………………………..,19…….. tarihinde sözkonusu binayı veya malı fiilen tasarruflarında bulunduran A.B. ve C.D’ye posta ücreti peşin ödenmiş bir mektup göndererek sözkonusu hükmün (veya emrin) ayrıntılarını bildirdim ve sözkonusu binayı derhal tahliye etmelerini istedim, (mektubun bir özetini yazınız) ve sözkonusu binayı tahliye etmekte kusur ettikleri veya mahkemeye başvurup herhangi bir hukuki himaye veya başka bir hak talebinde bulunmadıkları takdirde, sözkonusu hüküm (veya emir) gereğince zilyetliği elde etmek için, kendilerine başka ihbarda bulunmaksızın, harekete geçeceğimi bildirdim.
*4. …………………, 19… tarihinde A.B. ve C.D.’den ilişikte sunulmuş ve işaretlenmiş bulunan mektubu (veya mektupları) aldım.
_______________________________________________________________
* Uygun olmayanı çıkarınız
………………….. yemin
etmiştir.
NOT: Form’un şekli ilgili meselenin özelliklerini kapsayacak biçimde değiştirilmelidir. Davalının, malı tasarrufunda bulunduran tek kişi olması halinde, resmi ihbarname gönderilmesine gerek yoktur. Davada taraf olmayan üçüncü şahısların da malı fiilen tasarruflarında bulundurdukları hallerde, bu gibi üçüncü şahıslara da mahkemeye başvurmalarına makul ölçüde fırsat verecek şekilde ihbarname tebliğ edilmesi gerekir.
FORM No. 39D
ZİLYETLİK MÜZEKKERESİ (E.43A, n.l)
………………………………. Kaza Mahkemesinde.
(Davanın başlığı ve sayısı)
……………………… Kazasının Baş İcra Memur Yardımcısına.
Bu mahkemenin …………………………, 19… tarihli bir hükmü (veya bir emri) ile, Davacının aşağıda belirtilen taşınmaz mala zilyet olma hakkı olduğu hususunda hüküm verilmiş olduğundan ve sözkonusu malı, yani ……………………………………………, Davacıya teslim etmesi için Davalıya emir verilmiş olduğundan;
Ve Davalı, bu hükme (veya emre) bugüne kadar riayet etmediğinden;
Bu müzekkere ile sözkonusu malın zilyetliğini gecikmeden Davacıya vermenize yetki verilir ve emrolunur;
*(Uygun olan hallerde ekleyiniz):
Ve ayrıca, bu müzekkere ile, yukarıda adı geçen Davalının yasalar gereğince zaptedilip satılması caiz olmayan eşya ve taşınır malları dışında kalan eşya ve taşınır mallarını zaptedip satmak suretiyle sözkonusu hüküm (veya emir) uyarınca, ödenmesi gereken …………….. Tl. para miktarını, ………………..,19…… tarihinden satış gününe kadar olan senelik yüzde dört oranında faizleri ile birlikte ve aynı zamanda mezkur hüküm (veya emir) ile ödenmesine müsaade edilen ……………… Tl. tutarındaki dava masraflarını, bu müzekkereye ilişkin icra takibi masraflarını ve müzekkerenin çıkarılma masrafı olan ……………… Tl. para miktarını tahsil etmenize yetki verilir ve emrolunur. Ayrıca, bu şekilde sizce tahsil edilen paraları, (tahsil edilen paralardan icra masraflarınıza karşılık alıkoymakta serbest olduğunuz para miktarı hariç) mahkemeye (veya adı geçen Davacıya veya avukatına)* ödemeniz emrolunur.
_____________________________________________________________
*Uygun olmayan kısımları çıkarınız.
Bu müzekkerenin içerdiği direktifleri ne şekilde uyguladığınızı, müzekkerenin arka tarafına yazılı olarak beyan etmeniz ve bu beyanınızı taşıyan müzekkereyi, icra işlemi tamamlandıktan hemen sonra, mahkemeye geri göndermeniz gerekir.
Tarih: …………………………..
(Yargıcın imzası) ……………………………..
FORM No.39E
TESLİM MÜZEKKERESİ (E.43B, n.l)
………………………. Kaza Mahkemesinde
(Davanın başlığı ve sayısı)
…………………….. Kazasının Baş İcra Memuru Yardımcısına.
Bu müzekkere ile, Davacının Davalı aleyhine getirmiş olduğu yukarıdaki davada verilen ……………………19….. tarihli bir hüküm ile (veya bir emir ile) almaya hak kazandığı (veya mezkur Davalının adıgeçen Davacıya teslim etmesi emrolunan) aşağıda yazılı taşınır malın, yani (mahkemenin Davalıdan geri alınmasını emretmiş olduğu taşınır malı belirtiniz) yukarıda adı yazılı Davacıya gecikmeksizin geri verilmesini sağlamanız hususunda size yetki ve emir verilir.
(a) Ve bu müzekkere ile, yukarıda sözü edilen taşınır mal sizin ilçenizde bulunmayacak olursa, Davalının gerek taşınır ve gerekse taşınmaz tüm mallarına, dava konusu olan taşınır malı adıgeçen Davalının adıgeçen Davacıya iade edeceği zamana kadar, Davalının veya onun namına başka bir kişinin dokunamayacağı şekilde el koymanız için size ayrıca yetki ve emir verilir (a)
(b) Ve, yukarıda belirtilen taşınır mal sizin ilçenizde bulunmayacak olursa, yukarıda değinilen hüküm (veya emir) gereğince Davalı tarafından Davacıya iade edilmesi emrolunan taşınır malın takdir edilmiş değeri olan …………. Tl. para miktarını icra yolu ile tahsil etmek için Davalının zaptedilerek satılması yasal olarak caiz olmayan taşınır malları dışında kalan eşyalarını ve diğer taşınır mallarını zaptederek satmanız için bu müzekkere ile size yetki ve emir verilir. (b)
(c) Ve, ayrıca bu müzekkere ile, Davalının yasa gereğince icra yolu ile satılması caiz olmayan eşya ve taşınır malları dışında kalan eşya ve taşınır mallarını icra yolu ile satarak sözkonusu hüküm (veya emir) uyarınca ödenmesi gereken …………….. Tl. para miktarını, ………………….,19….. tarihinden satış gününe kadar olan senelik yüzde dört oranında faizleri ile birlikte, ve aynı zamanda sözkonusu hüküm (veya emir) ile ödenmesine müsaade edilen …………………… Tl. dava masraflarını, bu müzekkereye ilişkin icra takibi masraflarını ve müzekkereyi çıkarma masrafı olan ……………… Tl. para miktarını tahsil etmeniz için size yetki ve emir verilir.
Ayrıca bu şekilde sizce tahsil edilen paraları (tahsil edilen paralardan, icra masraflarınıza karşılık alıkoymakta serbest olduğunuz para miktarı hariç) mahkemeye (veya adıgeçen Davacıya veya avukatı ………………………….) ödemeniz emrolunur. (c)
Bu müzekkerenin içerdiği direktifleri ne şekilde uyguladığınızı müzekkerenin arka tarafında yazılı olarak beyan etmeniz, ve bu beyanınızı taşıyan müzekkereyi, icra işlemi tamamlandıktan hemen sonra, mahkemeye geri göndermeniz gerekir.
Tarih: ……………. 19….
(Yargıcın imzası)
Notlar: 1. (a)-(a): (b)-(b) bu müzekkerenin bir kısmını teşkil edecekse (a)-(a) çıkarılmalı.
FORM No. 40
İCRA MEMURU TARARINDAN
TUTULAN DEFTER (E.44, n.3)
(a) Ana para.
(b) Faiz yüzdeliği ve tutarı.
(c) Faizin hesaplanacağı süre.
(d) Mahkeme masrafları.
(e) Mil üzerinden harcırah.
sayısı ve tarihi.
FORM NO.4l
BİR İCRA MÜZEKKERESİ UYARINCA ZAPTEDİLEN TAŞINIR
MALLAR ÜZERİNDE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLAR TARAFINDAN HAK
İDDİA EDİLDİĞİ HALLERDE HÜKÜMLÜ ALACAKLIYA VERİLEN
İHBARNAME (E.44, n.12)
………………… Kaza Mahkemesinde.
No…..l9/……
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
Hükümlü alacaklı.A.B. tarafına veya
Avukatı ………………………….. tarafına.
Hükümlü borçlu C.D. aleyhindeki …………………., 19….. tarihli icra müzekkeresi uyarınca zaptedilen aşağıda yazılı malların ………… sakinlerinden E.F. tarafından kendine ait olduğunun iddia edildiğini ve yapılan iddianın bir gerçek yönü olduğu kanısında olduğumu tarafınıza bildiririm.
Bu ihbarnameyi aldıktan sonra dört gün içinde ya yazılı olarak malın zaptedilmesinden vazgeçtiğinizi bildirmeniz veya mahkemeye başvurabilmeniz için teminat olarak ……………. Tl yatırmanız gerektiğini ve yukarıdaki süre içinde böyle bir teminatı vermediğiniz takdirde zaptedilen malları tasarrufum altında bulundurmaktan vazgeçeceğimi tarafınıza ayrıca bildiririm. .
…………….., 19… tarihinde tevdi edildi.
(İmza) :…………………
İcra Memuru veya
Baş İcra Memuru Yardımcısı
Söz konusu mallar şunlardır:-
ÖRNEK NO.42
BİR OTEL VEYA ATÖLYEDEN ZAPTEDİLEN MALLAR ÜZERİNDE
HERHANGİ BİR HAKKIN İDDİA EDİLDİĞİNE DAİR BİLGİ
VERMESI İÇİN OTEL SORUMLUSUNA VEYA ATÖLYE SAHİBİNE
YAPILAN BAŞVURU. (E.44, n.13)
……………….. Kaza Mahkemesinde.
No……… /19..
DAVACI: A. B.
ile
DAVALI: C. D.
arasında.
…………….. da ………. otelin (veya atölyenin)
sorumlusu E.F. tarafına.
İdarenizde bulunan otelde (veya atölyede) ……………………., 19.. tarihli icra müzekkeresi uyarınca zaptedilen ve ……………………….. sakinlerinden C.D. ‘ye ait olan aşağıdaki mallar, yani, ………………….. üzerinde otel ücreti (veya yapılan bir işe karşılık) olarak herhangi bir talebiniz bulunup bulunmadığını bana derhal yazılı olarak bildirmeniz için size bu yazı ile çağrıda bulunulur.
İlişikteki form üzerinde bana derhal bilgi vermeyecek olursanız haklarınızın korunması hususunda hiçbir önlemin alınmayacağı tarafınıza ayrıca bildirilir.
(İmza) ………………………….
İcra Memuru
……………., 19.. tarihinde öğleden
önce/sonra saat ………… tevdi edildi.
Not: Bu ihbarname Form No. 43 ile birlikte tevdi edilir ve tevdi edildiğinde üzerine davanın başlığı, tevdi edildiği tarih ve saat icra memuru tarafından yazılır.
FORM NO. 43
ZAPTEDİLEN MALLAR ÜZERİNDE, OTEL ÜCRETİ
VEYA YAPILAN BİR İŞ İÇİN TALEP
(E.44, n.13) .
………………… Kaza Mahkemesinde
No……………. /19 ..
DAVACI: A. B.
ile
DAVALI: C. D.
arasında.
…………. Baş İcra Memuru yardımcısı tarafına.
Bana …………………., 19… tarihinde öğleden evvel/sonra saat ……..de tevdi edilen yazılı başvuru uyarınca, idaremde bulunan otelden (veya atölyeden) zaptedilmiş mallar üzerinde ………………. Tl tutarında bir talebim olduğunu size bildirmek isterim.
Talebimle ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır:
Otel/Atölye Sorumlusu.
………………….,19.. tarihinde öğleden evvel/sonra saat ………. bana tevdi edilmiştir.
İcra Memuru.
Not: Tevdi edildiği tarih ve saat, talebi alan İcra Memuru veya Baş İcra Memur yardımcısı tarafından kaydedilir.
FORM NO.44
GAZETE YOLUYLA YAPILAN NEŞREN HAKARETLE İLGİLİ
DAVALARDA DİLEKÇELERİ DESTEKLEYİCİ YEMİN TAKRİRİ
(E.46, n.l)
…………….. Kaza Mahkemesinde.
No…….. /19..
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D.
arasında.
…………………………. tarihli dilekçeyi destekleyici yemin takriri.
Ben …………………… sakinlerinden A.B. yemin eder ve şunları beyan ederim.
(a) Hüküm ile ödenmesi öngörülen para miktarı ………………………… Tl.
(b) Hüküm uyarınca ödenmesi öngörülen masraflar …………………… Tl.
(c) ………………. tarihinden (hüküm tarihi) itibaren bugüne kadar (a)’da yazılı para miktarı üzerinden %4 oranında faiz ……………………. Tl .
(d) Aşağıda gösterildiği gibi icra takibinde yapılan ……………………. Tl. tutarında masraf.
(detayları yazınız)
Yukarıdaki kalemlerin toplamı olan …………………… Tl’ndan aşağıda gösterilen ve toplamı …………………….. Tl olan kalemler çıkarılacaktır:-
(m) ………….. tarihinde taşınır mallardan icra yolu ile toplanan. ………Tl.
(n) Yukarıda (m)’de yazılı para miktarı üzerinde ………………. tarihten bugüne kadar %4 oranında faiz miktarı ………………………….. Tl.
(o) ……………….. tarihinde taşınmaz mallardan icra yolu ile toplanan
…………………. Tl.
(p) Yukarıda (o)’da yazılı para miktarı üzerinde ………………… tarihinden bugüne kadar %4 oranında faiz miktarı ……………………… Tl.
(q) ………………… tarihinde nakit olarak alınan …………………………….. Tl.
(r) Yukarıda (q)’da yazılı para tutarı üzerinde ……………………. tarihinden bugüne kadar %4 oranında faiz miktarı ……………………………… Tl.
_______________________________________________________________
*Gerekli olmayanı çıkarınız.
FORM NO. 45
TEK TARAFLI İSTİDA
(E. 48, n.2)
Kaza Mahkemesinde.
No. /19
Davacı:
ile
Davalı: .
arasında.
Müstedi ‘lı ‘nın tek taraflı istidası
Yukarıdaki müstedinin talebi (a)
İstida (b) dayanır.
*İstidanın dayandığı olgular şöyledir: (c)
veya
*(İstidanın dayandığı olgular ‘nin
19 tarihinde ilişik varakasında beyan
olunmuştur.)
Bu istida müstedi tarafından bizzat
(veya müstedi avukatı tarafından) yapılmıştır.
Tebliğ adresi:
(İmza)
Müstedi avukatı.
19 yılı ayının ‘ıncı günü kaydolunmuştur.
19 yılı ayının ‘ıncı günü saat ‘da
dinlenmek üzere tayin olunmuştur.
Mukayyit
(a) Talep olunan emir veya direktifi beyan ediniz.
(b) Açık olarak belirli kanun maddesini veya Mahkeme Tüzüğünü beyan ediniz.
(c) Eğer istidanın, Tüzüklere göre, yemin varakası ile desteklenmesi gerekmiyorsa olgular istidada beyan edilmelidir.
* Luzumsuz ise çiziniz.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E.231
___________________
FORM NO. 46
İHBARLI İSTİDA (E.48, n.2)
Kaza Mahkemesinde.
No: /19
Davacı:
ile
Davalı: arasında.
‘lı tarafından istida
Tüm ilgililer 19 yılı ayının ‘ncı günü
saat ‘da Mahkemede,
yukarıda adıgeçen müstedinin (a) talep ettiği istidanın duruşmasında hazır bulunmağa davet olunurlar.
İstida (b) dayanır.
*İstidanın dayandığı olgular şöyledir: (c)
veya
* (İstidanın dayandığı olgular nin
19 tarihli ilişik yemin varakasında beyan olunmuştur.)
Bu istida müstedi tarafından bizzat
(veya müstedi avukatı tarafından yapılmıştır .
Tebliğ adresi:
( İmza)
19 yılı ayının ‘ıncı günü kaydolunmuştur.
19 yılı ayının ‘ıncı günü saat ‘da
dinlenmek üzere tayin olunmuştur.
(d) tarafına
Mukayyit.
_______________________________________________________________
(a) Talep olunan emir veya direktifi beyan ediniz.
(b) Açık olarak belirli kanun maddesini veya mahkeme tüzüğünü beyan ediniz.
(c) Eğer istidanın, tüzüklere göre, yemin varakası ile desteklenmesi gerek-miyorsa dayanılan olgular istidada beyan edilmelidir
(d) İstidanın tebliğ edileceği kişinin adını ve adresini beyan ediniz ve mahke-meye dosyalanan formda bu gibi kişilerin herbirinin isimlerini ve adreslerini veriniz.
* Lüzumsuz ise çiziniz.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E. 231
FORM NO. 47
İHBARLI DİLEKÇEYE İTİRAZDA BULUNMA
NİYETİNİ BİLDİREN İHBARNAME
(E. 48, n. 4)
…………………….. Kaza Mahkemesinde.
No: ………./19…
DAVACI A.B.
ile
DAVALI C.D.
arasında.
A.B. tarafından …………….. 19… tarihinde verilen ve …………………., 19… tarihinde öğleden evvel/öğleden sonra saat ……………………….. de dinlenmesi kararlaştırılan dilekçeye itirazda bulunma niyetini bildiren ihbarnamedir.
Yukarıdaki dilekçeye ………………….. sakinlerinden C.D.’nin itirazda bulunmak niyetinde olduğu bu ihbarname ile bildirilir.
Yukarıdaki itiraz (a) …………………………………………………………………………………… …………. dayanır.
* İtirazın dayandığı olgular şunlardır:- (b).
* (İtirazın dayandığı olgular …………………………….
sakinlerinden C.D. tarafından yapılan …………………………..,
19… tarihli yemin takririnde belirtilmektedir.)
Bu ihbarname C.D. tarafından şahsen (veya C.D. adına avukatı G.H. tarafından) verilmiştir.
(İmza) G.H.
C.D.’nin avukatı.
……………….., 19… tarihinde .
dosyalanmıştır.
Mukayyit.
(a) Yasanın belirli maddesini veya Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğünün belirli nizamını yazınız.
(b) İhbarnamenin Hukuk Mahkemeleri Usulü Tüzüğü Nizamları gereğince yemin takriri ile desteklenmesi gerekli olmadığı hallerde, dayanılan olgular ihbarnamede beyan edilmeli.
* Gerekli olmayan hallerde çıkarınız.
FORM NO. 48
DİLEKÇE (TİCARET MARKALARI)
(E.53, n.l)
1951 senesi Ticaret Markaları Yasası hakkında.
(ve
dilekçenin önceden tescil edilmiş bulunan bir ticaret markası
ile ilgili olduğu hallerde,
A.B. ‘ye ait ……………………….. sayılı ticaret markası hakkında)
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,
…………………. sakinlerinden X. Y. ‘nin dilekçesi.
(İmza) X.Y.
Dilekçe Sahibi.
………………….,19.. tarihinde
dosyalanmıştır.
Bu dilekçe ……………………, 19..
tarihinde öğleden evvel/öğleden sonra
saat …………………. de …………….. da
dinlenecektir.
(İmza) Başmukayyit.
FORM NO. 49
KOMANDİT ŞİRKETİN TASFİYESİ İÇİN
DİLEKÇE (E.54, n.2) .
*Dilekçe.
……………….. Kaza Mahkemesine.
No. ………………………
………………….. hakkında.
(a) …………………………….’in mütevazi dilekçesi aşağıdakileri göster-mektedir:-
………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
Adıgeçen …………………………. ve …………………… komondite ortak, ………………… ve …………………………………. ise komanditer ortak olarak sicilde kayıtlı bulunmaktadır.
Adıgeçen. ……………………… tarafından ………………………….. Tl
Adıgeçen ……………………… tarafından ………………………….. Tl
ve katkıda bulundukları para miktarı, sırası ile, nakit olarak ve başka biçimde aşağıda gösterildiği oranda ödenmiştir:- .
Sözü edilen ………………. Tl tutarındaki miktardan ……………… Tl’si nakit olarak ve geri kalan kısmı (mal olarak veya hale göre ne ise)
Sözü edilen ……………….Tl tutarındaki miktardan ………………. Tl’si nakit olarak ve geri kalan kısmı (ilgili firmanın peştemallık değerine karşılık olmak üzere, veya hale göre ne ise).
Dilekçe sahibi (veya sahipleri) –
(1) İlgili firmanın mahkeme tarafından tasfiye edilmesini veya
(2) Yukarıdaki nedenlerle adilane olacak diğer herhangi bir kararın verilmesini
mahkemeden istirham eder.
Not: (c) Bu dilekçenin …………………………………… tarafına tebliğ edilmesi tasarlanmaktadır.
_______________________________________________________________
*Gerekli olmayan kelimeleri çıkarınız.
(a) Tüm dilekçe sahiplerinin adlarını ve ikamet ettikleri yeri yazınız.
(b) Firmanın hangi ilçede bulunduğunu, ve ortaklığın devam ettiği sürece yapılan değişiklikleri göstermek suretiyle firmanın tescil edilmiş şimdiki esas iş yerinin tam adresini yazınız.
(c) Bu dilekçeye tüm ortakların katılmış olması halinde bu nota gerek yoktur.
FORM NO.50
TARAFLAR ARASI İŞLEM BAŞLATMA CELPNAMESİ
(ORIGINATING SUMMONS) (E.55, n.l)
…………………. Kaza Mahkemesinde
No. …………………./19 ……
(Karara bağlanması istenen meselelerin bir terekenin idaresinden ortaya çıktığı hallerde celpnamenin başlığında ilgili terekeye de atıfta bulununuz)
DAVACI: A.B.
ile
DAVALI: C.D. arasında.
…………………… sakinlerinden ……………………………………………tarafına.
Bu celpnamenin size tebliğ edildiği tarihten yedi gün içinde celpnameyle ilgili olarak isbatı vücut kaydı yaptırmanız emrolunur.
Bu celpname …………………………….. sakinlerinden ……………………….. tarafından verilen dilekçeye atfen çıkarılmış olup aşağıda yazılı meselelerin karara bağlanması için (talebin mahiyetini yazınız) talep etmektedir.
Meseleler şunlardır:- meseleleri yazınız.
………………….., 19…. tarihinde dosyalanmıştır.
( İmza) …………………………..
Mukayyit.
Bu celpname A.B. tarafından şahsen
(veya A.B. adına avukatı E.F. tarafından) çıkarılmıştır.
(İmza) A.B. (veya hale göre
A.B. adına avukat E.F.)
UYARI: İsbatı vücut kaydı, ya bizzat veya avukat tarafından ……………………da mukayyide bir isbatı vücut muhtırası tevdi etmek ve aynı tarihte muhtıranın mukayyit tarafından imzalanmış, tarihlenmiş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını Davacının tebliğ adresine bırakmak suretiyle yapılır. (Davacının tebliğ adresini yazınız) Davalı yukarıda yazılı süre içinde ve biçimde isbatı vücut kaydı yaptırmadığı takdirde, mahkeme veya Yargıç tarafından adil ve uygun görülecek emir verilir ve işlemler yapılır.
FORM NO.5l
TARAFLAR ARASI OLMAYAN İŞLEM BAŞLATMA CELPNAMESİ
(ORIGINATING SUMMONS) (E.55, n.l)
…………………..Kaza Mahkemesinde.
A.B.nin vasiyetnamesinde vasiyet olunanlar hakkında.
……………………………..sakinlerinden ……………………………tarafına.
Bu celpnamenin tarafınıza tebliğ edildiği tarihten yedi gün içinde celpnameye isbatı vücut kaydı yaptırmanız emrolunur.
Bu celpname ………………. sakinlerinden ………………… tarafından verilen dilekçeye atfen çıkarılmış olup (dilekçenin amacını beyan ediniz) için emir
Bu celpname A.B. tarafından şahsen (veya A.B. adına avukatı E.F. tarafından) çıkarılmıştır.
( İmza) ……………………..
……………….. , 19… tarihinde dosyalamıştır.
(Imza) …………………..
Mukayyit.
UYARI: İsbatı vücut kaydı, ya bizzat veya avukat tarafından …………………………..’de mahkeme mukayyidine bir isbatı vücut muhtırası tevdi etmek ve aynı tarihte muhtıranın mukayyit tarafından imzalanmış, tarihlenmiş ve mühürlenmiş ikinci bir nüshasını (celpnameyi) çıkaran kişinin tebliğ adresini yazınız) de bırakmak suretiyle yapılır.
Davalı yukarıda yazılı süre içinde ve biçimde isbatı vücut kaydı yaptırmadığı takdirde, mahkeme veya yargıç tarafından adil ve uygun görülecek emir verilir ve işlemler yapılır.
.
FORM NO. 52
YARGI İŞLEMLERİNİN DEĞİŞTİRİLMİŞ BAŞLIĞI
(E.63, n.2)
(İlk Başlığı yazınız)
Ve değiştirilmiş şekli ile-
(Değiştirilmiş Başlığı yazınız)
Mahkeme tarafından ……………………………, 19.. tarihli emir uyarınca …………………….,19.. tarihinde değiştirilmiştir.
NOT: Emir 25, nizam 2 kuralları gözönünde tutulmalı. Değişikliğin yapılmasına izin veren emirde tayin edilen süre içinde (eğer süre konmuş ise) değişikliğin yapılması gereklidir. Değişikliğin yapılması için süre konmamış ise emrin verildiği tarihten yedi gün içinde değişikliğin yapılması gerekir. Aksi takdirde verilen emir kendi-liğinden hükümsüz olur.
FORM NO. 53
65 NUMARALI EMİR TAHTINDA CELPNAME
Kaza Mahkemesinde.
Dava No 19
Davacı: (a)
ile
Davalı: (b)
arasında.
Davalı tarafına
Aleyhinize ikame edilmiş olan davanın duruşması için 19 senesi
ayının ‘ıncı günü öğleden evvel saat 8.30’da
(c) ‘da mahkemede hazır bulunmanız bu celpname ile tarafınıza emrolunur.
Davacının davadaki talebi bu celpnamedeki talep takririnde beyan olunmuştur.
Davacının tebliğ adresi (d)
Malumunuz olsun ki yukarıda zikredilen günde mahkemede hazır bulunmazsanız gıyabınızda Davacı davayı ileri sürebilir ve hüküm verilebilir.
Yine malumunuz olsun ki Davacının talebi hakkında itirazda bulunmak niyetinde iseniz celpnamenin tebliğinden itibaren on gün zarfında yazılı müdafaanızı Davcının kendisine veya tebliğ adresine bırakmanız ve bir suretini de mahkeme mukayyidine vermeniz veya taahhütlü olarak posta ile göndermeniz gerekir.
(e) 19 senesi ayının ‘inci
günü kaydedilip mühürlenmiştir.
(İmza)
Mukayyit. (f) Davacı tarafından avukat
_______________________________________________________________
(a) Davacının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(b) Davalının ismini, meşguliyetini ve tam adresini beyan ediniz.
(c) Mahkemenin davayı dinleyeceği kasaba veya köyü beyan ediniz.
(d) Davacıya tebliğ edilecek olan evrakın bırakılabileceği ve davanın kaydedildiği mukayyitliğin kain bulunduğu kasaba veya köyün belediye hududu dahilinde bulunan bir şahsın tam adını, meşguliyetini ve adresini beyan ediniz.
(e) Tarih mukayyit tarafından doldurulacaktır.
(f) Bizzat dava etmişse “tarafından avukat” kelimelerini çiziniz.
UYARI: Celbname tanziminde talep takrirleri hakkındaki hükümlere riayet edilmelidir.
R.G. Ek III
21.4.1999
A.E.231